EKONOMİ - 09 Mart 2023 Perşembe 08:55

Deprem sonrası kentsel dönüşüm ivme kazanıyor

A
A
A
Deprem sonrası kentsel dönüşüm ivme kazanıyor

Bugüne kadar yaklaşık 700 bin bağımsız birimin kentsel dönüşümünün yapıldığı İstanbul'da, bakanlıkların desteği, belediyeler ve garantörlüklerin de ilave çalışmalarıyla dönüşümün yıl içinde ivme kazanacağı düşünülüyor.

Kahramanmaraş'ta yaşanan depremler sonrası kentsel dönüşüm tekrardan gündeme geldi. 1999 deprem öncesi riskli yapıların dönüşüme girmesi olası bir depremde minimum zarar için önem arz ediyor. İstanbul'da yaklaşık 700 bin bağımsız birimin kentsel dönüşümü tamamlandı. Bakanlık çeşitli projelerle kentsel dönüşüme destek sağlarken, belediyeler ve garantörlüklerin de ilave çalışmalarıyla dönüşümün ivme yakalayacağı düşünülüyor. Müteahhitler ile toprak sahipleri arasında yaşanan anlaşmazlıkların da arabulucu ile çözülebileceği önerisi de sektör temsilcileri tarafından iletiliyor.

İstanbul'un yeni yerleşim yerleri kuzey ilçeleri

Mega kent İstanbul'da bitişik nizamlı ve dar sokakları bulunan Zeytinburnu, Fatih, Bağcılar, Esenler gibi bölgeler risk altında yer alıyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra İstanbul'da yaşayan vatandaşlar daha az riskli bölgeleri araştırmaya başladı. İstanbul'un yeni yerleşim yerlerinin daha kuzeyde yer alan Başakşehir, Arnavutköy, Çekmeköy, Şile gibi ilçelerin olacağı düşünülüyor.

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, "Özellikle deprem felaketi sonrası 11 ilde ağır hasarlı, yıkık veya acil yıkılacak binalarla ilgili çeşitli veriler ortaya çıktı. Bu çerçevede tüm Türkiye genelinde deprem bilinci biraz daha yoğun hissedilmeye başlandı. Şimdiye kadar Türkiye’de 900 bine yakın bağımsız bölüm kentsel dönüşüm çerçevesinde yenilendi" dedi.

Geçen yıldan itibaren gerek kentsel dönüşüm ile ilgili verilen kredilerde gerekse de bu kapsamda verilen kira desteklerinde bazı düzenlemeler olduğunu belirten Özelmacıklı, "Örneğin; eskiden vatandaşlar sadece binasını yenilemek için bir kentsel dönüşüm kredisi alabilirken, şimdi hem krediyi hem de kira desteğini birlikte alabiliyorlar" ifadelerini kullandı.

Deprem sonrası kentsel dönüşüm ivme kazanıyor

"2023'te kentsel dönüşüm hızlanacak"

Kentsel dönüşümün 2023 yılında biraz daha hızlanacağını ve kat maliklerinin biraz daha bilinçleneceğini söyleyen Özelmacıklı, "Kentsel dönüşüm zorlu bir süreç, hemen de yapılan bir süreç değil. İstanbul kentsel dönüşümün merkezi durumunda yer alıyor. Kentsel dönüşüm kapsamında yapılan yaklaşık 900 bin bağımsız bölümün yaklaşık 675 bini İstanbul’da yapıldı" diye konuştu.

"Fatih, Zeytinburnu, Bağcılar ve Esenler gibi bitişik nizamlı ilçeler risk altında"

Kentsel dönüşümün sadece bakanlığın yapacağı bir dönüşüm olmadığını, belediyelerin de buna destek vermesi gerektiğinin altını çizen Özelmacıklı, "Bu kapsamda bazı garantörlükler de olması gerekiyor. İstanbul riskli bölgelerin başında geliyor. Ekonominin tüm dinamikleri burada. Özellikle Fatih, Zeytinburnu, Bağcılar ve Esenler gibi bitişik nizamlı dar sokaklı 1999 öncesi yapılmış yapı stokları bizim için en riskli alanlardır. İstanbul’un yeni yerleşim yerlerinin kuzey bölgeler olacağını düşünüyorum. Avrupa Yakası’nda Başakşehir, Arnavutköy gibi alanların, Anadolu Yakası’nda ise Çekmeköy ve Şile gibi ilçelerin daha çok rağbet gördüğünü söyleyebiliriz" dedi.

"Müteahhitler ile toprak sahipleri arasında çıkan anlaşmazlıklar için arabulucu devreye sokulabilir"

İnşaat maliyetlerinin özellikle yaşanan deprem felaketi sonrası da artışa geçtiğini dile getiren Özelmacıklı, sözlerine şöyle devam etti: "Gerek deprem bölgesinde yapılacak konutlar gerekse de dar gelirliler için yapılması planlanan konutlar yapı malzemelerine talebi artıracak. Buradaki maliyetler de artacak. Müteahhitler ile toprak sahipleri arasında çıkan anlaşmazlıklar için belki bir arabulucu devreye sokulabilir. Bu noktada belediyeler ve emlak işletmeleri de rol almalı. Çünkü dönüşüm bir ihtiyaç, deprem ise ülkemizin bir gerçeği."

