SAĞLIK - 21 Şubat 2018 Çarşamba 12:50

Dünyada ilk kez Türkler yaptı

A
A
A
Dünyada ilk kez Türkler yaptı

El bileği tümörü sonucu oluşan boşluğu dolduracak ve işlev sağlayacak protez, dünyada ilk kez Ege Üniversitesinde dizayn edildi. El tümörü şikayetiyle Ege Üniversitesine başvuran futbolcu Ali Rıza Turhal uygulanan yeni yöntemle sağlığına kavuşacak.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı öğretim üyeleri Doç. Dr. Burçin Keçeci ve Doç. Dr. Levent Küçük, yeni bir el bileği protezi geliştirdi. El tümörü şikayetiyle Ege Üniversitesine başvuran futbolcu Ali Rıza Turhal (21) uygulanan yeni yöntemle sağlığına kavuşacak.

Yeni protezi geliştiren ekibi ve hastayı ziyaret eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesinin geleneğinde bulunan inovasyon yeteneğinin güzel bir örneğini daha görmenin gururunu yaşadıklarını söyledi. Türkiye’nin biyomedikal ihtiyacını önemli ölçüde başka ülkelerden ithal ettiğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Budak, “Ortopedi Kliniğimizde hocalarımız geliştirdikleri bu protezi daha da geliştirip Türkiye’de diğer hastanelerde de kullanılması için çabalayacağız. Akademisyenlerimiz bu başarılarını Dünya Kas İskelet Sistemi Tümörleri Kongresinde yapacakları sunum ile uluslararası bilim dünyası ile de paylaşacaklar ve dünyada bu alanda bilimsel olarak çığır açacaklarını düşünüyorum. Değerli akademisyenlerimizi Ege Üniversitesi Rektörü olarak tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum” şeklinde konuştu.

Yeni protez konusunda bilgi veren Doç. Dr. Burçin Keçeci ise “Bu protezi uyguladığımız hastamız sağ el bileğinde kötü huylu bir kemik tümörü ile bize başvurmuştu. Ameliyat öncesi kemoterapi alan hastamıza operasyon uygulandı ve el bileğinde radus dediğimiz kemikte bu tümörü çıkardıktan sonra kocaman bir boşluk oluştu. Bu yaklaşık olarak 9 santimlik bir boşluktu. Geçici olarak o an ameliyathanede kemik çimentosu dediğimiz bir maddeyi kullanarak o bölgedeki boşluğu doldurduk ancak hastamız günlük ihtiyaçlarını giderebilecek hareketleri bile yapamayacaktı. Biz de ‘Hastamıza özel bir protez nasıl dizayn ederiz. Uyguladığımız protez nasıl güvenli bir şey olabilir’ diye uzun süre düşündük. 8 ay kadar Doç. Dr. Levent Küçük ile beraber bir düşünme araştırma aşamasından sonra protezin çizimlerine ve dizaynına başladık. Üretim aşamalarından sonra hastamızın da onayı ile el bileği tümör protez uygulamasını gerçekleştirdik” dedi.

”ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİNE İYİ BİR ÖRNEK"

Başarılı geçen ameliyat sonrası 4. günde hastanın el bileğini rahat ve ağrısız hareket ettirmeye başladığını ifade eden Doç. Dr. Keçeci, “Şu an hastamızın rehabilitasyonu büyük bir titizlikle sürdürülüyor. Bu protezin başarısı aynı hastalığa sahip hastalarımıza bir umut olacak. Protezin dizaynının gerçeğe dönüşmesinde bizlere özveriyle bütün imkanlarını sunan ve bu protezin uygulamasında hiçbir şekilde maddi bir talepte bulunmayan sponsor firmamıza da çok teşekkür ediyoruz. Üniversite-sanayi iş birliği sonucu birçok protezin geliştirmesi ve üretilmesi mümkün olacak. Bu sayede ithal etmek zorunda kaldığımız ürünler ülkemizde üretilebilecek” şeklinde konuştu.

