İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Cenkler açıklamasında, 14 Kasım’ın tüm dünyada diyabetin dünyadaki zararlarını halka anlatabilmek için çaba gösterilen bir gün olduğunu belirterek, diyabetin son 20 yılda en hızlı yayılan 2 hastalıktan birisi haline geldiğine vurgu yaptı.
Cenkler’in mesajının devamı şu şekilde;
“Diyabetin başlıca sebebi şişmanlık, hareketsiz yaşam, sürekli oturmak olarak sıralayabiliriz. Dolayısıyla kilo alıyoruz ve bu kilo da 40 yaşından sonra bizi diyabete götürüyor. Diyabet tek başına bir hastalık değil, diyabet oluştuktan sonra eğer kontrol altına alınamazsa, bir sürü ölümle sonuçlanabilecek hastalıklara sebep oluyor. Bunların en başında damar hastalıkları geliyor. Diyabet ile birlikte damarlar tıkanıyor ve bu damarlar kalpteyse kalp krizleri, kalp yetmezlikleri oluşuyor. Beyinde olursa felçler oluyor, Alzheimer oluyor. Şeker çünkü insülinle birlikte alzheimeri tetikleyen faktörlerin en başında gelir. Genelde 40 yaşın üzerinde olur ancak bu tip 2 diyabettir; yani erişkin diyabetidir. Doğuştan gelen çocukluk çağında dediğimiz tip 1 diyabeti de var. Bu çocuklarda geçirilmiş bir virüs enfeksiyonundan pankreasın çalışması durur, insulin üretmez veya vücudun şu ana kadar çözemediğimiz hastalıklar neticesinde pankreasta insulin üretimi durur ve tip1 dediğimiz insulin bazlı bir hastalık oluşur. Kan testiyle bu anlaşılır. Diyabet aniden ortaya çıkan bir hastalık değildir. Uzun süre gizli dönemi vardır ve herkese mektup yaza yaza geliyor; ama kimse farketmiyor. Tip 1 diyabet anne karnında değil, doğduktan sonra oluşan bir hastalıktır. Anne diyabet hastası ise çocuğuna genler vasıtasıyla resesif olarak geçer. Ama 40 yaşına kadar siner kalır. 40 yaşına kadar gizli belirtiler gösterir. Bunlar; insulin direncidir, sık sık yemek yeme, baş ağrıları, kilo almalar, göbek yapmalar, kan yağlarında düzensizlik, ürik asitin yükselmesi, karaciğerin yağlanması gibi belirtilerdir."
Cenkler, “Diyabet, son 20 yılda en çok yayılan 2 hastalıkta birisi haline geldi”
Diyabet son 20 yıl içinde 2 katı arttı. Son 20 yılda en çok yayılan iki hastalıktan birisi haline geldiğini ifade eden Cenkler, "Şu anda tespit edilen diyabet sayısı 425 milyon insan. Bu tüm dünyada görülen sayı ancak, en sık görülen ülkeler geri kalmış ve yaşam tarzı orta düzey olan ülkeler. KKTC ve Türkiye olarak maalesef dünyada en kalabalık üçüncü ülkeler durumundayız. Göbek çevresini kadınlarda 80, erkeklerde 100 cm üzerine çıktığında tehlikelidir. Doktor kontrolüne gidilmelidir. Sebepsiz baş ağrıları, verilemeyen kilolar, gece terlemeleri hep insulin direncinin belirtileridir. Bu belirtilerden herhangi biri veya ikisi varsa insulin direnci teşhisi yapmak için muhakkak doktora gitmek lazım. Bu belirtiler çıkmadan insulin direnci safhasında, metabolik sendrom safhasında hastalığa yakalanıp komplikasyonların oluşmadan önlem alınmasıdır. Sağlıklı beslenmenin tedaviye katkısı yüzde 40. Fiziksel egzersizlerin katkısı yüzde 40. Üçüncüsü ise ilaçlar; bunların da katkısı yüzde 20. Hastalar burada çok büyük hata yapıyorlar, sadece ilaçlara güvenip ne perhiz yapıyorlar, ne spor yapıyorlar. Sadece ilaca bağlı olarak asla tedavi olamazlar. Yaşam tarzımızı değiştirerek diyabetten korunabilir miyiz diye çok güzel bir sempozyum yaptık. Biz anne karnından alarak, hamile bir hanım nasıl beslenecek, çocuk doğduktan sonra nasıl beslenecek, çocuğu 20 yaşına kadar nasıl beslenecek, diyabet oluştuktan sonra nasıl beslenecek, ne tür sporlar yapması gerektiğini konuştuk. Şu anda her çocuğun elinde bir elektronik alet var ve neredeyse hiçbirisi 1 saat bile spor yapmıyor. Çocukları sınav maratoruna sokuyoruz, eve gelir gelmez ders çalışmaya zorluyoruz. Çocuk da bir nefes için cep telefonuyla oynuyor ve spor aklından çıkıyor. Genç yaşta görülen diyabetin artmasında ki en büyük etkeni de budur" diyerek sözlerini tamamladı.
