GÜNDEM - 19 Nisan 2018 Perşembe 16:46

Dünya Ses Günü Sempozyumu başladı

A
A
A
Dünya Ses Günü Sempozyumu başladı

Marmara Üniversitesi Müzik Eğitimi Bölümü Ses Eğitimi Anabilim Dalı ile Ses Konuşma ve Yutma Bozuklukları Derneği tarafından düzenlenen Dünya Ses Günü Sempozyumu başladı.

Marmara Üniversitesi Müzik Eğitimi Bölümü Ses Eğitimi Anabilim Dalı ile Ses Konuşma ve Yutma Bozuklukları Derneği’nin organizasyonuyla düzenlenen ‘Dünya Ses Günü Sempozyumu’ Marmara Üniversitesi’nin Göztepe Kampüsü’nde başladı. 

Sese dair birçok konunun ele alınacağı sempozyumda İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Sempozyum Başkanı ve Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tülin Malkoç, ses terapistlerinin görev alanları ile Kulak Burun Boğaz (KBB) hekimlerinin görev alanlarının konuşulacağı ve sesle ilgili tüm konuların ele alınacağı bir sempozyum organize ettiklerini söyledi. Doç Dr. Malkoç, sempozyumun detaylarından bahsederek, şu ifadeleri kullandı: 

“Bugün ve yarın 19-20 Nisan aralığında sese ait her türlü davranışlar ele alınacak. Öncelikle ses nedir; ses kimliğimiz nedir? Sesin bir kimlik oluşturabilmesi için ses eğitiminin gerekliliği, ses eğitimindeki yeni teknikler, bu tekniklerin uygulanış biçimleri workshoplar olarak yeni araştırmalar olarak sunulacak. Sesle ilgili başlangıç eğitimi, ileri seviyedeki eğitimler şuan Türkiye’de ve dünyada uygulanan çeşitli sese ait nefes tekniklerinin uygulanış ve eğitimde kullanış biçimleri ifade edilecek. Bunun yanı sıra sese ait kimlik de var, o da ses rahatsızlıklarıyla ilgili sesimiz rahatsızlandığında sesimizi kimler tedavi edecek. 

KBB Uzmanları, terapistler ne derece önemli bunlar işin içine girecekler. Çoğunlukla zaten iki gün içerisinde ses hastalıklarıyla ilgili sese olumlu katkıda bulunacak davranışlarla ilgili çalışmalar sergilenecek. Mesela sesimiz kısık olduğu zaman biz ses eğitimcisi olarak tedavi uygulayamayız sadece egzersiz uygulayabiliriz. Bir Kulak Burun Boğaz Hekimi nasıl bir tedavi önerecek o tedavi önemli bizim için. Eğer o tedavi sürecindeki ilerleme belirli koşullara bağlı olarak problem oluşturuyorsa o zaman ses terapistleri ne yapabilir diye düşünülebilir. Biz sesi konuşmada değil ezgide kullandığımız için en son aşama bize kalıyor. Bütün bunlar iki gün içerisinde Dünya Ses Günü Sempozyumunda ele alınacak.”

“Dünya Ses günü her yıl dünyanın birçok ülkesinde kutlanıyor” 

Dünya Ses Günü Türkiye Koordinatörü Prof. Dr. Kürşat Yelken ise farklı meslek gruplarının sempozyumda bir araya getirileceğini belirterek, “Dünya Ses günü her yıl dünyanın birçok ülkesinde kutlanıyor. Farklı etkinlikler, konserleri bir takım sempozyumlar, eğitimler düzenleniyor. Bu yılki organizasyonunu Türkiye’de ben yapıyorum. Marmara Üniversitesi’nin ev sahipliğinde bir ses sempozyumu düzenliyoruz. Farklı meslek gruplarını bu sempozyumda bir araya getiriyoruz. Ses terapistleri, şan eğitimcileri bu konuyla uğraşan profesyonel ses kullanıcıları var. Bunların yanında da hekimler bar aslında tüm derdimiz insanların sesinin ne kadar önemli olduğunu ses sağlığının ne kadar önemli bir şey olduğunu anlatmak, sesi kaybetmemek için neler yapılması gerektiğini, kaybedince nasıl bit tedavi şekli izlenmesi gerektiğini öğretmek” açıklamasında bulundu. 

Marmara Üniversitesi Müzik Eğitimi Bölümü Ses Eğitimi Anabilim Dalı ile Ses Konuşma ve Yutma Bozuklukları Derneği tarafından düzenlenen Dünya Ses Günü Sempozyumu Marmara Üniversitesi’nin Göztepe Kampüsü’nde iki gün boyunca devam edecek.  

Rıfat Fırat - Fatih Gavuz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.