”HALKIMIZ VE EKONOMİMİZ KAZANACAK"

Türkiye’nin sağlık alanında en büyük sorunlarından birinin protezlerin ithal olarak kullanılması olduğuna değinen Doç. Dr. Keçeci şöyle konuştu:

“Yurt dışından sürekli ithal protezler geliyor ve ülkemiz bunlara ciddi anlamda döviz harcıyor. Bu ürünler Sağlık Bakanlığımızın bütçesinde de çok ciddi yer ediniyor. Burada en önemli şey bilim adamları yani bizlerin Türk sanayisi ile işbirliği içerisinde bu tür üretimleri yapıp artık yurt dışına bağımlılığımızı bir derece azaltmak hedefinde olmalıyız. En büyük amaçlarımızdan bir tanesi bu. Diğer avantajı ise şu; kendi geliştirdiğiniz bir protezde herhangi bir sorun görüyorsanız bunu iyileştirme şansına sahipsiniz. Ama yurt dışından gelen bir protezde beğenmediğiniz bir yönü varsa hiçbir şekilde onu değiştirme şansınız olmuyor. Size ne sunuluyorsa onu uygulamak zorunda kalıyorsunuz. Onun için ne kadar çok Türk doktorlarının yaptığı dizaynları kullanırsak bizler, halkımız ve ekonomimiz için çok daha iyi olacak.”

ULUSLARARASI KONGREDE BİLİM DÜNYASINA SUNULACAK

Dünyada ilk kez dizayn edilen protezi, Dünya Kas İskelet Sistemi Tümörleri Kongresinde uluslararası bilim dünyası ile de paylaşacaklarını belirten Doç. Dr. Keçeci, “Dünyadaki diğer meslektaşlarımızın da hem görüşlerini alacağız belki de onların katkılarını alıp protezimizin daha da iyileştirilmesini sağlamış olacağız. Gururlu bir şekilde ülkemizi temsil edeceğimizi düşünüyorum” dedi.

”80-90 BİN TL YERİNE 3-4 BİN TL’YE ÜRETİLECEK"

Dünya üzerinde el bileği bölgesi için standart bir protezin olmadığını ifade eden Doç. Dr. Levent Küçük de “Bu tür durumlarda yapılacaksa hastaya özel hastanın ölçümleriyle bir takım protezler yapılabiliyor. Ancak bu protezler hastaya özel olduğu için de protez başına 80-90 bin TL gibi rakamlardan bahsedeceğimiz ciddi büyük maliyetlerin çıktığını görüyoruz. Dünyada, Amerika ve Güney Amerika’dan 4 ayrı firmanın ürettiği protezler var ama bunların hiç birini tümör hastaları için kullanmanız mümkün değil. Yalnızca zor kırıklarda ve kireçlenme rahatsızlıklarında kullanılabilecek türden protezler. Bizim geliştirmeye çalıştığımız bu protezin en önemli özelliği hem kırık ve kireçlenme vakalarında hem de tümör hastalarında kullanıma uygun olması. Bu şekilde bir üretim standardını yakalayabilirsek 80-90 bin TL maliyetlerden 3-4 bin TL arası maliyetlere indirmiş ve bunu hastalarımızın hizmetine sunmuş olacağız” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ MERKEZLERİNDEN BİRİ

Dünya üzerinde el bileği kırıkları ve el bilek kıkırdak hasarları sonrası uygulanan 4 çeşit el bilek protezi bulunuyor. Ancak tümör sonucu oluşan büyük boşluğu dolduracak ve işlev sağlayacak bir protez dizaynı dünyada ilk kez Ege Üniversitesinde geliştirildi. Ege Üniversitesi kemik ve yumuşak doku tümörlerinin tanı ve tedavisinde Türkiye’nin ilk kliniklerinden biri olma özelliği taşıyor. Ege Üniversitesi ilk uzuv kurtarıcı cerrahi 1991 yılında uygulandı. Ege Üniversitesinin manyetik rezonans görüntüleme (MRG) cihazının hizmete sunulmasıyla birlikte tanı koymadaki başarısı da artış gösterdi. MRG’nin aynı zamanda hekimlere tümör dokusunun anatomik yapılarla ilişkisini de gösterebilmesi, başarılı uzuv kurtarıcı cerrahi yapma oranını artırdı. Şu anda Ege Üniversitesi bu tümörlerin tedavisinde Türkiye’nin en önemli merkezlerinden birisi konumunda bulunuyor.

