POLİTİKA - 19 Ağustos 2018 Pazar 13:53

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: 'ABD sorunları çözmek istemiyor'

A
A
A
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: 'ABD sorunları çözmek istemiyor'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, sorunları beraber, karşılıklı ya da aynı anda hangi adımlar atılabilir şeklinde çözmenin gayreti içinde olduklarını belirterek, "Biz hep bu yaklaşım içinde olduk. Bu kadar yapıcı yaklaşıma karşı sergilenen tutumu izah etmek mümkün değil. Kendi aralarında farklı açıklamalar geliyor. Kendi içişleri denilebilir ama bizi ilgilendirdiği için bu konularda yorum yapmak hakkımız var. ABD bu sorunları çözmek istemiyor" şeklinde konuştu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sırbistan Başbakan Birinci Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı İvica Dacic ile Antalya’nıın Belek bölgesindeki bir otelde ikili görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından Bakan Çavuşoğlu, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Dacic, Sırbistan’ın Antalya Fahri Konsolosluğunun açılışını Vali Münir Karaloğlu, Sırbistan’ın Antalya Fahri Konsolosu turizmci iş adamı Fikret Öztürk ile birlikte yaptı. İki bakan, Fikret Öztürk’e plaket takdim etti.

Açılışın ardından Çavuşoğlu ve Dacic, ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu, iki ülke arasında geldiği seviyenin muhteşem olduğunu söyledi. Dostluğun yanında ekonomik ilişkiler her geçen daha da güçlendiğini dile getiren Çavuşoğlu, "İkili ticaret hacmimiz 1 milyar dolara yaklaştı. 3 milyar dolarlık hedefimiz var. Türk iş adamlarının Sırbistan'daki yatırımları artıyor. Sırbistan'a Bosna Hersek ve Makedonya'dan gidenleri saymazsak Türkler birinci sırada yer alıyor" dedi.

"Vazgeçilecek bir süreç değil"

Münbiç konusunda da açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, "Şu ana kadar askeri alandaki sürdürülen çalışmalarda herhangi bir aksaklık yok. Münbiç yol haritası, önce buradan YPG'nin çekilmesi ve daha sonra buranın istikrara kavuşmasını öngörüyoruz. Bu konularda Türkiye ve ABD birlikte karar verecek. Bugüne kadar ayrı ayrı devriyeler gezdi. Bu süreçte de birlikte devriyelerin gezmesi için eğitim çalışmaları yapıldı. Daha sonra YPG'nin çekilmesi ve Münbiç'in güvenliği konusunda tercihlerin alınması. Bunlar yapılırken de yerel halktan hem Münbiç'in güvenliğini tesis edecek kişilerin belirlenmesi hem de bölgeyi yönetecek kişilerin belirlemesi. Münbiç bittikten sonra Fırat'ın doğusundaki diğer alanlara bu plan işletilecek. Vardığımız mutabakat budur. Şu ana kadar birkaç günlük takvimde gecikmeler olsa da süreç devam ediyor. Ortak devriye dönemine geçiliyor. F-35 konusunda yönetim 90 gün içinde bir rapor yazacak. Bu süre içerisinde hiçbir teslim olmayacak. İlk uçaklar teslim edilmişti. F-35'in bir ortağıyız. Çok taraflı bir proje. Türkiye'de de üretim yapılıyor. Ben istedim olmadı veya Türkiye çekilsin diye bir tarafın vazgeçebileceği bir süreç değil. Türkiye de durup dururken çıkacağım demesi de kolay değil" ifadelerini kullandı.

