SAĞLIK - 17 Eylül 2017 Pazar 10:47

'Eğitim kadar doğru beslenme de şart'

A
A
A
'Eğitim kadar doğru beslenme de şart'

Doğal ve doğru beslenme okul başarısını arttırdığını ifade eden uzmanlar okula giden çocukların beslenme çantalarına hazır gıdalar yerine, evde hazırlanmış sağlıklı ve lezzetli yiyeceklerin konması gerektiğini açıkladı.

Türkiye genelinde yaygınlaşan obezite, çocukları da büyük oranda tehdit ediyor. Yeni eğitim yılına başlayan çocukların okulda sağlıklı beslenmeleri için öneriler sunan Yaşar Üniversitesi MYO Gıda İşleme Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, “Beslenme çantaları çocukların sağlıklı gelişimi için hayati önem taşıyor” dedi.

Sağlık Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan “Türkiye’de Okul Çağı Çocuklarında Büyümenin İzlenmesi Projesi” son araştırma raporuna göre, Türkiye’de okul çağındaki 6-10 yaş arası fazla kilolu ve şişman olan çocukların oranı yüzde 20,8 olarak tespit edildi. Çocuklukta edinilen beslenme alışkanlıklarının yetişkinlik dönemindeki beslenme düzeni üzerinde önemli etkisi olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, bunun da obezite ile mücadelede en önemli adımlardan biri olduğunu söyledi.

“Hazır gıdaları tercih etmeyin”

Çocukları sağlıksız yiyeceklerden uzak tutmanın yolunun, onlara sağlıklı ve lezzetli beslenme çantaları hazırlamak olduğunu belirten Uzel, hazır gıdaların yerine mutlaka evde hazırlanmış gıdaların tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Uzel, “Çocuklara okula gitmeden önce her gün mutlaka kahvaltı yaptırılmalı. Besin değeri yüksek, doğal ve kolay taşınır yiyecekler ile çanta oluşturulmalı. Özellikle fındık, ceviz, badem gibi kuruyemişler ve kuru kayısı, kuru incir, kuru üzüm gibi kuru meyveler, çocuğun okul başarısını olumlu etkileyeceği gibi enerji vereceği için de beslenme çantasında yer almalı. Sağlıklı ve dengeli bir beslenme için çocuğunuzun beslenme çantasında et, süt, tahıl ile meyve, sebze ürünlerinden besinler bulunmalıdır” dedi.

Yaşar Üniversitesi MYO Gıda İşleme Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, sağlıklı beslenme çantası önerilerini ise şöyle sraladı:

“Süt ve ürünleri grubu: Kutu süt, ayran, yoğurt ve tek porsiyonluk kahvaltılık peynirleri çantaya koyabilirsiniz. Ayran, yoğurt, peynir gibi gıdaların iyi saklama koşullarında muhafaza edilmesi gerekir.

Et-yumurta- kuru baklagiller grubu: Haşlanmış yumurta hem yüksek miktarda protein içermesi hem de uzun süre tokluk hissi vermesi bakımından iyi bir tercih olabilir. Hazırladığınız sandviçlere salam, sosis gibi katkı maddesi yüksek olan et ürünleri koymak yerine evde hazırladığınız köfteleri koymanız daha besleyici olacaktır. Yağda kızartma yerine de ızgarada pişirilmiş olanlar tercih edilmelidir.

Sebze ve meyve grubu: Sebze ve meyveler mutlaka iyi yıkanmalı. Sebze ve meyvelerin doğrandıktan sonra her geçen zaman için vitamin kaybı olacağından, beslenme çantalarına tek parça olarak konulmalı.

Ekmek ve tahıllar grubu: Ekmeğin dışında, çocuğunuzun menüden sıkılıp dışarıda satılan besinlere yönelmemesi için bir dilim kek, bir-iki parça börek, çantaya konulabilir. Patates salatası veya pirinç pilavı gibi besinlerin yer almaması daha uygundur. Çünkü bu tür besinlerin oda sıcaklığında bekletilmesi sağlıklı değildir. Çocuğunuza hazırladığınız sandviçler için tam tahıllı ekmekler tercih edilmeli.

