EĞİTİM - 20 Aralık 2014 Cumartesi 19:02

‘Dünyanın en iyi doktorları Türkiye’de’

A
A
A
‘Dünyanın en iyi doktorları Türkiye’de’

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay, 'Dünya’nın en iyi doktorları Türkiye’de iddia ediyorum. Yüz ameliyatı ilk defa Türkiye’de yapıldı. Doktora için yurtdışına çıkanlar hiç doktorasını yapamadan dönmüyorlar' dedi.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay, “YÖK olmasaydı köyden gelenler üniversiteye giremezdi. Bende giremezdim. O yüzden YÖK’ü korumamız lazım. YÖK bir ihtiyaçtan doğdu ve o yüzden kaldırılmıyor” dedi.
YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Günay, Kızılcahamam Çam Termal Hotel’de Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen’in birlikte düzenlediği 7. Üniversite Teşkilatları Buluşması’na katıldı. Burada “Üniversite İdeası ve Yükseköğretim” konulu konferans veren Günay, “Çağımızda Yükseköğretim”, “Eğitimde Kalite”, “Etik ve Etik Sınırların Aşılması”, “Üniversite nedir?”, “Yükseköğretimde Farklı Eğilimler” gibi başlıklardan oluşan sunum gerçekleştirdi.

“YÖK’ÜN BİR İŞLEVİ VAR”
YÖK’ün kaldırılmasıyla ilgili konuşan Günay, “Tarım Bakanlığı, Maliye Bakanlığı kalkarsa YÖK’te kalkar. Bu boş söylemlere inanmayın. YÖK olmasaydı köyden gelenler üniversiteye giremezdi. Bende giremezdim. O yüzden YÖK’ü korumamız lazım. YÖK bir ihtiyaçtan doğdu ve o yüzden kaldırılmıyor YÖK’ün bir işlevi var. Üniversitelerde bir şey yok. YÖK üniversitelere bütçe veriyor. Dünya’nın başka yerlerinde böyle değil. YÖK kalkmalı diye bize gelenler üniversitelerin yapması gerekeni bizden yapmamızı istiyorlar. Bunlar ideolojik şeyler. Devlet üniversite kuracağında bile YÖK’e soruyor. Üniversiteleri tartışma ortamı olmaktan çıkardık” dedi.

“MESLEKİ EĞİTİM ÖNEM KAZANMIŞ DURUMDA”
1980’lerden sonra bilgi tabanlı toplum gibi kavramlar çıktığını hatırlatan Günay, “Üniversite dediğimiz kurum daha bütüncül bir şeye işaret ediyor. Bir toplumun en önemli yükümlülüklerinden biri gençlerini refah içinde yaşatmaktır. Eğitimde uluslararası kriterleri ölçüt olarak almalıyız. Bizim kanunumuzda en az üç fakülteden oluşan okullara üniversite denilir. Üniversite dediğimiz kurum daha bütüncül bir şeye işaret ediyor. Mesleki eğitim önem kazanmış durumdadır. Avrupa’da bütün meslekler meslek yüksek okullarından çıkıyor. Yani berber olmak için meslek yüksek okulundan mezun olmak gerekiyor. İnsanların üniversitelerden beklentisi çok yükseldi. Bir toplumun en önemli yükümlülüklerinden biri gençlerini refah içinde yaşatmaktır. Eğitimde uluslararası kriterleri ölçüt olarak almalıyız” diye konuştu.

“HIRSLANIRSAK ÖZÜMÜZ BOŞALIR”
Günay, Türkiye’de eğitimin kalitesinin çok eleştirilen bir konu olduğunu belirterek, “Bu eskiden beri olan bir şeydir. Üniversiteler sürekli gelişmek zorundadır. Kalite kavramına felsefi bir yaklaşımla bakmamız lazımdır. Etik değerlerin sınırlarını aşarsak, hırslanırsak özümüz boşalır. Akademik çalışmlar yapanlar hızlı çalışma yaptıklarında sonuna kadar boşalıyorlar. Yükseköğretimlerde yaşadığımız en büyük sıkıntı bu. Ahlak problemini çözmeden hiç bir sorunu çözemeyiz.Orta çağlarda sanat bilim anlamına geliyor. Liseleri Platon’un öğrencisi Aristotales kuruyor. Nizamiye Medreseleri ilk üniversite olma özelliği taşıyor. İslam Dünyası’nın yükseköğrenim temelinin ders kavramında yattığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“ÜNİVERSİTENİN RUHUNU YENİDEN KEŞFETMELİYİZ”
Üniversite kavramının uni-versitas kavramından geldiğine dikkati çeken Günay, “Uni-versitas kavramı yönelme anlamına geliyor. Üniversiteler hakikati aramayı ödev edinmiş bir topluluktur. Hakikate sistematik bir arama ile varılabildiğinden araştırma üniversitenin en önemli ilgisidir. Şeylerin hakikatine ulaşmak demek onu anlamak demektir. Üniversitenin ruhunu yeniden keşfetmeliyiz. Üniversite öğretir ve yayar. Bütün ilgi alanı kültürdür. Kültür dilde varolan bir şeydir. Süleymaniye Cami’sinin projesi kültürken, inşa edildiğinde medeniyet oluyor. Kültür görünüşe çıktığında medeniyet oluyor. Üniversitenin kentle, ülkeyle, dünyayla hem maddi hem de manevi alışverişi olmalıdır” şeklinde konuştu.
“Hataya karşı bağışıklığı olan hiçbir bilimsel teori yoktur” diyen Günay, bilginin şeylerin ya da dış dünyanın bir aynası olmadığını belirterek, insanın bir hatırayı yaşadığında onu kendine göre biçerek yeniden kaydettiğini söyledi.

