POLİTİKA - 16 Ocak 2018 Salı 12:24

Devlet Bahçeli: 'MHP’yi Kürt düşmanı gösterenler alçaktır, haindir'

A
A
A
Devlet Bahçeli: 'MHP’yi Kürt düşmanı gösterenler alçaktır, haindir'

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "MHP’yi kim Kürt düşmanı gösteriyorsa, bilinmelidir ki, alçaktır, haindir, sütünde haram, kanında irin vardır. Kürt kökenli kardeşlerimiz bizdir, bizim eşit ve saygın vatandaşımız, kardeşimiz, kader ortağımızdır. Kalleşlere ise buradan ekmek çıkmayacaktır" dedi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, TBMM Grup Toplantısında açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin önünde mutlaka aşması ve sonuçlandırması gereken üçayaklı bir terör sorunu olduğunu belirten Bahçeli, "Bunun birinci ayağını FETÖ’yle mücadele oluşturmaktadır. Teröristbaşı Gülen halen Pensilvanya’daki inindedir, ABD tarafından açıkça korunmakta, kollanmaktadır.

Türkiye’nin tüm müracaat ve mücadelelerine rağmen bu hain Türkiye’ye iade edilmemiş, edilmesi dahi gündeme gelmemiş, getirilmemiştir. Çünkü FETÖ’nün arkasında sıraya geçen ülkeleri gizleyen esrar perdesi aralanmış, muhasım yüzler ve kötürüm niyetler deşifre edilmiştir. FETÖ’yü ABD’den ayrı düşünmek, ABD’yi FETÖ’ten bağımsız yorumlamak geldiğimiz bu aşamada makul ve mantıklı bir izah tarzı olmayacaktır. Kaçak güreşmeye lüzum yoktur. Kıvırmaya hiç gerek yoktur. Suç ve suçluların saklanmasına imkan da yoktur. Türkiye’nin varlığını yok etmeye çalışan herkesle, gücü ve kuvveti ne olursa olsun, kapanmamış bir hesabımız vardır, er ya da geç bu hesap görülecektir" ifadelerini kullandı.

"FETÖ’yle mücadelenin tavsaması, tavını ve mukavemetini kaybetmesi çok sakıncalıdır ve bedeli ağır olacaktır" diyerek sözlerini sürdüren Bahçeli, "15 Temmuz 2016’dan sonra toplam 159 bin 506 kişi gözaltına alınmış, 47 bin 523 kişi tutuklanmıştır. 2017 yılında da 50 bine yakın kişiye gözaltı işlemi uygulanmış, 48 bin 305 kişi ise tutuklanma tedbiriyle karşılaşmıştır.

Türk Silahlı Kuvvetlerinde FETÖ/PDY kapsamında 9 bin 236 personel hakkında ihraç kararı verilmiş, 5 bin 399 personel de tutuklanarak ceza evine gönderilmiştir. 10 Ocak 2018 itibariyle, OHAL Komisyonu’na yapılan başvuru sayısı 104 bin 398, kamudan toplam ihraç sayısı da 108 bin 736 olmuştur. OHAL şartları gereğince; 2016 yılında 12, 2017’de 18, 2018’de de 1 olmak üzere toplam 31 Kanun Hükmünde Kararname yayımlanmıştır. Nihayetinde FETÖ operasyonları aralıksız devam etmektedir. Sadece geçen hafta içinde 15’e yakın ilimizde FETÖ’ye üyeliği, mensubiyeti, iltisakı yahut bu örgütle irtibatı olduğu iddia edilenlerle ilgili operasyon düzenlenmiştir. Mücadelenin elbette azim ve heyecanla devamı elzem ve acildir. Bu arada, Mor Beyin yazılımıyla hiç haberleri olmadan, hiçbir bilgi ve iradeleri bulunmadan Bylock programına yönlendirildiği saptanan 11 bin 480 kişinin masum olduğu da anlaşılmıştır. 697 sayılı KHK, bu kategoride bulunanları dikkate alıp mağduriyetleri gidermek amacıyla çıkarılmıştır. Mor Beyin karmaşası tartışmaları alevlendirmiştir. Görülüyor ki, örgüt her yolu denemekte, her tezgah ve tertipten medet ummakta, asıl suçluları, kripto yüzleri perdelemek için oyun kurmaktadır. Çünkü köşeye sıkışmış, ipliği pazara çıkmıştır.

