EĞİTİM - 19 Eylül 2017 Salı 14:19

Dr. Aydın “Eğitimde değişimi yakalayamayan çağın gerisinde kalır”

A
A
A
Dr. Aydın “Eğitimde değişimi yakalayamayan çağın gerisinde kalır”

Dicle Üniversitesi’nde “Dünya Üniversitesi Olma Vizyonu Üzerine” başlıklı bir konferans veren İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, eğitimdeki değişimi yakalayamayanların çağın gerisinde kalacağını söyledi.

İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve BİL Okulları Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Aydın, BİL Okulları’nın yeni kampüsü olan Diyarbakır BİL Okulları’nın açılış töreninde “değişim” mesajı verdi.

Diyarbakır’a vakıf üniversitesi geliyor

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Ebubekir Bal, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve velilerin katıldığı törende konuşan Dr. Aydın, “Dünyada her şey değişiyor. Dünyanın bir diğer adı da değişimdir diyebiliriz. Bu değişime de en çok ayak uydurması gereken sektör eğitim sektörüdür. Çünkü eğitim sektörü, tüm sektörlerin önünde gelir. Eğitim kurumları dünyadaki değişimi doğru algılayıp kendi iç bünyelerine doğru uygulayabilirlerse, gelecekte dünyanın ihtiyaç duyacağı insan kaynaklarını yetiştirebilir. BİL Okulları da bu konuda öncü kuruluşlardan biridir.” diye konuştu. Diyarbakır’ın çok önemli bir merkez olduğunun altını çizen Dr. Aydın, “BİL Okulları 1994’ten beri eğitim sektörünün içinde. Diyarbakır’da okul açmak da bugüne nasipmiş. Bizim Diyarbakır hakkındaki en büyük temennimiz de, buraya bir vakıf üniversitesi açmaktır. Konuyla ilgili incelemelere ve çalışmalara başladık. İnşallah en kısa zamanda da bu konudaki temennilerimizi gerçeğe dönüştürmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Dicle Üniversitesi’nde ‘Dünya Üniversitesi’ konferansı

Dr. Aydın daha sonra Dicle Üniversitesi’nde “Dünya Üniversitesi Olma Vizyonu Üzerine” konulu bir konferans verdi. Konferansta dünyanın politik, sosyal, siyasi ve coğrafi olarak sancılı bir süreçten geçtiğine dikkat çeken Dr. Aydın, “Hepimiz görüyoruz, dünyanın iç dinamikleri yeniden yapılanmakta ve tümüyle şekil değiştirmektedir. Bu engellenemez değişimde zamanın önümüze koyduğu ile yetinmeyerek, bizler de geleceğe dair değişim oluşturmalıyız. Ulusal bütünlüğümüzü korumak asli görevimizdir, ancak çağdaşlaşma ve insan haklarından taviz vermeden, farklılıklarımızı birer zenginlik olarak değerlendirerek, onlara en üst düzeyde saygı göstererek, Nazım Hikmet’in ‘Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür, ve bir orman gibi kardeşçesine’ düsturu çizgisinde ilerlemeliyiz” dedi. “Hedefi olmayanlar yaşayan ölüler gibidir.” diyen Dr. Aydın, “İstanbul Aydın Üniversitesi, 2023 yılına kadar Türkiye’nin ilk 5, dünyanın ise ilk 500 üniversitesinden biri olma hedefine emin adımlarla ilerlemektedir.” dedi.

“Mazeret değil, marifet üretin”

Eğitimde hedeflerin neler olması gerektiğini de sıralayan Dr. Mustafa Aydın, şöyle konuştu: “Eğitim, en az bir yabancı dil bilen, araştıran, sorgulayan, üreten, kendini yenileyen, katılımcı, bağımsız düşünebilen, iletişim becerileri yüksek, sosyal olarak kendini tanıyan, çözüm üretebilen, yenilikçi, girişimci, toplumsal sorumluluğun bilincinde insanlar yetiştirecek bir şekilde dizayn edilmelidir. Hayali, umudu ve hırsı olan, hedefi ve özgüveni ile fark peşinde koşan insan kaynakları üretmelidir. Unutulmamalıdır ki insan oluşturduğu fark kadar vardır. Doğru eğitimden geçen insanlar, hata yapmaktan korkmayan, disiplinli ve planlı, köklerinden kopmadan dünyayı kucaklayan, dünyanın her yerinde mesleğini icra edebilen, dünyaya entegre, ülkesinin, dünyanın sorunlarında haberdar ve çözüm odaklı insanlar olmalıdır.”dedi.

