GÜNDEM - 16 Ağustos 2017 Çarşamba 11:02

'Deprem erken uyarı sistemi üretmek mümkün'

A
A
A
'Deprem erken uyarı sistemi üretmek mümkün'

GTÜ’lü bilim insanları olası Marmara depreminde erken uyarı sinyali üretmenin mümkün olduğunu ifade etti.

Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) İnşaat Mühendisliği akademisyenleri, 17 Ağustos 1999 Kocaeli depreminin yıldönümünde yaptıkları açıklamada ulusal deprem ağına veri sağlayacak nitelikte istasyonlar kuracaklarını bildirdi. Deprem erken uyarı ve yapı sağlığı izleme konusunda ulusal ve uluslararası tüm araştırmacılar için bir arazi test ortamı oluşturacaklarını ifade eden GTÜ’lü bilim insanları olası Marmara depreminde erken uyarı sinyali üretmenin mümkün olduğunu ifade etti.

GTÜ’de deprem istasyonu kuruluyor

GTÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Akbaş, bölüm başkan yardımcıları Yrd. Doç. Dr.Abdullah Can Zülfikar ve Yrd. Doç. Dr. Ahmet Anıl Dindar ile birlikte 17 Ağustos 1999 Kocaeli depreminin yıldönümünde önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Akbaş, depremin üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen Marmara Denizi’nde gerçekleşmesi muhtemel bir sarsıntının Kocaeli ve civarında yaratacağı can ve mal kaybı riskinin halen devam ettiğini belirterek, “Dünya genelinde son yıllarda ortaya çıkan akıllı kent kavramı içinde afet risklerini azaltacak modern teknolojilerin kullanımı konusunda çalışmalar yapılmaktadır. Bu gelişmeleri dikkate alarak ‘Afet Erken Uyarı, Hasar-Kayıp Tahmin ve Yapı Sağlığı İzleme’ sistemlerinin geliştirilmesi konularında araştırma-uygulama projelerini sürdürmekteyiz. 2017 içinde, teorik hazırlıkları tamamlanmış olan zemin ve yapı izleme sistemlerinin sahada uygulama örneği olarak GTÜ Çayırova kampüsümüzde ulusal deprem ağına veri sağlayacak nitelikte istasyonlar kuruyoruz. Bu sayede bölgesel ve yerinde erken uyarı algoritmalarının geliştirme testleri yapılabilecektir. Amacımız deprem erken uyarı ve yapı sağlığı izleme konusunda ulusal ve uluslararası tüm araştırmacılar için bir arazi test ortamı oluşturarak yeni ve genç araştırmacılar yetiştirilmesine, çok taraflı işbirliklerine olanak sağlamaktır” diye konuştu.

10 saniyelik erken uyarı birçok hasarı önleyecek

Prof. Dr. Akbaş açıklamasının devamında, GTÜ İnşaat Mühendisliği bölümünde yapılan pilot çalışmalarda Kocaeli için olası Marmara depreminde 10 saniye ve altında erken uyarı sinyali üretmenin mümkün olduğunun altını çizdi. Bu sürenin, endüstri ve kritik tesislerdeki elektrik, doğalgaz, asansör gibi sistemlerde otomatik kapatmaların devreye girmesi, kişisel korunma önlemlerinin alınmasıyla afet yönetimi için önemli olduğuna dikkat çekti. Akbaş, ”Hasar-Kayıp Tahmin Sistemleri için güncel üst ve altyapı (bina, köprü, doğalgaz, su, elektrik vb.), nüfus yoğunluk dağılımı, zemin ve depremsellik bilgileri gereklidir. Bölümümüzde tüm yerel yönetimlerin kullanabileceği internet tabanlı Hasar-Kayıp Tahmin Algoritmaları geliştirilmektedir. Yapı Sağlığı İzleme sistemlerinin amacı ise afetlerin hemen ardından kritik tesislerin insan kaynağı kullanmadan hasar durumlarının belirlenmesi için ilgili tesislerde titreşim sensörlerinin bulundurulması ve alınan verinin işlenmesidir. Bu amaçla bölümümüz araştırmacılarının görev aldığı ve yakın zamanda tamamlanmış “Yapı Sağlığı İzlenmesine Yönelik Ulusal Ölçme Sistemi Geliştirilmesi” projesinden elde edilen çıktılar uygulamada kullanılmaya başlanmıştır” dedi.