FETÖ iblisi son kozuyla, son komplolarıyla sürdürülen tarihi mücadeleye gölge düşürmenin hesabındadır. Mağdur sayısının artışı, yargı süreçlerinin tıkanarak uzaması, dahası toplum nezdindeki inandırıcılığının sakatlanması hedeflenmektedir. FETÖ’nün askeri yapılanmasına ilişkin davada, yargılanan eski bir askeri hakime ait taşınır bellekte bulunan ‘nasıl ifade vermeliyiz’ başlıklı talimat notunda, örgüt üyelerinin inkara, yalana ve mahkemeleri oyalama taktiğinin yer aldığı tespit edilmiştir. Her şey ortadadır, davaları kurnazlıkla sulandırma ve saptırma girişimleri bellidir.

Bu suretle, suçlu ile suçsuz birbirine karışmakta, doğru ile yanlış iç içe geçmektedir. Böylesi bir durum FETÖ’yle mücadele sürecine kast eden bir aymazlık, akılsızlık ve savrulma halidir. Devletin temel direği adalettir. Adalet mülkün temelidir. Mülk ise millete emanettir.

Adalet olmadan devletin varlık göstermesi, egemenlik haklarını meşru zeminlerde müdafaa ihtimali yoktur. Adalet devlet için ne kadar önemli ise, insan onurunu, insan şerefini yaşatmak için de bir o kadar önemlidir. Eğer suçu günahı olmayan bir masum şu anda FETÖ iftirasıyla pençeleşiyorsa, kendini temize çıkarmak için çırpınıyorsa bundan sadece bir kişi değil, insanım diyen, insanlık değerlerine hürmet eden herkes zarar görecektir. Mağdurların mahkumiyet yaşaması, at iziyle it izinin karışması adalet duygularını köreltecek, devlete güveni zedeleyecektir. Nitekim yüksek risk ve belirsizlik karşımızdadır. Unutulmasın ki, Türkiye bir hukuk devletidir. Ne yapacaksak, neyi amaçlıyorsak bunları hukuk içinde kalarak, hukukun sınır ve çerçevesine tutunarak gerçekleştirmek durumundayız. Öyle ki hukukun üstünlüğü herkes için bağlayıcıdır. Mahkeme kararı olmadan bir kişiye suçlu muamelesi yapmak kuşkusuz felakettir ve hukuken de anlamsızdır" dedi.

"FETÖ, düşmandır, haindir, üzerinden silindir gibi geçilmeli ve nihai olarak yok edilmelidir"

"FETÖ’yle mücadelede cevabını aradığımız sorular vardır" diyen Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"FETÖ’yle mücadelede devlet aklı topyekun devrede midir? Yoksa sınırlı sayıda kişinin, kısıtlı sayıda devlet ve siyaset adamının gayret ve çabasıyla mı süreç ilerlemektedir? FETÖ’yle mücadelenin bir stratejisi var mıdır? Bir konsept hazırlanmış mıdır? Siyasi ve hukuki bir eylem planı kurgulanmış mıdır? Fikri temelleri, milli hedefleri, hukuki sınırları berrak bir zihin ve siyasi kavrayışla belirlenmiş midir? Bu terör örgütüyle mücadelenin öncelikleri nedir? Neler olmalıdır? FETÖ’cülüğün standart bir tanım ve tasviri yapılmış mıdır? Biriken sosyal maliyeti, devlete karşı yükselen önyargıları, toplumsal tabana yayılan mağduriyetleri nasıl ve hangi tedbir zinciriyle bertaraf edeceğiz? İnanıyorum ki, Sayın Cumhurbaşkanı da bunları düşünüyor ve üzerinde kafa yoruyordur. Aylardır mahkemeler sürmektedir. Mesela TRT baskınıyla ilgili dava, Kocaeli’deki Donanma Komutanlığı Davası, Akıncı Üssü Davası, Astsubay Ömer Halisdemir'in şehit edilmesiyle ilgili dava süreci hala devam etmektedir. Buna karşılık açılan bazı davalar ve yapılan yargılamalar sonuçlanmış, kararlar peyderpey açıklanmıştır. Diğer taraftan, yargı organları arasında karmaşa, çekişme, birbirinin kararlarını tanımama eğilimi hakimdir. Birisinin verdiği kararı diğeri bozmaktadır. Beka mücadelemizde adalet kurumlarının tartışmalarla kan kaybetmesi, fikir ve yorum farklılıklarıyla boğulması çarpıklıktır. Bu tablo yanlıştır, şüphe ve endişeleri artıracaktır. Üstelik FETÖ hıyanetinin kökünün kazınma seferberliğinde yargı organları arasındaki anlaşmazlık ve kutuplaşma kabul edilir, millet vicdanında normal görülür şeyler değildir. Toplum ve devlet hayatına korku sinmiştir. Bunu süratle gidermek ve adaleti tam manasıyla tesis etmek geleceğimiz için hayati niteliktedir.”

