GÜNDEM - 18 Kasım 2017 Cumartesi 02:55

Doç. Dr. Çağlar Özkaymak: Süleymaniye depremi ülkemizde bir depremi tetiklemez

A
A
A
Doç. Dr. Çağlar Özkaymak: Süleymaniye depremi ülkemizde bir depremi tetiklemez

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Deprem Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Doç. Dr. Çağlar Özkaymak, yaklaşık 1 hafta önce Irak-İran sınır bölgesinde meydana gelen ve yüzlerce kişinin öldüğü depremle ilgili olarak, “Ülkemiz sınırlarından yaklaşık 300 kilometre güneydoğuda meydana gelen 2017 Süleymaniye-Halepçe depreminin ülkemizde bir depremi tetiklemesi olası değildir” dedi.

Özkaymak, depremin 12 Kasım günü yerel saat ile 21.18’de, İran ve Irak sınırında yer alan Zagros dağlarının olduğu bölgede, Irak’a bağlı Süleymaniye-Halepçe kentlerinin arasında 24 kilometre derinlikte ve 7.3 şiddetinde meydana geldiğini hatırlattı. Depremin Süleymaniye-Halepçe kentleri başta olmak üzere Irak, İran ve ülkemiz sınırları içinde Diyarbakır, Urfa, Mardin, Şırnak ve Hakkari illerinde de hissedildiğini anımsatan Özkaymak, depreme ait odak mekanizmasının sonuçları gibi sismolojik verilerin depremi üreten fayın bindirme fayı niteliğinde olduğuna işaret ettiğini vurguladı. Özkaymak, “Depremi üreten Bitlis-Zagros bindirme kuşağı, batıda Alp dağları ile doğudaki Himalayalar arasında uzanan binlerce km uzunluğundaki ‘Alp-Himalaya Deprem Kuşağı’ içerisinde yer alan aktif bir yapıdır. Bu yapının, yaklaşık 12 milyon yıl önce Avrasya ile Arap plakalarının çarpışması sonucu aradaki Neotetis okyanus tabanının tamamen yok olması ile geliştiği bilinmektedir. Bir zamanlar deniz seviyesinde olduğu kabul edilen Doğu Anadolu Platosu, kıta-kıta çarpışmasının oluştuğu bu kuşak boyunca, bu sürede, yaklaşık 2 kilometre yükselmiştir ve halen de yükselmeye devam etmektedir. Günümüzde Irak, Suriye ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin yer aldığı Arap plakası yılda 2,4 santimetre hızla ülkemizin üzerine doğru hareket ederek Doğu Anadolu Platosunun sıkışmasına neden olmaktadır. 2011 yılında meydana gelen Tabanlı-Van depremi (7.2) bu sıkışmayı belgeleyen ülkemizdeki en son örnektir” dedi.

“Çalışmalar deprem meydana gelmeden önce yapılmalı”
Özkaymak, 2017 Süleymaniye depremini üreten bu yapının Türkiye sınırları içerisindeki devamı, Güneydoğu Anadolu bindirme zonu olarak da bilinen, güneydoğuda Hakkari’den başlayarak kuzeydoğuya doğru Beytüşşebap, Pervari güneyinden ilerleyerek Lice üzerinden batıda Kahramanmaraş’a kadar devam eden bir zon şeklinde olduğunu ifade etti. “Süleymaniye-Halepçe depreminin ülkemizde bir depremi tetiklemesi olası değildir” diye Özkaymak açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Malatya güneyinde Doğu Anadolu Fayı ile birleşerek sonlanır. Bu zon boyunca, son yüzyıl içerisinde, yaklaşık 5 bin vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 7 Mayıs 1930 Hakkari (7.2) ve 6 Eylül 1975 tarihinde 6.6 büyüklüğündeki Diyarbakır-Lice depremleri meydana gelmiştir. Bu tip bindirmeli kuşak içerisinde meydana gelen her bir yıkıcı deprem, bölgede bir gerilim birikmesine neden olmaktadır. Ancak, ülkemiz sınırlarından yaklaşık 300 kilometre güneydoğuda meydana gelen 2017 Süleymaniye depreminin ülkemizde bir depremi tetiklemesi olası değildir. Buna rağmen, aynı deprem kuşağı üzerinde yer alan ülkemizde de 1930 Hakkari (7.2), 1975 Lice (6.6) ve 2011 Tabanlı-Van depremi (7.2) gibi benzer depremlerin meydana gelmesi, can kayıplarına ve önemli hasarlara neden olması, bu tip depremlerin gelecekte de meydana geleceğini öngörmektedir. Bu bakımdan, ülkemizin her bölgesinde, deprem zararlarını en aza indirgenmesi için yapılması gereken yerbilimleri çalışmalarının, deprem meydana gelmeden önce, yapılması gerekmektedir.”

