SAĞLIK - 07 Haziran 2018 Perşembe 15:26

'Diyabette erken teşhis çok önemli'

A
A
A
'Diyabette erken teşhis çok önemli'

İÜ İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erk, çağınönemli ve en yaygın hastalıklarından biri olarak kabul edilen diyabet hastalığı ile ilgili açıklama yaptı.

Dünya genelinde en yaygın hastalıklar arasında yer alan diyabet, gelişmiş toplumlarda ölüme sebep olan hastalıklar içerisinde beşinci sırada yer alıyor. Çağınönemli ve en yaygın hastalıklarından biri olarak kabul edilen diyabet hastalığını İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erk değerlendirdi. 

“Çağımızın en yaygın hastalıklarından” 

Diyabet hastalığının hem kendi hem de oluşturduğu diğer komplikasyonlar açısından çağımızın en yaygın hastalıklarından biri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Erk, günümüzdeki ölüm ve sakatlıkların önemli nedenlerinden birinin diyabet olduğunu belirtti. 

Prof. Dr. Erk, “Normalde kan şeker düzeyinin 100 miligram desilitrenin üzerinde olması diyabet ve diyabet başlangıcı olarak kabul edilir. Açlık kan şekeri 126 miligram desilitrenin üzerinde ise veya herhangi bir zamanda kişinin kan şekeri 200 miligram desilitrenin üzerinde ise bu şeker hastalığı anlamına gelir. 100 ile 126 arasındaki değerler ara değerlerdir. Bu dönem geçiş dönemi, pre-diyabet veya diyabet öncesi dönem olarak da adlandırılabilir. Normal bir kişinin 8 saat aç kaldıktan sonraki kan şekerinin 100 miligram desilitrenin altında olması gerekiyor. Bunun üzerindeki değer, diyabet ve pre-diyabet anlamına gelecektir” dedi.
Diyabet türlerinin genellikle Tip 1 ve Tip 2 şeklinde ikiye ayrıldığını belirten Prof. Dr. Erk, Tip 1 diyabetin genellikle çocukluk döneminde pankreasta insülin üretimin yetersiz olması veya hiç olmaması durumunda ortaya çıktığını ve bu yüzden dışarıdan insülin alınımının zorunlu olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Erk, Tip 2 diyabet türünün ise hücrelerin kan şekerini düzenleyen insülin hormonuna karşı duyarsızlaşması sonucu görüldüğünü belirtti.

“Herkes yılda en az bir defa açlık şekerini ölçtürmeli” 

Hastalığın ani olarak ortaya çıkmadığını belirten Prof. Dr. Erk, “Diyabet hastalığının ortaya çıkabilmesi için yıllar gerekebiliyor. Yıllar içerisinde tedrici olarak kan şekerinde 100 miligram desilitrenin üzerindeki değerler gizli şeker hastalığı olarak tanımlanıyor. Bu dönemde tanı konmamış olsa da, bu süreçte şeker hastalığını tanımak önemli. Alınacak önlemlerle diyabetin geriletilmesi veya en azından ilerleyişinin durdurulması söz konusu olabilir. O yüzden de her sene kişilerin en azından açlık kan şekerlerini bir kere olsun tespit ettirmelerinde yarar var” dedi.

“Belirtileri erken fark edin” 

Bol su içme, sık idrara çıkma, sıklıkla yemek yeme, ağızda kuruluk ve aniden ortaya çıkan ciddi kilo kayıpları gibi belirtilerin diyabet hastalığına işaret edebileceğini söyleyen Prof. Dr. Erk bu belirtilerin erken dönemde fark edilmesinin oldukça önemli olduğuna dikkat çekti.

“Diyabet kalp damar hastalığı riskini artırıyor” 

Prof. Dr. Erk, “Diyabet koroner kalp hastalığı ile yani kalp damar hastalığı ile neredeyse eş değer kabul edilen hastalıklardan bir tanesi. Diyabet varsa büyük bir ihtimalle koroner kalp damar hastalığı var denebilir. Koroner kalp damar hastalığına bağlı göğüs ağrısı ile veya ağrı olmadan da ortaya çıkabilen kalp krizleri söz konusu olabilir, kalp yetmezliği ortaya çıkabilir. Böbrek yetersizliğinin de en önemli nedenlerinden bir tanesi şeker hastalığıdır. Benzer şekilde organ kayıplarının özellikle el ve bacak kayıplarının, fonksiyon bozukluklarının en önemli nedenlerinden bir tanesi diyabet. Nörolojik hastalıkların, alzheimer ve demons hastalığının da en sık nedenlerinden bir tanesi diyabet hastalığıdır” dedi.

“Kalın bel çevresi diyabete davetiye çıkarıyor” 

Diyabet hastalığının her zaman belirti ve bulgusu olmadığını ifade eden Prof. Dr. Erk, diyabetin gelişiminde özellikle bel çevresinde normalin üzerindeki yağlanmaya dikkat çekti.
Prof. Dr. Erk, bel kalınlığının kadınlarda 80, erkeklerde 94 santimetrenin üstünde olmaması gerektiğini belirtti ve bel çevresi kalınlığının normalin üstünde olması durumunun diyabet veya gizli diyabet riskini artırdığını söyledi.

“Düzenli yaşam tarzı ve yeterli beslenme diyabetten uzaklaştırır” 

Diyabet hastalığının düzenli yaşam tarzı ve beslenmeyle direkt ilişkili olduğunu ifade eden Prof. Dr. Erk, şeker hastalığı tedavisinin sadece insülin ya da anti diyabetik ilaçlarla sağlanamayacağını belirterek, “Şeker hastalığı yalnızca insülin veya şeker haplarının eksikliği değildir. Mutlaka bu ilaçlarla birlikte beslenme düzeninin, yaşam tarzının düzenlenmesi gerekir. Yaşam tarzı ve beslenme tarzı düzenlenmeden diğer insülin ilaçlarıyla yapılacak olan bir tedavinin başarısız olma ihtimali oldukça yüksek. Bu hastalıkta mutlaka dengeli ve yeterli beslenme tarzı benimsenmeli” diye konuştu.

“Karbonhidrat ağırlıklı beslenmek diyabet için en önemli risklerden” 

Diyabetik bir hastanın kesinlikle tüketmemesi gereken besin maddelerine değinen Prof. Dr. Erk, “Pasta, börek, çörek, bisküvi, kek, pizza, hamur da dâhil olmak üzere rafine karbonhidrat ağırlıklı gıdalardan uzak durmak gerekiyor. Tüketilmesi gereken besinlere baktığımızda daha çok sebzeler karşımıza çıkıyor. Çiğ olarak yenilebilecek her türlü sebze ve özellikle yeşil renkli sebzeler en önemli besin unsurları arasında. Bunun dışında baklagiller var. Baklagillerde karbonhidrat düzeyi fazla olduğu için onlardan az miktarda düzenli olarak tüketmek son derece önemli” dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.