SAĞLIK - 29 Ağustos 2017 Salı 10:24

Dyt. Hülya Tulgar: 'Kurban Bayramı’nda eti sağlıklı tüketin'

A
A
A
Dyt. Hülya Tulgar: 'Kurban Bayramı’nda eti sağlıklı tüketin'

Memorial Kayseri Hastanesi Diyetisyeni Hülya Tulgar, et tüketiminin arttığı Kurban Bayramı'nda etin sağlıklı ve steril bir ortamda hazırlanması, doğru şekilde saklanması ve pişirilmesinin, sağlıklı tüketim açısından önemli olduğunu söyledi.

Etin sağlıklı hazırlanmasının hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıkların önlenmesinin yanı sıra zararlı mikroorganizmalar nedeniyle oluşacak mide ve bağırsak enfeksiyonlarından da koruduğunu belirten Diyetisyen Hülya Tulgar, kesilen hayvanın etinin hemen tüketilmemesi uyarısında bulundu. Ette bulunan mikroorganizmaların ilk 24 saat içinde eti sertleştirdiğini ve hazmını zorlaştırdığını belirten Diyetisyen Hülya Tulgar, “Bu nedenle kurban etinin 1-2 gün soğuk bir ortamda bekletilmesi, mikroorganizmaların etkisiz hale gelmesi açısından önemlidir. Büyükbaş hayvanların etlerinin 0 derecede bir süre bekletilmesiyle ette yumuşama sağlanabilir. Özellikle mide ve bağırsak sorunu olan kişilerin et tüketiminde dikkatli olması gerekir” dedi.

Eti kendi yağı ile yakmadan pişirin

Etin kalitesini, pişirme yönteminin belirlediğini kaydeden Tulgar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Lezzet, koku ve besin değerleri pişirme yöntemiyle doğrudan ilişkilidir. Mangalda veya yağda kızartılıp, çok uzun süre ısıya maruz kalan etler kanserojen etkinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Ayrıca bu pişirme yöntemleri uygulanan etlerin içleri de çiğ kalmaktadır. Çiğ olarak tüketilen etler ise besin zehirlenmesine neden olabilmektedir. Kurban etiyle yapılan yemeklerde tereyağı, kuyruk ve iç yağının kullanılması önerilmemektedir.”

Ateşten 15 santimetre uzakta pişirmekte fayda var

Izgara pişirilecek kurban etinde vitaminin yok olmaması için 15 santim kuralına dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren Tulgar, “Doymuş yağ içeriği yüksek olan kırmızı etin bu yağlarla pişirildikten sonra yenmesi vücuttaki yağ dengesini bozmaktadır. Kurban eti ızgarada pişirilecekse vitamin değerlerinin yok olmaması ve kanserojen madde oluşumunu engellemek için ateşten 15 santimetre uzağa yerleştirilmelidir. Kömür, kor halini aldıktan sonra et ateş üzerine konulmalı, böylece pişme süresi uzun tutulmalıdır” diye konuştu.