FETÖ davalarının süratle karara bağlanması, süregelen mahkeme safahatlarının nihai hükmününün açıklaması gerektiğine dikkat çeken Bahçeli, "Görülmelidir ki, kripto damarın aktif müdahalesiyle Türkiye’nin önü kesilmeye çalışılmakta, millet adalet kurumlarına inanç ve desteğini sorgulamaya başlamaktadır. Bu vahim bir durumdur. Kaldı ki muhakkak surette engellenmelidir. Bir gün kahraman ilan edilen, diğer gün hain olmaktadır. Kara Kuvvetleri eski Komutanı’nın koruma müdürüyken 15 Temmuz gecesi vurulan ve ardından kahraman diye madalya ile ödüllendirilen bir yüzbaşı, dönmüş dolaşmış, sıkıyı görünce FETÖ’cüyüm diyerek 29 Aralık 2017’de teslim olmuştur. 10 Ocak 2018’de, Kara Kuvvetleri Komutanlığından 1 binbaşı ve 1 yarbay, Deniz Kuvvetleri Komutanlığından ise 2 yarbay kendilerini ele vermişlerdir. 11 Ocak 2018’de, Gölcük Donanma Komutanlığında görevli 1 yarbay ve 2 astsubay itirafçı olmak istediklerini söylemişlerdir. Bu itirafçılık yarışının kuşkulu yanları oldukça fazladır. Bugüne kadar saklanan FETÖ’cülerin birden bire ortaya çıkmaları oldukça manidardır. Ayrıca garibanla uğraşıldığı, arkası ve hatırlı tanıdığı olmayanların peşine düşüldüğü intibaı maalesef güçlenmekledir.

FETÖ, Türkiye’ye saldırmış, işgale kalkışmıştır. FETÖ, düşmandır, haindir, üzerinden silindir gibi geçilmeli ve nihai olarak yok edilmelidir. Bunun arası, ortası, başı, sonu, şurası, burası, aması, ancağı yoktur. Acziyet gösterilirse acınacak hale geliriz. Ağırdan alırsak yüksek bedel öderiz. Haine hoşgörü, insan haysiyetine darbedir, bunu da aklımızdan çıkaramayız. Bunları yaparken, haksız ve hukuksuz yere sosyal enkaz ve beşeri yıkım oluşturmaktan, adaletsizlikleri beslemekten, rövanşist eğilimleri bilemekten kaçınmalıyız. Mazlumların ahını almak, bir insan hak ve hukukunu hiçe saymak büyük bir vebaldir. Devlet umuru, devlet gururu, devlet şuuru, milli vakar böyle bir vebale ortak olmaz, asla olmamalıdır. Türk devlet felsefesinin dayandığı yegane sağlam temel adalettir. Dinimiz adaleti emretmektedir. Ecdadımız adaleti öğütlemektedir. Hepsini geçtik Allah adaletle yönetmeyi, adaletsizlikten kaçınmayı buyurmaktadır. FETÖ’yü tümüyle imha edecek adaletin yaptırım ve caydırıcılığı, devlet ve siyaset adamlarının cesur tutumudur. Bu cesaret vardır, ümidim odur ki, FETÖ’nün mağdurlar üzerinden kurduğu istismar oyunu tutmayacak, Türk milleti varlığına kast etmiş namussuzları asla affetmeyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi; FETÖ’yle mücadelede devlet ve hükümetin yanındadır, milli bekanın bekçisi, adalet ve hukukun destekçisidir. Bu işi bitirelim, bu rezilleri artık tamamen hayat ve gündemimizden kuyumcu titizliğiyle ayıklayarak çıkaralım, hak ettikleri cezayı bulmaları için gereği neyse yapalım" açıklamasında bulundu.

