GÜNDEM - 21 Ekim 2018 Pazar 21:27

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: 'Kur’an-ı Kerim bizim en önemli değerimizdir'

A
A
A
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: 'Kur’an-ı Kerim bizim en önemli değerimizdir'

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, katıldığı özel bir kanalda, gündemdeki konular, Tunceli il buluşması ve 35. İl Müftüleri İstişare Toplantısı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Erbaş, “Kur’an-ı Kerim bizim en önemli değerimizdir” dedi.

Özel bir kanalda gazeteci Mehmet Acet’in Diyanet ve gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtlayan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Tunceli İl buluşması ve 35. İl Müftüleri İstişare Toplantısı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Başkan Erbaş, “İl Buluşmaları” çerçevesinde 13 ile gittiklerini ifade ederek, Tunceli’yi de bu kapsamda ziyaret ettiklerini söyledi. 

Tunceli’ye gerçekleştirilen ziyaretin verimli geçtiğini ifade eden Başkan Erbaş, “Tunceli’de yaşayan kardeşlerimizle görüştük. Sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleriyle toplantı yaptık. İlin milli-manevi noktalarda kalkınmasına yönelik neler yapabiliriz. Birlik ve beraberlik konularını nasıl daha ileri noktalara ulaştırabiliriz, bunları konuştuk. Her gittiğimiz ilde bunları konuşuyoruz” dedi. Türkiye’de insanların taşıdığı ehlibeyt sevgisine işaret eden Başkan Erbaş, şöyle devam etti: 

“Anadolu’da yaşayan her ailede ehlibeytten birisinin ismi mutlaka vardır. Çünkü bunlar Efendimizin neslidir. Hz. Ali, onun amcasının oğludur, damadıdır. Hz. Fatma kızıdır, Hasan ve Hüseyin torunlarıdır. Dolayısıyla biz hep birlikte Müslümanız, Müslümanlar olarak yapmamız gereken hizmetler nelerdir, toplumumuzun birliği ve beraberliği için yapmamız gereken görevler nelerdir onların peşinde olmalıyız.”

“Kur’an-ı Kerim bizim en önemli değerimizdir” 

Başkan Erbaş, cemevi ziyaretiyle ilgili değerlendirmelerde bulunarak, cemevinin bir dergâh olduğunu, oranın Allah’ın, Peygamberin ve ehlibeytin ismi anıldığı, duaların yapıldığı, adabın, erkânın öğrenildiği bir yer olduğunu söyledi. 

Başkan Erbaş, cemevi için Kur’an-ı Kerim talep edildiğini ve bu talebin Diyanet İşleri Başkanlığı olarak karşılayacaklarını belirterek, şöyle konuştu: 

“Kur’an-ı Kerim bizim en önemli değerimizdir. Hangi mezhep, meşrep, tarikat, Alevisi, Sünnisi, kim olursa olsun en önemli kaynağımız Kur’an-ı Kerim’dir. Dolayısıyla cemevinde de Kur’an-ı Kerim var. Ben şu tavsiyede bulundum oradaki kardeşlerimize: Gençler gelsinler burada Kur’an-ı Kerim öğrensinler. Bir imamımızı görevlendirebiliriz, çocuklar Kur’an öğrenmeden kalmasın. Bu eğitimi almasını sağlamak lazım, diye orada gündeme getirdim. İnşallah hayırlara vesile olur.” 

Tunceli’de Munzur üniversitesini ziyaret ettiğini ifade eden Başkan Erbaş, öğrencilere “Bilgiden Bilince” başlıklı bir konferans verdiğini kaydetti.

“Başkanlığımız, Kur’an ve sünnete dayalı bir din anlayışından hiç taviz vermemiştir” 

35. İl Müftüleri İstişare Toplantısına ilahiyat ve İslami ilimler fakülteleri dekanlarının ilk kez davet edildiğine işaret eden Başkan Erbaş, toplantıda daha nitelikli din eğitimini ve din hizmetini nasıl yapılacağını, din istismarıyla nasıl mücadele edileceğinin değerlendirildiğini belirtti. 

Dini hayata rehberlik etme sorumluluğu bağlamında Diyanet ve ilahiyat perspektifinin hayata yansımasının da konuşulduğunu dile getiren Erbaş, şöyle konuştu:

“Bizim esas varlık sebebimiz milletimizi irşat etmektir, milletimize doğru dini bilgiyi ulaştırmaktır. Sadece bilgiyi üretmek değil bu bilgiyi milletimizle paylaşmaktır. Peygamberler tebliğ vazifelerini, irşat vazifelerini, muallimlik vazifelerini yapmışlar. İmamlık, rehberlik, vaizlik, bütün bu vazifeler şu anda bizim üzerimizde emanet. Bu emaneti nasıl sağlıklı bir şekilde yerine getirebiliriz, bunun gayreti içerisindeyiz, bunun için çalışıyoruz. İl müftüleri toplantımızda da bu konuları gündeme aldık.” 