Kurban etini küçük parçalar halinde dondurun

Kurban etlerini küçük parçalara ayırarak steril kaplarda -32 derecede saklamak gerektiğini söyleyen Diyetisyen Hülya Tulgar, “Kurban etleri buzdolabında -18 derecede uzun süre bozulmadan kalabilmektedir. Dış ortamda çözdürülen etlerin tekrar dondurulması ve daha sonra tüketilmesi son derece tehlikelidir. Bu işlem sırasında insan vücuduna zarar veren mikroorganizmalar kolayca üremektedir. Kurban etlerinin buzdolabının sıcaklığı daha düşük bölümünde çözdürüldükten sonra tüketilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir İftarda içilen asitli içecekler diş kaybına neden olabilir Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Batu Can Yaman, özellikle günün ilk öğünü olan iftarda asitli içecek tüketiminin diş kaybına neden olabileceğini söyledi. Ramazan ayında içerisinde besin ve sıvı tüketiminin olmaması nedeniyle tükürük akışının azalmasıyla yaşanabilen diş çürümelerine karşı uyaran uzmanlar, sahurda yatmadan önce yemek artıklarının temizlenmesi için ağız bakımının çok önemli olduğunu vurguluyor. Sahurdan sonra ağız içinde kalan yemek artıkları gün içerisinde çürümeye evrilirken iftarda içilen asitli gıdalar ise diş sağlığı açısından çok daha büyük tehlike oluşturuyor. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Batu Can Yaman, iftarda içilen asitli içecekler hakkında “Servikallerde dişin kök kısımlarında meydana gelebilecek aşınmalara yol açması açısından asitli gıdalar tüketmeyelim” dedi. “Sahurdan sonra yemek artıkları temizlenmezse çürük oluşumuna neden olur” Gece saatlerindeki sahur yemeğinin ardından ağız ve diş temizliğinin mutlaka yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Yaman, “Ramazan ayı hepimiz için özel bir aydır tabii ki. İnsanlar iki öğün ile besleniyorlar. İftarımızı açıyoruz arkasından belli bir saat sonra sahurumuzu yapıyoruz. Yemeğin arkasından mutlaka dişlerin fırçalanması, ara yüzlerinde kalan yiyecek artıklarının oralardan uzaklaştırılması gerekiyor. Bunları yapmazsak, herhangi bir şekilde yemek yemediğimiz veya su içmediğim için ağızda tükürük akışı azaldığından dolayı tükürüğe bağlı tamponlanma mekanizmaları da çalışmayacağından çürük aktivasyonlar ile karşılaşma ihtimalimiz ortaya çıkıyor. Bunun için de en iyi ağız sağlığı sahurdan sonra mutlaka dişlerimizi fırçalayarak dişlerimiz arasında kalan yiyecek artıklarına ortadan kaldırarak sağlanır. Gün içinde bu sayede bir korunma sağlanır. Özellikle de ilk yemeğimiz olan iftarın arkasından da yiyecek artıklarının dişlerden uzaklaştırılması biz diş hekimleri tarafından tavsiye edilmektedir” dedi. “İftarda asitli gıda tüketimi çürüksüz diş kayıplarına neden olur” İftar sofralarında sıkça yer alan asitli içeceklerin ise çürüksüz ve hızlı diş kayıplarına neden olduğunu belirten Prof. Dr. Batu Can Yaman, şu ifadeleri kullandı: “Sahurlarda dişe yapışabilen şekerli yiyeceklerden uzak duralım. Çünkü bunları ağzımızın içinden bir şekilde fırçalayarak uzaklaştıramazsak, gün içerisinde oluşan tükürük akış hızı az almalarıyla çürük aktivasyonlar görebiliriz. Bu da durup dururken dişimizi çürütmeye yol açacaktır. İftarda ilk defa yemek yiyorsunuz. Ağız ortamına bir anda çok yüksek asitli gıdaların da girmemesini tavsiye ediyoruz. Özellikle gün içerisinde hiçbir şey yememişsiniz ilk defa yiyeceklerle beslenmeye başlıyorsunuz. İftarda özellikle direkt asitli gıdaların tüketilmesi bizim açımızdan çürüksüz diş kayıpları anlamına geliyor. Yani servikallerde dişin kök kısımlarında meydana gelebilecek aşınmalara yol açması açısından asitli gıdalar tüketmeyelim.”
Mardin Artuklu ilçesinde içme suyu sorunu bitiyor Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Tuncay Akkoyun, Mardin Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (MARSU) tarafından yürütülen Artuklu ilçesinin içme suyu sorununu bitirmesi hedeflenen “Mardin İçme Suyu Projesi” çalışmalarında incelemelerde bulundu. Artuklu İlçesi Cumhuriyet Mahallesinde devam eden Kasımiye-1 ve Kasımiye-2 su depo çalışmalarında incelemelerde bulunan Vali Akkoyun, MARSU Genel Müdürü Murat Erçin ve Plan Proje Daire Başkanı Güven Bayraktar’dan bilgi aldı. Artuklu’da 112 bin 500 nüfusun günlük insani kullanım su ihtiyacını karşılayacak 15 bin ve 7 bin 500 metreküp su depolarında projede fiziki gerçekleşmenin yüzde 30’u geçtiğini bildiren Vali Akkoyun, “Mardin İçmesuyu Projesi”nde çalışmaların çok hızlı bir şekilde devam ettiğini kaydederek, “Bu proje tamamlandığı zaman Mardin’imizde günlük insani kullanım su ihtiyacı anlamında ciddi bir sorun çözülmüş, ciddi bir ihtiyaç karşılanmış olacak. Bu vesileyle yeni su projemizin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi. 112 bin 500 nüfusun günlük su ihtiyacını karşılayacak. Proje hakkında açıklamalarda bulunan veren Vali Tuncay Akkoyun, “Proje çerçevesinde Kasımiye-1 15 bin ve Kasımiye-2 7 bin 500 metreküp depolarında depolanan su ile Yenişehir bölgesinde 112 bin 500 nüfusun günlük insani kullanım suyunu karşılanacak Kasımiye-3 2 bin metreküp, deposu ise Yeniyol mevkii ve Kayacan Mahallelerinde 10 bin nüfusun günlük insani kullanım suyunu depolayacak. 2 bin metreküp kapasiteli Sultanköy-1 deposu da 10 bin nüfusun günlük su ihtiyacını karşılayacak” ifadelerini kullandı. Kasımiye 1,2 ve 3 depoları yanı sıra Koyunlu mevkiinde aktif olarak hizmette bulunan 10 adet kuyuya ilave olarak 4 adet daha kuyu ile mevcuttaki 135 lt/sn su kapasitesinin 215 lt/sn’ye çıkarılması ve yaklaşık 19 kilometrelik 600 mm çapında Düktil Demir İçmesuyu Boruları ile şehir merkezine iletilmesi hedeflendiğini aktaran Vali Akkoyun, yeni yapılacak hatta tamamen farklı bir teknoloji ile üretilen ve müdahale edilerek kaçak hat çekmeyi imkânsız hale getiren tipte dökme demir borular kullanılacağını bildirdi. Vali Akkoyun, yenilenen iletim hattı da kayıp ve kaçağı imkansız hale getirdiği için kaynaktan alınan su hiçbir kayba uğramadan, 215 lt/sn olarak şehrin kullanımına sunulacağını ifade etti. Vali Akkoyun, “Bünyesinde 9 adet pompa bulunduran P5A Pompa istasyonu Beyazsu’dan gelen suyu Kasımiye-1, 2 ve 3 depolarına yönlendirerek Şehir merkezinde aralıksız, sürekli su kullanımına imkan verecektir. Artuklu ilçemizde toplamı 153 bin 274 metre olan şebeke boru hatlarımızın an itibarı ile 47 bin 410 metresi, yani yüzde 31’lik kısmı tamamlanmıştır. Bu çalışma ile önemli bir kısmının hammaddesi asbest olan borulardan teşkil edilen mevcuttaki İçmesuyu şebekemiz tamamen yenilenmiş olacaktır. Toplam maliyeti yaklaşık 26 milyon avro, yani yaklaşık 950 milyon TL olan projemiz inşallah yakın bir zamanda tamamlanarak vatandaşlarımızın hizmetine sunulacaktır. Mardin İçme suyu Projesi hemşehrilerimize hayırlı olsun" ifadelerini kullandı.