Sıvı tüketimi: Bu besin gruplarının yanı sıra çocuğunuzun evde olduğu kadar okuldaki sıvı tüketimine de dikkat etmeniz gerekir. Su mutlaka çantada olmalı. Bunun yanı sıra içeceği yanında olmayan çocuk, asitli ve şekerli içeceklere yönelecektir. Bunun yerine, kutu ayran, kutu saf meyve suları veya kutu sütlerin beslenme çantasında yer alması daha sağlıklı seçimler olur.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Dr. Necip Tolga Özbay: “Çocuklar anne karnından ergenliğe kadar sıkı takip edilmeli” Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Necip Tolga Özbay, “Büyüyememe, yaşıtlarına göre büyümesi geri kalmış çocuğu tanımlar ve olguların genelinde beslenme problemi vardır” diyerek anne karnından ergenliğe kadar çocukların büyümesinin gram gram ve santim santim takip edilmesi konusunda anne babaları uyardı. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Necip Tolga Özbay, 15 Nisan Büyümenin İzlenmesi Günü’ne atıfta bulunarak çocukluk döneminin en temel özelliğinin dinamik bir büyüme dönemi olduğunu; büyümenin döllenme anından başlayıp erişkin boya ulaşıncaya kadar devam eden, doku farklılaşmasını, gelişmesini ve olgunlaşmasını düzenleyen birçok mekanizmanın yer aldığı kompleks bir süreç olduğunu dile getirdi. Çocuğun büyüme ve gelişmesinin normal ve düzenli olabilmesinin ilk şartının sağlıklı bir genetik yapıya sahip olması gerektiğini vurgulayan Dr. Özbay, genetik dışında beslenme, hormonlar, hastalıklar, psikososyal nedenler ve çevresel nedenlerin de büyümeyi etkilediğini anlattı. "Erken tanınarak çocukta kalıcı etkiler yapmadan önlenmesi amaçlanır" Büyüme hızının en yüksek olduğu dönemlerin bebeğin anne karnında bulunduğu dönem, süt çocukluğu dönemi ve ergenlik dönemi olduğunun altını çizen Dr. Özbay, “Sağlıklı yaşam için büyümenin belirli aralıklarla izlenip, standart büyüme eğrilerinde değerlendirilmesi yoluyla normalden sapmaların erken tanınarak çocukta kalıcı etkiler yapmadan önlenmesi amaçlanır. İlk bir ay bebekler haftada bir, 1- 6 ay arası ayda bir, 6 ay-2 yaş arası üç ayda bir, 2 yaş- 6 yaş arası altı ayda bir, sonrasında da yılda bir kontrollerle büyümenin izlenmesi önerilir” dedi. “Bebeklerin kilosu ilk 6 ay her gün 20-30 gram artar” Büyümenin değerlendirilmesinde vücut ağırlığı ve ağırlık artış hızı, boy uzunluğu ve boy uzama hızı, baş çevresi ve artma hızı, vücut bölümlerinin birbirlerine oranları gibi parametreler kullanıldığını belirten Dr. Özbay, “Vücut ağırlığı ilk 6 ay günde 20-30 gram, ikinci 6 ay günde 15-20 gram, 12-24 ay haftada 50 gram, 24 ay üzeri ise yılda 2-2,5 kilogram olarak artar. Boy uzama hızı 1-2 yaş arası yılda 10-12 santim, 2-4 yaş arası yılda 7 santim, 4 yaşından ergenliğe kadar yılda 5-6 santim, ergenlik öncesi yılda 3-4 santim artar. Ergenlikte toplam kazanılan boy kızlarda ortalama 25 santim, erkeklerde ise 28 santim olarak beklenir. Baş çevresi büyüme hızı ilk 3 ay boyunca ayda 2 santim, 3-6 ay arası yılda 1 santim, 6-12 ay arası ise her ay 0,5 santimdir. Özellikle büyüme geriliğinden şüphelenilen durumlarda, baş-pubis uzunluğu, pubis-ayak uzunluğu, oturma yüksekliği, kulaç uzunluğu gibi vücut bölümlerinin birbirlerine oranları da kullanılır" diye konuştu. “Çok iyi takip edilmeleri gerekir” Büyüme ölçümlerinin birbirleri ile karşılaştırılma yöntemleri sonucunda