“Sanayinin merkezi bölgemizde önlemler kaçınılmaz”

Türkiye sanayisinin yüzde 40 gibi büyük bir oranının yer aldığı Kocaeli ve civarındaki endüstriyel tesislerde, akıllı kent yapısına entegre, bölgesel/yerinde erken uyarı ve yapı sağlığı izleme sistemlerinin kullanılması halinde afet sonrası üretimde iş sürekliliğinin sağlanacağını da sözlerine ekleyen Akbaş, “Bu sistemlerin kurulu olduğu tesislerde afet kaynaklı sigorta risk primlerinin düşürülmesi mümkün olabilecektir. 1999 Kocaeli ve Düzce depremlerinin ardından başlayan afete karşı toplumsal bilinçlendirme ve eğitim faaliyetlerinde yerel yönetimler büyük rol oynamıştır. Afete hazırlık aşamasında da yerel yönetimlerin yukarıda belirtilen sistemlerden faydalanması kaçınılmazdır. Bu konulara oldukça önem veren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile üniversitemiz arasındaki işbirliği çalışmaları devam etmektedir” diyerek hazırlıkla ilgili işbirliklerin önemine vurgu yaptı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Avrupa şampiyonu Kaya’nın öldüğü kazada detaylar belli oldu Kayseri’de otomobilin tıra çarptığı ve Wushu Kung Fu Avrupa şampiyonu Buket Kaya’nın (21) hayatını kaybettiği kazada tutuklanan sürücü tahliye oldu. Kazada hayatını kaybeden Kaya’nın önce otomobili sürdüğü ancak daha sonra kendini kötü hissettiği için şoför koltuğuna başkasının oturduğu ortaya çıktı. Kayseri Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya tutuklu sanık R.Ö., müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Tutuklu sanık R.Ö. ifadesinde, "Kaza günü rahmetli olan Buket Kaya ve M.T. ile seyir tepesi tarafında alkol aldık. Sonrasında polis geldi ve oradan ayrılmamızı söylediler. Arabaya bindik aracı Buket Kaya kullanıyordu, bir müddet sonra Buket Kaya kendisini iyi hissetmediğini söyleyerek yolun kenarında durdu. Sonrasında alkollü olunca biz önce taksi çağırdık, taksi bekledik gelmedi. Gelmeyince Buket Kaya ve M.T. benim sürmemi söyledi. Ben de alkollüydüm. Yola çıktık, bu sırada araç içinde ’story’ dediğimiz fotolardan çekiyorduk. O sırada bir anda tırın lambalarını gördüm. Zaten bir anda her şey olup bitti, sonra gözümü hastanede açtım. Çok pişmanım, taksi gelmiş olsaydı bu sorun aslında yaşanmayacaktı” dedi. Aynı kazada yaralanan müşteki M.T. de tutuklu sanık R.Ö.’nün verdiği ifadelerin doğru olduğunu söyleyerek R.Ö.’den şikayetçi olmadığını ifade etti. M.T., kazada kendisinin de yaralandığını ve kazadan sonraki süreçte R.Ö.’nün ailesi tarafından çok yardım edildiğini de ifade etti. Sanık R.Ö’nün avukatı ise R.Ö’nün ailesi tarafından 4 milyon tazminat ödediklerini, ayrıca olaydan çok büyük üzüntü duyduklarını ve o gece eğer taksi çağırıldığında gelmiş olsaydı aslında bu üzücü olayın yaşanmayacağını, müştekilerin de şikayetçi olmadıklarını ifade etti. Mahkeme heyeti tutuklu sanık R.Ö.’nün tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileriki bir tarihe erteledi. Olay Kaza, 22 Ekim 2023’te gece saatlerinde Melikgazi ilçesi Gökkent Mahallesi Nalçik Bulvarı’nda meydana gelmişti. R.Ö. yönetimindeki 50 ADC 978 plakalı otomobil, K.Ö. yönetimindeki 03 ABN 358 plakalı patates yüklü tıra arkadan çarpmış, kazada Wushu Kung Fu Avrupa şampiyonu milli sporcu Buket Kaya hayatını kaybederken R.Ö. ile M.T. yaralanmıştı. Tır şoförü K.Ö. ifadesi sonrası serbest bırakılırken, tedavisinin ardından gözaltına alınan R.Ö. tutuklanmıştı. 2019’da Rusya’nın başkenti Moskova’daki 5’inci Wushu Kung Fu Avrupa Şampiyonası’nda altın madalya alan, Ekim 2022’de de Balkan şampiyonu olan Buket Kaya’nın cenazesi ise Talas ilçesinde toprağa verilmişti.
