SAĞLIK - 08 Ekim 2017 Pazar 11:56

Devletin desteği engellileri yeniden hayata bağladı

A
A
A
Devletin desteği engellileri yeniden hayata bağladı

Yıllardır eğitim ve tedavi hayatından uzak bir şekilde evlerine kapanan engelli öğrenciler, son yıllarda devletin verdiği desteklerle kabuklarını kırarak kariyer planlaması yapar hale geldi. 24 yıl sonra ilk kez adım atan engelli bir kız, ailesini sevince boğdu.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından engellilerin eğitimine yönelik verilen ve her yıl miktarı arttırılan özel eğitim destekleri, maddi imkansızlıklar nedeniyle evlerine hapsolan engellilerin umudu olmaya devam ediyor. Sağlık kurumlarından asgari yüzde 20 oranında engelli tanısı alan öğrenciler, verilen destek ile özel eğitim kurumlarından ücretsiz olarak faydalanabiliyor. 5580 sayılı Özel Eğitim Kurumları Kanunu kapsamında verilen destekten görme, işitme, dil-konuşma, spastik, zihinsel, ortopedik veya ruhsal engelli bireylerin eğitim giderleri devlet bütçesinden belirlenen oranlarda karşılanıyor. Eğitim desteğinden faydalanarak evlerinden çıkan ve özel eğitim kurumlarında eğitim almaya başlayan özel öğrenciler ise kariyer planlamaları yapar hale geliyor.

“Parasız, devletimizin sayesinde kapımızdan alıp kapımıza getiriyorlar”

Verilen destek sayesine zihinsel problemi olan kızının özel eğitim imkanına kavuştuğunu söyleyen anne İlknur Kandemir, “İlk duyduğumda inanmamıştım. Benim çocuğumda içe kapanıklık durumu vardı. Ben de bir yakınımın tavsiyesiyle özel bir kuruma başvurdum. Şu yönden çok memnunum, bizim anne-baba ilgisi gösterdiğimiz gibi onlar da gösteriyor. Çocuğum şu anda daha da başarılı. İnşallah daha da başarılı olacak. Çok teşekkür ediyorum, parasız, devletimizin sayesinde kapımızdan alıp kapımıza getiriyorlar. Malum uzak yerde oturuyoruz” dedi.

“Doktorların ‘ümidinizi kesin’ dediği kızım 24 sene sonra yürüdü”

Devlet desteği sayesinde gittikleri özel eğitim merkezinde 24 yıldır yürüyemeyen kızının yürümeye başladığını anlatan Nurten Bekar ise, “Eskiden böyle imkanlar yoktu. Benim kızım 24 senedir hiç yürüyemedi. Doktorlar hiç yürüyemez umudunuzu kesin dediler. Buraya, kuruma geldiğimizden beri rahatça yürüyebiliyor. Şimdi bizim gibi yürüyebiliyor. Kendi yemeğini kendi yiyebiliyor, eskiden ben yediriyordum. Devletin verdiği imkanlarla benim kızım normal bir şekilde yürüyor. Sevda yürüyünce biz ailecek çok sevindik, çok mutlu olduk. Burada her imkanı var. Spor yapıyor, bisiklete biniyor. Devletimize de kurumumuza da çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“Özel eğitim kurumu açarak benim gibilere faydalı olmak istiyorum”

Aldığı eğitimlerle kendini ifade edebilme yeteneğine sahip olan ve hayalinin özel eğitim merkezi açarak kendi gibi ihtiyaçlı öğrencileri tedavi etmek olduğunu ifade eden Hüseyin Mert Arık da, “Ben ilk buraya geldiğimde korkarak geldim. Ama şu an görüyorum ki benim öyle büyük bir rahatsızlığım yok. Benim çevremde ve kendi ailemde benim gibi bir sürü çocuk var. Ama korktukları için gelemiyorlar. Ben onları teşvik edersem, kendi durumumu anlatırsam onlar cesaretlenir. Ben kendi durumumu anlatarak çevreme, topluma yardımcı olmak istiyorum. Benim gibi çocukları toplumdan uzak tutmayarak topluma kazandırarak bir şeyler yapmamız lazım” şeklinde konuştu.

“Çocuklar prangalarını kırma olanağını yakalamış oldu”

Son olarak verilen destekle çok sayıda engellinin evlerinden çıkarak eğitim alma imkanına kavuştuğunu belirten özel eğitim kurumu yöneticisi Mehmet Ali Kaşka ise, “2005 yılına kadar Türkiye’de 60 bin öğrenci, özel eğitim imkanlarından faydalanabiliyordu. Hükümetimiz ve devletimizle de beraber bu sayı 360 bin gibi çok yüksek bir rakama çıkarılarak eğitim desteği alma hakkı tanıdılar. Bu destekle birlikte birçok insanın, birçok çocuğumuzun, ailenin hayatları yeşerdi. Yürümeye başlayan, otizmden kurtulan çocuklar, dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin ilaçsız bir şekilde çözümü gibi imkanları ücretsiz olarak çocuklarımıza devlet tanıdı. Biz de Avrupa standartlarının üzerinde kurum olarak elimizden gelenin en iyisini Kocaeli’de hizmet olarak vermeye başladık. Özel eğitimde, ilaçsız bir şekilde çocuklar prangalarını kırarak kariyerlerini ve geleceklerini çok daha iyi bir şekilde bir yerlere taşıma olanağını yakalamış oldular” ifadelerini kullandı. 

Gürcan Yılmaz - Refik Fidan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.