EKONOMİ - 09 Eylül 2016 Cuma 14:00

Ekonomi Bakanı Zeybekci, cari açık verisini değerlendirdi

A
A
A
Ekonomi Bakanı Zeybekci, cari açık verisini değerlendirdi

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin, 2016 Temmuz ayı ödemeler dengesi verileri üzerine değerlendirmede bulundu.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin, 2016 Temmuz ayı ödemeler dengesi verisini değerlendirdi. Zeybekci, değerlendirmesinde “Dış ticaret açığındaki gerileme sürdükçe cari açık da azalacak" dedi.

Zeybekci, şu ifadelere yer verdi: “Bugün Merkez Bankamız tarafından açıklanan ödemeler dengesi verilerine göre, Temmuz ayında toplam 2,6 milyar dolar cari işlemler açığı verdik. Geçen yıl ilk 7 ayda 25 milyar dolar olan cari işlemler açığı bu yılın aynı döneminde 21,7 milyar dolara geriledi. Dolayısıyla, cari işlemler hesabındaki açık 2016 yılının ilk 7 ayı itibariyle, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,2 azaldı. Yıllıklandırılmış bazda cari işlemler açığımız Temmuz ayı itibariyle 28,9 milyar dolar olmuştur.
Dış ticaret açığındaki gerileme sürdükçe cari açık da azalacak

Bu yıl Ocak-Temmuz döneminin tümünde hem dış ticaret açığımız, hem de buna bağlı olarak cari açığımız daralmıştır. Ödemeler dengesindeki dış ticaret kalemi, yılın ilk 7 ayında 24,1 milyar dolar açık verdi. Geçen yılın aynı döneminde bu rakam 31,3 milyar dolardı.

Jeopolitik siyasi gerilimler ve dünyanın dört bir yanını tehdit eden terör eylemleri, zaten durgun seyreden küresel talebi iyice baskı altına almayı sürdürüyor. Bu durum da birçok ekonomide olduğu gibi ülkemizin dış ticaret rakamlarında da azaltıcı bir etki doğuruyor. Konjonktürel koşullara bağlı olarak çıkan bu duruma ilaveten, en doğru araçları kullanarak oluşturduğumuz politikalarla da dış ticaret açığındaki gerilemeyi desteklemeyi sürdüreceğiz. Bu noktada Ekonomi Bakanlığı olarak, yerli üretim ve sanayiyi destekleyici politikalarımızla ithalat bağımlılığımızı azaltmaya gayret ederken, daha rekabetçi koşullarda daha çok katma değere sahip ürünler ihraç edebilmek için de gerekli destek unsurlarını kurguluyoruz. Ayrıca daha genel bir perspektifte de, ihracata ve üretime dayalı bir ekonomik büyümenin kalıcı surette tesis edilebilmesi için, Hükümet olarak daha uzun soluklu yapısal reformlarımızı kararlılıkla geliştiriyoruz. Temel hedefimiz, dış ticaret açındaki azalışı kalıcı hale getirip cari açığı çok daha düşük seviyelere indirmektir.

Hizmet ihracatımız sektörel gelişmelerden doğrudan etkileniyor

Bu yıl ilk 7 aylık dönem içerisinde ise hizmet ihracatı gelirlerimizdeki azalış yüzde 20,2 olarak kaydedildi. Ocak-Temmuz dönemi itibariyle hizmet ticaretinde ülkemiz 6,5 milyar dolarlık net fazla vermiştir.
Hizmet ihracatımız, bu yılın genelindeki negatif görüntüsünü Temmuz’a da taşıdı. En önemli ihraç kalemlerimizden turizm ve taşımacılık sektörlerindeki gelişmeler, bu durumun ana belirleyicisi konumunda.
Ocak-Temmuz itibariyle ülkemizi ziyaret eden turist sayısında yüzde 30,3 azalma yaşanmış olup, bu gelişmenin doğrudan bir yansıması olarak turizm gelirlerimiz de yine aynı dönem için yüzde 30,1 daralma sergilemiş ve 9,6 milyar dolar olmuştur. Taşımacılık gelirlerimiz de, benzer şekilde yılın ilk 7 ayında yüzde 9,1 azalarak 7,2 milyar dolar olmuştur. Hizmet ticareti gelirlerimizin arttırılmasına ve dış pazarlarda faaliyet gösteren kuruluşlarımıza rekabet gücü kazandırılmasına imkân sağlayacak her türlü desteği sunmaya devam edeceğiz. Bilhassa siyasi diyaloglarımızın meyve vermesi ve ayrıca her türlü terör unsurunun kökünden kazınması için yakın zamanda attığımız adımları, turizm sektörümüzdeki görünümü iyileştirecektir.

Yatırım ortamının daha da iyileştirilmesi için titizlikle çalışıyoruz

2015 yılının ilk 7 ayında 10,5 milyar dolar olan doğrudan yabancı yatırımlar girişi bu sene aynı dönemde yüzde 54,2 azalış kaydederek 4,8 milyar dolar oldu. Bu sene Ocak-Temmuz dönemi itibariyle Türk girişimcilerinin yurtdışına yaptığımız yatırımlara baktığımızda ise, senelik bazda yüzde 34,5’lik bir gerileme sonucu bu değerin 1,8 milyar dolar olduğunu görüyoruz.

Şunu açıklıkla ifade etmek isterim: Hükümetlerimizin değişmeyen öncelikleri arasında daima “yatırım ortamının kalitesinin artırılmasına yönelik yapısal reformlar” yer almıştır. Yatırım girişlerindeki ilk 7 ayda dikkat çeken azalışı tersine çevirmek, cari açığın finansmanı için doğrudan yatırımları daha verimli kullanabilmek için bu alanda attığımız her bir adımı titizlikle ölçüp biçiyoruz.

Yakın zamanda yatırımcıların maliyetlerinin düşürmeyi, yatırımcıların yerine getirmek zorunda olduğu prosedür sayısının azaltarak bürokratik süreçleri iyileştirmeyi öngören kritik düzenlemelere gittik.
2016 yılının geri kalanında ve önümüzdeki orta-uzun vadede iş dünyamızın hızla değişen ihtiyaçlarına cevap verecek reformların gerçekleştirilmekten hiçbir koşulda imtina etmeyeceğiz.

Finansman koşullarımızla alakalı hiçbir olumsuzluk söz konusu değildir

Geçtiğimiz yılın ilk 7 ayında ülkemizden 7,1 milyar dolar net portföy yatırımı çıkışı yaşanırken, 2016’da bu eğilim tersine dönmüş olup, Ocak-Temmuz itibariyle ülkemize 9,7 milyar dolarlık net portföy yatırımı girişi olmuştur. Keza geçen yıl azalma gözlemlediğimiz rezerv varlıklarımızda da, bu yıl Ocak-Temmuz itibariyle ise 6,8 milyar dolar artış yaşandı.

Şu anda Amerikan Merkez Bankası FED’in 21 Eylül’de açıklayacağı faiz kararı yeniden piyasaların ana gündemi haline gelmiş görünüyor. Ancak gerek enflasyon hedefinden uzak olmaları, gerek istihdam piyasasındaki karmaşık işaretler ve ayrıca güçlü bir doların doğuracağı negatif sonuçlar, FED’i bekle-gör stratejisini sürdürmeye itmektedir.

Hepsi bir yana, Avrupa’da mevcut olan genişlemeci para politikası duruşunun, bizim finansman koşullarımız için daha belirleyici bir role sahip olduğunu her platformda vurguluyoruz. FED’in alacağı olası bir artırım kararının etkisi bizim finansman koşullarımızda oldukça sınırlı kalacaktır. Ekonomimizin temelleri, bu tip dışsal gelişmelerin sermaye girişleri açısından herhangi bir tahribat yaratmasına cevaz vermeyecek kadar sağlamdır.