”SPOR HAYATIMA GERİ DÖNECEĞİM"

Yeniden sağlığına kavuşacak olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu söyleyen Ali Rıza Turhal ise “Şu an kendimi daha iyi hissediyorum. İki hafta geçmesine rağmen ağrım yok ve bazı hareketleri yapmaya başladım. İlk ameliyattan sonra bileğimi hiç oynatamıyordum. Ama şu an çok umutluyum ve inanılmaz derecede bir iyileşme var. Fizik tedavi sürecim de devam ediyor bileğimin daha iyi olacağına inanıyorum. Futbolcuyum ve spor benim hayatımın önemli bir parçası. Ben bilek dondurma yöntemini bu yüzden kabul etmedim. Spor hayatıma da tekrardan döneceğime inanıyorum. Dünyada ilk kez bu ameliyatı yaptıkları ve beni sağlığıma yeniden kavuşturacakları için Burçin Hocam ve ekibine teşekkür ediyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun için büyük hedef: 5 milyon turist İYİ Parti Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İmren Nilay Tüfekci, Samsun’u turizm şehri yapacak mega projelerini açıklayarak, “Hedefimiz 5 milyon turist” dedi. Tüfekci’nin Visit Samsun, Masal Park ve Savarona Adası projeleri turizm gelirlerine katkı sağlarken, Samsun’u Ege ve Akdeniz şehirleri ile yarıştıracak. Samsun’da yaptığı seçim kampanyası ve projeleri ile Türkiye’nin dikkatini çeken İmren Nilay Tüfekci, şehri cazibe merkezi yapacak bazı mega projelerini anlattı. “3 ana proje ile Samsun’u lokomotif şehir yapacağız” Samsun’un turizm vitrininin doğru oluşturulmadığına dikkat çeken Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İmren Nilay Tüfekci, büyükşehir için hazırladığı 3 imza proje ile kent turizmini ayağa kaldırmayı planlıyor. Tüfekci’nin Visit Samsun, Masal Park ve Savarona Adası projeleri turizmde Samsun’u Ege ve Akdeniz şehirleri ile yarıştıracak. Samsun’un Karadeniz’in en büyük, Türkiye’nin ise 16. büyük şehri olduğunu belirten İmren Nilay Tüfekci, Samsun’un yeni nesil turizm projeleri sayesinde Karadeniz’in de yıldızının parlayacağını söyledi. Yılda 5 milyon turist, 500 milyon dolar gelir Nilay Tüfekci, “Samsun, ülkemize gelen yaklaşık 50 milyon yabancı turistin yalnızca çok küçük bir rakamı olan, 100 bin turisti çekmektedir. Samsun’a yerli yabancı yılda ortalama 600 bin turist gelmektedir. Ortalama geceleme sayısı 1,4 gündür. Yapacağımız turizm yatırımları ile yılda 5 milyon turist ve 4 gün geceleme sayısına ulaşmayı hedefliyoruz. Her bir turistin günlük 100 dolar harcadığı kabul edildiğinde; yılda 500 milyon dolar turizmden gelir elde edeceğiz” diye konuştu. Samsun’un geliri artacak Vatandaşların sorun yaşadığı her konuda projelerin hassasiyetle hazırlandığını belirten İmren Nilay Tüfekci, kalkınan bir Samsun için turizm ve ihracat gelirlerini artırmanın şart olduğunu söyledi. Geleceğin Samsun’unu bir cazibe merkezi olarak konumladığını belirten İmren Nilay Tüfekci, turizmde 3 ayrı proje ile şehrin rekabet gücünü önce ulusal, ardından uluslararası alanda artıracağını ifade etti. 5 milyon turist ve döviz girdisi Tüfekci’nin 5 milyon turisti hedeflediği Visit Samsun projesi, kentin kanyonlar, deltalar, sahilleri, şelaleleri gibi her ilçesinde yer alan turizme elverişli doğal güzelliklerinin cazibe alanı haline getirilerek teşvik edilmesini öngörüyor. Tüfekci, “Bu bölgelerin bazılarında sosyal tesis var ama içinde lavabo bile