GÜNDEM - 18 Şubat 2018 Pazar 09:51

Dolandırılan üreticiler eylem yaptı, intihara kalkıştı

A
A
A
Dolandırılan üreticiler eylem yaptı, intihara kalkıştı

Osmaniye’de merkeze bağlı Cevdetiye beldesinde faaliyet gösteren bir fıstık fabrikanın bahçesinde toplanan fıstık ve mısır üreticisi çiftçiler, fabrika sahipleri tarafından verilen çeklerin karşılıksız çıktığı gerekçesiyle eylem yaptı.

Fabrikanın çatı katında bir çiftçinin intihar girişiminde bulunması üzerine olay yerinde Osmaniye Belediyesi itfaiye ekipleri hazır bulundurulurken, jandarma sayısına takviye yapıldı. Ceyhan ilçesinden Osmaniye’ye gelen çiftçiler, boşaltılan ve camları kırık ve açık olan fabrikanın önünde toplanarak seslerini duyurmak istedi.

İsmail Zan isimli üretici, “Bu adam beni batırdı. Bu adamlar iflas etmedi, hepimizi dolandırdı. Evimize gidemiyoruz. Biz işçi adamız babadan kalma mirasımız yok kazancımızı alın teri ile kazanıyoruz” diyerek karşılıksız çıkan çeklerini gösterdi.

Ceyhan’dan mağdur olan vatandaşların sadece bir kısmının tepki amacıyla fabrika önünde olduğunu kaydeden İsmail Şimşek ise, “Çeklerin sadece bir kısmı bizim elimizde, bir kısmı da petrolcülerin, tarla sahiplerinin elinde. Petrole ve tarla sahiplerine verdiğimiz çeklerin bazıları karşılıksız çıkmış durumda, onlar da bizim kapımıza dayandı. Şu an biz traktörlerimizi, evimizi, barkımızı satıp borçları kapatmak zorunda kalıyoruz. Bizim devletimizden ricamız, valimizden ricamız, bu adamı bulsunlar, bize bir muhatap bulsunlar. Bu muhatabımız kim bilmiyoruz. Bu adam hala Türkiye sınırları içerisinde diye biliyoruz. Bu adamı bulsunlar bu adam bizi dolandırdı, iflas etmedi. İflas etti diye kimse kimseyi kandırmasın, bu adam bir gece içinde bütün depolarını boşaltmış. Devletimiz üreticiye destek çıksın, üretici ekmek yiyemezse devlet de ekmek yiyemez. Biz vergimizi veriyoruz, vergimizi verdiğimiz halde bu şekilde mağdur oluyorsak devlet bunun gereğini yapsın. Banka çekleri veriyorsa banka bunun teminatını vermek zorunda. Bu şirketin sahiplerin ellerinde trilyonlarca para var. Bu çiftçinin mağduriyetini karşılayabilirler. Kimse demesin ki önce banka el koyacak onların hesabı kapanacak. Önce çiftçinin mağduriyeti giderilsin” dedi.

Fabrika işletmecileri tarafından ürünlerinin karşılığında verilen çeklerinin karşılıksız çıktığını, geçtiğimiz günlerde depoların 2 gün gibi kısa sürede boşaltıldığını iddia eden çiftçiler dağılmaları konusunda jandarma ekipleri tarafından ikna edilmeye çalışıldı.

Bu arada camdan yapılan kapısı olan fabrikanın çatı katına çıkan ve intihara teşebbüs eden Bekir E. isimli üretici, “Evimiz başımıza yıkıldı. Hiç mi evladınız yok, hiç mi eviniz barkınız yok, adam dolandırdı gitti bizi eve ekmek götüremiyoruz. Bir vicdan sahibi yok mu” diyerek, devlet yetkililerinin olaya çözüm bulmalarını istedi.
Jandarma ekiplerinin üreticiyi intihardan vazgeçirme çabaları sonuç vermeyince, olay yerine Alay Komutanı Jandarma Albay Tamer Bilican geldi.
Çiftçileri sakinleştiren Jandarma Albay Tamer Bilican, intihar girişiminde bulunan Bekir E.’yi "Gel konuşalım" diyerek ikna etti.
Çiftçilerin sorunlarını dinleyen Bilican, izlemeleri gereken yol hakkında bilgi vererek, ilçe jandarma komutanlığına, fabrika işletmecilerinden şikayetçi olduklarına dair ifade vermeye gönderdi.
Çiftçiler, ifadelerinin alınmasının ardından Adana’nın Ceyhan ilçesinde döndüler.