"ABD sorunları çözmek istemiyor"

Sorunların çözülmesi konusunda bugüne kadar diplomasi ve sürekli sorunların çözümünde önerilerde bulunduğunu belirten Çavuşoğlu, "Sorunlar olabilir. Sorunun çözülmesi konusunda kafa yoracaksınız, çaba sarf edeceksiniz. Beraber, karşılıklı ya da aynı anda hangi adımlar atılabilir bunlar konuşulur. Biz hep bu yaklaşım içinde olduk. Ama ABD daha çok tehdit dili, ara ara bu konularda birlikte çalıştık. Toplantılar yapıldı, heyetler gitti geldi. Ama bu toplantılardan sonra ya da ortasında bir bakıyoruz farklı bir açıklama, tehdit dili, dayatma anlayışı. Biz buna karşıyız. Bu yaklaşım ile bir yere varamayız. Hukuk var, her ülkenin yargısı var, iç hukuk yolları var, bir de uluslararası hukuk ve sözleşmeler var. Tüm sorunlar bu çerçevede çözülebilir, ama dayatma ve tehdit ile değil. Öyle görüyor ki ABD bu sorunları çözmek istemiyor. Kendi iç siyasi kaygılarınız ile hareket ediyorsunuz. Kendi seçimlerinize bunu malzeme haline getiriyorsunuz. Bunu seçime kadar uzatmak istiyorsunuz. Bu kadar yapıcı yaklaşıma karşı sergilen tutumu izah etmek mümkün değil. Kendi aralarında farklı açıklamalar geliyor. Kendi içişleri denilebilir ama bizi ilgilendirdiği için bu konularda yorum yapmak hakkımız var. Orada bir kaos var. Aynı kurum içinde bile farklı tutumlar var. ABD bu sorunları çözmek istemiyor. Seçimlerde bu konuları malzeme yapmak istiyor. Bizim ABD halkı ile problemimiz yok, ABD halkı da bu gerçekleri görmeye başladı. ABD halkı bunun cevabını verecek" diye konuştu.

Diplomatik ilişkilerin 140. yılı kutlanacak

Dacic ise Bakan Çavuşoğlu ile Antalya’da ülkesinin fahri konsolosluğunu açmaktan dolayı mutlu olduklarını söyledi. Fahri konsolosluğunun Antalya ve bölgesini ziyaret eden Sırbistanlı turistlerin her türlü ihtiyaçlarına cevap verebileceğini dile getire Dacic, "Bizim için Antalya’da konsolosluk açılması bu önemliydi. Bu konsolosluğun 7 yıldızlı olması bizim için daha da sevindiricidir. Bu bence en değerli fahri konsolosluğumuz olacaktır. Değerli dostum, kardeşim, meslektaşın Mevlüt Çavuşoğlu’nun da buralı olması benim için de sevindirici bir noktadır. Bu ilişkilerimizi daha da geliştirecektir" diye konuştu.

İki ülke ilişkilerinin geçmişe dayandığını anımsatan Dacic, "Seneye diplomatik ilişkilerin 140. yılını kutlayacağız. İlişkilerimizi daha da geliştirmek istiyoruz. Son zamanlarda karşılıklı çok ziyaretler yapıldı. Her iki ülkede yapılan toplantılar ilişkilerin gelişmesine katkı sağladı. Bu durumda örnek gösterilecek bir ilişkidir. Çok uzun süre birlikte yaşadık, ikili ilişkilerimiz var. Ekonomik ilişkiler iyi yolda. 540 milyon Avro’luk ilk altı ayda ticaret hacmi gerçekleşti. 1 milyar doları yakalayacağız, seneye daha yüksek olacak" şeklinde konuştu.

"Sırbistan'da yer alamayacaklar"

İki ülkenin tarihten gelen ortak bir kültürü olduğuna dikkat çeken Dacic, “İki ülkenin insanların ortak yaşamı çok önemlidir. Buradan bir mesaj vermek istiyorum, Sırbistan, Türk halkının kararlarına saygı duyuyor. Bilindiği gibi 15 Temmuz darbe girişiminde biz Erdoğan’ın durumunun ne olacağını beklemeden ilk anda kınadık. Bir kez daha söylemek istiyorum, hiçbir zaman Türkiye karşı çalışacak bir koalisyon içinde yer almadık. Biz hiçbir zaman Türkiye’ye karşı uğraşanların yeri olmayacaktır. O insanlar bizim ülkemizde yer bulamayacaktır" dedi.