Hasip Kaplan’ın, twitter üzerinden, "Demirtaş'ın yerine sakın bir Türk göz dikmesin" sözlerine de değinen Bahçeli, "Sabıkalı bir bölücü, ‘HDP’nin başına hiçbir Türk göz dikmesin’ sözleriyle ırkçılığın damgalı faili olduğunu itiraf etmiştir. Kürt kökenli kardeşlerimiz canımız, ciğerparemiz, civan mert kardeşlerimizdir. Ayrımız, gayrımız yoktur, biz Türk milletiyiz. Doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine büyük ve ebedi bir aileyiz. Bu aileyi birbirine düşürmek, Türk-Kürt ayrımını kaşımak ve kanatmak kanlı bir cinayet, kara bir cehalettir. İçeride kaplan, dışarıda kedileşenlerin kuyruklarını kıstıracakları, kabaran nefislerinin kesilen nefesleriyle balon gibi patlayacağı günler yakındır" dedi.

"Ahlaklarının çivisi çıkmış bu eyyam ağaları milli ittifakı yıpratmak, yaralamak için gözlerini fal taşı gibi açmaya, kalemlerini silah gibi kullanmaya başlamışlardır"

Bahçeli, "2019 yılı için samimiyetle ve dürüst bir vicdanla tesis edilen milli ittifakı çekemeyenler Kürt kökenli kardeşlerimizi dürterek, tahrik ederek hem nalına hem de mıhına vurmaya başlamışlardır" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi ifade edeceğim bazı makale başlıklarına lütfen dikkat ediniz; ‘Kürtler Adalet ve Kalkınma Partisi’ne küser mi?, 2019’un anahtarı da Kürt Seçmeni’ Bunların Kürt kökenli kardeşlerimizi falan umursadığı zaten yoktur. Maksat farklı, uyandırılmak istenen fesat bildiktir. Güya AK Parti-MHP ittifakının Kürt kökenli kardeşlerimizi ürküteceği ima ve dolambaçlı yollardan ifşa edilmeye çalışılmaktadır. Ahlaklarının çivisi çıkmış bu eyyam ağaları milli ittifakı yıpratmak, yaralamak için gözlerini fal taşı gibi açmaya, kalemlerini silah gibi kullanmaya başlamışlardır. Korku dağları sarmıştır. Bunların vicdan tezkiyesi bozuk, sicilleri lekeli ve karanlıktır. MHP’yi kim Kürt düşmanı gösteriyorsa, bilinmelidir ki, alçaktır, haindir, sütünde haram, kanında irin vardır. Kürt kökenli kardeşlerimiz bizdir, bizim eşit ve saygın vatandaşımız, kardeşimiz, kader ortağımızdır. Kalleşlere ise buradan ekmek çıkmayacaktır.

Ayrıca MHP’yle yatıp MHP’yle kalkanları özenle ve dikkatle izliyorum. Hatta CHP sözcülerini bile gülümseyerek takip ediyorum. Bazı kalem sahiplerine, televizyon yorumcularına, ipsiz sapsızlara, FETÖ kalıntılarına, CHP’li tetikçilere diyeceğim odur ki, elbette sözünde ölçü bilmeyen, edepsizlikte eşik ve sınır tanımaz. Anahtarı teslim etmişiz. Dükkanı kapatmışız. Saraydan kadro almışız. Havlu atmışız, eriyormuşuz. Yüzde bilmem kaça inmişiz. Daha neler neler, saymakla bitmez, bu iftira ve kara çalmaların anlatmakla sonu gelmez. Çıldırmış gibi bağırış çağırışları duyunca, taşı doğru yere attığımızdan emin oluyor, huzur doluyorum. İttifak diyorum, PKK kıvranıyor, Sözcü gazetesinin ayağa düşmüş soytarıları meddahlığa özenip püskevitin işaretine merak sala sala kuduruyor. Varsın kudursunlar, aşıları inşallah 2019’da sandıkta yapılacaktır.