Resul Özdil
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Doç. Dr. Savaş Eğilmez; “Türk Devleti birçok bölgede barışı tesis ediyor” Atatürk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Türk devletinin bir çok bölgede barışı tesis ettiğini söyledi. Türklerin tarihleri boyunca coğrafi olarak çok geniş, ekonomik olarak zengin, nüfus olarak kalabalık ve çok uluslu, askeri olarak da çok güçlü devletler kurduğunu ifade eden Doç. Dr. Savaş Eğilmez, “Türk kültürünün ve Türk iktidarının en önemli unsurları adalet ve hoşgörüdür. Dolayısıyla kurdukları devletlerle hakim oldukları coğrafyalarda ve yönettikleri kavimler üzerinde adaleti, hoşgörüyü ve dolayısıyla da barışı tesis etmeyi başarmışlardır. Son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti, coğrafi olarak Türk tarihinin küçük diyebileceğimiz devletlerinden biridir. Türk Devleti yüz ölçümü olarak seleflerine nazaran küçük olsa da kültürel mirasının ortaya çıkardığı etki oldukça büyüktür. Türk ordusunun varlığı, Cumhuriyet döneminin en geniş sınırlarına ulaşmıştır. Nitekim son yıllarda Türk Devleti’nin çeşitli alanlarda mesafe kat edip oldukça güçlenmesi, bahsettiğimiz güçlü mirastan gelen sorumlulukla birleşince, bulunduğu her bölgede barışı tesis eden Türk ordusunun varlığı, Cumhuriyet döneminin en geniş sınırlarına ulaşmıştır” diye konuştu. Türk Devletinin; KKTC, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Kosova, Arnavutluk, Libya, Suriye, Irak, Katar, Somali’de barışı koruma adına askeri varlığını sürdürmeye devam ettiğini anlatan Doç. Dr. Savaş Eğilmez, “Aynı zamanda Türk donanması, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum kesimi ile artan gerginliklerin tam da merkezinde, enerji ve bölgesel çıkarlar üzerinde çok önemli bir güç odağı olarak Akdeniz ve Ege denizlerinde devriye gezip, bölgenin tamamına güçlü varlığını hissettirmeye devam ediyor” diye konuştu. Libya Doç. Dr. Savaş Eğilmez, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Libya’nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter, ülke içinde daha fazla bölgeyi silah zoruyla kontrolü altına alırken, darbeci lidere bazı Avrupa ve bölge ülkeleri de destek veriyor. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır, ve Fransa gibi ülkelerin desteğini alan Hafter’in, Nisan 2019’da milislerine Trablus’u ele geçirmek için saldırı emri vermesiyle, zaten uzun süredir istikrarsızlıkla boğuşan Libya yeni bir şiddet sarmalına sürüklendi. Hafter, bölgesel destekçilerinden tedarik ettiği mali kaynak, ağır silah, paralı asker, silahlı insansız hava araçları (SİHA), savaş uçakları ve bunları kullanacak askeri danışmanlık desteğiyle Trablus’un kapılarına kadar dayandı. Başından beri Hafter ve bölgesel destekçilerinin, başkenti ve ülkeyi silah zoruyla kontrol altına alma niyetindeki bu darbe girişimine karşı çıkan Türkiye, uluslararası meşruiyete sahip Libya hükümetine desteğini açıkladı. Türkiye, Birleşmiş Milletler tarafından tanınan hükümeti desteklemek için Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) bağlı askeri uzmanlar Libya’ya gelerek, Libyalı muhataplarına danışmanlık hizmeti vermeye başladı. Türkiye’nin destekleri neticesinde Libya’da Başbakan Fayez al-Sarraj hükümeti Hafter’e karşı üstünlüğü ele geçirdi. Suriye Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahalesi, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra gerçekleştirilen en büyük dış operasyonlardan biri. Türk devleti, 2016 yılında hem DEAŞ hem de ABD destekli PKK/PYD terör örgütüne karşı Suriye’nin kuzeyine yönelik barış harekâtları düzenlemeye başladı. Türk