Sözlerini öğrencilere çeşitli tavsiyelerle tamamlayan Dr. Aydın, “Hiçbir zaman yetinmeyin. Hep daha fazlasını arayın. Arayan değil, aranan insanlar olun. Mazeret değil marifet üretin. Ayrımın yeni ayrımları doğuracağını, aklın zekayı kontrol ettiğini aklınızdan çıkarmayın. Kararsız olmaktan kaçının. Unutmayın ki en kötü karar dahi kararsızlıktan iyidir.” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Diyarbakır’da özel bir televizyon kanalına da konuk olan Dr. Aydın, Yaşar İçen ve Vedat Kızıl’ın sorularını yanıtladı. Eğitimin akşamdan sabaha değişen bir özelliğinin olduğunu hatırlatan Dr. Aydın, “Eğer sizler bu değişimi yakalayamazsınız, çağı yakalamak şöyle dursun, geriye doğru gidersiniz. Bu yüzden çağın ötesinde bir eğitim metodolojisini öğrencilerimize aktarmak zorundayız.” diye konuştu. Dr. Aydın, Diyarbakır’a vakıf üniversitesi kurmak hedefinin tekrar altını çizerek, “Burada siyasi erke de iş düşüyor. Ayrım yapmaksızın tüm siyasi çevreler bu düşünceye el vermelidir.” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya’da sözleşmeli erler için yemin töreni Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığında temel eğitimlerini tamamlayan 289 sözleşmeli er için yemin töreni düzenlendi. Düzenlenen yemin törenine Hava Eğitim Komutanı Hava Korgeneral Erdoğan Gür, Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, Belediye Başkanı Eyüp Kahveci ve temel askerlik eğitimini tamamlayan askerlerin yakınları katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, tugay sancağının tanıtılmasının ardından askerler, ellerini etrafında sıralandıkları masaların üstünde bulunan Türk bayrağı ile silahların üzerine koyarak yemin etti. Kütahya Hava Er eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, yemin eden sözleşmeli erlere başarılar diledi. Türk kültüründe askerliğin kutsal olduğunu belirten Baş, "Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığı, insan odaklı yönetim anlayışı ile sadece erbaş ve erlere değil geleceğin komutan, lider ve yöneticilerine temel askerlik eğitimi veren ve kendisine çok özel sorumluluklar yüklenen Hava Kuvvet Komutanlığının tek eğitim tugay komutanlığıdır. Bu bilinç ile icra edilen ant içme törenleri millî birlik ve beraberliğimizin güçlendiği, vatana ve millete bağlılığın şeref sözü ile perçinlendiği, ülkemiz için canımızı seve seve vereceğimizin haykırıldığı çok özel anlardır." dedi. "Evlatlarınızla ne kadar övünseniz azdır." "Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri onun ayrılmaz bir parçası ve daima Türk milletinin hizmetindedir; yeri, Türk milletinin kalbidir" diyen Tuğgeneral Baş, "Sizlerin varlığı ile bu törenlerin anlamı ve coşkusu daha da büyümekte, heyecanı bir kat daha artmaktadır. Karşınızda büyük bir heyecan ve onurla duran 2024/S1 dönemi sözleşmeli erlerimiz vatanımızın dört bir yanından gelerek kutsal asker ocağında silah arkadaşı olmanın bilincine ve hazzına vardılar. Biraz önce ettikleri yemin ile de birer sözleşmeli er olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı saflarına katıldılar. Sizler, bu evlatlarımızın andına şahitlik edip bu gururu onlarla paylaştınız ve sevinçlerine ortak oldunuz. Ettikleri bu yemin, askerin mesleğine yürekten bağlanışıdır. Teminatı, şeref bedeli gerektiğinde vatan uğrunda gazi veya şehit olmaktır. Ordu-millet kavramının oluştuğu Türk kültüründe askerlik kutsaldır. Kutsaldır, çünkü vatana hizmettir. Şehitlerimizin ve gazilerimizin miras bıraktığı vatanı canı pahasına korumaktır. Bu çerçevede; Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri onun ayrılmaz bir parçası ve daima Türk milletinin hizmetindedir; yeri, Türk milletinin kalbidir. Değerli anneler, babalar, Mehmetçiklerimizin eşleri ve yakınları, biliyorum ki; bugün burada hayatınızın en unutulmaz anlarından birini