Gökten Ceylan 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de düzenlenecek Dünya Paratriatlon Kupası yarın başlayacak Mersin’de 20-21 Nisan’da gerçekleştirilecek Dünya Paratriatlon Kupası ve Avrupa Triatlon Gençler Kupası yarın başlayacak. Türkiye Triatlon Federasyonu (TTF) ile Mersin Yenişehir Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen Dünya Paratriatlon Kupası, Avrupa Triatlon Gençler Kupası ve ulusal yarışlarda 26 ülkeden 140’ı yabancı olmak üzere toplam 380 sporcu mücadele edecek. Dünya Paratriatlon Kupası’nda mücadele edecek sporcular, Paris Olimpiyatları’na katılabilmek için puan toplayacak. Yarın başlayacak organizasyonda sporcular ilk olarak Fenerbahçe Meydanı’ndan denize girip 750 metre yüzecek. Parkuru tamamlayan atletler, değişim istasyonunda bisiklete binip, Arkeoloji Müzesi ile Mersin Marina kavşağı arasında 3 tur halinde 20 kilometre bisiklet sürecek. Etabı bitiren yarışmacılar, son olarak 2 tur olacak şekilde 5 kilometre koşacak. Organizasyon Kurulu Başkanı Ender Baş, düzenlenen lansmanda, Türkiye Triatlon Federasyonu olarak başarılı işlere imza attıklarını belirterek, Mersin Yenişehir’de de çok daha güzel ve başarılı işlere imza atacaklarını söyledi. Bu konuda Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit ve ekibinin katkısının büyük olduğunu vurgulayan Baş, katılımcılara başarılar diledi. Abdullah Özyiğit: "Sporcular mavi Akdeniz sularında yüzecek, palmiyeler gölgesinde bisiklet sürüp koşacak" Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit de 5 yıl önce başlattıkları organizasyonun hem kente renk kattığını, hem de kentin Avrupa’da ve dünyada tanınmasında önemli bir görev üstlendiğini belirtti. Organizasyonun önemine değinen Özyiğit, "Şu anda 26 ülkeden 140 yabancı sporcu olmak üzere toplam 380 atletin ter dökeceği organizasyonda, sporcular mavi Akdeniz sularında yüzecek, palmiyeler gölgesinde de bisiklet sürerek, koşacaklar" dedi. Spora ve sanata katkı sunmaya devam edeceklerini vurgulayan Özyiğit, şu anda 5’incisini gerçekleştirdikleri organizasyonun dünya finallerini kente getirmeyi arzu ettiklerini kaydetti. Özyiğit, ayrıca geçen hafta FIBA Kadınlar Euroleague Final Four’a ev sahipliği yaptıklarını hatırlatarak, "Bir hafta içinde iki uluslararası organizasyona ev sahipliği yapmanın mutluluğunu duyuyoruz" diye konuştu. Organizasyonda 26 ülkeden 70 sporcu mücadele edecek Avrupa Triatlon Komitesi Yönetim Kurulu Üyesi Alicia Garcia, böyle bir organizasyonun gerçekleştirmenin zor olduğunu belirterek, emeği geçenlere teşekkür etti. Garcia, Dünya Paratriatlon Kupası’nda 26 ülkeden 70 sporcunun, Avrupa Triatlon Gençler Kupasında da 11 ülkeden 59 sporcunun mücadele edeceğini söyledi. Worldtriatlon Paratriatlon Komitesi’nden Senior Manager Eric Angstadt ise sporcuların Paris Olimpiyatları’na puan toplayacaklarını belirterek, Dünya Paratriatlon Kupası ilk kez Mersin’de gerçekleştirildiğini ve sonra da 4 kupa daha olacağını kaydetti. Uğurcan Özer: "Çok uzağa gitmeden, kendi ülkemizde yarışabiliyoruz" Milli sporculardan Uğurcan Özer, Türkiye’yi paratriatlon branşında uluslararası yarışmalarda temsil ettiğini ifade ederek, dünya sıralamasında ilk 10 sporcu arasında yer aldığını söyledi. 