Çavuşoğlu'ndan Dacic'e Beşiktaş forması

Sırbistan’a geçen yıl 99 bin Türk turistin geldiğini aktaran Dacic, “Bu büyük bir sayıdır. Geçen sene 140 bin Sırbistanlı Türkiye'yi ziyarete etti. Vizelerin olmaması ilişkilerin iyi olduğunun göstergesidir" ifadelerini kullandı.
Dacic, siyasi, ekonomik, spor kültürel alanda ilişkilerin daha gelişmesi için çalışacaklarını da sözlerine ekledi. Beşiktaş’un UEFA Avrupa Lig’i play-off turunda Sırbistan’ın Partizan takımıyla eşleşmesinden dolayı Çavuşoğlu, Dacic’e Beşiktaş forması hediye etti.  

İsa Akar - Sabri Çağlar

 

 


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kurum’dan otobüs şoförlerine müjde: “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programda konuşan Kurum, “Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Dernek Başkan Vekili Göksal Ovacık, ÖZULAŞ Başkanı Sedat Şahin, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi. “İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor” Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum, “Bugün İstanbul’da yaklaşık 3 bin halk otobüsümüz var. Yüzbinlerce yolcuyu taşımaya çalışıyorsunuz. İstanbul’un bu yükünü almak için çaba sarf ediyorsunuz ama her geçen gün bu yük bir kat daha artıyor. İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor. Biz, hem özel halk otobüsü emekçilerini hem de İstanbulluları uğraştıran değil ulaştıran İstanbul diyerek rahatlatacağız. İstanbullu kardeşlerimiz sizlere emanet. Genç kızlarımız, kadınlarımız otobüse bindiğinde saat geçse, durak evine uzaktaysa şoför kardeşlerim gerekirse evinin önüne kadar bırakacak. Bu hedef öyle sadece yatırım ve buradaki hizmetlerden müteşekkil değildir. Biz bir yandan yeni ulaşım yatırımları yaparken bir yandan da İstanbul’un trafik sorununa dair, çok önemli adımlar atacağız. Ben ulaşım sektöründeki esnafımızın sorunları için aylarca çalıştım. Bu konudaki tüm uzmanlarla esnaf odalarımızla istişare ettim” dedi. “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” Otobüsçülerin yaşadığı sorunlara değinen Kurum, müjdeleri hakkında da şöyle konuştu: “Sizler, 40 yıldır yaşadığınız sorunları, dertleri şu beş yılda yaşadınız. Ücretlerinizi iki ay geç aldığınızı biliyorum. Çok büyük mağduriyetler yaşıyorsunuz. 2023 zammını hala alamadınız. Her bir özel halk otobüsümüzün 1 milyon TL alacağı var. Alamadığınız ödemelerinizden dolayı araçlarınıza bakım yapmakta zorlanıyorsunuz. Vatandaşlarımızı taşımak için gereken her türlü fedakarlığı yapıyorsunuz. Yanan ve bozulan otobüsler olduğunda mevcut İBB yönetimi bu sorunları görmezden geliyor. Sen otobüsçünün hakkını ödemezsen bu esnaf otobüsüne nasıl bakım yaptıracak. Mevcut İBB yönetimi sizin eksiklerinizle alakalı bırakın bir irade ortaya koymayı sorunları görmezden geliyor. Yetmiyor, bir de size boşu boşuna cezalar kesiyor. İETT yönetimi, ezan okunurken aracında su içip orucunu açan özel halk otobüsü şoförüne neden ceza keser? Eğer kötü niyetliyseniz, eğer bu milleti sevmiyorsanız elbette kesersiniz. Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” “Sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz” Müjdelerini saymaya devam eden Kurum, “Otobüslerinizi yenileyemediğinizi çok iyi biliyorum. Toplu taşıma kanununu ve mülkiyet probleminin çözümüyle ilgili kanunu meclise bu kardeşiniz taşıdı. Bu konunun takibini yapacağız ve mülkiyet sorununu tamamen çözeceğiz. Göreve gelir gelmez devlet bankalarımızla yapacağımız protokollerle sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz. Hem siz huzur içerisinde çalışacaksınız hem de İstanbullu kardeşlerimize en güzel hizmeti