SAĞLIK - 12 Ekim 2018 Cuma 16:39

'Dondurulmuş embriyoların düşük riskine etkisi yok'

A
A
A
'Dondurulmuş embriyoların düşük riskine etkisi yok'

Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, “Çiftler arasında dondurulmuş embriyo ile meydana gelen gebelikte düşük riskinin daha fazla olduğuna dair yaygın bir kanı bulunuyor ancak bu kanının aksine dondurulmuş embriyoların düşük riskine herhangi bir etkisi yoktur” dedi.

Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, bebek sahibi olmak isteyen ancak doğal yollardan gebelik elde edemeyen çiftler için son yıllarda birçok yardımcı üreme tedavilerinin ortaya çıktığını vurguladı. 

Bu çeşitliliğin beraberinde bazı soruları da getirdiğini, bunların arasında en çok kafa karıştıran durumlardan bir tanesinin dondurulmuş embriyolar hakkındaki düşünceler olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Taşdemir, çiftler arasında dondurulmuş embriyo ile meydana gelen gebelikte düşük riskinin daha fazla olduğuna dair yaygın bir kanı bulunduğunu, ancak bu kanının aksine dondurulmuş embriyoların düşük riskine herhangi bir etkisinin bulunmadığını, son yıllarda yapılan araştırmalara göre dondurulmuş embriyolar ile daha sağlıklı bir gebelik sürecinin elde edilebildiğini açıkladı.

“Embriyo dondurma süreci” 

Embriyo dondurma sürecinin, doğal yollarla gebe kalamayanlar için kullanılan bir yardımcı üreme yöntemi olduğunun altını çizen Op. Dr. Taşdemir, dondurulmuş embriyolar sayesinde anne adaylarına tüp bebek tedavisi uygulanırken sürekli olarak hormon tedavisi ya da yumurta toplanması uygulamasına gerek kalmadığını vurguladı.

Elde edilen sağlıklı embriyoların Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenmiş yasalar ile eksi 196 derecede 5 yıl boyunca saklanabildiğini, transfer sürecine gelindiğinde çözülen embriyoların canlılıklarını yüzde 90 oranında koruyabildiğini anlatan Op. Dr. Taşdemir, çözülen embriyolar ile taze embriyolar arasında herhangi bir farkın bulunmadığını ve bu nedenle dondurulmuş embriyonun ekstra bir risk getirmediğini belirtti.

Dondurulmuş embriyoların avantajı 

Dondurulmuş embriyoların en büyük avantajının, tüp bebek tedavisinde yaşanan bir başarısızlık durumunda, anne için sürecin baştan başlamamasını sağlaması olduğunu ifade eden Op. Dr. Taşdemir, dondurulmuş embriyoların, tüp bebek tedavisinde çoğul gebelik durumlarının yaşanmamasını da sağladığını sözlerine ekledi.

Op. Dr. Seval Taşdemir, ‘’Dondurulmuş embriyo ile tedavi her seferinde başa dönmediği için aynı zamanda çiftler için daha ekonomik bir yöntemdir. Ayrıca çiftler yaşanacak olan bir başarısızlık durumunda tekrardan tedaviye başlamayacakları için psikolojik olarak bir çöküntü hissetmemektedir. Yumurta toplama işleminden sonra rahim iç dokusunda bozulmalar olabilmektedir. Bu dokunun kendini toparlaması için bir süre beklemek gerekmektedir. Bu süreçte de embriyo dondurma işlemi gerçekleştirilebilmektedir. Bu durum embriyonun rahmin içine tutunma şansını da önemli bir ölçüde arttırmaktadır’’ şeklinde açıklama yaparak sözlerini noktaladı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.