GÜNDEM - 23 Eylül 2018 Pazar 13:44

Deprem uzmanından 2019 için "afet yılı olabilir" iddiası

A
A
A
Deprem uzmanından 2019 için "afet yılı olabilir" iddiası

Deprem uzmanı Kadir Sütçü, 2019 yılı için Türkiye’de 7 büyüklüğünde depremler olabileceğini söyledi.

Daha önce yaptığı tahminlerdeki başarıları ile bilinen deprem uzmanı Kadir Sütçü, yeni tahmininde 2019 yılında Türkiye’de 7 büyüklüğünde depremler gerçekleşebileceğini iddia etti. 2018 yılındaki yüksek sıcaklıklar ve depremlerin azlığının 2019’da afetlere sebep olabileceğini söyleyen uzman, “2019 yılı Türkiye’nin afet yılı olabilir” dedi. 

Türkiye’de 2011 yılında yaşanan Van ve Gediz depremlerini 2010 yılında yaşanan sıcaklık rekorlarının tetiklediğini söyleyen Sütçü, 2018 yılında yaşanan sıcaklıkların da bir afeti getireceğini belirtti. Sütçü, “Depremle iklim elemanları sıcaklık, basınç, yağış, rüzgâr, bulutla ilgili çalışmalara 2008 yılında başladım. 2008 yılından bu tarafa şu ana kadar yaklaşık olarak 280 bin uydu görüntüsü arşivimde var. Bu uydu görüntülerini takip ederek depremlerin uydu görüntülerindeki işaretlerini algıladık ve son zamanlarda bu daha fazla berraklaştı. Şu an deprem ile basınç arasındaki ilişkileri görmüş durumdayız. Deprem ve sıcaklık arasında ilişki var. 2010 yılında Türkiye’de 1971 yılından beri en yüksek sıcaklık rekorları kırmış. Bu sene eğer sonbaharda depremler daha seyrek olursa, sanıyorum ki bu yıl 2010 yılını rekor olarak geçebilecek bir durumda olacağını düşünüyoruz. Türkiye’deki fay sistemi bir zincir şeklinde veya bir teşbih şeklinde diyebiliriz. Yani DAF, KAF ve Ege bunu ele aldığımızda bir üçgen şeklinde değerlendiriyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu şekilde deprem fay sistemi yok. Bu fay sistemi dünyadaki büyük depremlerden de etkileniyor. Eğer bu seneki sıcaklığı 2010 yılına göre değerlendirirsek 2010 yılındaki sıcaklığı 5,9 büyüklüğündeki Kütahya depremi ve 7,2 büyüklüğünde Van depreminden kaynaklı olduğunu 2010 yılında görmüş olabiliriz. 2018 yılı sıcaklığına hangi fayların bizi ısıttığını düşünecek olursak bunu gelecekte söyleyeceğiz ama 2019 yılı Türkiye’nin afet yılı olabilir. Yani 6.5 üzerinde 3-4 tane olabilir ya da 7 ve 7.5 üzerinde depremler meydana gelebilir Türkiye’de diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Şu ana kadar tahminlerimizin tutma oranı yüzde 92”

Son olarak basınç ile deprem arasındaki ilişkilerin netleştiğini ve bu sayede tahminlerinin daha net olduğunu söyleyen Sütçü, “Tahminlere 2010 yılında başladık. 2010 yılından 2013 yılına kadar olan tahminlerimiz yüzde 60 gerçekleşti. Bu tahminleri 2013 yılında yapılan coğrafya sempozyumunda 55 ülkeden gelen 400 tane bilim insanına bilimsel olarak anlattık. 2013 yılında sıfırladık tahminlerimizi, tekrar başladık. 2015 yılına kadarki tahminlerimizde başarı oranımız yüzde 80 idi. 2016 yılından sonra tekrar sıfırladık ve şu ana kadar tahminlerimizin tutma oranı ise yüzde 92 oranına çıktı. Biz bu tahminler yüzde 92 oranına çıktığı zaman biraz daha bilimsel olarak basınç ve deprem arasındaki ilişkiler netleştiği için daha yüksek oranlara çıkacağını bildiğimiz için tekrar başladık. Şu ana kadar 28 tahmin yaptık. Bu tahminlerden tutmayan sadece bir tanesini yarım olarak görebiliyoruz. Bundan sonraki tahminlerimizin daha yüksek oranda olacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.  

