GÜNDEM - 22 Ekim 2016 Cumartesi 17:00

Down sendromlu Reyhan'ın düğün hayali gerçek oldu

A
A
A
Down sendromlu Reyhan'ın düğün hayali gerçek oldu

Down sendromlu 46 yaşındaki Reyhan Eriş’in düğün hayali, yapılan formalite düğünle gerçek oldu.

Sinop’un İncedayı Mahallesi’nde yaşayan down sendromu hastası 46 yaşındaki Reyhan Eriş, televizyonda gördüğü down sendromlu bir bayanın evlenme haberi üzerine ailesine düğün istediğini söyledi. Ailesi de Reyhan’ın bu isteğini kırmadı. Reyhan Eriş’in yeğeni Ali Onat, rol gereği damatlık yapınca bugün anlı şanlı bir düğün gerçekleştirildi. CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz ve Aile ve Sosyal Politikalar Müdürü Melih Keleş'in de katıldığı düğüne ilgi büyüktü. Düğünün çok kalabalık olduğu ve herkesin bu mutluluğu paylaştığı gözlendi. Düğünde pasta kesimi ve takı töreni dahil her şey Reyhan Eriş’in hayalindeki gibi gerçekleştirildi.
Reyhan Eriş’in annesi Sabiha Eriş, “Televizyonda down sendromlu Adanalı kıza düğün yapıldığını izleyince ondan çok etkilendi. Ondan sonra ‘ben de düğün istiyorum’ diye diretti. Biz de düşündük taşındık onu kırmak istemedik. Kardeşim, oğlum, annem karar verdik ve yapalım dedik. Salonumuzu tutmakta ve organizasyonda Belediye Başkanımız Baki Ergül ve Belediye Başkan Yardımcısı Rahmi Balfidan bizlere çok yardımcı oldu. Salon masraflarımızı onlar karşıladı. Gelinliğimiz İvyanlılar’dan, diğer bütün ihtiyaçlarımıza herkes yardımcı oldu. Yardım eden herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

Osman Aksu
SİNOP 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.