CHP’nin marazi sözcüleri binmişler bir alamete, gidiyorlar kıyamete. Verimsiz topraktan farksızlar, ne ekseniz çürüyor, ne atsanız kuruyor, ne koysanız kokuyor. Bazen acıyayım diyorum, sevinsin fukaralar istiyorum, biraz oynasınlar diye düşünüyorum; ama abartıyorlar, birbirlerini ayartıyorlar, film çevirip, iftira tekeri döndürüp sabrı zorluyorlar. Bardağı taşırdıklarında, gaza geldiklerinde dala konmuş papağana dönüyorlar. Aynı ezber, aynı nakarat, dinleyen ve duyanlar bıkıyor, bunlar bıkmıyor. Kalabalıkta yiğitlik yapıp tenhada siniyor, pısıyorlar. Gerçi hep böyleydiler, hep aynı havadaydılar. Biraz adam olmalarını isteyeceğim, gelin görün ki zor durumda kalacaklarını, bunalıma gireceklerini bildiğimden vazgeçiyorum. Sonuna gelinmiş bir kitabın mevta olmuş karakterini andırıyorlar, yazık ediyorlar kendilerine, heba oluyorlar, onlar yarım da olsa insan olduklarını herhalde bilmiyorlar. Kullanım hatası desem değil, kul hatası desem, kime kulluk ettikleri belli değil. FETÖ ve PKK’nın avucuna düşmüş CHP’ye, HDP’ye, İP’e ve diğer yedeklere sesleniyorum; Milliyetçi Hareket Partisi’nin hayal ve hedefleri sizlere büyük gelir, nitekim ucuz bedende pahalı kumaş durmaz, duramaz, yakışmaz, yakışamaz. Stajını Kandil’de yapıp, kariyerini FETÖ’yle sürdürmeye çalışanları, Türk düşmanlarının muavini olmaya çabalayanları 3 Kasım 2019’da Türk milleti silkeleyecek, alayını birden cüruf niyetine süpürüp atacaktır. PKK’nın CHP’ye umut bağlaması, el sallaması pahalıya mal olacaktır. Bunları uyarıyorum, az bekleyin, az sabredin; çünkü sonunuz yakın, bahtınız yanık, siyasi bağrınız delik deşiktir. Milli ittifak Türk milletinin karar ve iradesidir; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türk milletinin tercih ve takdiridir, meşale yanmış, gelecek hamd olsun aydınlanmıştır. CHP’li sözcüler, yardakçı közcüler, düşmana gözcülük yapanlar, hepinize geçmiş olsun, hepinize uğurlar olsun. Alan almış, bu defter burada kapanmıştır."