yaşa göre boy ya da ağırlık temelli büyüme eğrileri geliştirildiğini anlatan Dr. Özbay, sözlerine şöyle devam etti: “Bu eğriler çocuğun aynı yaş ve cinsiyetteki yaşıtlarına göre büyüme durumunu gösterir. Büyüyememe, yaşıtlarına göre büyümesi geri kalmış çocuğu tanımlar ve olguların genelinde beslenme problemi vardır. Birbiri ardına birden fazla kez büyüme eğrisinde yaşa göre ağırlığın 3’üncü ya da 5’inci persantilin altında olması, büyüme eğrisinde 6 aylık dönemde 2 major persantilden fazla düşüş olması, boya göre ağırlığın 3’üncü ya da 5’inci persantilin altında olması durumunda çocuğun büyümesinde sorun vardır.. Yaşa göre vücut ağırlığı yetersiz beslenmeyi, boy uzunluğu uzun dönemli beslenme yetersizliğini, boya göre ağırlık oranı ise akut dönemdeki yetersiz beslenmeyi gösterir. Baş çevresi, üst kol çevresi, deri altı kalınlığı, üst kol ve baş çevresi oranı, göğüs ve baş çevresi oranı, beden kitle endeksi, z skoru beslenme durumunun değerlendirilmesindeki diğer ölçümlerdir” ifadelerini kullandı. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Necip Tolga Özbay son olarak, büyümede sorunu olan çocukların tedavisinde varsa altta yatan hastalıkların tedavi edilmesi, beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi, yakalama büyümesi yapabilmeleri için yüksek kalorili diyet verilmesi, multivitamin desteği sağlanması ve duygusal gelişiminin takip edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Bursa (Özel) Güven Timleri’nden 1 kilometre boyunca böyle kaçtı, 12 yıl hapis cezası ortaya çıktı Bursa Asayiş Şube Müdürlüğü Güven Timleri Büro Amirliği ekiplerinin şüphelenerek durdurmak istediği şüpheli şahsın kaçması üzerine kovalamaca yaşandı. Yaşanan 1 kilometrelik kovalamacanın ardından kaçan şüpheli şahıs, Güven Timleri’nin amansız takibi sonrası kıskıvrak yakalandı. Yapılan sorgusunda şüphelinin 12 yıl kesinleşmiş hapis cezasının bulunduğu için kaçtığı öğrenildi. Olay, merkez Osmangazi ilçesi Sakarya Mahallesi Kıbrış Şehitler Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Güven Timleri Büro Amirliği ekipleri şüpheli şahıslar üzerinde kılıktan kılığa girerek uygulamalarına aralıksız devam ediyor. Yapılan çalışmalarda son olarak Uluyol’da Güven Timleri durumundan şüphelendiği bir şahsı durdurmak istemesi üzerine şüpheli şahıs kaçmaya başladı. 1 kilometrelik kovalamaca yaşandı, polisin amansız takibi sonrası yakalandı Güven Timleri ile şüpheli şahıs arasından yaklaşık 1 kilometre boyunca yaya olarak kovalamaca yaşandı. Şüpheli şahıs izini kaybettirmek için girdiği ara sokakta Güven Timleri’nin amansız takibi sonrası kıskıvrak yakalandı. Yaka paça gözaltına alındıktan sonra Güven Timler Büro Amirliği’ne getirilen şahsın 40 adet suç kaydı bulunan A.K.(43) olduğu tespit edildi. 12 yıl kesinleşmiş hapis cezası olduğu için kaçıyormuş Şüpheli A.K.’nin yapılan sorgusunda uyuşturucu madde ticareti yapmaktan 12 yıl kesinleşmiş hapis cezasının olduğu tespit edildi. Güven Timleri Büro Amirliği’nde işlemleri tamamlanan A.K. çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine teslim edildi. Polisten kaçma anı ve yakalanma anı güvenlik kamerasında Şüpheli A.K.’nin polisten koşarak kaçması ve Güven Timleri’nin kıskıvrak yakalaması çevrede bulunan bir işyerini güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.