yaşıyorsunuz. Karşınızda dimdik duran evlatlarınıza bakarken büyük bir gurur ve mutluluk duyuyorsunuz. Gururu sizlere yaşatan evlatlarınızla ne kadar övünseniz azdır. Bu gururunuzu paylaşmanın mutluluğu içerisinde sizleri kutluyor, bu vatan evlatlarını yetiştirdiğiniz için sizlere saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Bu kutsal ocaktaki eğitiminizi başarı ile bitirdiniz ve artık göreve hazırsınız. Eğitim süresi içerisinde sadece verilen eğitimi değil, aynı zamanda bayrak, vatan, asker ve silah arkadaşlığının oluşturduğu paylaşma, yardımlaşma, bir ve beraber olma duygusunu da yaşadınız. İnanıyorum ki bu ortamın sağladığı arkadaşlıklarınız meslek hayatınızda da kalıcı olacaktır. Bu kapsamda öncelikli hedefiniz; şanlı ecdadımızın, canları pahasına kurdukları cumhuriyetimizi sonsuza kadar yaşatmak olmalıdır. Sizleri, Hava Kuvvetleri Komutanlığı saflarına yeni görev yerlerinize uğurlamanın mutluluğu ile kutsal andınızın hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Kısa bir eğitim dönemi içerisinde milletimizin bize en değerli emaneti olan Mehmetçiklere saygı ve sevgiyi esas alarak askerî disiplin ve eğitim verdiniz, onları göreve hazırladınız. Sizleri bu üstün gayretiniz ve disiplin anlayışınız nedeniyle kutluyorum. Konuşmamı sonlandırırken kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir personeli olarak bu gurur anını yaşamamıza vesile olan cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, silah arkadaşlarına ve değerli gazilerimize sonsuz minnet ve saygılarımı sunuyor, bu aziz vatanın birliği ve dirliği için canlarını esirgemeden feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum." ifadelerini kullandı. Korgeneral Gün ve Tuğgeneral Baş başarılı askerlere katılım belgesi, ailelerine ise hediye takdim etti.
Mersin Mut’ta "Taze Kayısı Üretim ve İhracatını Değerlendirme Toplantısı" yapıldı Mersin’de "Taze Kayısı Üretim ve İhracatını Değerlendirme Toplantısı" yapıldı. Mersin’in Mut ilçesinde Mut Ziraat Odası’nda Taze Kayısı Üretim ve İhracatını Değerlendirme Toplantısı gerçekleşti. Toplantıda konuşan Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, “Ülkemiz dünya ölçeğinde tarımda söz sahibi bir ülke ülkemiz içinde de Mersinimiz tarımda tarımsal üretiminde söz sahibi bir ilimiz. Ziyadesi ile son derece verimli topraklarıyla özellikle bitkisel üretimde ön plana çıkan bir ilimiz. Bakınız dünya üzerinde 136 ortalama meyve türünden bahsediliyor. Bunların 80’ninden fazlası ülkemizde yetişiyor ve ülkemizde de Mersin ilimizde güzel bir şekilde yetişiyor. Narenciyenin malum başkentiyiz ama narenciyeyle de kalmıyor. Mut ilçemizde kayısı, zeytin, üzüm, incir, elma gibi ürünleri eli nasırlı çiftçimiz üretiyor” dedi. “Mersin ili kayısı üretiminin yüzde 80’ninden fazlası 127 bin tonluk üretimi ile Mut ilçesinde” Ticaret Bakan Yardımcısı Ö. Volkan Ağar ise, Toros dağlarının eteklerinde verimli topraklarıyla bölgenin göz bebeği konumlardan biri olan Mut ilçesinde, tarımsal üretimi ve ihracatına yönelik istişarelerde bulunmak üzere bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, “Ülkemizin yıllık tarımsal üretimi 58.6 milyar seviyesinde. Bu üretimle Türkiye’miz dünyada 7’nci Avrupa’da ise lider konumunda. İhracatımıza baktığımızda ise 1980’li yıllarda yaklaşık bin ihracatçıyla başlayan tarım ürünleri ihracat serüvenimiz büyük ölçüde 4 temel tarım ürününe yani incire, üzüme, tütüne ve pamuğa dayanıyordu. Bugün ise, işlenmiş tarım ürünlerinden, geleneksel tarım ürünlerimize geniş bir ürün yelpazesinin dünyanın 212 den fazla ülkesine ihraç eden konumuna ulaşmış bulunmaktayız. Bu kapsamda 2002 yılında 3.7 milyar dolar olan tarım ve gıda sanayi ihracatımız uygulamaya devam ettiğimiz doğru ve etkili tarımsal politikalarla 2023 yılına geldiğimizde yüzde 726’lık bir artışla Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesi olan 31 milyar dolara yükselmiştir. Ülkemiz üretim ve ihracatın lokomotif şehirlerarasında yer alan Mersin 9.7 milyar dolarlık ihracat ile en fazla ihracat gerçekleştiren 7’inci ilimizdir. Tarım ürünleri ihracatından ise yüzde 11.3 pay alan Mersin en fazla tarım ürünü ihracatı gerçekleştiren 4’üncü ilimizdir. 