GÜNDEM - 03 Ekim 2014 Cuma 12:47

‘Din dersi seçmeli değil, mecburi olmalı’

A
A
A
‘Din dersi seçmeli değil, mecburi olmalı’

İstanbul Üniversitesi Öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Yavuz Örnek, din dersinin seçmeli değil, mecburi olması gerektiğini söyledi.

Örnek, İnovizyon Düşünce Kuruluşu'na yaptığı açıklamada, gençlerin ve sonra gelecek nesillerin kaybolmaması için dini eğitimin şart olduğunu belirterek, "Dini eğitim sadece ibadet demek değildir. Kendini yaratana ve onun yarattıklarına karşı saygıdır. Ama bir konu var. Dini eğitimi verecek kadroların eğitimi meselesi. Önce onları doğru bir şekilde eğitmek şarttır. Yoksa kendisi örnek olmayan kişinin başkasına faydası olmaz" diye konuştu.

Dinin, kanuni müeyyide gibi hiç bir baskı ve tehdit unsuru olmadan kendine, çevreye ve bütün canlılara karşı iyi davranmayı emreden, aşırılıktan, zarar vermekten gönüllü olarak ve severek sakındıran ilim olduğunu ifade eden Örnek, "Din gönüllü disiplindir. Bu disiplinin en önemli, en kıymetli ve en mükemmel olanı kendini yaratana karşı gösterilen disiplindir. Bu varsa diğer disiplinler kendiliğinden oluşur. Nedir onlar. Irk, din, dil, mezhep, millet, renk ve kültür farkı gözetmeksizin herkesin varlığına, malına, mülküne, fikrine ve bütün hukuki haklarına saygılı olmaktır. Yani insanlık onuruna saygılı olmaktır. Gençliğe bu saygıyı verecek yegane kurum eğitim yuvalarımızdır. İstisnasız bütün dinler önce yaratana karşı hareketlerimizi düzenlememizi emreder, ondan korkandan korkulmaz. Ondan korkmayandan, yani ona inanmayandan gençlikten korkulur" dedi.

Kimsenin ibadetine hiç kimsenin karışmaya hakkı olmadığını belirten Örnek, "Bu dersin içeriği ibadetlerin nasıl yapılacağından ziyade insanı yaratanına asi olmaktan koruyan değerler olmalıdır. Zaten insanda bu varsa onun kullarına karşı da asi olmaktan korunur. Bu Allah ile kul arasına girmek değildir" dedi.

Zorunlu din dersinin sadece namazı, orucu, zekatı ve diğer farzları öğretmediğine dikkat çeken Örnek, "Bilakis insanlık onurunu öğretir. İnsanca yaşamayı, yaratılan bütün canlılara karşı sorumlu olmayı öğretir. 1400 yıldan beri müslümanlar diğer din mensupları ile yanyana yaşamışlardır. Bu insanların kalplerine bu din neyi yerleştirdi ise şimdi de gençlerin kalbine aynısının yerleştirilmesinin tavsiye edilmesi lazım. Huzur için. Siz ortaçağda Avrupa’da bir müslümanın yaşayabileceğini düşünebilir miydiniz" dedi.

Örnek, şunları kaydetti: "Gençliğin dini eğitimle kurtulamayacağını savunanlar Avrupa’yı misal vermektedirler. Bilimadamlarının papazlardan çıktığını, eğer din gençliği kurtarsaydı batıda gençliğin çok daha iyi durumda olması gerektiğini savunmaktadırlar. Halbuki batı hristiyanlığın katı taassubundan kurtulduğu için kalkındı. Batının verdiği dini eğitim artık gençliğini inandıramıyordu. Çünkü onun dini dünya yuvarlaktır diyen bilimadamını cezalandırıyordu.