“Kur’an ve sünnete dayalı bir din algısını, bir din anlayışını önemsiyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı kurulduğu günden bugüne bu çizgiden hiç taviz vermemiştir” diyen Başkan Erbaş, şöyle devam etti: 

“Sünneti dışlayıp sadece Kur’an’la hareket eden, Kur’an bize yeter diyen bir anlayışa da biz karşı çıkıyoruz. Kur’an-ı ihmal edip sünneti öne çıkaran ve sünneti birtakım sahih olmayan anlayışlarla karıştıran, hurafeleri karıştıran, farklı farklı birtakım anlayışları sünnetin önüne geçirerek adeta din gibi kendi düşüncelerini, kendi anlayışlarını öne çıkaran yapılara karşı da mücadele veriyoruz.” 

Başkan Erbaş il müftüleri toplantısında FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin yaptığı din istismarını ele aldıklarını anlatarak, “Ulumu İslamiye-i insanımıza, gençlerimize sahih bir şekilde vermemiz gerekiyor. Eğer biz bütün ülkemizi, bu şekilde eğitirsek onlar ne DEAŞ ne de FETÖ gibi terör örgütünün ağına düşerler. O zaman insanımız hurafecilerin, yanlış birtakım şahıs, gurup ve cemaatlerin ağlarına düşmezler diye inanıyorum” şeklinde konuştu.

“Hiçbir Müslüman genç, deizmin peygamberi inkar etmek olduğunu bile bile bu anlayışa kaymaz”
Başkan Erbaş, Din İşleri Yüksek Kurulunun son yaptığı Dini Güncel Meseleler İstişare Toplantısı’nda Güncel inanç problemleri olan ateizm, deizm, agnostisizm gibi din dışı akımları ele aldığını hatırlatarak, “Hem deizm, hem ateizm, hem agnostisizm ve benzeri birtakım yanlış din algılarını ölçmeyi sağlayacak 100 sorudan oluşan, bir kamuoyu araştırmasına başladık” ifadelerini kullandı.

“Bizim insanımız Peygamberini çok sever, Peygamber aşığı bir milletiz biz. Peygamberimizin ismi geçince “Allahümme salli ala Muhammedin ve ala Ali Muhammed” diyen bir milletiz, çocuklarımız bununla yetişmiştir” diyen Başkan Erbaş, sözlerine şöyle devam etti: 

“Peygamberi dışlayan bir anlayışa din diye bakmak, yani uygun bir düşünce diye bakmak bile bizim milletimize yakışmaz, hiçbir gencimize, hiçbir ferdimize bu yakışmaz. Bunu doğru bir şekilde anlatırsak, işte deizm peygamberi reddetmektir, peygamberi inkar etmektir. Bırakın kitabı, meleği, diğer anlayışları, sadece bunu söylesek; deizm Peygamberi inkar etmektir. Bunu dediğiniz zaman hiçbir Müslüman genç, deizmin peygamberi inkar etmek olduğunu bile bile böyle bir anlayışa kaymayacağını düşünüyorum. Onun için bu kavramları çok iyi bir şekilde anlatmamız gerekiyor.”

“Peygamberimizin gençliğe verdiği önemi anlatacağız” 

Başkan Erbaş, Mevlid-i Nebi Haftasının temasının “Peygamberimiz ve Gençlik” olduğunu anımsatarak, “İlahiyat ve İslami ilimler fakülteleri hocalarımız, müftülerimiz, başkan yardımcılarımız, genel müdürlerimiz, her birimiz ülkemizin dört köşesine ve yurt dışına dağılacağız Peygamberimizin gençliğe verdiği önemi, Peygamber Efendimizin insanlığa kazandırdığı değerleri anlatmaya çalışacağız” diye konuştu.  