Sakarya HAVELSAN Genel Müdürü Nacar: “’MAIN’ ilham kaynağı olacak” ‘HAVELSAN’ın Yapay Zeka Vizyonu’ başlıklı söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 69’uncu konuşmacısı olan ve geliştirdikleri yapay zekâ platformu ‘MAIN’in önemini vurgulayan HAVELSAN Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar, ‘MAIN’in özel sektör ve yerli büyük dil modeli için ilham kaynağı olacağını söyledi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 69’uncu konuşmacısı, ‘HAVELSAN’ın Yapay Zeka Vizyonu’ başlıklı söyleşiyle HAVELSAN Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ Teknoloji Yarışmaları Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Ali Furkan Kamanlı’nın üstlendiği söyleşide; HAVELSAN’ın yapay zekâ odaklı çalışmaları ve Ar-Ge faaliyetleri gibi konular ele alındı. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor. HAVELSAN’ın 1982 yılında Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası Türkiye’ye uygulanan silah ambargolarına karşı kurulan bir şirket olduğu bilgisini veren HAVELSAN Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar, “Şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı şemsiyesi altında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Milli teknoloji geliştirme alanında 42 yıldır aralıksız olarak faaliyetlerimize devam ediyoruz. Deneyimli uzman kadromuz, çalışanlarımız, ileri teknolojiye dayalı yazılımlarımız, özgün çözüm ve ürünlerimizle uluslararası pazarda lider bir markayız. Geride kalan dönem içinde, özellikle yazılım alanında ülkemizin teknolojik gelişimine ve dijital dönüşümüne büyük bir katkı sağladık. Sivil alanda da pek çok başarılı projeye imza attık. Geliştirdiğimiz özgün teknolojilerin uluslararası pazarda da önemli bir yere sahip olduğunu ve rekabet edebilecek seviyeye ulaştığını söyleyebiliriz. Böylelikle ülkemizin cari açığına yardımcı olacak bir ihracat potansiyeline doğru ilerliyoruz. Yenilikçi yönümüzü sürdürmek adına her yıl Ar-Ge yatırımları yapıyoruz. Her geçen gün büyüyen bir şirket olarak, bilimsel altyapı bakımından iyi eğitilmiş genç beyinleri ülkemize kazandırıyoruz” dedi. “Uluslararası arenada rekabetteyiz” HAVELSAN’ın üç ana iş biriminden bahseden Nacar, “En büyük iş birimimiz komuta kontrol ve savunma teknolojileri geliştiren birimimiz. Yerli ile milli gemilerimizde ve uçaklarımızda kullanılan komuta kontrol sistemleri ve entegrasyon sistemleri bu birimimiz tarafından geliştiriliyor. Yurt dışına da ‘Advent’ ismindeki önemli bir ürün ihraç ediliyor. İkinci ana birimimiz ise simülasyon ve simülatör alanı. Bu alanda da Türkiye’de ilk ve tek şirketiz. Dünyada ise tanınıyoruz. Bu minvalde dünyada helikopter, uçak ve zırhlı araçlar gibi birçok alanda faaliyet gösteriyoruz. Şu anda da sivil havacılığa yönelik olarak hem Boeing hem Airbus simülatörleri üreterek uluslararası arenada rekabet ediyoruz. Son ana birimimiz geçmişte bilgi teknolojileri ile başladı ve siber güvenlikle desteklenerek bugün hem yapay zekâ hem de büyük veri gibi birçok yeni teknolojiyi bünyesinde barındıran bir birim haline geldi. ‘MAIN’ ürününü bu birimde geliştiriyor, ‘Kovan’ gibi kurumsal kaynak yönetimi ve ‘Odak’ gibi açık kaynak veri tabanı dönüşümünü bu birimde gerçekleştiriyoruz” diye konuştu. “Dijital Birlik Teknolojisi” Eskiden yapay zekanın üniversitelerde okutulduğunu ve araştırma makalelerinin sürekli yayınlandığını hatırlatan Nacar, “Ancak daha önce hiç bu kadar popüler olmamıştı. Akademik dünyada çok popüler bir çalışma alanı olmasına rağmen toplumsal hayatta insanların kullandığı ve sonuçlarını görebildiği bir ürün haline hiç gelmemişti. 2019 yılında başladığımız otonom sistemlerde ve dijital birlik konseptiyle ortaya çıkardığımız otonom sistemler alanında önemli ölçüde yapay zekâ teknolojileri kullandık. Dijital Birlik Teknolojisi sayesinde hava, kara ve denizde otonom bir şekilde hareket edebilen, sürü algoritmaları ile görev yapabilen yüksek teknolojili insansız araç ailesine sahip olduk. Çalışmalarına gece gündüz devam ettiğimiz ve kısa sürede ciddi gelişmeler kaydettiğimiz bu teknolojide, insansız kara aracı ‘Barkan’ ve insansız hava aracı ‘Baha’dan sonra, insansız deniz aracı ‘Sancar’ ve insansız kara aracı ‘Kapgan’ı ürün ailemize dâhil ederek çok önemli bir aşama kaydettik. Bu noktada üstün keşif gözetleme kabiliyetine sahip insansız hava aracımız ‘Baha’ ve onunla koordineli