Hiç bir doğru din bilimle çatışmaz. Eğer bir din bilimle çatışıyorsa muhakkak biri yanlıştır. Ortaçağda Avrupa’da olduğu gibi. İslam dininin bilimle çatıştığı hiç işitilmemiştir. Bazı softaların sözleri islamı bağlamaz. “İlim Çin’de de olsa alın” hadisi islamın dine ne kadar önem verdiğini ifade ediyor. Hem Kuran-ı kerimde hem hadislerde hem de islam alimlerinin kitaplarında bilimi emreden, tavsiye eden ve öven pek çok ayet, hadis ve yazı vardır. Bunlar güneş gibi meydandadır.

ABD başkanları seçimlerden sonra bir çeşit teşekkür manasında defalarca “tanrı sizi korusun” der. Bu sözü bizim siyasetçilerimiz söylese ülkede kıyamet kopar. Burada bir yanlışlık var. Bu ülkede din ve dinin hükümleri bastırılmış, baskı altına alınmış. Samimi olanlar horlanmış, cezalandırılmış ve önleri kesilmiş. Ülkede onlarca yıl bir kaos ortamı oluşmuş. Dininden çıkanlar çok olmuş ama başka dine giren kimse de yok. Bu çok mühim bir konu, özellikle batı uygarlığı için. Müslümanlar islamı bırakabilir ama başka dine girmezler. Çünkü hiç bir din onun bıraktığı dinden daha mükemmel değildir. Peki mükemmel ise niye bıraktı. Peygamberlerin çocuklarından bırakanlar oldu. Sen her gün ahlaksızlığı “basın - yayın” diye gençliğin önüne sunarsan neticede bu olur". 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara CHP lideri Özel: “23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Maalesef Milli Eğitim Bakanı 2024’te, 2023 yılında emekli olan kadar öğretmen atayacaklarını söyledi. Sayın Erdoğan da ‘Bir miktar atama yapacağız’ dedi, gençleri de çok üzdü. Bu rakam maalesef 23 bin 900’dür. 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleştirilen grup toplantısında konuştu. Konuşmasında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Özel, öğretmen atamalarının daha yüksek oranlarda yapılmasını ve atamalarda mülakatların kaldırılması gerektiğini söyledi. 1 Mayıs hakkında da konuşan Özel, Taksim Meydanı’na kefil olduklarını ve kutlamaların orada olması gerektiğini ifade etti. “Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur” Anayasa değişikliği konusunda öncelikle herkesin anayasaya uyması gerektiğini, sonrasında bu konuda değişiklik için destek verebileceklerini söyleyen Özel, “Türkiye Cumhuriyeti bir anayasa devletidir. Sahip çıktığımız maddelerin yanında elbette eleştirdiğimiz, değiştirilmesini istediğimiz maddeler olabilir. Ama bu ülkede eğer devlet olacaksa, yani insanların canı ve malı güvende olacaksa bu ülkede en üstteki cumhurbaşkanından en sade vatandaşa kadar herkes bu anayasaya bağlı olacak. Bir ülkede anayasanın işine gelen kısımlarını uygulayıp, oradan güç alıp, yetki alıp kullanıp, işine gelmeyen kısımlarını ihlal edersen bu hak bir kişide değil herkeste olur. Orada devlet ortadan kalkar, anayasal düzen ortadan kalkar ve keşmekeş olur, karmaşa olur. İşte o zaman beka sorunu olur. O yüzden bu ülkedeki en sade yurttaştan en yeni kamu görevlisine, en kıdemli devlet memurundan cumhurbaşkanına kadar herkesin bu anayasaya harfiyen öncelikle uyması gerekir. Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur” ifadelerini kullandı. “1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum” 1 Mayıs kutlamaları için Taksim Meydanı’nın açılması gerektiğini söyleyen Özel, “Şimdi buradan karar alıcılara sesleniyorum. Var mısın? Ben kefilim, orada olacağım. İşçilerle birlikte, bir kişinin burnu kanamadan 1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum. Taksim’i 1 Mayıs’a açın, 31 Mart’ın mesajını aldığınızı anlatın. Açın, özgüvenli olduğunuzu gösterin. Ben 31 Mart’ın birinci partisinin genel başkanı olarak, son genel seçimlerin birinci partisinin genel başkanına diyorum ki ‘Elimizi uzatıyoruz, elimiz emekçinin elidir, elimiz barışır elidir, elimiz öz güvenin elidir. 