SAĞLIK - 22 Ağustos 2018 Çarşamba 14:11

Dış Kulak Yolu İltihabı Tatilinizi Kabusa Çevirmesin

A
A
A
Dış Kulak Yolu İltihabı Tatilinizi Kabusa Çevirmesin

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Baş Boyun ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Remzi Tınazlı, Özellikle Havaların Sıcak ve Rutubetin Fazla Olduğu Bölgelerde Sık Görülen Dış Kulak İltihabının, Hastalarda Şiddetli Ağrı, Dış Kulak Yolu Daralmasına Bağlı Olarak İşitmede Azalma, Kulak Akıntısı ve Bazen de Ateş ile Kendini gösterdiğini söyledi.

Uzm. Dr. Remzi Tınazlı; “Dış Kulak Yolu Cildi, Yapısı İtibarıyla Vücudumuzu Mikroplardan Koruyucu Özelliktedir.” Dış kulak yolu cildinin, dış kulak yolunu iltihaplanmalara karşı koruyucu özelliklere sahip olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Remzi Tınazlı şunları kaydetti; “Dış kulak yolu 2,5cm uzunluğunda, deri ile kaplı, kıkırdak ve kemik iskelete sahip, ucunda kulak zarının olduğu bir mağara gibidir. Dış kulak yolunun örtüsünü oluşturan cildimiz ise vücudumuzu mikroplardan koruyucu özelliklere sahiptir. Asidik yapıda olan cildimizin, bariyer görevi üstlenerek, mikropların üremesini ve yaşamasını engellemek gibi fonksiyonları vardır. Ayrıca dış kulak yolunda üretilen ve serümen adı verilen kulak kiri de içerdiği lizozim ve asidik yapısı ile mikropların (mantarlar ve bakteriler) gelişmesini engeller özelliktedir. Kulak yolu girişinde bulunan kıllarla birlikte yapışkan ve yağlı olan kulak kiri, dışarıdan gelebilecek toz, canlı böcek veya diğer yabancı cisimleri engeller niteliktedir. Bu özelliklerin olumsuz etkilendiği durumlarda ise dış kulak yolu iltihaplanmaları kaçınılmazdır.”

Dış Kulak Yolu İltihabı Vakaları Özellikle Yaz Mevsiminde Artış Gösteriyor

Orta kulak iltihabından farklı olarak, dış kulak yolu iltihabının, dış kulak yolunu döşeyen deri ve kulak zarı dış yüzeyinin iltihabı olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Remzi Tınazlı, dış kulak yolunun sıcak ve nemli bir alana sahip olması nedeniyle mikrop üreme oranında artışa, bunun da hastalığa yol açtığını, en sık bakteri veya mantar enfeksiyonu sonucu gelişen dış kulak yolu iltihabının bazen de alerjik veya dermatolojik nedenler kaynaklı olduğuna dikkat çekti. 

“Dış kulak yolu iltihabı yılın her mevsiminde oluşabilmesine rağmen genellikle yaz aylarında görülmektedir.” diyen Uzm. Dr. Remzi Tınazlı, havuz veya denizde yüzme veya sık sık duş alma nedeni ile kulak yoluna giren fazla suyun, kulak yolunun hemen girişindeki ter ve yağ bezlerinden salgılanan ve kulak kiri olarak bilinen koruyucu mumun yok edilmesine yol açabildiğine, bunun da kulak kirinin koruyucu etkisini ortadan kaldırabildiğine dikkat çekti. Ayrıca sık sık suya maruz kalmanın cildin asidik yapısını bozabildiğini, yok olan kulak kirinin ise bakterilerin ve mantarların üremesini kolaylaştırdığını hatırlatan Uzm. Dr. Remzi Tınazlı şöyle devam etti; “Bu durum genellikle yüzücülerde görüldüğü için yüzücü kulağı ya da tropikal kulak gibi isimlerle de adlandırılır. Kulak kanalını sık sık kulak çöpü ile temizlemek veya yabancı bir cisim ile kulağı kaşımak, koruyucu tabakayı ortadan kaldırabilir ve bu bölgede cilde hasar vererek daha kolay enfeksiyon geçirilmesine yol açabilir. Bu nedenlerle dış kulak yolu ilithabına yakalanmayı kolaylaştıran faktörler olarak, kirli sularda yüzmek, kulağı kaşımak ve karıştırmak, kulak içine yabancı cisim sokmak ve allerjik cilt yapısına sahip olmak gibi hususlar sayılabilir.”