şekilde görev yapabilen ‘Sancar’, ‘Barkan’, ‘Kapgan’ gibi deniz ve kara araçlarımızın da ülkemizin sınır güvenliği için gelecekte büyük bir öneme sahip olacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “20 yıllık birikimin ürünü” HAVELSAN’ın 20 yılı aşkın süredir kamu kurumları nezdinde sürdürdüğü projelerden elde ettiği birikimi değerlendirerek kurumların süreçlerini yapay zeka platformu ‘MAIN’ ile efektif hale getirmeyi amaçladığını belirten Nacar, “MAIN; herhangi bir büyük dil modeline entegre olmadan ve herhangi bir uygulama programlama ara birimine bağlanmadan büyük veriden anlamlı veriyi ortaya çıkarma sürecini kurumlar için güvenli şekilde sunacak. Örneğin, ‘MAIN’, açık kaynak istihbaratı (OSINT) kapsamında da kullanılabiliyor. Bu kapsamda geçtiğimiz yıl yaşadığımız 6 Şubat Kahramanmaraş Depremlerinde sosyal medyadaki bilgi kirliliğinin önüne geçmek ve arama-kurtarma ekiplerine destek olmak amacıyla ekiplere açık kaynak istihbaratı ile katkı sağlanmıştı. ‘MAIN’ bundan sonraki süreçte başka girişimciler için, teknoloji şirketleri için ilham kaynağı olacak ve yerli büyük dil modelinin son kullanıcıya hitap edecek versiyonları çıkarılacaktır” ifadelerini kullandı. “Gençlerimizin önü açık” Öğrencilere yönelik tavsiyelerde de bulunan Nacar, “Arkadaşlarımızın durmadan çalışması gerekiyor. Çünkü gerçekten çalışacak çok fazla alan var. Biz her konuda öğrencilerimize destek oluyoruz. Hem staj programlarımız hem aday mühendis programlarımız hem yüksek lisans ve doktora öğrencilere yönelik paydaş mühendis programlarımızda HAVELSAN’da istihdam noktasında yardımcı oluyoruz. Gençlerimizin önü açık. İmkanları büyük. 20 yıl önceki, 50 yıl önceki Türkiye şartları yok. Bugün için artık dünyayla tamamen entegre, senkronize bir alt yapımız var. Bu altyapıyı değerlendirerek çok kıymetli işler, daha kıymetli işler yapabileceklerine inanıyorum” dedi.
Bartın Aladağ’ın muhteşem manzarası seyir terasından izlenebilecek Bartın Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı’nın Milliyetçi Hareket Partisi’nden Belediye Başkan Adayı Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu, yeniden göreve seçilmesi halinde Aladağ Mahallelisinin muhteşem manzarasının izlenebilmesi için seyir terası yapacaklarını ifade etti. Başkan Fırıncıoğlu, yaptığı açıklamada yeni dönem projeleri arasında yer alan “Mustafa Kemal Atatürk 100. Yıl Seyir Terası ve Piknik Alanı” projesinin detaylarını anlattı. Projenin Bartın’a vizyon katacağını belirten Başkan Adayı Fırıncıoğlu, "Bartın Belediyesi olarak şehrimizin doğal güzelliklerini daha da erişilebilir kılmak ve siz değerli halkımıza yeni dinlenme ve keyif alanları sunmak için çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Bu kapsamda, Bartın’ın en güzel manzaralarından birine sahip olan Aladağ Mahallesi Kanlıtürbe Mevkii’nde, muhteşem bir seyir terası ve piknik alanı inşa edeceğiz. Bartın’ın doğal güzelliklerini kuşbakışı izleme imkanı sunacak olan seyir terası, ziyaretçilere unutulmaz manzaralar sunacak" dedi. Hayata geçirilecek proje ile insanların huzuru, keyfi bir arada hissedebileceğini anlatan Başkan Fırıncıoğlu, "Vatandaşlarımızın bir araya gelip doğanın tadını çıkarabilecekleri geniş piknik alanları, dinlenme ve keyif dolu vakit geçirmelerine imkan tanıyacak. Doğal güzellikler arasında huzuru ve keyfi bir arada hissedebileceğimiz bir ortam olacak. ayrıca vatandaşlarımız, piknik masaları ve şemsiyelerle donatılmış bu alanlarda doğanın tadını sonuna kadar çıkarabilecek. Seyir terası ve piknik alanına kolay ulaşım sağlamak için gerekli düzenlemeler yapılacak. Ayrıca, tuvalet ve çöp konteynerleri gibi temel ihtiyaçları karşılayacak altyapı da oluşturulacak. İnşallah bu projeyi halkımızın 31 Mart’ta teveccüh göstermesi halinde hayata geçireceğiz. Bunu birliğin gücüyle başaracağız.” Başkan Fırıncıoğlu, seyir terası ve piknik alanı yapımının da içerisinde bulunduğu toplam 35 projenin de birliğin gücüyle hayata geçirileceğini de kaydetti.