POLİTİKA - 14 Aralık 2017 Perşembe 16:07

Dışişleri’nden Ermeni Bakanın açıklamalarına tepki

A
A
A
Dışişleri’nden Ermeni Bakanın açıklamalarına tepki

Dışişleri Bakanlığı, Ermenistan Dışişleri Bakanı Edward Nalbantyan’ın Türkiye ile Ermenistan arasında 10 Ekim 2009 tarihinde Zürih’te imzalanan protokollerin onaylanma sürecindeki gecikmenin sorumluluğunun Türkiye’ye ait olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını açıkladı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Ermenistan Dışişleri Bakanı Edward Nalbantyan’ın Atina’da 13 Aralık 2017 tarihinde yaptığı konuşmada dile getirdiği Türkiye ile Ermenistan arasında 10 Ekim 2009 tarihinde Zürih’te imzalanan protokollerin onaylanma sürecindeki gecikmenin sorumluluğunun Türkiye’ye ait olduğu yönündeki iddiaları gerçeği yansıtmamakta olup, uluslararası kamuoyunu yanıltmaya dönük bu ifadeler esefle karşılanmıştır" denildi.

Türkiye'nin Ermenistan ile ilişkilerini normalleştirme yönündeki çalışmalarını bu ülkenin bağımsızlığını ilan ettiği 1991 tarihinden bu yana çeşitli düzeylerde sürdürdüğüne dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Bu bağlamda söz konusu protokoller İsviçre’nin kolaylaştırıcılığında gerçekleştirilen görüşmeler sonucunda hazırlanmış olup, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini amaçlamaktaydı. Hal böyleyken ilk olarak Ermenistan Anayasa Mahkemesi, 12 Ocak 2010 tarihinde aldığı bir kararla protokollerin lafzına ve ruhuna aykırı ön koşullar ve kısıtlayıcı hükümler ortaya koymuştur. Ardından Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, 22 Nisan 2010 tarihinde protokollerin onayının askıya alındığını kamuoyuna açıklamıştır.

Ermeni diasporasının protokollere baştan beri karşı çıktığı ve protokolleri onaylamaması için Ermenistan Hükümeti üzerinde baskı kurduğu da bilinen bir gerçektir. Son olarak, Sarkisyan 19 Eylül 2017 tarihinde BM 72. Genel Kurulunda yaptığı konuşmada protokollerin gecikmesinin sorumluluğunu mesnetsiz şekilde Türkiye’ye yükleyen iddialarda bulunmuş, gelişme sağlanamadığı için protokolleri hükümsüz sayacaklarını ve 2018 baharına bu protokoller olmaksızın gireceklerini açıklamıştır."

Ermenistan’ın bu olumsuz tutumuna rağmen Türkiye'nin protokollerin asli hükümlerine bağlılığını muhafaza ettiği vurgulanan açıklamada şöyle denildi:

"Protokoller halen TBMM Dışişleri Komisyonunun gündeminde olup, onaylanmaları için Güney Kafkasya’da uygun siyasi atmosferin ve barış ortamının oluşması elzemdir. Ülkemizin protokol süreciyle hedeflediği ana unsur, Türkiye ile Ermenistan normalleşme sürecinin Güney Kafkasya’da kapsamlı barış ve istikrar sağlayacak şekilde hayata geçirilmesi, bu bağlamda çeyrek yüzyıldır sürüncemede olan Yukarı Karabağ sorununun çözüm sürecinde BM Güvenlik Konseyi kararları ışığında ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü temelinde ilerleme kaydedilmesidir.