Özelmacıklı, "Kentsel dönüşümde inisiyatifin kat maliklerine bırakıldığı durum var. Kentsel dönüşümde araştırmaların belediyeler tarafından yapılması gerekiyor. Belediyelerin bu süreçte etkili bir rol alması gerekiyor. Bölgelerindeki riskli yapıları tespit edip, kat maliklerini binalarının dönüşümüne ikna etmelerine ihtiyaç var. Dönüşüm yapılan bir yerde gayrimenkul fiyatının 3-4 katına kadar çıkabildiği örnekleri var" ifadelerini kullandı.

Kentsel dönüşümü nispeten azaltan bazı unsurların da olduğunu hatırlatan Özelmacıklı, "Özellikle 10 milyona yakın vatandaş imar barışından faydalandı. Bu dönüşümler söz konusu dönemde biraz sekteye uğradı. Şimdi vatandaşlar artık oturduğu binayı sorguluyor" açıklamalarında bulundu.

Muhammed Fırat Aksoy - Furkan Serttaş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Milletvekili Kurt, Koçali Barajıyla ilgili bilgi verdi Adıyaman Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Resul Kurt, Koçali Barajı ile ilgili gelinen aşama ve çalışmalar hakkında bilgi verdi. Adıyaman Milletvekili Resul Kurt, Adıyaman’da tarımsal üretimde büyük bir önemi olan Koçali Barajı’nın hem ülke ekonomisine hem de Adıyaman ekonomisine büyük katkı sağlayacağını vurguladı. Milletvekili Kurt, "Koçali Baraj inşaatına 21.11.2014 tarihinde başlanmıştır. Gövde sıyırma kazıları, dolusavak, derivasyon tüneli, batardo, ulaşım yolu, Bulam Tüneli ve gövde kaya dolgu imalatlarına başlanmıştır. İşin devam sırasında baraj sol sahilinde muhtelif noktalarda heyelanlar meydana gelmiştir. Sonrasında iyileştirme önlemlerinin alınması ve heyelandan etkilenen yapıların yer değişikliğinin yanı sıra derivasyon tünelinin uzatılması gibi önlemler hakkında DSİ 20.Bölge Müdürlüğü ve ilgili Daire Başkanlıklarınca çalışmalar yapılmaktadır. Ancak, 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri sonrasında USGS tarafından yapılan hesaplamalara göre yaklaşık olarak 0,48 g ivme değerine maruz kaldığı görülmektedir. Bölgenin depremsellik durumunun değişmesinden kaynaklı mevcut Koçali Barajı Sismik Tehlike Analiz Raporu güncellenmekte olup güncel sismik parametreler kullanılarak yapılara ait stabilite hesapları yenilenmektedir. Oluşan depremler sonrasında bahse konu çalışmalara ivedilikle başlanılmış olup sonuçlanması akabinde inşaat çalışmalarına devam edilecektir. Koçali Sulaması Yaklaşım Kanalı ve Tüneli işinde yüzde 68 fiziksel gerçekleşme sağlanmış olup inşaat çalışmaları devam etmektedir. Koçali Barajı Ana İletim Hattı ve Sulaması işinde ise yüzde 17 fiziksel gerçekleşme sağlanmış olup çalışmalara devam edilmektedir. Aynı iş muhtevasında devam eden çalışmalar kapsamında 21 köyde toplam 25 bin 14 hektar alanda arazi toplulaştırma çalışması yapılacaktır. 2014 yılında 4 bin 568 hektar alanın tescil edilerek arazi toplulaştırma çalışmalarının tamamlanması hedeflenmektedir. Adıyaman Koçali İçme Suyu Tesisleri işinin projeleri tamamlanmış olup önümüzdeki dönemde ihale edilmesi planlanmaktadır” diye konuştu.
İzmir Prof. Dr. İlber Ortaylı İZKİTAP Fest’e konuk oldu İzmir Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde, bu yıl Kültürpark’taki açık alanda düzenlenen İZKİTAP Fest-İzmir Kitap Fuarı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında büyük bir coşkuya sahne oldu. Ebeveynleri ile Kültürpark’a gelen çocuklar, konser ile atölye çalışmalarından sihirbaz ve dans gösterilerine, kukladan sokak oyunlarına kadar birçok etkinliğin yer aldığı çocuk şenliğine yoğun ilgi gösterdi. Tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı da düzenlenen söyleşide İzmirlilerle bir araya geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından “Çocuk Edebiyatı” ana temasıyla düzenlenen İZKİTAP Fest - İzmir Kitap Fuarı, 23 Nisan’da Evrencan ve Uzaylılar konseri, çocuklara özel etkinlik ve