1 Mayıs’ta Taksim’in kazanılması, bu ülkenin yeni iklimine hizmet edecektir.’ Emekçilerin elini havada bırakmayınız, elimizi havada bırakmayınız” ifadelerine yer verdi. “23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez” Öğretmen atamaları ile ilgili konuşan Özel, “Maalesef Milli Eğitim Bakanı 2024’te, 2023 yılında emekli olan kadar öğretmen atayacaklarını söyledi. Sayın Erdoğan da ‘Bir miktar atama yapacağız’ dedi, gençleri de çok üzdü. Bu rakam maalesef 23 bin 900’dür. 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez. Mülakatı kaldıracağız sözü verdiler. Şimdi ‘Mülakat gibi mülakat yapacağız’ diyorlar. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Mülakatın derhal kaldırılması, gençlerin talebine uygun olarak 100 bin öğretmen atamasının yapılması gerekiyor” diye konuştu. Yerel seçimlerde Hatay’ı kendilerinin kazandığını ancak YSK’nın sonuçlara yapılan itirazları değerlendirmediğini söyleyen Özel, Hatay Belediyesi’ni yakından takip edeceklerini ve gelecek seçimlerde Hatay’ı yüzde 60 oranında oy alarak kazanacaklarını iddia etti.
Samsun Başkan Kul: " Bölgenin turizm imkanlarının gelişimi için çalışmalara aralıksız devam edeceğiz" Terme’nin Gölyazı Mahallesinde bulunan göller bölgesinde Ordu Kano Kulübü ile incelemede bulunan Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, bölgenin turizm imkanlarının gelişimi için çalışmalarına aralıksız devam edeceklerini söyledi. Ordu Kano Kulübü üyeleri, Terme Belediye Başkanı Şenol Kul’un makamında ziyaret ederek, bölgede yapılacak çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Terme ilçesinde kano sporunun yaygınlaşması ve imkanlarının arttırılmasına yönelik Terme Belediyesi ile işbirliği içinde çalışmalara hazır olduklarını belirten Ordu Kano Kulübü üyeleri, bölgenin kano sporu için zengin imkanlara sahip olduğunun altını çizdi. Terme Gölyazı Mahallesi Göller bölgesinde Akgöl ve Simenit gölleri ile gölleri birbirine bağlayan kanalların bulunduğu alanda incelemede bulunan Terme Belediye Başkanı Şenol Kul ve Ordu Kano Kulübü üyeleri, bölgenin kano sporu için zengin imkanlara sahip olduğunu ifade ettiler. "İlçemizin saklı kalmış güzelliklerini gün yüzüne çıkaracağız" Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, Terme’nin turizm imkanlarının arttırılmasına yönelik çalışmalara hız kesmeden devam edeceklerini belirterek, “İlçemiz doğal olarak birçok zenginliğe sahip. Bu zenginliklerden biri de Gölyazı bölgemizdeki göller ve göllerimizi birbirine bağlayan kanallar. Bu bölgede kano sporunun gelişimi ile alakalı Ordu Kano Kulübü’nün destekleri ile çalışmalarımıza başladık. Yapacağımız tesisleşme ile burayı kano sporu için bir cazibe merkezine çevireceğiz. Bu kadar muhteşem bir doğadan tüm Türkiye’nin faydalanabilmesi adına her adımı atmaya hazırız. İlçemizin saklı kalmış güzelliklerini gün yüzüne çıkaracağız” dedi. Kısa süre içinde hayata geçirilecek Amazon Kano Kulübü ile birlikte yapılacak çalışmaların hızlanacağını belirten Belediye Başkanı Şenol Kul, bu süreçte çalışmalar konusunda destekte bulunan Terme Amazon Kültür ve Dayanışma Derneği ve Ordu Kano Kulübü üyelerine de teşekkür etti.