Dış Kulak Yolu İltihabı Belirtileri

Kaşıntı ve kulak kepçesini ellemenin, hastalarda hassasiyet artışı ve ağrı nedeni olabileceğini, ayrıca ödem nedeniyle kulak kanalının tam kapanmasının işitme kaybı ve kulakta dolgunluk hissi oluşturabileceğini, Tragus adı verilen kulağın önündeki kıkırdağa bası uygulandığında ya da çiğneme hareketi ile de şiddetli ağrı duyulabileceğini ifade eden Uzm. Dr. Remzi Tınazlı, bu tür durumlarda genelde kulak akıntısının olmadığını, ancak bazen kulak yolu derisinde sulanma ve kabuklanma görülebildiğini ifade etti.

Dış Kulak Yolu İltihabı Tedavisi

“Tedavide ilk ve en önemli basamak dış kulak yolunun travmatize edilmeden temizlenmesidir. Damla tedavisinin etkili olabilmesi ve uzun süre devam edebilmesi için dış kulak yoluna uygun küçük tamponlar kullanılır. Kanalda asidik pH dengesinin sağlanması için asidik solüsyonların, kulak yolundaki ödemi ve ağrıyı azaltmak açısından ise topikal steroid preperatların uygulanması oldukça önemlidir. Bunun yanında damla şeklinde antibiyotik kullanımı önerilir. Enfeksiyonun yaygınlığına göre tedavide ağızdan ilaçlar da kullanılabilir.” diyen Uzm. Dr. Remzi Tınazlı, kulak damlasının yol açabileceği baş dönmesini önlemek için damlatmadan önce avuç içinde ısıtılmasını ve kulak memesinin ileri geri hareket ettirilerek ilacın kulak kanalında ilerlemesinin sağlanmasını önerdi.

Tedaviye başlandıktan sonra genellikle 3 gün içinde şikayetlerde azalma, 10 gün içinde de tamamen iyileşme görüldüğünü, özellikle erken dönemde müdahalenin daha az ağrı yaşanmasını sağladığını ve enfeksiyonun diğer alanlara yayılmasını engellediğini ifade eden Uzm. Dr. Remzi Tınazlı, tedavi süresince kulağı sudan korumanın gerekliliği ile ilgili şunları söyledi; “Tedavi süresince hastalar kulaklarını kesinlikle kuru tutmaya çalışmalı, duş veya banyo sırasında kulağa su kaçırmamalı, kulak tıpası kullanmamalı, havuz deniz aktivitelerine ara vermeli, doktorun önerdiği ilaçlar dışında ilaç kullanmamalı, kulaklarını kaşımamalı, karıştırmamalı ve eğer kullanıyorlarsa arada bir işitme cihazlarını çıkarmalıdır.”

Uzm. Dr. Remzi Tınazlı; “Asla, Doktorunuz Tarafından Önerilenler Dışında İlaç Kullanmayınız.”

“Dış kulak iltihaplarında doktora danışmadan asla antibiyotik içeren veya uygun olmayan ilaçlar kullanılmamalı, kulakta ağrı duyulması durumunda en kısa sürede doktora başvurulmalıdır. Ayrıca dış kulak yolu iltihabı, bitkisel veya uygun olmayan ürünlerle tedavi edilmeye çalışılmamalıdır.” diyen Uzm. Dr. Remzi Tınazlı, bu ürünlerin kullanımının dış kulak yolu iltihabını tedavi etmek yerine, daha kötüye gitmesine neden olabileceğine dikkat çekti. 


 
  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bayraktar TB3’ün toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA test uçuşlarına hız kesmeden devam ediyor. Hafta boyunca süren testlerde iki prototipi de test uçuşları gerçekleştiren Bayraktar TB3’ün toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı. Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) test uçuşlarını ara vermeden sürdürüyor. Hafta boyunca gerçekleştirilen testlerde iki prototipi de uçuş icra eden milli SİHA’nın toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı. İki Bayraktar TB3 havada Cumhuriyet’in 100. yılını taçlandırmak amacıyla 27 Ekim 2023 tarihinde ilk uçuş testini başarıyla tamamlayarak gökyüzü ile buluşan Bayraktar TB3 SİHA’nın iki prototipi de test uçuşlarını Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde sürdürüyor. Bayraktar TB3 PT-1 ve PT-2, geçtiğimiz hafta boyunca orta irtifada icra edilen sistem ve dayanım performanslarının ölçüldüğü testlerin tamamını başarıyla tamamladı. Toplam uçuş 272 saate ulaştı Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 272 saat 47 dakika havada kaldı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 km yol kat etmişti. Milli SİHA, milli kamera Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. TCG ANADOLU’dan ilk uçuş 2024’te Bayraktar TB3 SİHA, katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacak. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Bayraktar TB3’ün sahip olacağı kabiliyetler bu sınıftaki insansız hava araçları açısından da önemli bir yenilik olacak. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. Öte yandan Baykar 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023’te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Öte yandan Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.