TBMM Grup Toplantısının ardından Devlet Bahçeli, MHP Grup Amiri Hüsnü Uğur’a emekli olması nedeniyle bir plaket verdi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul 23 Nisan coşkusu Gaziosmanpaşa’da doyasıya yaşanacak Gaziosmanpaşa Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı birbirinden renkli etkinliklerle festival havasında kutlamaya hazırlanıyor. Belediye bahçesinde konserler ve atölye etkinlikleriyle başlayacak olan coşku, Küçükköy Meydanı’nda yapılacak kortej yürüyüşüyle zirveye ulaşacak. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla belediye bahçesinde düzenlenecek etkinlikte, Gaziosmanpaşa Belediyesi Sanat Akademisi’nin yetenekli çocukları, vatandaşlara unutulmaz bir müzik ziyafeti sunacak. Akademi bünyesinde eğitim gören öğrenciler tarafından hazırlanan 3 farklı tiyatro oyunu da seyircilerle buluşacak. Eğlenceli ve eğitici atölye etkinlikleri de belediye bahçesinde çocukları bekliyor olacak. Kurulacak stantlarda kuru boya, heykel, ebru, akıl oyunları, model uçak, çanta tasarım, VR deneyimi, doğa ve teknoloji gibi çok sayıda atölye etkinliği miniklere heyecanlı anlar yaşatacak. Öte yandan pamuk şeker, patlamış mısır, limonata ikramlarının yanı sıra yüz boyama ve balon stantları ile çocuklar unutulmaz bir festival yaşayacak. Küçükköy’de 23 Nisan kortej yürüyüşü düzenlenecek Gaziosmanpaşa’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarının ikinci adresi ise Küçükköy Meydanı olacak. Saat 19.00’da, Sokullu Mehmet Paşa Caddesi üzerinden başlayacak olan kortejde binlerce vatandaş, Türk bayrakları ve marşlar eşliğinde Küçükköy Meydanı’na yürüyecek. Etkinlikler meydanda düzenlenecek olan sahne programı ile son bulacak.
İstanbul AKM Çocuk Sanat Festivali başlıyor Türk Telekom, ‘Türkiye’ye Değer’ katan projeleriyle, kültür ve sanatın kalbi Atatürk Kültür Merkezi’nde çalışmalarını sürdürüyor. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında AKM’de gerçekleştirilecek Çocuk Sanat Festivali etkinlikleri Türk Telekom desteği ile başlıyor. 20-23 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek festivaldeki Türk Telekom Çocuk Alanı’nda; çocuklar, kukla tiyatro gösterileri, illüzyon gösterileri, dijital karikatürist, atlı karınca gibi eğlenceli etkinliklerle keyifli anlar geçirecek. Türk Telekom’un teknoloji alanındaki bilgi birikimini kültür-sanatla harmanladığı ve ana destekçisi olduğu Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında çocukların birbirinden eğlenceli etkinliklerle vakit geçireceği AKM Çocuk Sanat Festivali Türk Telekom’un destekleriyle başlıyor. 20-23 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek festivalde illüzyon gösterilerinden kukla gösterilerine kadar çok sayıda etkinlik AKM’de çocuk ziyaretçilerini bekleyecek. Çocukların sevdiği aktivitelerden Türk Telekom Çocuk Alanı’nın da içinde yer aldığı AKM Çocuk Sanat Festivali’nde; atlı karınca, sürpriz hediyeli yarışmalar, “Süper Patates ve Kaçak Bezelye Süpermarkette Karnaval Kukla Tiyatrosu”, “Süper Patates ve Kaçak Bezelye Gizemli Bir Gece Kukla Tiyatrosu”, “Süper Patates ve Kaçak Bezelye Şarkı Yarışması Kukla Tiyatrosu”, “Sihir Bakanı İllüzyon” gösterileri sergilenecek. Gösterilerde çocuklar Süper Patates ve Kaçak Bezelye arasında geçen maceralara şahit olurken, çok sayıda sürprizle karşılaşacak ve oyunların içinde interaktif deneyimler yaşayacak. “Sihir Bakanı İllüzyon Gösterisi”nde ise çocuklar Sihirbaz Okulu’nun Sihir Bakanı ile özel bir illüzyon gösterisinin bir parçası olacak. Türk Telekom’un destekleriyle gerçekleşen AKM Çocuk Sanat Festivali’nin kapıları 20-23 Nisan’da tüm çocuklara ve ailelere açık olacak.