2024 Paris Paralimpik Oyunları için mücadeleye devam edip kotayı almak istediklerini belirten Özer, şöyle devam etti: "Burası bizim için çok önemli bir yarış. Bu yarışa yabancı değilim. Aynı zamanda en iyi dereceyi çıkarttığım bir yarış. 2021 yılından beri Mersin yarışı hem paratriatlon olsun, hem de normal triatlon olsun büyük bir önem arz etti. Bu yıl da uluslararası arenada olması bizim için çok büyük bir şans. Çünkü bu sefer çok uzağa gitmeden, kendi ülkemizde yarışabiliyoruz. Kendi topraklarımızı, kendi havamızı soluyup, bu motivasyonu sağlayabiliyoruz." Tahir Erdemir: "Bayrağımızı çok daha ileri seviyeye taşımak istiyoruz" Milli sporculardan Tahir Erdemir de Mersin’de 2’nci kez yarışacağını ifade etti. Uluslararası yarışmada ilk kez yarışacağını belirten Erdemir, "Mersin parkurunu ben de çok seviyorum. Çok güzel hedeflerimiz var. Özellikle paratriatlon adına, ülkemiz adına bayrağımızı çok daha ileri seviyeye taşımak istiyoruz. Bunun için çabalıyoruz. Çok güzel emekler verdik. İkimiz de bu yarışa hazırız. Güzel bir yarış olacak umarım, çok güzel sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyorum" diye konuştu. Yarış direktörü Caner Algün ise yarışmaların gerçekleştirileceği güzergah hakkında bilgi verdi.
Ankara MSB’nin savunma muhabirliği eğitimi başladı Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği tarafından basın mensuplarına yönelik düzenlenen savunma muhabirliği eğitimi bugün başladı. Savunma alanındaki faaliyetlerinin kamuoyuna aktarılması hususunda Milli Savunma Bakanlığı ile basın mensupları arasındaki bilgi alışverişinin etkinliğini artırmak amacıyla planlanan eğitim 4 hafta sürecek. Görsel, yazılı ve dijital medya alanlarında çalışan basın mensuplarının katıldığı eğitimde, Milli Savunma Bakanlığının teşkilat yapısı ve faaliyetlerinin anlatılması, askeri terminolojiye ilişkin karşılıklı anlayışın geliştirilmesi, kavramsal farkındalığın arttırılması ve yanlış anlaşılmaların giderilmesi, hudutlarla ilgili alınan güvenlik tedbirleri ve bu husustaki faaliyetler ile bilgi aktarılması, terörün kaynağında yok edilmesi çerçevesinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurt içinde ve sınır ötesinde gerçekleştirdiği harekâtlar ile ilgili bilgi aktarılması, Türk Silahlı Kuvvetlerinin askeri iş birliği ve uluslararası görevler kapsamında icra ettiği faaliyetler ile NATO kavram ve terminolojisinin tanıtılması, Milli Savunma Bakanlığı kaynaklı olmayan yanlış bilgi ve dezenformasyonun önüne geçilmesi hedefleniyor. “Bu eğitimde savunma muhabirliği niteliklerinizi geliştirecek bilgiler alacaksınız” Eğitimin başlaması nedeniyle düzenlenen törende konuşan Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, "Bu eğitimde haberde kullanacağınız değil, savunma muhabirliği niteliklerinizi geliştirecek detaylı ve bir kısmını daha önce hiç duymadığınız bilgiler alacaksınız. Bu nedenle anlatılanlara haber gözüyle bakmamanızı özellikle rica ediyoruz. Verilecek olan bu eğitim ve bizzat sahada görev yapanlar tarafından aktarılacak tecrübeler sonucunda elde edeceğiniz kazanımlar ile savunma ve güvenlik gibi zor bir alanda bilgi ve deneyimlerinizi artırarak, Türk ve dünya kamuoyuna daha etkili haber yapma imkânı bulacağınızı değerlendiriyoruz. Bu eğitimin devamı olarak önümüzdeki süreçte savaş muhabirliği eğitimi vermeyi de planladığımızı ifade etmek isterim” dedi.