POLİTİKA - 26 Temmuz 2016 Salı 15:23

Demirtaş’tan ’15 Temmuz’ değerlendirmesi

A
A
A
Demirtaş’tan ’15 Temmuz’ değerlendirmesi

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Her gelen iktidar darbenin nimetlerinden faydalandığı için hiçbir zaman darbelerle gerçek anlamda yüzleşme sağlanamadı. 15 Temmuz darbe girişimi sürecine Türkiye’yi götüren budur" dedi.

HPD Eş Genel Başkanı Demirtaş, HDP Grup Toplantısı’nda konuştu. Demirtaş, hayatını kaybeden ünlü tarihçi Halil İnalcık’a Allah’tan rahmet dileyerek sözlerine başladı. 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili değerlendirmede bulunan Demirtaş, askeri, post modern darbelere tereddütsüz karşı olduklarını vurgulayarak, "15 Temmuz’da darbe girişimini, katliamı da içeren darbe girişimini kınadığımızı belirtmek istiyorum. İlk saatlerden itibaren meydanlarda, alanlarda cesur tutum sergileyen insanlarımızı kutluyorum. Yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yaralananlara acil şifalar dikiyorum, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Her türlü zülme, haksızlığa karşı halk direnme hakkının ne kadar kıymetli olduğu bu vesileyle ortaya çıktı. Halkın kendini savunma hakkı her canlının hakkıdır" ifadelerini kullandı.

"NEDEN BİRİLERİNİN AKLINA BU CESARET, CÜRET GELİR?"

12 Eylül darbesinin de tartışılacağını söyleyen Demirtaş, bugün bu duruma nasıl gelindiğinin parlamento başta olmak üzere tartışılacağını kaydederek, "Bizim sunduğumuz teklif ve diğer partilerin tekliflerinin ortaklaştırılmasıyla bir komisyon oluşturulacak. Bu komisyon soruşturma ve araştırma yürüterek, tüm hakikati ortaya çıkaracaktır. Düşünün ki bir ülkede seçilmiş bir parlamento var. Ama seçilmiş bir parlamento görevdeyken asker, ordu yönetime neden, birilerinin aklına bu cesaret, cüret gelir? Her gelen iktidar darbenin nimetlerinden faydalandığı için, darbenin yarattığı koşullarla iktidara çıktığı için, onu da kendi lehine kullandığı için hiçbir zaman darbelerle gerçek anlamda yüzleşme sağlanamadı. 15 Temmuz darbe girişimi sürecine Türkiye’yi götüren budur" diye konuştu.

Devleti ele geçirmenin iktidarların hedefi olduğunu ifade eden Demirtaş, "1950’ye kadar tek partili dönem, sonrasında iktidara gelen sağından, solundan koalisyonuna kadar her siyasi parti devleti ele geçirmeye uğraştı. Son derece normal, meşru zaten iktidarların işi buymuş gibi davrandılar. Oysa devlet ele geçirilebilecek bir mekanizma değil. Temel hata budur. Devlet dediğimiz şey, halkın hizmetinde olması gereken mekanizmadır. Hükümetler geçici olarak bu mekanizmayı koordine etmekle görevlidirler. Benim devletim olsun demeye çalıştıkları anda devlet içerisinde çatışma yaşanmıştır" dedi.

Demirtaş, "Darbe istemeyenler bu ülkede Kürt sorunu barışçıl yöntemle çözülmeli diyebilmeli. Ordu Kürtleri ezsin diyorsan, buna göz yumuyorsan, ordu tanklarıyla Kızılay’da her birimizi katletmeye başladığında şaşırmayalım. Şırnak’ta, Nusaybin’de hala yapıyorlar. Darbeye karşı çıkmak için demokrat olmak gereklidir ama yeterli değildir. Sadece darbeye karşı çıktınız diye demokrat olmazsınız" şeklinde konuştu.

