GÜNDEM - 16 Ekim 2016 Pazar 10:23

'Devlet' ananın yürek burkan dramı

A
A
A
'Devlet' ananın yürek burkan dramı

Adana'da, kocasını bir kaza sonrası geçirdiği rahatsızlıklar sonucu kaybeden Devlet Türker, yokluk içinde büyüttüğü oğlu ile kızı evlenip kendisine bakmayınca tek başına bir çadırda yaşam mücadelesi veriyor. Hiçbir geliri olmadığını söyleyen Devlet Türker, kendisine uzanacak bir yardım eli bekliyor.

Mehmet Emin Ayık ile dini nikahlı olan Devlet Türker'in (54) çilesi, 25 yıl önce yaz mevsiminde çalışmak için gittikleri Antalya'da başladı. Kocası, Antalya'da bir restoranda gece çalıştıktan sonra evine dönerken, bir otomobilin çarpması sonucu yaralandı. Kazadan sonra felç olan Ayık, sağlığına kavuşabilmek için her türlü yolu denedi ancak maddi imkansızlık elini kolunu bağladı. 

Şanlıurfa'nın Bozova ilçesine döndükleri tek odalı evinde karısı ve 2 çocuğuyla yaşam mücadelesi verirken bir umutla, Adana'ya gelerek bir çadırda yaşamaya başlayan Mehmet Emin Ayık, sağlık sorunları artınca dayısından 5 bin lira borç para alarak ameliyat oldu. Ancak Ayık daha sonra hayatını kaybetti. Ayık, geride kızı Olga (24), oğlu Ali Ayık (28) ve eşi Devlet Türker (54) ile 5 bin lira borç bıraktı.
Aile çalışamadığı için borcu bir türlü ödeyemedi. Bunun üzerine bir akrabaları borcu başlık parası sayarak Olga ile evleneceğini bildirdi. Bu durumun o dönem haber yapılmasının ardından kız çocuğu 66 yaşındaki akrabası ile evlenmekten kurtuldu. Ancak aile perişan bir halde çadırda yaşamaya devam etti. Bir süre sonra çocukları evlenip gidince, Devlet Türker çadırda tek başına yaşamaya başladı. Sağlık problemleri de olan Türker çalışamadığı için çoğu zaman çadırda aç yatıyor.

Giritli göçmen bir ailenin kızı olan anne Devlet Türker, 33 yıl önce tanıştığı Mehmet Emin Ayık ile üvey baba işkencesinden kaçmak için resmi nikah yapmadan evlendiğini belirterek, "Ben bu çadırda yaşıyorum eşim 14 yıl önce öldü. Eşime bir otomobil çarptı o kazada bacağı sakat kaldı daha sonra böbrek rahatsızlığı yaşadı o da siroza çevirince eşim vefat etti. Ailesi bizi hep dışladı, burada çadırda yaşıyoruz. Elin yardımıyla geçiniyorum bazen Misis’e gidiyorum millet bir ekmek veriyor orada burada ezik domates varsa onu veriyor sabahtan beri açım ben. Kaymakam beye çıkıp dilekçe veriyorum 3 ayda bir yardım çıkıyor onu da benim kız çalışamıyordu evlenmeden önce onun borçlarını verdik" dedi.

Devlet Türker, oğlunun kendine bakmadığını ileri sürerek, "Oğlum bana diyor ki 'sen sokakta öleceksin sana bir dilim ekmek vermeyeceğim' diyor. Karısının yüzünden bakmıyor bize olmadık küfürler ediyor. Eşim hayatta olsaydı bunlar başımıza gelmezdi, bir şekilde işe gidip ekmeğimizi kazanıyorduk. Kaynanam bana 'gavur' diyerek nikah kıydırmadı o yüzden ben bir yerden yardım alamıyorum. Ne olur vali bey bana yardım etsin. Ne yapacağımı bilmiyorum bu çadırda kalıyorum etrafı yırtık bant ile kapatmışım. Herkese yardım ediyorlar neden bana yardım etmiyorlar. Ben hiç kimseye imrenmedim hep şükür ettim ama olmuyor. Gece korkuyorum burada tek başıma kalıyorum biri gelip yaksa ben ne yapacağım, yapamıyorum artık dayanamıyorum" diye gözyaşlarına boğuldu. 

Fatih Keçe

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.