Musa Erdoğan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Balık çok alan yok Karadeniz’de son zamanlarda sezonun en bereketli sezonu yaşanırken faklı balık çeşitleri tezgâhları süslüyor. Balıkçılar balık fiyatlarının Ramazan öncesine göre daha ucuz olmasına rağmen vatandaşın pek rağbet göstermediğini belirtirken en ucuz balık kilosu 40-50 TL’den satılan istavrit oldu. Trabzon Balık Hali’nde farklı balık çeşitleri tezgahları süslerken balıkçılar, satışların bugünlerde durgun olmasından yakınıyor. Ramazan’da balığa olan ilginin Ramazan öncesine göre azaldığını fiyatlarında gayet makul olduğunu belirten balıkçılar en ucuz olan istavrite bile ilginin olmadığını belirtiyorlar. Balıkçı esnaflarından Erkan Keleş, Ramazan’da satışların durgun geçtiğini belirterek “Her şey bol. Ramazandan önce balık daha çok satılıyordu Ramazan geldi satışlar durdu. Mezgit 75 TL, istavrit 40 TL, Somon Ramazandan önce 150-200 TL idi şimdi 125 TL. Dolayısıyla fiyatlar bayağı düştü ama vatandaş yemiyor sebebini de bilmiyoruz. Balık Ramazandan önce daha bol idi daha pahalı idi Ramazan’da da bol fiyatı ise daha ucuz. En ucuz balık istavrit kilosu 40 TL” dedi. Balıkçı esnaflarından Mehmetcan Örseloğlu, balık fiyatlarının makul olmasına rağmen vatandaşın balığı tercih etmediğini kaydederek, “Bu sezon bolluk bereket sezonu diyebiliriz. Sezon başından beri balık hiç hız kesmedi fiyatlarda gayet makul. Balık ucuz olmasına rağmen vatandaş daha çok tavuk ete yöneliyor. Balık ucuz olmasına rağmen vatandaşın tüketmemesine şaşırıyoruz. İstavrit 50 TL, mezgit 125-150 TL, sargan 250 TL, sarıkulak 75-100 TL, hamsi 100 TL, levrek 200 -300, somon 150 TL, tirsi 50 TL, kupez 50 TL, barbun 200-250 TL. Fiyatlarımız Ramazan öncesine göre aynı gayet makul “diye konuştu. Balıkçı esnaflarından Emin Avcı ise balık çeşidinin çok olduğunu ancak alan olmadığından yakınarak“ Fiyatlarımız gayet normal. İstavrit 40-50 TL, somon 150, alabalık 125 TL, levrek, çupra 200-250 TL, mezgit 150-300 TL, yerli hamsi 150 TL, sargan 300 TL, barbun 250-300 TL. Fiyatlarımız Ramazan öncesine göre daha ucuz daha uygun. Ramazan’da balığa fazla talep yok. Genelde Ramazan’da balığa talep daha fazla olur ama bir haftadan beri fazla talep yok. Çeşit bol alan yok” ifadelerini kullandı.
İstanbul “Vaatler kararsız seçmen için yetersiz kalıyor” Kararsız seçmenler ve depremzedelerin yerel seçimlerde önemli rol oynayacağını ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan, belediye başkan adaylarının kentin sorunlarına odaklanması gerektiğini vurguladı. 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerine günler kala belediye başkan adayları sahalarda hızlarını artırarak çalışmalarını sürdürüyor. Birçok belediye başkan adayı mega projeleri ile seçmenden oy isterken, seçmenin adaylar tarafından sunulan vaat ve projelere karşı tepkisi ise merak ediliyor. Konu ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan İstanbul Arel Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan, seçimlerde kararsız ve genç seçmemin sonuçları önemli derece de etkileyeceğini ifade etti. Gençlerin son günlerde gündeme gelen siyasi tartışmamalardan rahatsız olduğunu belirten Ercan özellikle istihdam anlamında izlenecek politikaların gençler tarafından daha çok önemsediğini söyledi. “Gençlerimiz şu an kararsızlar” Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan; “Önemli bir seçmen profiline dikkat çekmek istiyorum. Kararsız seçmenler. Kararsız seçmenlerin şu anda olumlu ya da olumsuz yaklaşacakları belli değil. Bu kararsız seçmenlerin içerisinde de belli bir kitle var; genç kitle. Gençlerimiz şu an kararsızlar. Gençlerimiz bu siyasi olaylardan rahatsızlık duyuyorlar. Umut verici; politikalar anlamında, istihdam anlamında izleyecek politikaları önemsiyorlar. Bir diğer önemli kesim ise depremzedeler. Biliyorsunuz 6 Şubat 2023 tarihinde büyük bir deprem yaşadılar ve bu durumdan muzdaripler. Sağlam binalarda yaşamak istiyorlar. Bu tüm insanların hakkı. Depremzedeler korunaklı sağlam binalar istiyorlar. Daha umut verici kentlerde yaşamak istiyorlar. Bunun içinde partilerin uyguladığı politikalar çok önemli. O nedenle benim önerim bu vaatler gençleri de düşünerek, depremzedeleri de düşünerek bu hassasiyet çerçevesinde gerçekleşirse çok daha güzel ilerler” şeklinde konuştu. “Vaatler arasında çok eksikler var” Açıklamasının devamında İstanbul’un kent sorunlarına odaklanılması gerektiğinin altını çizen Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan özellikle deprem riskinin gündemde tutulması gerektiğini vurguladı. Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan; “Trafik ve ulaşım İstanbul için temel bir sorun. Konut kira fiyatlarının artıyor olması, çevre kirliği tüm Türkiye’de büyük bir problem. Bunun önüne geçilmesi için çözüm geliştirilmeli. Siyasi partilerin buna odaklanması gerekiyor. Su kirliliği, su kıtlığı bunlar gündemimiz olmalı. Alt yapı ve yerleşim sorunları. Deprem riski gündemimiz olmalı. Sosyal ve kültürel çatışmalar var. Buna ilişkin yine vaatler benimsenirse ve önlemler alınırsa güzel olur” dedi. “Gençler düşünce ve fikirlerini dile getirmek istiyor” Yerel seçimlerin ülkemiz için hayırlı olmasını dileyen Ercan; “Gençler düşünceleri, fikirlerini dile getirmek istiyorlar. Şu anda bu şartlarda rahatça, özgürce dile getiremediklerini, korktuklarını, ilgi duymadıklarını, siyasi olaylardan bir şeylerin beslendiğini ifade ediyorlar. Katılımcı demokrasi ne demekse, o gerçekten gerçekleşsin. Seslerinin duyulmasını istiyorlar. Biz derslerde olabildiğince onlara söz hakkı vermeye çalışıyoruz. Güzel etkileşimli dersler yapıyoruz. Onlar bu dersleri hayatta da yaşamak istiyorlar” ifadelerine yer verdi.
Mersin Başkan Tarhan: "İstihdam imkanlarını geliştirecek projelerimizi hayata geçireceğiz" Mersin’in merkez ilçe Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, ilçe geneline dağılmış olan küçük sanayi esnafını sektörel bazda ortak çalışma alanlarında bir araya getirmek amacıyla yeni imar planları hazırladıklarını belirterek, "İmar planları bu hizmet dönemimiz içerisinde tamamlandı. Önümüzdeki dönemde ise planlanan başta Küçük Sanayi Sitesi olmak üzere, bu çalışma alanlarının uygulanmasını, ilçenin ekonomik durumunu ve istihdam imkanlarını geliştirecek projelerimizi hayata geçireceğiz" dedi. Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan Atatürk Mahallesi’nde bulunan Küçük Sanayi Sitesi’ni ziyaret ederek sanayi esnafıyla bir araya geldi. Ziyaret sırasında, gelecek dönem için sanayi sitesiyle ilgili önemli projelerini açıklayan Başkan Tarhan, ilçenin ekonomik gelişimine katkı sağlayacağını belirttiği yeni dönem projelerinden de söz etti. Başkan Tarhan, yeni dönemde Küçük Sanayi Sitesi’nin modernizasyonu ve genişletilmesi için kapsamlı bir çalışma programı hazırladıklarını belirtirken, mevcut sanayi sitesinin yetersizliğinden kaynaklı olarak ilçe geneline dağılmış olan küçük sanayi esnafını bir araya getirmeyi hedeflediklerini vurguladı. "Daha modern bir Küçük Sanayi Sitesi’ni ilçemize kazandıracağız" Mezitli’nin ekonomik durumunu ve istihdam imkanlarını geliştirecek projelerin uygulanması için hazırlıkların tamamlandığını ve önümüzdeki dönemde hayata geçirileceğini belirten Başkan Tarhan, “Önümüzdeki beş yıllık çalışma programımızda, artık ilçe merkezi içerisinde kalmış olan mevcut Küçük Sanayi Sitesinin tasfiye edilmesi, bunun yerine daha yeterli büyüklüğe sahip, daha doğru yer seçimiyle, daha modern bir Küçük Sanayi Sitesini ilçemize kazandırılmasını planladık. Alternatif ekonomik sektörleri desteklemek, mevcut Küçük Sanayi Sitesi’nin yetersizliğinden kaynaklı ilçe geneline dağılmış olan küçük sanayi esnafını sektörel bazda ortak çalışma alanlarında bir araya getirmek amacıyla hazırladığımız imar planları bu hizmet dönemimiz içerisinde tamamlandı. Önümüzdeki dönemde ise planlanan başta Küçük Sanayi Sitesi olmak üzere, bu çalışma alanlarının uygulanmasını, ilçenin ekonomik durumunu ve istihdam imkanlarını geliştirecek projelerimizi hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı.