GÜNDEM - 04 Ekim 2018 Perşembe 16:46

Düğmeli Evler turistlerin gözdesi oldu

A
A
A
Düğmeli Evler turistlerin gözdesi oldu

Antalya’nın İbradı ilçesi Ormana Mahallesi'nde bulunan Düğmeli Evler turistlerin gözdesi oldu.

İbradı Ormana’da alternatif turizm işletmeciliği yapan Tolga Özgüven, geçtiğimiz yıla göre yerli ve yabancı turist sayısında yüzde yüz artış olduğunu ve geçen yıl 25 bin turist ağırlarken bu yıl ise bugüne kadar 40 binden fazla ziyaretçi ağırladıklarını söyledi. 

Ormana’da 5 yıl önce alternatif turizmi başlattıklarını ve alternatif turizm üzerinde uzmanlaşmış bir aile olduklarını söyleyen Özgüven, "Nitekim burası turizme açılsın ve gelişsin diye yaptığımız bir projeydi. Geçen yıl günübirlik ve konaklamalı 25 bin turist ağırladık. Bu ay içerisinde ise 40 bini geçtik. Turist sayısını ikiye katladık. 2014 yılından bu yana bu bölgede faaliyette bulunuyoruz. Özellikle Almanya, Belçika, Hollanda ülkelerinden yabancı misafirlerimiz geliyor. Yabancı misafir ağırladığımız gibi yerli turlarımız da mevcut. İstanbul, Antalya ve Alanya’dan çok ciddi misafir ağırlıyoruz. Her geçen yıl yerli ve yabancı misafir sayımızı arttırıyoruz. Yerli misafirlere ise Düğmeli Evler'i ve kültürümüzü tek tek anlatıyoruz. Ormana ve Akseki bölgesinde bulunan müzelerimizi gezdiriyoruz" dedi. 

Turizm operatörü Mehmet Gök de 2013 yılında bu yana alternatif turizm kapsamında Antalya, Alanya ve Belek’ten Akseki ve İbradı bölgesine yabancı misafir getirdiklerini söyledi. Turizmin sadece kum, deniz, güneş olmadığını gelen yabancı misafirlere gösterdiklerini belirten Gök, "Yayla turizmi her geçen gün değer kazanıyor. Yabancı misafirlerimiz özellikle Almanya, Hollanda ve Belçikalı misafirlerimiz kültür turizmini tercih eden ülkelerden geliyorlar. Akseki ve Ormana bölgesinin doğal bitki örtüsü, mimari ve kültürel yapıları çok dikkat çekiyor. Burayı tercih eden misafirlerimiz mutluluk içerisinde geri dönüyorlar. Bu yıl sadece bizim getirdiğimiz misafir sayısı 6 bin civarında. Gelen turist sayısı ise her geçen gün artış gösteriyor" diye konuştu.

"Haftalık 200 misafir getiriyoruz" 

Tur rehberi Niyazi Bayıryaka, Serik ilçesinden her hafta Ormana ve Akseki bölgesine turist getirdiklerini anlattı. Bayıryaka, "Alternatif turizm kapsamında haftalık 200 misafir getiriyoruz. Buranın kültürünü tanıtıyoruz. Türkiye’mizin güzelliğini, Düğmeli Evlerini gösteriyoruz. Turistler buraya gelmekten gerçekten çok memnun. Genelde müşterilerimiz Alman müşteriler. Turistler çok mutlular" dedi. 

Alman Turist Hartwig Birgit ise, kültür turuna üçüncü kez katıldığını söyledi. Daha önce 2 kez Almanya’dan Türkiye’ye gelerek Ormana’da kültür turuna katıldığını anlatan Birgit, "Buralar çok hoşuma gitti. Bu yıl yeniden geldim. Buranın insanları, doğası, kültürü muhteşem. Düğmeli evlerini, Ormana’nın yemeğini çok beğeniyorum. Bu kültürü tekrar yaşamak istedim" ifadelerini kaydetti. 

İstanbul’dan Akseki ve Ormana bölgesine tur düzenleyen tur rehberi Tuba Haraçcı, 3 yıldır Ormana ve Akseki bölgesine gruplarla birlikte rehber olarak seyahat ettiğini söyledi. Antalya’ya herkesin turist olarak geldiğini anlatan Haraçcı, "Daha önce eminim herkes Antalya’ya gelmiştir ama Antalya çok uzun yıllardır herkes için Kaleiçi ve her şey dahil oteller sisteminden mevcut bir turizm tarzıydı. Ben 2 yıldır gruplarla ilkbahar ve sonbahar aylarında seyahat ediyorum. Özellikle Ormana Mahallesi kültürel açıdan çok önemli bir bölge. Düğmeli Evler olarak tabir edilen 300 yıllık evleri ziyaret ediyoruz. Ormana sedir ormanlarının içerisinde gizli kalmış mücevherdir. Benimle gelen misafirlerin hepsi beklentilerinin çok üstünde bir coğrafya ve mimari tarzıyla karşılaştıklarını söylüyorlar. İstanbul’dan sadece bir saatlik uçuşla Antalya’ya gelince 2 saatlik araç yolculuğu ile Ormana’ya rahat geliyorsunuz. Buranın mimarisi koruma altında. Ormana halkı da korumayı çok iyi yapmışlar. Buraya gelerek tarihi ve kültürümüzü tanıtıyoruz" diye konuştu.  

Ayşe Çatlı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.