“DÜNYA’NIN EN İYİ DOKTORLARI TÜRKİYE’DE İDDİA EDİYORUM”
Günay konuşmasına şöyle devam etti:
“Medeniyet köklerimize dönelim, Batı’yı örnek almayalım diyenler var. Atış serbest olunca atıyorlar. Batı’yı da Doğu’yu da bitirmemiz lazım. Medeniyetlerin birbirleriyle alışverişi oluyor. Dünya’nın en iyi doktorları Türkiye’de iddia ediyorum. Yüz ameliyatı ilk defa Türkiye’de yapıldı. Doktora için yurtdışına çıkanlar hiç doktorasını yapamadan dönmüyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir şekilde üniversite sayımızda artış oldu. Ama kaliteden ödün vermemek gerekiyor. Gidin Avrupa’ya bir haftada telefon bağlatamazsınız. Burada 1 saatte telefonunuz bağlanır. Birçok yerde baya iyiyiz. Amerika Birleşik Devletleri’nde en çok eziyet çekenler akademisyenlerdir. Adamlar bir itibarları olduğunu düşünerek çalışıyorlar.”
Geliştirme ödenekleriyle ilgili sorulan soruya ise, “Bu mesele YÖK’ün meselesidir. Maliye Bakanlığı çalışma yapıyor” karşılığını verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta Ege rüzgarı esti Bayburt’ta 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri devam ederken, kırsaldaki çocuklar ilk kez Bayburt barlarından farklı olarak Ege yöresine ait ’Zeybek’ oyunuyla tanıştılar. İlklerin yaşandığı günde Şehit Nevzat Kaya İlkokulunda ilk defa organize edilen ’Stilize Halk Oyunları’ ise gösteriyi izleyenlerden büyük alkış topladı. 23 Nisan programı, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Daha sonra günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapıldı, kahramanlık şiirleri okundu. Ardından kız ve erkek öğrenciler Bayburt barları oynayıp, hünerlerini sergilediler. Gösteri sırası daha sonra minik efelere geldi. Minik efeler, ilk kez zeybek oyunu oynayıp, Bayburt’ta Ege rüzgarı estirdiler. İlk defa oynanan zeybek oyunu, gösteriyi izleyenlerin büyük beğenisini topladı. Programın sonunda, stilize halk oyunları gösterisi sergilendi. Toplu oynanan, genellikle düz dizi ya da yarım ay biçiminde, oyuncuların birbirlerine tutunarak oynadıkları barlardan farklı olarak Türk halk oyunları müziklerinden, giysilerinden faydalanılarak özgün figürlerle sergilenen stilize halk oyunları başarılı bir şekilde öğrenciler tarafından icra edildi. Stilize halk oyunlarına ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşayan Şehit Nevzat Kaya İlkokulu Müdürü Nail Eraslan, "Stilize halk oyunları ekibi gösterisi ilimizde ilk defa okulumuzda yapıldı. Bu halk oyunları gösterisine ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduk" dedi. Uzun yıllardır Bayburt’ta halk oyunları eğitmeni olan İbrahim Özdemir, bir ilki gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, "Uzun yıllardır Bayburt folkloru, Bayburt kültürü ve edebiyatıyla ilgileniyorum. Bizim bölgemizde, yöremizde stilize halk oyunları bu zamana kadar denenmemişti. Biz de Bayburt yöresi sahne düzenlenmesi çalışmasını yaptık. Olabileceğini düşünüyorduk, iddialıydık ve şükürler olsun gerçekleştirdik. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü destekleriyle, katkılarıyla bu işe koyulduk. Şehit Nevzat İlkokulunda bunu gerçekleştirdik ve başarılı olduk. Bu çalışmanın gelecek nesillere umut olacağını, yol gösterici olacağını tahmin ediyorum. Stilize halk oyunları çalışmasında, Bayburt türkülerine figürler yazdık. Herkesin bildiği gibi bizim oyunlarımız el ele tutularak oynanıyor. Çalışmamızda türkülerimize figürler yazarak, yeni figürler ekleyerek türkülerimizi Türk Halk Oyunlarına kazandırdık. Emeği geçenlere teşekkür ederiz. Bu çalışmada Halk Eğitim Merkezi müdürümüzün, Şehit Nevzat Kaya İlkokulu müdürümüzün ve öğrenci velilerimizin çok büyük katkıları oldu. Okul çalışanlarımızın yine çok büyük emekleri oldu, her gün evlerine bir saat geç gittiler. Başarılı olduk diye düşünüyorum, izleyicinin ilk intibası bizler için önemliydi onlardan da çok iyi tepkiler aldık. İnşallah bundan sonra Bayburt’un her okulunda, her yerinde bu stilize halk oyunları çalışmaları devam eder, Bayburt şehrimiz sahne düzenlemesi dalında halk oyunları gösterisi kazanmış olur" sözlerini kullandı.