SAĞLIK - 15 Ağustos 2017 Salı 13:37

Diş korkusu fobiye dönüşmesin

A
A
A
Diş korkusu fobiye dönüşmesin

Diş hekimi fobisi, özellikle küçük yaşlarda başlayarak yıllar boyunca çocukların korkulu rüyası oluyor. Öyle ki dişçiye gitme korkusu, araştırmalara bile konu olmuş durumda. Yapılan araştırmalar, farklı yaş gruplarından çocukların yaklaşık yüzde 80-90’ının diş hekiminden ya da dişçiye gitmekten korktuğunu ortaya koyuyor.

Çocuklukta başlayan bu korku yetişkinlik döneminde de devam ediyor. Diş hekimi fobisi ve bu fobiyi aşmanın yolları hakkında Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikoloğu Yelda Öge ve Diş Hekimi Burhan Yürütücü önemli bilgiler verdi.

Tedavi almaktan kaçıyor

Herhangi bir nesne ya da durumdan sebepsiz yere korku, kaygı duymak ve kaçınmak olarak tanımlanan diş hekimi fobisi hakkında Psikolog Yelda Öge, “Kişinin yaşadığı ağrı ya da acıya rağmen ara ara bulantı, ağlama, titreme gibi bedensel tepkilerinde eşlik ettiği bir durum söz konusu oluyor. Bu durum, diş hekimine gitmek ve tedavi almaktan kaçınmayı beraberinde getiriyor. Diş hekimi fobisi genellikle çocuklukta başlıyor ve yetişkinlik döneminde devam ediyor” dedi.

Çocuğun korkutulmaması gerekiyor

Diş hekimi fobisi, aile tarafından oluşturulan olumsuz algı, inanç ve yorumlarla gelişebiliyor. Küçük yaşlarda ailelerin dişçiye gitmekle ilgili yanlış yorumları, çocuğun zihninde olumsuz bir algı oluşturuyor. Aileler yapılmasını istemediği davranışlar için çocuğu dişçiyle korkutarak, diş hekimine karşı kaygı ve korku oluşturuyor. “Yemeğini yemezsen dişini çektiririm, yaramazlık yaparsan dişçiye götürürüm” gibi tehditlerde bulunulmaması gerekiyor. Bunun yanı sıra çocuğun diş tedavisi hakkında çevreden edindiği yanlış bilgiler de korkuya sebep oluyor. Diş tedavisiyle ilgili anlatılan abartılı ve gerçekçi olmayan söylemler diş hekimine ve tedavisine karşı çocukta fobi oluşturuyor.

“Doktor iğne yapmayacak” demek yanlış

Çocukların düzenli aralıklarla 1 yaşından itibaren diş muayenesine götürülmesi gerekiyor. Küçük yaşta başlayan bu alışkanlık, çocuğun diş muayenesi hakkında olumlu algı geliştirmesini sağlıyor. Uzm. Psikolog Yelda Öge, olumsuz diş tedavisi deneyimleri üzerine çocuğun yanında konuşulmasının doğru olmadığını ve çocukla nasıl konuşulması gerektiğini şöyle açıklıyor:

“Çocuklar duyduğu bu bilgileri unutmuyor ve kendi başına geleceğine inanarak kaygılanıyor. Bu sebeple çocukların diş hekimlerine gitmekle ilgili olumsuz algı ve yorumlarla korkutulmaması gerekiyor. Tedavi öncesinde doktorun iğne yapmayacağı ve hiç ağrı duyulmayacağı gibi gerçekçi olmayan algılar oluşturmamak önem taşıyor. Çünkü bu söylemler çocuğun aileye ve hekime karşı güvenini zedeliyor ve korkmasına sebep oluyor.”

Genel anesteziyle karıştırılmaması gerekiyor

Uzmandan yardım alınmak isteniyorsa çocuklarda diş hekimi korkusunu azaltan ve tedavinin başarılı bir şekilde sonuçlanmasına sebep olan bilinçli sedasyon yöntemi çocuğun ağrısız, bulantısız, sakin bir şekilde tedavi almasına yardımcı oluyor. Diş Hekimi Burhan Yürütücü, bilinçli sedasyonu şöyle tanımlıyor:

“Diş hekimliğinde yapılacak olan işlemlerin ağrısız ve bulantısız olmasını mümkün kılan bilinçli sedasyon, hastanın korku ve endişe kaynaklı rahatsızlığını ortadan kaldırıyor. Hastayı sakinleştiren bu destek yöntemi genel anestezi uzmanları tarafından uygulanıyor. Hastanın bilinci açıkken derin bir uyku haline giriyor.”
Sedasyonun genel anestezi olmadığını belirten Yürütücü, bu yöntem esnasında hastanın yarı uykulu olduğunu ve hekimden aldığı komutları yerine getirdiğini söylüyor. Uyuşturucu etkisi olmayan sedasyon, hem çocuklar hem de yetişkinlerde oldukça yaygın şekilde kullanılıyor. Diş Hekimi Burhan Yürütücü, yöntemin daha çok kaygılı ve hareketli, bulantı refleksi olan, zihinsel engelli ve diş hekimiyle ilgili yoğun fobi yaşayan çocuklar ile yetişkinlerde uygulandığını ifade ediyor. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.