KÜLTÜR SANAT - 05 Temmuz 2018 Perşembe 12:43

Dünya klasikleri artık Destek Yayınları’nda

A
A
A
Dünya klasikleri artık Destek Yayınları’nda

Dünya klasikleri artık modern kapak anlayışı, akıcı çevirileri ve her an yanınızda taşıyabileceğiniz boyutlarıyla Destek Yayınları’ndan çıkacak.

Stefan Zweig’ın Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, Franz Kafka’nın Dönüşüm ve Jack London’un Martin Eden adlı kitapları okurların beğenisine sunuldu. 

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, Stefan Zweig’ın, okuyanı hayrette bırakacak kadar tutku dolu, tek taraflı bir aşkı anlattığı kısa romanıdır. İçindeki tasvirler ve psikolojik çözümlemeler, okuyanı derinden etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda aşkın bu yüzünü sorgulamamıza da yol açmaktadır. 

Franz Kafka’nın 1915 yılında basılan uzun öyküsü Dönüşüm alegorik anlatımıyla, sadeliğindeki gücüyle öne çıkan yapıtlardan biridir. Bir sabah işe gitmek için uyandığında kendini yatağında böceğe dönüşmüş olarak bulan Gregor Samsa’nın yaşam içinde özgür olmakla, özgür olduğunu sanmak ikilemi arasındaki sorgulayışıyla sürüp giden bir öyküdür. 

Franz Kafka’nın yozlaşmış burjuva ilişkilerini, kapitalizmin insan hayatını işgal edişini, insanlığın demir parmaklıklarını ve bireyin onu kısırlaştıran korkularını, böceğe dönüşen Samsa’nın evinin içinden, odasından, hatta yatağının altından izleyerek yaptığı dâhiyane gözlem ve analiz gücüyle kaleme aldığı Dönüşüm, dünya edebiyatının üzerinde çok düşünülen, çok konuşulan yapıtlarından biri olmaya devam ediyor. 

Jack London’ın yarı otobiyografik romanı Martin Eden, yazarlık uğruna hayatını ortaya koyan genç bir denizcinin öyküsünü anlatır. Martin Eden, Ruth Morse’u gördüğü ilk andan itibaren ona derin duygular beslemeye başlar. Ruth yüksek bir statüye mensup zengin bir çevreden gelmektedir ve ailesi onun fakir bir işçiyle evlenmesine razı olmaz. 

Martin için artık aşık olduğu kadına ulaşabilmenin tek yolu yazar olarak saygın bir yere ulaşabilmektir. Büyük maddi imkânsızlıklar içinde akıl almaz bir hırsla ve tutkuyla yılmadan gece gündüz çalışır, öğrenir, yazdıklarını yayınevlerine yollar ve defalarca reddedilir. Sonunda başarır. Girmek için can attığı burjuva çevrelerin dikkatini çeker. Ancak oturmak için can attığı o masalardaki insanların ne kadar sığ ve sahte olduklarını fark edecektir.
Bireysel bir devrimi konu alan Martin Eden, klasikler arasında bugün hâlâ kalıcılığını koruyor.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Hisarcıklıoğlu: “Adana, yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında” Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana’nın yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında olduğunu belirterek, “Sürdürülebilir olması için iş birliği içinde, stratejik planlarla gelecek vizyonu oluşturulmalıdır” dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nı ziyaret ederek, Adana Sanayi Odası Meclis Başkanı İsrafil Uçurum, Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Üyeleri ile bir araya geldi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nı ziyaret ederek, kentin sanayi potansiyeli ve geleceği hakkında değerlendirmelerde bulundu. Hisarcıklıoğlu, Adana’nın sadece bölgesel değil, aynı zamanda ulusal ve uluslararası düzeyde önemli bir sanayi merkezi olduğunu vurguladı. Kendisinin ve TOBB’un Adana’nın sanayi alanındaki gelişimini yakından takip ettiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şehrin sanayi altyapısının güçlendirilmesi ve yenilikçi projelerle desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, “Adana, Anadolu’nun sanayileşmesinin lokomotif illerinden biridir. Adana, yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında yer alıyor. Ancak, bu başarı sadece bugüne ait değil, aynı zamanda gelecekte de sürdürülebilir olmalıdır. Bunun için, sanayi odaları, yerel yönetimler ve iş dünyası iş birliği içinde olmalı ve stratejik planlarla gelecek vizyonu oluşturmalıdır” dedi. Ayrıca, teknolojik dönüşümün öneminin altını çizen Hisarcıklıoğlu, Adana’nın dijitalleşme ve yenilikçilik konularında da öncü bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı. TOBB Başkanı ayrıca, Adana’nın sahip olduğu coğrafi konumun ve lojistik altyapısının, uluslararası ticarette önemli bir avantaj olduğunu belirtti. Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nın üyelerinin yaşadığı sektörel sıkıntıları ve taleplerini dinleyerek, çözüm odaklı yaklaşımların benimsenmesi gerektiğini ifade etti. Üyelerin karşılaştığı sorunların çözümü için iş birliği ve dayanışma içinde olunması gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinin güçlenmesi için Adana’nın öneminin giderek artacağını belirtti. Adana olarak büyük bir değişimin ve dönüşümün eşiğinde olduğunu belirten Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, “Adana’mız, yüzyılı aşkın bir süredir edindiği sanayi kültürü ile kentimizde çok çeşitli üretimin gelişimini desteklemiştir. Bugün, otomotivden elektronik karta, makineden mobilyaya, gemiden, tekstilde, yemeklik yağdan, kimya ürünlerine kadar yüzlerce farklı alandaki üretimiyle dünya pazarlarında yer almaktadır. TEPAV tarafından yapılan çalışmada Adana, Türkiye’de gelişim potansiyeli yüksek iki ilden biri olarak gösterilmiştir. Bu ilin gelecekteki konumu açısından önemli bir mesaj niteliğindedir. Adana’mız, toplam 5 yeni organize sanayi bölgesi, 15’e yakın küçük sanayi sitesinin kurulmasıyla Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında ülkemiz ekonomisine katkı sağlayacak en önemli illerin başında yer alacaktır. Şimdilik 100 milyon metrekarenin üzerinde alanı sanayiye açıyoruz. Adana’mız bu yatırım alanların faaliyete geçmesiyle Türkiye’nin ikinci bir Marmara bölgesi olacaktır” dedi.