Her halükarda Ermenistan, Azerbaycan topraklarının işgaline son vermelidir. Nalbantyan’ın söz konusu konuşmada dile getirdiği soykırım iddiaları da gerçeği yansıtmamaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarıyla da tespit edildiği üzere 1915 olayları ifade özgürlüğü bağlamında meşru bir tartışma konusudur. Kötü niyetli çevrelerin söz konusu tarihi olaylara ilişkin tek taraflı anlatılarını dayatma ve uluslararası kamuoyu nezdinde baskı kurma arayışları hukuken ve ahlaken yanlış olup, bölgemizde barış ve istikrara katkı yapmamaktadır. Ermenistan’dan beklentimiz, tartışmalı tarihi konuları bırakıp, yakın tarihin en önemli insanlık suçlarından biri olan Hocalı Katliamı’nın hesabını vermesidir."
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Bitlisli öğrencilerin 8 projesi TÜBİTAK tarafından kabul edildi Türkiye Bilimsel Araştırmalar Merkezi (TÜBİTAK), Bitlis’teki Bilim Sanat Merkezi (BİLSEM) öğrencileri tarafından hazırlanan 8 projeyi kabul etti. Bitlis’te eğitim veren Ahmet Eren BİLSEM öğrencileri, Van’da yapılacak olan Türkiye Bilimsel Araştırmalar Merkezi (TÜBİTAK) Ortaokullar Arası Proje Yarışmasına 8 proje ile katılamaya hak kazandı. Van’da önümüzdeki hafta yapılacak olan ve 8 ilin katılacağı proje yarışmasında Türkiye finallerine katılmak hedefiyle hazırlanan projelerde son hazırlıklar tamamlandı. Bitlis’ten 20 proje başvurusunun yapıldığı, ancak TÜBİTAK tarafından 8 projenin kabul edildiği bölge yarışmasında derece yapmayı hedefleyen öğrenciler, hazırlıklarını ve sunumlarını da tamamladılar. Bitlis Ahmet Eren Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) Müdürü Ekrem Oruk, her öğrencisinin bir projesi olması mantığıyla çıktıkları yolda bölge yarışmasına 8 proje ile en fazla proje sunan okul olma özelliğinde olduklarını söyledi. Oruk, hedeflerinin bölge yarışmasından derece ile dönerek, Türkiye finallerinde derece yapmak olduğunu belirterek, emeği geçen öğrencilerine ve danışman öğretmenlerine teşekkür etti. Oruk, “Bitlis Ahmet Eren Bilim ve Sanat Merkezi olarak her yıl olduğu gibi bu yılda her öğrencimizin bir projesi olsun mantığıyla yine yola çıktık. Bu yıl öğrencilerimizin hazırlamış olduğu projeler danışman öğretmenlerimizin gözetiminde 20’ye yakın projemiz bu yıl hazırlandı. TÜBİTAK ortaokul öğrenci araştırma yarışmalarına gönderildi. Yapılan değerlendirme neticesinde okulumuzun 8 adet projesi Van bölge finaline davet edilmeye hak kazandı. Öğrencilerimizi ve danışman öğretmenlerimizi bu konudan dolayı tebrik ediyorum” dedi. 8 ilin katılacağı yarışmaya 8 proje ile en fazla projesi davet edilen okul olduklarının altını çizen Oruk, “Okulumuz 8 ilin yer aldığı bölgede 8 projeyle en fazla projesi davet edilen okul oldu. Aynı zamanda Türkiye’de de proje daveti alan okulumuz, okullar arasında Türkiye 15’incisi olmuştur. Sürekli olarak öğrencilerimizin bilime olan meraklarını geliştirmek, bu doğrultuda onları daha üst hedeflere yönlendirmek gayesi ile elimizden gelen gayreti göstermeye çalışıyoruz. Zaten Bilim Sanat Merkezlerinin kuruluş gayesi de bu yönde. Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı bu kurumlarda öğrencilerimizin ilgi alanları doğrultusunda yeteneklerini geliştirmek için çalışmalar yürütülmektedir. Okulumuzda 3 alanda öğrencilerimiz eğitimlerine devam etmekteler. Genel zihinsel yetenek, resim yetenek ve müzik yetenek olmak üzere 3 alanda öğrencilerimiz yeteneklerini geliştirmek için eğitim almaktalar. Öğretmenler ve idareciler olarak öğrencilerimizin yeteneklerini geliştirmeleri için çabalıyoruz” şeklinde konuştu.