Devleti, Mart 2017 tarihinde Fırat Kalkanı, bir yıl sonra Zeytin Dalı ve Ekim 2019 tarihinde düzenlediği Barış Pınarı harekâtları ile Suriye’deki yerleşim yerlerine barış ve huzur getirdi. Türk birlikleri ayrıca, Suriye’deki savaştan Türkiye’ye kaçan 3 milyondan fazla Suriyeliyi evlerine dönmeye teşvik etmek ve yeni bir mülteci dalgasını önlemek ayrıca bölgede bir terör koridoru oluşmasını engellemek amacıyla Kuzey Suriye’nin önemli bir kısmını kontrol altında tutmaya devam ediyor. Irak Kuzey Irak bölgesi PKK terör örgütünün yapılanması nedeniyle hayati öneme sahiptir. Uzun yıllardır bölgeye yerleşen ve yayılan terör örgütü Türkiye’nin güvenliğini tehdit etmektedir. İrili ufaklı birçok kamp bölgeye yayılmış durumdadır. Terör örgütü Türkiye, İran ve Suriye sınırlarının sağladığı avantajları kullanmaktadır. Her üç sınıra yakın olmak örgüte uygun coğrafya, maddi imkân ve silah temini açısından güvenli bir ortam sağlamaktadır. Uyuşturucu ticaretinden silah ve insan kaçakçılığına kadar birçok alanda önemli gelirler elde edilmektedir. Suriye ve Lübnan’dan Kandil bölgesine geçişle beraber Türkiye’yi hedef alan birçok terör eylemi bu bölgeden yönetilmiştir. Türkiye içine rahatlıkla geçilerek terör faaliyetleri gerçekleştirilmiştir. Kandil bölgesi sahip olduğu zorlu coğrafi şartlar ve İran-Irak sınırlarını kapsayan konumuyla PKK terör örgütünün rahatlıkla hareket edebildiği bir bölge konumundadır. Türkiye’nin bu bölge üzerinde direkt bir kontrolünün olmaması terör örgütünün kendini güvende hissetmesine yol açmaktadır. 1980’lerden itibaren TSK gerçekleştirdiği başarılı sınır ötesi operasyonlarla PKK’yı birçok kez dağılma noktasına getirdiyse de bu bölgenin sahip olduğu konum sayesinde örgüt yeniden toparlanabilme imkânı yakalamıştır. Bu durum karşısında terörle mücadeleyi daha etkin kılabilmek için Türkiye bölgede askeri üsler kurma yoluna gitmiştir. Katar Türkiye ile Katar arasında varılan anlaşma gereği Türk askerinin başkent Doha’da bulunan El Rayyan Üssü’nde bulunması kararlaştırıldı. Katar’da açılan askeri üsse izin veren ilk adım olan “Türkiye-Katar Askeri İş Birliği Anlaşması” 2015’in Mart ayında Meclis Genel Kurulu’ndan ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın onayından geçmişti. Resmi kaynaklara göre Katar’da bulunacak Türk birliğinin asli görevi; “Gerçekleştirilecek müşterek/birleşik tatbikatların ve eğitimlerin vasıtasıyla Katar’ın savunma imkânının ve kabiliyetlerinin geliştirilmesinin desteklenmesi, her iki tarafın da diğer ülkelerin silahlı kuvvetleri ile eğitim/tatbikatlar icra edebilmesi, terörizmle mücadele ile uluslararası barışa katkı sağlamak” şeklinde belirlenmiştir. Somali Türkiye, 2017 yılında en büyük denizaşırı üssünü Mogadişu’da açtı; burada Türk askerleri, onlarca yıldır süren iç çatışmalarla harap olmuş bir ülkenin yeniden inşasına yardımcı olmak amacıyla Somalili askerlere eğitim veriyor. Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Erdoğan’ın 2011’deki ziyaretinden bu yana Afrika Boynuzu’ndaki yerini güçlendirerek eğitim, sağlık ve güvenlik gibi hizmetlerin canlandırılmasına yardımcı oluyor. Türkiye 2015 yılında Somali ile savunma ve sanayi anlaşmaları da imzalandı. Azerbaycan Türkiye silahlı kuvvetlerinin ayrıca Kardeş ülke Azerbaycan’da faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye, işgalci Ermenistan ile mücadelesinde ortak askeri eğitim ve tatbikatların yanı sıra başta Türk yapımı insansız hava araçları, füzeler ve elektronik savaş cihazlarının da bulunduğu yeni savunma sistemleri sağlama noktasında Azerbaycan’ı bir çok alanda desteklemektedir.”