İdam cezasının darbe girişiminde bulunanlara ilişkin uygulanamayacağını belirten Demirtaş, "Çözüm sürecine yeniden dönülmeli. Buradan PKK’ya da hükümete de çağrımızı yineliyoruz. Ortaya yeni bir durum çıkmıştır. Büyük bir darbe tehlikesi, tehdidi atlatılmış, toplum büyük bir travma yaşamıştır. İktidar rotasını demokrasiden yana kırmamıştır ama toplum barış istiyor. Bir kez daha hükümet de, PKK da durumu gözden geçirmeli" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de ’Narenciye Balı Hasat Şenliği’ düzenlendi Mersin’de arıcılar, ’Narenciye Balı Hasat Şenliği’ ile limon ve portakal çiçeklerinden oluşan yılın ilk narenciye balı hasadını yaptı. Merkez Mezitli ilçesine bağlı Kuyuluk mevkiinde düzenlenen etkinliğe katılan Vali Ali Hamza Pehlivan, arıcı maskesi giyerek Barbaros Yeşilgün’e ait kovanlarda sağım yaptı, kavanozlara bal doldurdu. Arıcılara hayırlı ve bereketli sezon dileyen Pehlivan, Mersin’in, Çukurova’nın bereketli topraklarına sahip olduğunu, çeşitli ürünler yetiştirildiğini ve tarımsal faaliyetler yapıldığını söyledi. Bunlar arasında arıcılığın da önemli yer tuttuğunu ifade eden Pehlivan, "İlimiz genelinde yaklaşık 327 bin arı kovanımız var. Bu arı kovanı sayısıyla Türkiye genelinde ilimiz 4. sırada. Türkiye genelinde toplamda yıllık yaklaşık 115 bin ton bal üretiliyor. Bu toplam üretimin 3 bin 500 tonu da ilimizde arıcılarımız tarafından gerçekleştiriliyor" dedi. "Arıcılar birliğimiz var ve yaklaşık 4 bin üyesi bulunuyor" Mersin’in ikliminin, coğrafi şartlarının ve bitki örtüsünün arıcılık için uygun olduğunu vurgulayan Pehlivan, özellikle nisan ve mayıs aylarında arıların portakal, limon, mandalina gibi bitkilerden elde ettiği polenlerden oluşan narenciye balının ayrı bir yeri olduğunu dile getirdi. Mersin’in bitki örtüsü itibariyle narenciye bitkilerinin yanında kekik, defne okaliptüs gibi aromatik bitkilerin olmasının ayrı bir nektar kaynağı teşkil ettiğine dikkat çeken Pehlivan, "Çam ve diğer endemik bitkiler de arının üretmiş olduğu balın kalitesini arttıran nektar kaynağı teşkil eden bitkiler arasında yer alıyor. Dolayısıyla bölgemizde hem mevsim itibariyle hem bitki örtüsü itibariyle kaliteli bir bal üretiliyor. Nitekim ilimizde organik bal sertifikasını almış olan üreticilerimiz de var. 2003 yılından beri faaliyetini yürüten arıcılar birliğimiz var ve yaklaşık 4 bin üyesi bulunuyor. Mevsimine göre düşük rakımlarda, narenciye balı. Bir iki ay sonra sandal balı ve yayla mevsimi geldiğinde de yayla balı, kır balı üretimini gerçekleştiriyor" diye konuştu. "Çerçevelerin balla dolu olduğunu görmekten mutlu oldum" Arıcılara verilen teşviklerden yararlanılmasıyla ilgili çeşitli projeler gerçekleştirdiklerini anlatan Pehlivan, şöyle konuştu: "Bundan sonra da bu projelerimizi arttırmaya yapmaya devam edeceğiz. Burada bir emek var, arıcılarımızın alın teri var. Bugün çerçevelerin balla dolu olduğunu görmekten mutlu oldum. Hani arının ürettiği bal insanın ağzının tatlandıran bir ürün. İnşallah üreticilerimizin de ağzının tadı hiç bozulmaz, bu verimli üretim bereketli kazançlara dönüşür, dönüşecektir. Bütün üreticilerimize bu hasat döneminin hayırlı olmasını, bereketli olmasını, bereketli kazançlara vesile olmasını, emeklerinin karşılığını almalarına vesile olmasını diliyorum. Birçok alanda olduğu bu arıcılık alanında yaptıkları üretimle hem ilimizin ekonomisine, hem ailelerinin ekonomisine hem de ülkemizin ekonomisine yapmış oldukları katkılardan dolayı da teşekkür ediyorum." Kurt: "İnşallah sandal ve kırbalı hasadından da umutluyuz" Mersin Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Adem Kurt da Mersinli arıcılar olarak ’bismillah dediklerini’ ifade etti. Limon ve portakal çiçeklerinden oluşan yılın ilk narenciye balı hasadını yaptıklarını ve üretim yolculuklarının başladığını belirten Kurt, "Düşünün ülke genelinde birçok yer kar, kış kıyamet altındayken, biz Mersin’imizde geçenlerde polen hasadımızı ve akabinde bugün narenciye balı hasadımızı yaptık. Yaklaşık bir ay sonra da sandal balı hasadımızla bu yolculuğumuza devam edeceğiz. 32 bin 500- 3 bin rakımlarda Toroslar’da kırbalı hasatlarımızla yaz yolculuğumuzu tamamlayıp tekrar kış yolculuğuna başlamış olacağız. 2024 yılı narenciye balı hasadı açısından gerçekten güzel, verimli bir yıldı. İnşallah sandal ve kırbalı hasadından da umutluyuz. Bahar yağmurlarından umutluyuz. Daha da iyi olacağını umut ediyoruz. İnşallah bereketli bir yıl olur" dedi. Etkinliğin gerçekleştirildiği alanda katılımcılara sıkma ayran da ikram edildi.