2022 yılında yaklaşık 3.4 milyar düzeyinde olan Mersin Tarım ürünleri ihracatı 2023 yılında 3 buçuk milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Mersin ilimizin başlıca tarım ürünleri ihracatını hububat ve bakliyatlar, yaş Meyve sebze ve yağlı tohumlar ihracatı oluşturmaktadır. İlimizin de çok güçlü bir üretim kapasitesine sahip olduğu yaş meyve sebze sektöründe ülkemizin 2023 yılı ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 18 artarak 3 buçuk milyar seviyesinde gerçekleşmiştir. Mersin’in yaş sebze meyve ihracatı ise yüzde 26 oranında artarak 900 milyon dolara ulaşmış olup toplam yaş sebze meyve ihracatımızın yüzde 26’sını oluşturmaktadır. Bildiğiniz üzere ilçemiz dünya kayısı üretiminde gerek üretim alanında gerek üretim miktarında birinci sırada yer alıyor. TÜİK verilerine göre, 2023 yılında kayısı üretimi 750 bin ton, zerdali üretimi ise yaklaşık 16 bin 500 ton olarak gerçekleşmiş durumda. Ülkemiz kayısı ihracatı ise 2023 yılında 71 bin 500 ton. Bu taze kayısı ihracatı toplam 58.7 milyon dolar bir gelir elde ettik. Mersin 2023 yılındaki 156 bin tonluk kayısı üretimiyle ülkemiz kayısı üretiminden yaklaşık yüzde 21 pay almakta. Mersin ilimiz 2022 yılında 21.2 milyon dolarlık 2023 yılında 18.7 milyon dolarlık taze kayısı ihracatı gerçekleştirmiş durumdadır. Yine Mersin ili kayısı üretiminin yüzde 80’ninden fazlasını 127 bin tonluk üretimi ile Mut ilçemizin 2007 yılından bu yana coğrafi tescilli ürünü olan Mut kayısısı ile gerçekleştirdiğini görüyoruz. Toplam 77 bin dekar arazide yaklaşık 1 milyon kayısı ağacına sahip ilçemizde 4 bin kayısı üreticimiz tadıyla kokusuyla fark oluşturan bu kıymetli ürünümüzden geçimini sağlamakta ayrıca ülkemiz ekonomisine de değer katmaktadır” dedi. Toplantı soru ve cevaplarla sona erdi.
İstanbul Eyüpsultan’daki trafik kazasında ölen zabıta memuru son yolculuğuna uğurlandı Eyüpsultan’da meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden zabıta memuru Semih Çakıllı, Piyale Paşa Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Eyüpsultan’da dün gece saatlerinde meydana gelen olayda zabıta memuru Semih Çakıllı, memleketinden İstanbul’a doğru yola çıkan eşini almak üzere İstanbul Havalimanı’na doğru aracı ile seyir halindeydi. Bir süre sonra yol üzerinde aracı arızalanan Çakıllı, aşağıya inerek aracın bagaj kısmına doğru hareket etti. Bu sırada aynı yol üzerinde seyir halinde olan ticari taksi sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybederek önce yol kenarında bulunan Semih Çakıllı’ya ardından onun otomobiline çarptı. Kazanın ardından ağır yaralanan Çakıllı, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Çakıllı, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden Çakıllı’nın cenaze namazı bugün ikindi namazına müteakip Piyale Paşa Camii’nde kılındı. Cenaze namazına Çakıllı’nın ailesi ve yakın akrabalarının yanı sıra beraber görev yaptığı zabıta meslektaşları da katıldı. Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’de Çakıllı’nın cenaze namazına katıldı. Burada kılınan cenaze namazının ardından Semih Çakıllı’nın cenazesi defnedilmek üzere Feriköy Mezarlığı’na götürüldü. Çakıllı’nın eşi ise cenaze namazı öncesi tabuta sarılarak zor anlar yaşadı. Kardeşiyle aynı kaderi paylaştı Dün gece meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden Semih Çakıllı’nın kardeşinin de, yaklaşık 1 sene önce motosikletiyle geçirmiş olduğu trafik kazasında yaşamını yitirdiği öğrenildi.