GÜNDEM - 14 Kasım 2018 Çarşamba 19:13

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş aile yapısına vurgu yaptı

A
A
A
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş aile yapısına vurgu yaptı

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Aile ve Gençlik Merkezi’nin (KAGEM) 2018-2019 Faaliyet Yılı Açılış Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “İdeal aile yapısı olmadan ideal bir toplumdan söz etmek mümkün değildir” dedi.

Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Aile ve Gençlik Merkezi’nin (KAGEM) 2018-2019 Faaliyet Yılı Açılış Konferansı Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımıyla yapıldı. TDV Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programın açılış konuşmasını yapan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, KAGEM’in inanç, kültür, sanat ve medeniyet değerlerini insanlarla, özellikle de kadın ve gençlerle buluşmasına rehberlik etmek amacıyla 1996 yılından bugüne kadar Türkiye’nin pek çok yerinde nitelikli faaliyetler yaptığını söyledi. Erbaş, insanın, yaşadığı toplumla uyumunu sağlamada; barış, hoşgörü ve adaletin hüküm sürdüğü bir hayatın inşasında en önemli unsurun eğitim olduğunu kaydetti. 

Bir arada yaşama hukuku ve ahlakının güçlendirilmesi, sevgi, saygı ve muhabbetin pekiştirilmesi, inanç ve medeniyet değerlerinin özümsenmesinin ancak eğitimle mümkün olacağını ifade eden Erbaş, “Aynı şekilde, bireysel ve küresel anlamda, fitne, tefrika, anarşi ve terörün önlenmesi açısından da en önemli imkân yine eğitimdir. Allah Rasulü Efendimiz kötülüklerin anasını cehaletle ifade ediyor. Cehaletin ortadan kaldırılması eğitimle, ilim, irfan, bilgi ve hikmetle mümkündür. Kadın Aile ve Gençlik Merkezimizin yapmış olduğu faaliyetler bunun bir parçasıdır” dedi.

“KARŞIMIZDAKİ EN ZORLU DÜŞMANIMIZ CEHALETTİR”

Erbaş, bugün İslam coğrafyasının en önemli ve öncelikli meselesinin eğitim olduğunu ifade ederek, “Karşımızdaki en zorlu düşmanımız cehalettir. Cehaletin üstesinden gelmenin yegâne yolu da hayatımızın her alanını bilgiyle donatmaktan geçmektedir. Zira bilgiyle yüceldikçe; hikmetle beslendikçe, cehalet ortadan kalkacak, yüreklerimiz muhabbetle birleşecektir” diye konuştu.
Başkan Erbaş, eğitim konusuna, okul ve öğretmenle birlikte hayatın tamamında ve herkesin katıldığı bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşılmasının oldukça önemli olduğunu belirtti.
Kadın ve gençliğe yönelik eğitimin hayati bir öneme sahip olduğuna dikkat çeken Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, şöyle konuştu:

“Bilgi, değer, erdem ve güzel ahlak ekseninde toplumun yücelmesi ve daha iyi bir gelecek inşası kadınlarımız ve gençlerimiz eliyle gerçekleştirilecektir. Bu açıdan bakıldığında da insanlığa en güzel örnek olan Peygamber Efendimizin, kadın ve gençleri her daim öğrenime teşvik ettiği bilinen bir hakikattir. Bu konuda ayrımcılık yapılmamıştır. Allah Rasulü, Kur’an ile inşa ettiği İslam toplumunda, kadın ve gençlerin fıtratlarına uygun ve potansiyellerini geliştirebilecekleri bir ortam hazırlamış, fikirlerini ve sorunlarını rahatça ifade edebilecekleri imkân ve özgüveni kendilerine kazandırmış ve onları her yönüyle eğitim sürecine dâhil etmiştir. İşte, bugünün konusu olan KAGEM, bu asil gayeyi kuşanarak insanımıza ve özellikle geçlerimize rehberlik etmenin gayreti içerisindedir.”

“AİLE, VARLIĞINDA SAYISIZ HİKMETLER BARINDIRAN GÜZİDE BİR MÜESSESEDİR”

Eğitim, sorumluluk ve gelecek söz konusu olunca gündeme gelen en önemli alanlardan birinin de aile olduğunu ifade eden Erbaş, “Aile, tabii ve fıtri bir ihtiyaç olarak varlığında sayısız hikmetler barındıran güzide bir müessesedir. Aile, dünyaya gelen her insanın ilk eğitimini aldığı en temel eğitim yuvası, sevgi, huzur, rahmet ve sekinetin kaynağıdır, membaıdır. Aile, sorumluluk, erdem ve geleneklerin kazanılmasıyla toplumsal huzurun; inanç, milli kimlik ve bilincin edinilmesiyle geleceğin teminatıdır. Dolayısıyla ideal aile yapısı olmadan ideal bir toplumdan ve aydınlık bir gelecekten söz etmek mümkün değildir” diye konuştu.
Erbaş, KAGEM’in ilmi faaliyetlerden atölye çalışmalarına, yaz okulundan sosyal hizmet çalışmalarına, kadar pek çok alanda güzel çalışmalarla topluma büyük hizmetler sunmaya devam edeceğine inancının tam olduğunu dile getirerek, “Bu gaye ile hizmet eden bütün kardeşlerime can-ı gönülden teşekkür ediyor, başarılar diliyorum” dedi.

Programda Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, “Denge - Değer - Emanet Bağlamında Çevre Ahlakı” başlıklı bir konferans verdi. Programa, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Uslan, TDV Genel Müdürü M. Savaş Polat, TDV KAGEM Müdür V. Nurcan Yavuzyiğit, KAGEM’in eğitimlerine katılan çok sayıda öğrenci katıldı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.