bulunmuyor. Bizim başkanlığımızda yatırımcıları doğal güzelliklerin bulunduğu alanlara teşvik edecek adımları atacağız ve restoranı, aktivite alanları, kafeleri ile turistlerin keyifli ve kaliteli zaman geçireceği ortamı oluşturacağız” dedi. Gastronomi, deniz turizmi, kaplıca, rafting, yayla, kış turizmi, kuş izlemi, yaz turizmi konularında işletmelerin geliştirilmesi ve gerekli yerlere tesis inşası için teşvik edici olacaklarını anlatan İmren Nilay Tüfekci, ayrıca Masal Park projesi ile de 300 bin ziyaretçinin çekilebileceğini ifade etti. Tüfekci "Masal Park ile sadece turizme değil, burada kullanılacak 55 milyon kesme çiçeğin üretimi sayesinde çiftçimize de çok büyük katkı sağlayacak. Masal Park Samsun’un toparlanması ve üzerinden ölü toprağını atması için çok büyük öneme sahip” diye konuştu. Masal Park Projesi Yaklaşık 130 bin metrekare alan üzerinde kurulacak Masal Park, Dubai’de gerçekleştirilen Miracle Park projesinden esinleniyor. Bu projenin 6 yıl gibi kısa bir zamanda kendi maliyetini çıkaracağı hesaplanıyor. 20 bin metrekarelik Savarona Adası Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Savarona Yatı’nın isminden ilham alınarak projelendirilen Savarona Adası da Tüfekci’nin imza projelerinden biri. Samsun’un ilk turistik adası Savarona yaklaşık 20 bin metrekarelik bir alanı doldurarak yapılacak. Üzerinde kule, kafe, restoran, hediyelik eşyaların satıldığı stantlar olacak. “Şehrimizin kaynaklarını çok doğru şekilde kullanırsak bunların hepsine yetecek maddiyat var. İstanbul’daki, Ankara’daki bağlantılarımızla da bunları destekleyeceğiz” diyen İmren Nilay Tüfekci, Samsun’un turizmden aldığı payın yüzde 1 seviyesinde kalmasının üzücü olduğuna dikkat çekti.
İzmir "Ölü Kadınların Şarkısı": Sahne Tozu Tiyatrosu’ndan duygusal bir prömiyer Sahne Tozu Tiyatrosu’nun sahnelediği ve Haluk Işık’ın yönettiği "Ölü Kadınların Şarkısı" adlı oyun, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde seyirciyle buluştu. Sahne Tozu Tiyatrosu oyuncularının ustalıkla canlandırdığı bu oyun, seyircileri derinden etkileyen bir performans sergiledi. Dünya Tiyatro Günü prömiyer ile kutlandı "Dünya Tiyatro Günü’nde gerçekleştirilen prömiyer gösterimi büyük ilgi gördü. Oyunun teması ve sahnedeki performanslar, izleyicilerin duygusal anlar yaşamasını sağladı. Haluk Işık’ın yönetmenliğindeki bu özel oyun, seyirciler arasında büyük bir coşku oluşturdu. Seyirci oyun sonunda dakikalarca ayakta alkışladı. Sahne Tozu Tiyatrosu’nun deneyimli oyuncuları, rollerini ustalıkla canlandırarak seyircilere unutulmaz anlar yaşattı. “Ölü Kadınların Şarkısı", Sahne Tozu Tiyatrosu’nun başarılı prömiyerlerinden biri olarak hafızalara kazındı. Duygusal derinliği ve etkileyici sahne performanslarıyla izleyicilerin beğenisini kazandı. Oyun sonunda yardımcı yönetmen Banu Kezel, Dünya Tiyatro Günü’nde sahnede olmanın mutluluğunu paylaşarak sahneye oyunun yönetmeni Haluk Işık’ı davet etti. Haluk Işık, Dünya Tiyatro Günü’nü kutlayarak, Sahne Tozu Tiyatrosu’na teşekkürlerini iletti. Konuşmaların ardından sahneye Sahne Tozu Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Çağlar İşgören davet edildi. Haluk Işık’a teşekkür eden İşgören, Dünya Tiyatro Günü’nde prömiyer yapmanın sevincini paylaştı. Çağlar