ASAYİŞ - 11 Ağustos 2016 Perşembe 17:41

Dink davasında sanık Özkan Mumcu ifade verdi

A
A
A
Dink davasında sanık Özkan Mumcu ifade verdi

Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davada savunma yapan dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde komiser yardımcısı olarak görev yapan Özkan Mumcu, 'Ne pahasına olursa olsun öldürülecek' bilgisini sakladığının iddia edildiğini belirterek, "Bu ifadenin resmi yazıya 'Ses getirecek eylem' olarak geçirilmesinde benim herhangi bir dahilim yoktur" dedi.


- Mumcu: "'Dink ne pahasına olursa olsun öldürülecek' bilgisini saklamadım"


İSTANBUL (İHA) - 
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde komiser yardımcısı olarak görev yapan Özkan Mumcu savunma yaptı.
Cinayet tarihinde askerde olduğunu anlatan sanık Mumcu ifadesinde, "Komiser yardımcısı olarak görev yapmakta iken cinayetten 6 ay önce askere gittim. Cinayet tarihinde askerdim. Cinayet işlendikten 20 gün sonra gelip görevime başladım. Herhangi bir yetkisi olmayan bir kişi olarak olmayan görevi ihmal ederek bir insanı kasten öldürme suçundan 15 ay tutuklu kaldım" dedi.
Hrant Dink’i 'Ne pahasına olursa olsun öldüreceğine' dair Yasin Hayal’in verdiği bilgiye dair raporu Muhittin Zenit’in hazırlayıp kendisine sunduğunu anlatan Mumcu, "Ben de okudum herhangi bir değişiklik yapmadım. Ercan Demir, Engin Dinç son olarak da Ramazan Akyürek müdürümüze sunuluyor. Ramazan Akyürek’in imzalamış hali de İstihbarat Daire Başkanlığı’na gönderiliyor. Daha sonra Engin Dinç, ‘Özkan bu konu önemli biz bunu İstanbul’a bildirelim’ dedi. Engin Dinç, ‘Konu ile ilgili bir de resmi yazı yazalım’ dedi" diye konuştu.

"'Ses getirecek eylem' ifadesinde benim dahilim yok"
İki farklı resmi yazı olmadığını savunan Mumcu, "Biri daireye hitaben F4 raporu, biri de resmi yazıdır. 4 sayfalık F4 raporunu kopyalayıp üst yazı haline getirdik. Kendisine sundum. Okudu ve bana ‘Bu eleman ağzı ile yazılmış’ dedi. Yazının istihbarat ve resmi yazı diline uygun olmadığını söyledi. Kendisi bizzat en son haline şuan soruşturmaya konu olan haline dönüştürdü. Bu raporda ne olursa olsun öldürülecek ibaresinin resmi yazıya ses getirecek eylem olarak geçirilmesinde benim herhangi bir dahilim yoktur. Engin Dinç müdürüm buraya geldiğinde kendisi anlatacaktır" ifadelerini kullandı.

"Yazıda ima yok yaklaşımını hayretle karşılıyorum"
"Yazıyı okuduğumda Hrant Dink’in öldürüleceğini net bir şekilde anlıyorum" diyen Mumcu, "Bu yazıyı okuyan herkes de böyle anladı. Yazıda ima yok gibi yaklaşımları hayretle karşılıyorum. Anlam veremiyorum. Burada boya sıkmak, birinin soyunması, yumurta atılmasından bahsedilmiyor ki böyle yorumlara şaşırıyorum. Burada kast ettiğimiz yeniden bombalı saldırı yapabileceğidir. Daha önce McDonald’s’a bomba attı. Yazının dağıtımı yapılıyor. Gereği için İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne bilgi için de İstihbarat Daire Başkanlığı’na gönderiliyor. Tüm yazışmalara ilişkin İstihbarat Daire Başkanlığı’na bilgi verilir" dedi.

"30 kişinin bildiği bir konuyu ben nasıl gizleyebilirim"
Mumcu, ‘Ne pahasına olursa olsun öldürülecek’ bilgisini sakladığının iddia edildiğini söyleyerek, "Bu doğru değil. İstanbul Emniyetine bildirilmiştir. Beni arayan dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli komiser yardımcısı Volkan Altunbulak’a da bilgi, sözlü olarak verilmiştir. Bilgiyi veren ben, suçlanan ben. Trabzon’da bu konuyu 10 kişi biliyor. İstihbarat Dairesinde 10 kişi biliyor. İstanbul’da 10 kişi biliyor. 30 kişinin bildiği bir konuyu ben nasıl gizleyebilirim? Niye gizleyeyim?" ifadelerini kullandı.
Özkan Mumcu’nun ifadesini tamamlamasıyla birlikte duruşma yarın Mumcu’nun çarpraz sorgusu ile devam edecek. 

Başak Akbulut 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.