Ersin Gökdağ - Oğuzhan Demir 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tobias Andresen: "İlk profesyonel galibiyetimi aldığım için gerçekten mutluyum" 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Tur’unun 137,9 kilometrelik Marmaris-Bodrum etabını kazanan Tobias Andresen, "DSM-Firmenich-PostNL takımı adına ilk profesyonel galibiyetimi aldığım için gerçekten mutluyum" dedi. 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Tur’unun 137,9 kilometrelik Marmaris-Bodrum etabını DSM Firmeneich takımından Tobias Andresen 3 saat 29 dakika 42 saniye ile kazandı. Yarışların ardından Tobias Andresen açıklamalarda bulundu. Andresen, "DSM-Firmenich-PostNL takımı adına ilk profesyonel galibiyetimi aldığım için gerçekten mutluyum. Ayrıca Giro d’Italia hazırlıklarımızı tamamlamak ve öne geçme antrenmanı yapmak için de buraya geldik. Hollanda’da bir sprint antrenman kampımız vardı. Fabio ve ben birlikte çok çalıştık. Gerçekten Giro’ya uçmak için video analizimiz var ama açıkçası burada kendimizi kanıtlamak istedik. Fabio ilk galibiyetinden sonra çok mutluydu. İnanılmaz hızını gösterdi. Burada bazı galibiyetler almak istedik ve bu, Giro’ya giden sürecin bir parçası. Sprintlerde önceliğimiz her zaman Fabio’dur ve ben onun son önde gelen adamıyım. Henüz 21 yaşındayım, bu benim için büyük bir iş ama böyle günlerde bana genellikle önde kalmam söylenir. Yani eğer Fabio başaramazsa şansımı deneyebilirim. Ama eğer aşılırsa öncelik kendisinde kalacak. Rüzgar bugün ya da sadece son inişte bizi pek etkilemedi ama ben risk almamak için direkt gittim" dedi. "Belçika ya da Hollanda’da yarışmaktan daha güzel" 20 kilometrede iki bisiklet değişikliği yaptığını da söyleyen Andresen, "Bitime 10 km kala pelotona yeni döndüm, bu yüzden kaçışı yakalamaya ne kadar yaklaştığımızın farkında değildim. Onları bu kadar geç yakalamamız biraz sürpriz oldu ama şans eseri Astana orada bir sürü yardımcıyla birlikte oradaydı. Bazen diğer takımların aradaki farkı kapatması konusunda da kumar oynamanız gerekir. Bu benim Türkiye’ye ilk gelişim. Gerçekten hoş ve sıcak. Güzel bir ülke keşfediyorum, şu anda Belçika ya da Hollanda’da yarışmaktan daha güzel. Her gün sahilde kalıyoruz. Bugün yollar biraz zorluydu ama aynı zamanda yarışı daha güzel hale getirdi. TUR aslında yapılması çok güzel bir yarış. Tüm bir günlük yarışlardan sonra, tekrar en iyi şeklinize dönmek için bu tür bir haftalık bir yarışa ihtiyacınız var. Bu etap yarışı zihniyetine geri dönmek güzel. Her gün zor olduğundan iyi bir şekil verir. Dört gün içinde dördüncü yarış lideri olmam da bunun zorlu bir yarış olduğunu gösteriyor. Çok açık. Her gün aynı sürücünün turkuaz formayı giymemesi ve aynı takımın çekiş yapmaması gerçekten güzel, bu yarış için iyi bir şey" ifadelerini kullandı.