Kayseri Vali Çiçek’ten Başkan Büyükkılıç’a ’hayırlı olsun’ ziyareti Kayseri Valisi Gökmen Çiçek; Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ı makamında ziyaret etti. 2024 Yerel Seçimlerinde yeniden Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinden dolayı Başkan Büyükkılıç’ı tebrik eden Vali Çiçek, hayırlı olsun temennilerini iletti. Vali Gökmen Çiçek, 2024 Yerel Seçimleri sonrası milletin iradesi ile yeniden Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilen ve mazbatasını alarak, yeni hizmet dönemine başlayan Başkan Büyükkılıç’a ‘hayırlı olsun’ ziyaretinde bulundu. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Vali Gökmen Çiçek’i başkanlık girişinde karşıladı. Başkan Büyükkılıç ve Vali Çiçek daha sonra başkanlık makamına geçerek sıcak ve samimi bir ortamda görüşme gerçekleştirdi. Kayseri Valisi Gökmen Çiçek; görüşme sonrası yaptığı açıklamada Başkan Büyükkılıç ile iki yıl önce başlayan dostluklarının devam ettiğini belirterek, “İki yıldır Kayseri’deyim. Geldiğim günden beri sizin ilk karşılamanız ve sohbetimizle başlayan dostluğumuz iki yıldır devam ediyor. İki yıldır Kayseri’de birçok projeye birlikte giriştik. Belediyenin yaptığı olağanüstü projelerde hem izleme hem de takip etme fırsatı bulduk. Şuan seçilmeniz dolayısıyla ve projelerin devam edecek olması sebebiyle yeni bir uzun dönem bizi bekliyor” diye konuştu. Başkan Büyükkılıç’a Kayseri’ye hizmetlerinden dolayı teşekkür eden Çiçek, yeni dönemin de hayırlı olması temennisinde bulunarak, “Gerçekten bugüne kadar Kayseri’ye verdiğiniz hizmetlerden dolayı çok teşekkür ediyorum. Yeni dönemin de hayırlı olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum” dedi. Vali Çiçek, Başkan Büyükkılıç’ın projelerinden övgüyle bahsederek, şunları söyledi; “Özellikle millet bahçesi, çok büyük bir proje. Özellikle turizmde çok fazla, belediye özellikle yaptığınız yer altındaki Türkiye’ye örnek olacak müzeyi heyecanla bekliyorum. Kültepe Kaniş-Karum’da gezdirmiştiniz beni, Asur Mahallesi’ni heyecanla bekliyorum. Özellikle şehrin tanıtımı noktasında Erciyes’te yeni açılan otellerle beraber yaptığınız hareket ve Erciyes Yüksek İrtifa Merkezi bambaşka bir projeydi. Sadece Kayseri’ye katkı sunmuyor tüm Türkiye’ye katkı sunuyor. Bu ve bunun gibi birçok mimarı olduğunuz proje, bir kısmı hayata geçti bir kısmı da geçecek. Bunları heyecanla bekliyorum. Yeni seçilmenizden dolayı da hem tebrik ederken hem de birlikte çalışacak olmanın mutluluğunu yaşadığımı ifade etmek istiyor, hayırlı olsun diyorum.” Vali Çiçek’e ‘hoş geldiniz’ diyen Başkan Büyükkılıç ise; “Kayseri’mize geldiğiniz günden itibaren hem şehrimize bir ivme kazandıran hem uyum kültürü içerisinde şehrimize katkı sağlayan yaklaşımlarınızdan dolayı, pozitif bakışınızdan dolayı özellikle teşekkür ediyorum. Zaman zaman değerli Valimizle benim isimlerimizi birleştirerek vatandaşlarımızın kullanmış olduğunu görmekten de keyif alıyorum. Biz didişen değil dayanışan bir anlayışın sahibi olmaya devam edeceğiz” dedi. ‘Nerede kalmıştık’ mantığı içerisinde yola devam diyeceklerini dile getiren Büyükkılıç; "Elbette yeni bir dönem başladı, kaldığımız yerden devam ya da nerede kalmıştık mantığı içerisinde yola devam diyeceğiz. Turizm alanında da ticari sınai konularda da tarımla, hayvancılıkla ilgili de şehrimizin imarıyla ilgili, ihyasıyla ilgili merkeziyle, taşrasıyla hepsini kucaklayan yaklaşımıyla yol alacağımızı ifade ediyorum. Bizi seven, güvenen, seçen hemşehrilerimize bir kez daha teşekkür ediyorum. 16 ilçe belediye başkanı arkadaşımızla el ele vermek suretiyle şehrimizi geleceğe taşıma yönünde irade göstereceğimizi ifade ederken destekleriniz için bir kez daha teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız, sağ olun. Hoş geldiniz, şeref verdiniz” diye konuştu.