vereceğiz. İstanbul halk otobüsü bir marka olacak. İstanbul’un yollarında bozulan, yanan otobüs devri 31 Mart akşamı tamamen bitecek” diye konuştu. “İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor” Seçimin iki zihniyet arasında gerçekleşeceğini belirten Kurum, “Bizim şoför esnafımız, kalenderdir. İşte sizler İstanbullunun sorunlarını dinleyen insanlarsınız. Sizlerle yaptığımız görüşmelerde de bu sorunların çözümleri hakkında konuşuyoruz. Konuştuğumuz herkesin ortak bir noktası var. İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor. Nasıl öyle görmesin? Fark ortada. Milletin karşısında sadece iki taraf var. Bir tarafta afet anında tatil beldelerinde gezenler, diğer tarafta sadece Fikirtepe’de, Esenler’de bile toplam 75 bin yeni yuvayı inşa edenler var. Bir yanda kendi geleceği için İstanbul’u kaderine terk edenler, diğer tarafta Kartal Orhantepe’de, Üsküdar’da, Beykoz’da, Ümraniye’de, 39 ilçemizde şantiyelerde arı gibi çalışanlar var. Bir yanda İstanbul’a yapılan tüm büyük ulaşım yatırımlarına karşı çıkanlar var, diğer yanda havalimanını, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni yapanlar var. Bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutu başlatanları seçeceğiz. Bu seçimde ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri, ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları, ya da kenti için, harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi göz önünde bulunduracaklar. Hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı sandıkta rekor bir oyla seçecektir. Ne yazık ki, son 5 yılda İstanbulluların derdiyle dertlenen, o dertlere çare olmaya gayret eden bir başkanları olmadı. Bu kardeşiniz, sizlerle hem dert ortağı, hem de çözüm ortağı olacak, İstanbul’un dertlerine deva olacak. Esnaf dostu, emek dostu, ekmek dostu bir belediyeciliği sizlere göstermek için bundan önce nasıl gece gündüz çalıştıysak yine aynı anlayışla çalışacağız” diyerek sözlerini tamamladı. “5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık” İlçede yaşanan sıkıntıları dile getiren Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü, “En büyük sıkıntımızı İBB’nin çalışmalarımızda yaşadık. Burada 200.000 nüfusla başlayan bir ilçe süreci var. 10-15 yıllık genç bir ilçeyiz ama o kadar çok nüfus aldık, o kadar çok tercih edildik, nüfusumuz 500 bine geldi. Bu ilçemizin otobüs hatlarının mutlaka düzenlenmesi lazım. Sancaktepe’de ikamet eden tüm vatandaşımız benimle aynı fikirde. Evinden çıkıp bir mahalleden bir mahalleye giderken bile otobüs hatlarında sıkıntı çekiyor. 2-3 tane vesait değiştirmek durumunda kalıyor. Bunlar için büyükşehirle defalarca görüşmemize rağmen hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bırakın ilerleme kaydetmeyi gerileme yaşadık. Otobüs hatları iptal ediliyor. Başka güzergahlar daha faydalı olur hatlarımızı düzenleyelim diyoruz ses yok. Gelin yeni hatlar düzenleyelim, Sancaktepe artık kocaman bir ilçe oldu, bunların yeniden planlanması lazım diyoruz ses yok. Bırakın ses vermeyi duraklara giden vatandaşlar mevcut hatlardaki otobüsleri saatlerce bekliyor. Ulaşımda defalarca söylememize rağmen 5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık. 5 yıl önce bu sorunu görmüş kavşaklarımızı, otopark yerlerimizi, projelerimizi belirlememize rağmen bu konularda da hiçbir gelişme ve ilçemize herhangi bir hizmet alamadık. Bir büyükşehir sadece süt dağıtmasıyla övünemez. Biz ilçeleri zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu sosyal belediyecilikle mükemmel bir şekilde yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.