İşgören, Haluk Işık’ın doğum günü olduğunu paylaşarak seyirciler eşliğinde sürpriz kutlama gerçekleştirdi. Bosna-Hersek iç savaşını konu alıyor Eve Ensler’in “Zorunlu Hedefler” adlı eserinden yola çıkılarak kurgulanan, yorumlanan ve sahnelenen oyun, yakın dönemin en yakıcı olaylarından biri olan Bosna-Hersek iç savaşını konu edinmektedir. Savaşın akıl almaz travmalarını yaşayan ve Balkan dağlarının kuytuluklarında unutulmuş bir klinikte, onulmaz yaralarıyla baş başa bırakılan kadınların yaşamına, Birleşmiş Milletler tarafından gönderilen bir doktor ile asistanı katılır. Altı kadının yaşadıklarıyla ve sonrasına dair çok bilinmezli arayışlarıyla örülen oyun, savaş denen vahşeti en acımasız yüzüyle sergilemekte, izleyicisini bu dramın parçasına dönüştürmektedir. Geçmişte ve yine aynı yazarın-yönetmenin yorumuyla sahnelenmiş ve ödüllendirilmiş “Ölü Kadınların Şarkısı” tüm ezberinizi bozacak, size barışın sonsuz erdemini hatırlatacaktır. Umudu var etmenin yolu, gerçeği görmekle başlar. Bu oyunu asla unutamayacaksınız.
Aydın Aydın’ın en kaliteli zeytinyağı için yarışacaklar Her yıl Aydın Ticaret Borsası tarafından düzenlenen Aydın Memecik Naturel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması’nda son başvuru tarihi 2 Nisan olurken, Aydınlı üreticiler en kaliteli zeytinyağı için yarışacak. Aydın Ticaret Borsası öncülüğünde AYTB Laboratuvar Hizmetleri A.Ş. ve AYTB Zeytinyağı Tadım Paneli koordinatörlüğünde her yıl düzenlenen Aydın Memecik Naturel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması için başvurular sona eriyor. Aydın Memecik Naturel Sızma Zeytinyağı üretimi yapan firmaların ödüllendirilmesi için düzenlenecek olan yarışmanın son başvuru tarihi 2 Nisan 2024 olup, başvurular Aydın Ticaret Borsası’na yapılacak. Aydın Memecik Naturel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması’na katılım sağlamak isteyenlerin, Aydın ili sınırları içerisinde, Aydın Memecik Zeytini’nden üretilen Aydın Memecik Zeytinyağı’nı, gıda üretim iznine sahip bir işletmede fason üretim yaptıran (butik ya da büyük ölçekli) üretici, yağhaneci, tüccar, sanayici firma, ziraat odası veya İlçe Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nde Çiftçi Kayıt Sistemi’nde (ÇKS) kayıtlı olan üretici kişi ya da tüzel kişiler olması gerekiyor. Aydın Memecik Naturel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması’nın ödül töreni ise 18 Nisan 2024 tarihinde yapılacak olan 11. Aydın Uluslararası Tarım Gıda ve Hayvancılık Fuarı’nda gerçekleştirilecek. Yarışmada dereceye giren firmalar da altın, gümüş ve bronz madalya ile ödüllendirilecek. Avrupa Birliği Coğrafi İşaret tescilli Aydın Memecik Zeytinyağı’nın ulusal ve uluslararası etkinliklerde tanıtımı ve marka değerinin arttırılması adına çaba gösterdiklerini ifade eden Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, Aydın Memecik Zeytini’nin Avrupa Birliği Coğrafi İşaret tescil sürecinde sona yaklaşıldığını en kısa zamanda kamuoyu ile paylaşılacağını belirtti. Çondur, sektörde zeytinyağı üretiminde kalitenin arttırılması ve natürel sızma olarak kusursuz üretim yapan firmaların isimlerinin duyurulması adına düzenlenen Aydın Memecik Naturel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması’na tüm firmaları davet etti.