söyleşilerle İzmirli kitapseverlere ve çocuklara unutulmaz bir deneyim yaşattı. Açık alanda yapılan en büyük kitap fuarı olma özelliği taşıyan İZKİTAP Fest, 28 Nisan tarihine kadar her gün 10.00-21.00 saatleri arasında 300’e yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf, kurum ve sivil toplum kuruluşu standını ziyaret etme imkanının yanı sıra imza günü, söyleşi ve farklı etkinliklere katılma fırsatı da sağlıyor. "Göktürklerden beri ilk defa Türk ismiyle toplandı" İZKİTAP Fest’in 23 Nisan’a özel konuğu tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı oldu. Atatürk Açıkhava Tiyatrosunda İzmirli kitapseverlerle buluşan Prof. Dr. Ortaylı, Türk demokrasisinin sağlam temellere dayandığını vurguladı. İlber Ortaylı, “23 Nisan çok önemli bir olay. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve halk idaresi, Göktürklerden beri ilk defa Türk ismiyle toplandı. Türkiye’de umumi rey ile işbaşına gelen Ankara’daki hükümettir. İşgal edilmiş, şartlar tamamen aleyhine dönmüş bir memleket; ancak devletin bağımsızlığı tamamen bitmemiş. Harpten sonra ağır işgal hükümlerinin uygulanmak istendiği bir ülke, sınırlarını küçültmüşler, asker girmiş, itilaf devletleri giremedikleri bölgeleri de işgal ediyorlar Sevr’e göre. İşte buna karşı çıkıldı. Bir orduyu terhis ediyorlar; ancak terhis edilmeyenler organize edildi, kasaba ve şehirlerde insanlar, muhtelif sınıflar bir araya geldiler, bu çok mühim. Bu hareket keskin bir politika ve keskin bir politik görüşle yürütüldü. Meclis hükümetini yürüten kadroların içinde bile her zaman yüzde 100 uyum yoktu; ama belirli bir ideale, ahlaka, disipline bağlı bir irade vardı. Bu meclisteki insanlar seçimle gelmişlerdir. Meclisin tartışma adabı içinde, farklı fikirler hallediliyor. Bir araya gelmiş insanların farklılıklarının çok keskin olduğu, dünya görüşlerinin farklı olduğu bir meclis; ancak memleketin düşman istilası ve Sevr hükümlerinden kurtulması için çalışıyorlar. Birinci meclis, Türkiye’de demokrasinin kurulduğu, konvansiyonel bir sistemdir. Hükümeti seçer, devleti yönetir, olağanüstü savaş yetkilerini denetleyerek uyum içinde çalışmıştır. Hem Türkiye tarihinde hem bölge tarihinde Türkiye’de demokrasinin uyuşma ve tartışma geleneğinin ortaya çıktığı bir devirdir” dedi. Yurt dışına gitme isteğinde olan gençlere seslenen Prof. Dr. Ortaylı, “Memlekette büyük zorluklarla yetiştirdiğimiz gençlerin yabancı ellerde kalması Türkiye’yi aksatır” diyerek Türkiye’nin son 10 yıldaki vatandaşlık sisteminden de derhal geri dönmesi gerektiğinin altını çizdi. Ortaylı, “Türk vatandaşlığı kolay elde edilecek bir gömlek değil, ona sahip çıkacaksın. Arkasında; Balkanlardan, Kafkaslardan çileli göçler yatar. Ne yatar? Çanakkale’de, İstiklal Savaşı’nda, Birinci Dünya Savaşı’nda uzak çöllerde ölmüş dedeler yatar. Ta Gazze’den başlayan sınıra kadar mezarlıklar var, geze geze gidersin budur yani. Uzun yıllar çileli bir şekilde yerli malı kullanan, enflasyona dayanarak yaşayan, baraj yapılsın diye enflasyon içinde yaşamaya razı olmuş kitle yatar. Oralarda sulanmış toprakları şimdi ona buna satmak marifet değildir. Burası son derece imtiyazlı bir vatandaşlık kitlesinin sahip olduğu bir yerdir. ABD, bazı Avrupa devletlerine benzemez. Herkes vatandaşlığına, hemşeriliğine sahip olsun” diye konuştu. “Bu millet sandıkta rey veriyor. 77 yaşındayım sandıktan başka bir şey hatırlamıyorum. Dolayısıyla böyle bir demokraside, insanların bir takım; karamsar, kötümser, yıkıcı yorumları dinleyerek yüzlerini kara çıkarmanın gereği yoktur” diyen İlber Ortaylı, “Belediye seçimlerine katılın, katılmamak olmaz. Beğenmediğiniz adamlar adaysa yerine yenisini koyarsınız herkes anlar. Beğenmeyince küskün olmanın alemi yoktur. Tavşan dağa küsmüş oluyor o zaman. Rey verilecek. Çok önemli bir şey” dedi.