Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, vidasız dar kanal ameliyatının (mikroteknikle İnternal Dekompresyon), klasik vidalı dar kanal ameliyatını kıyasladı. Vida kullanılmadan gerçekleştirilen ve mikroteknikle İnternal Dekompresyon adı verilen dar kanal operasyonunun vidalı ameliyata göre daha kısa ameliyat süresine sahip; daha ince, kibar ve emniyetli bir yöntem olduğunu söyleyen Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, vidasız dar kanal ameliyatında hastanın vücuduna vida ve benzer enstrümanların konmaması, yani vücuda yabancı cisim girmemesi nedeniyle çok avantajlı olduğunu belirtti.
"Enfeksiyon riskini düşürüyor"
Vücuda giren yabancı cisimler ve uzamış ameliyat süresinin her şeyden önce enfeksiyon riskini artırdığını belirten Doç. Dr. Yıldızhan, vidasız dar kanal ameliyatının ise vidalı ameliyata göre çok daha kısa sürdüğünü ve böylece enfeksiyon riskini en alt düzeye indirdiğini dile getirdi.
Ameliyat süresi kısalan hastaların daha az anestezi aldığını da sözlerine ekleyen Yıldızhan, daha az anestezi almak yaşlı ve diğer bazı hastalar için özellikle çok büyük önem arz ettiğini kaydederek, "Vidasız dar kanal ameliyatının daha kısa sürmesinin yanında hem daha kibar hem de emniyetlidir. Buna karşılık vida kullanılarak yapılan dar kanal ameliyatlarında omurilik kanalının arka duvarındaki kemik kısım (lamina) çıkartılıp ortadan kaldırıldığı için omurilik ve sinir elemanları travmanın yanında diğer dış etmenlere karşı da savunmasız hale gelmektedir. Ayrıca bağ ve kas dokusunun savunmasız sinir elemanlarının zarlarına yapışması ciddi problemlere yol açabilmektedir. Klasik cerrahide omurilik kanalının arkasındaki kemik duvarın çıkartılması sonucu bozulan stabilizasyonu tekrardan temin etmek için mecburen vidalar konmaktadır" dedi.
"Vidasız daha konforlu daha rahat"
Vidasız dar kanal ameliyatının ise ileri bir yöntem olduğunu ve dar omurga kanalının arka duvarındaki kemik kısmını koruduğunu ifade eden Yıldızhan, ciltten itibaren mikroteknikle çalışıldığı için operasyon esnasında hassas olan omurilik, sinir dokusu ve diğer dokuların da iyi korunduğuna değindi.
Yıldızhan, bu operasyonda dar omurilik kanalının iç kısmına girildiğini; özel bazı aletler ve cihazlar kullanılarak kanalı daraltan, sinir elemanlarına bası yapan tüm yumuşak ve sert dokuları içeriden kibarca boşalttığını ve temizlediğini ifade ederek şu ifadeleri kullandı: "Böylece omurilik kanalının arkasındaki kemik duvar korunmakta, omurganın stabilizasyonu bozulmadığı için hastaya ayrıca vida ve benzer tarzdaki yabancı cisimleri takmak gerekmemektedir. Sonuçta daha kısa süren, sade, temiz, kibar, emniyetli bir ameliyat ortaya çıkmaktadır. Böyle bir operasyon sonrasında hastalar doğal olarak kendilerini daha rahat ve konforlu hissetmektedirler. Vidasız dar kanal ameliyatı sonrasında hastaların belinde vidalar bulunmadığı için hareketleri ve oturup kalkmaları daha rahat olmaktadır. İnsanlar vidasız daha konforlu yaşamaktadır" dedi.
"Günlük yaşama dönüş daha kolay"
Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, vida konmayan bu hastalarda ameliyat sonrasındaki dönemde vidaların kırılması ve gevşemesi gibi risklerin bulunmadığını, böylece ikinci ve üçüncü bir ameliyata gereksinim ihtiyacını da düşürdüğünü belirtti.
Vidasız dar kanal ameliyatı daha kısa sürdüğü, daha kibar ve emniyetli olduğu için 80 yaş üzerindeki hastalarda da uygulanabildiğine dikkat çeken Yıldızhan, ayrıca kemik erimesi bulunan ve diyabet tedavisi gören hastalar için de uygun olduğunu belirtti.
Vidasız dar kanal ameliyatında dokuların daha iyi korunduğu ve vücuda yabancı cisim konmadığı için hastalar normal günlük yaşantılarına daha kısa sürede dönebildiklerini vurgulayan Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, "Vidasız ameliyatta hastanede yatma süresi de çok kısalmıştır ve ortalama bir gündür. Hastalar ameliyat oldukları gün veya ertesi gün yürüyebilmektedirler. Genellikle ameliyattan bir gün sonra taburcu olmaktadırlar. Ameliyat sonrası dönemde hastalar her gün daha iyiye doğru gitmektedirler. Vidasız dar kanal ameliyatı çok daha emniyetli bir girişimdir. Deneyimli ekibimiz tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda felç riskinin bulunmaması bunun bir göstergesidir. Bilim sürekli gelişmekte ve insanlık sonuçta iyiye doğru gitmektedir. Vidasız dar kanal ameliyatı (mikroteknikle İnternal Dekompresyon) bu bağlamda insanlığa sunulmuş önemli bir nimettir" ifadelerini kullandı.