Dışa bağımlılığını kırarak büyüyen bir Türkiye’ye doğru yürüyeceğiz

Bugün açıklanan veriler ekseninde Türkiye ekonomisinin 2016 ikinci çeyrek itibariyle yüzde 3,1 büyüdüğünü öğrendik. İlk çeyrekteki büyümemiz ise yüzde 4,7 gibi dikkat çekici bir seviyedeydi. Bu yılın genelinde iç talep ve harcama destekli bir büyüme dinamiği olduğu açıktır. Ancak biz hayata geçirdiğimiz reformlarla, akılcı politika tercihlerimizle orta vadede cari açık üretmeyen, istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme patikasına erişeceğiz. Bu sayede cari açığın kontrol altına alındığı, büyümesini tüm risk unsurlarına karşı yüksek tutabilen bir Türkiye’yi konuşuyor olacağız. Şu anki görünümümüz bahsettiğim bu patikanın sadece başlangıcıdır. Büyüme oranımızı da senelik en az yüzde 5 seviyelerinde tutacak, bunu yaparken de cari açıktaki mevzubahis azalışı kalıcı hale getireceğiz. Türkiye bu yapıyı dış kaynaklara olan ihtiyacı azaltıp, iç tasarruflarımızı artırmak suretiyle inşa edecektir. Gerekli olan reform kapasitesi Hükümetimizde, potansiyeliyle göz kamaştıran eşsiz bir ekonomik dinamizm de bu ülkenin topraklarında, müteşebbisinde, imalatçısında ve diğer tüm unsurlarında ziyadesiyle mevcuttur".
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya’da "Oyunuzu hizmet ve eser siyasetinden yana kullanın" çağrısı AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu ve AK Parti Kütahya İl Genel Meclisi Adayı Muhterem Kılıç, 31 Mart’ta halka "Oyunuzu hizmet ve eser siyasetinden yana kullanın" çağrısında bulundular. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, seçim sürecinde Kütahya merkezde 58 bin haneye ziyaret gerçekleştirdiklerini ifade etti. Önsay, "Artık pazar günü sandığa gidiyoruz. Bir seçim kampanyası sürecinin daha sonuna geldik. Bu süreçte Kütahyalı hemşehrilerimize bizlere kapılarını açtığı için teşekkür ediyoruz. Hakikaten güzel bir kampanya süreci geçirdik. Tabii AK Parti seçimden seçime kampanya yapan bir parti değil, biz 28 Mayıs günü akşam Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 31 Mart seçimleri için hazırlık yapmaya başladık. Bu süreçte, öncesinde henüz adayımız belli değilken ‘Mahallede gezek var’ programı ile 41 mahallemizde vatandaşlarımızla bir araya geldik. Dertlerini dinledik, taleplerini aldık. Sonraki süreçte 18 Ocak’ta Sayın Kamil Saraçoğlu adayımızın Cumhurbaşkanımız tarafından Kütahya AK Parti belediye başkan adayı gösterilmesinden sonra da yine sahada olmaya gayret ettik. Bu süreçte pek çok faaliyet yürüttük. ‘Mahalle Bizim Kütahya Bizim’ programımızı gerçekleştirdik. Yine 41 mahallemizde, mahallelerimizin sorunlarına hakim olduğumuzu, önceki ziyaretlerimizde o mahalleye dair beklentileri Başkanımız vatandaşlarımıza izah etti, projelerini anlattı. Bütün bu sürecin devamında yine son 10-15 günden beri Ramazan akşamlarını bir fırsat olarak görerek kapıları çalmaya devam ettik. Bütün bu süreçte toplam 58 bin hane ziyareti gerçekleştirdik. Bu tabi Kütahya için önemli bir sayı. 100 bin civarında seçmene ulaşabildiğimiz anlamına geliyor. 100 bin insana ulaşmak 58 bin kapıyı çalmak çok kolay bir süreç değil. Bu süreçte vekalet gösteren kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza Merkez ilçedeki arkadaşlarımıza, ana kademedeki yönetim kurulu arkadaşlarıma, herkese teşekkür ediyorum. Tabi sadece 150 kişilik teşkilatımız değil, bunun dışında gönüllü olarak yine bu faaliyetlerde bize destek olan tüm gönüldaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. İnşallah hayırlısıyla pazar günü hep beraber sandıklara gidelim, reyimizi ortaya koyalım. Kütahya’mızın bundan sonraki 5 yılda ne olacağına hep birlikte karar verelim. AK Parti belediyecilik anlamında önemli bir marka. Sayın Cumhurbaşkanımızın bütün bu hareketi 1994’ten itibaren belediyecilikle başlamış bir hareket ve hakikaten önemli başarılara imza atıldı. Biz son 5 yıldan beri AK Parti olmayan bir belediye ile yaşadık. Bunun neler getirdiğini hep beraber gördük. İnşallah 31 mart günü ben inanıyorum ki Kütahyalılar Sayın Cumhurbaşkanımıza bir vefa göstereceklerdir ve yine Ak Parti’ye Sayın Cumhurbaşkanımıza, Kamil Saraçoğlu Başkanımıza destek vereceklerdir ve inşallah hep beraber bundan sonraki 2028 seçimlerine kadar Kütahya’da 3 vekilimizle, teşkilatımızla ve Belediye Başkanımız Kamil Saraçoğlu ile beraber şehrimizi büyütmeye ve geliştirmeye yönelik çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. "Kütahyalılar demokrasinin unsurlarını yerine getiren bir yapıya sahip" AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu, 31 Mart’ta Kütahya’nın tekrar AK Belediyecilikle tanışacağını dile getirdi. Saraçoğlu, "Süreç Cumhurbaşkanımızın AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı olarak 18 Ocak’ta bizi ilan etmesiyle başladı. O günden bugüne yaklaşık 70 günlük bir süreyi geride bıraktık. 70 günlük süre boyunca biz hem hemşehrilerimizle bir araya geldik, esnaflarımızla bir araya geldik. Onları tek tek ziyaret ettik. Mahallelerimizde toplantılar gerçekleştirdik ve bu süre zarfında da biz geçmiş dönemde yaptığımız tüm projeleri halkımızla paylaştık ve yeni dönemde de hangi projeleri hayata geçireceğiz, hangi çalışmaları Kütahya’da yapacağız anlattık. Kütahya’yı daha iyi yerlere götürmenin gayreti içerisinde olacağımızın sözlerini verdik. Tabii ki geçmişte yaptığımız projelerimizi gelecekte yapacağımızın teminatı olarak gösterdik. Bu süreçte tüm hemşehrilerimize çok teşekkür ediyoruz. Artık seçim çalışmalarımızı noktalıyoruz. Bundan sonra 31 Mart’ta İnşallah tüm Kütahyalı seçmenlerimiz sandığa gidecek, biz susacağız onlar konuşacaklar ve tercihlerini gerçekleştirecekler. Tabi Kütahya halkı demokrasiye bağlı ve demokrasinin unsurlarını yerine getiren bir yapıya sahip. Geçmiş dönemde de belki Türkiye genelinde en yüksek seçime katılım oranları Kütahya’dadır. Bu dönemde de ben tüm seçmenlerimi özellikle AK Parti seçmenlerini sandığa davet ediyorum. Onlar da vatandaşlık görevlerini yapacak İnşallah 31 Mart’ta da biz tekrar AK Parti belediyeciliğini Kütahya Belediyesi’nde başlatmaya hemşehrilerimizle beraber hazır olduğumuzu dile getirmek istiyorum. Bir fetret dönemi yaşandı. Artık onun sonu geldi. İnşallah 31 Mart’ta sandıklar açılacak ve herkes bu çıkan sonuca razı olacak. Biz de hemşehrilerimizin kullanmış olduğu oyların başımızın üstünde yeri olduğunu beyan etmek istiyorum. İnşallah bu seçimi aldığımız andan itibaren de kollarımızı sıvayarak Kütahya halkına hizmetkar olmaya devam edeceğiz. Seçimlerin hem Kütahya’mıza, hem ülkemize hem de İslam coğrafyasına hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu süre zarfı boyunca, tüm teşkilatımızla beraber il teşkilatımız, Merkez ilçe teşkilatımız, Kadın Kolları, Gençlik Kollarıyla, Belediye Meclis üyelerimizle beraber, çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmadık ve bu nokta itibarıyla da tüm hemşehrilerimizle kucaklaşma imkanı bulduk. İnşallah seçimler hayırlı uğurlu olsun diyorum" ifadelerini kullandı. "31 Mart pazar günü, sadece bu yerel seçim olarak görülmemeli" AK Parti Kütahya İl Genel Meclisi Adayı Muhterem Kılıç, AK Parti’nin 22 yılda yaptıklarının bundan sonra da yapacaklarının teminatı olduğunu belirtti. Kılıç, "Adaylık süreci 2 aya yakın bir süre önce belli oldu. Biz bu adaylık sürecinden beri merkez köylerimizin hemen hemen tamamını gezdik, vatandaşlarımızla hasbihal ettik, taleplerini aldık, beraber istişareler yaptık. Köylerimize yol, su, altyapı hizmetleri konusunda neler yapılabilir, yerinde gördük, gezdik, notlarımızı aldık. Tabi, malum iki gün kaldı seçimlere. 31 Mart pazar günü, sadece bu yerel seçim olarak görülmemeli, bu seçimde belediye başkanı, belediye meclisi, il genel meclisi, muhtar ve ihtiyar heyetini seçeceğiz ama sadece bu şekilde bir seçim olarak görülmemeli. Bu yaşadığımız bölgenin ve Türkiye’mizin önümüzdeki 5 yılını kapsayacak bir geleceğimizin oylamasıdır. Geçen yıl da milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerimizi yaptık. Bu seçim daha da önem arz ediyor çünkü 5 yıl bir seçimsizlik süreci olacak ve AK Parti’mizin 22 yılda yaptığı hizmetlerin artık doruk noktasında yapılabilecek olan hizmetleri yapmamız için vatandaşımızın oylarını daha dikkatli kullanmalarını ve küçük bazı olumsuzluklara bakarak kanmamalarını dolayısıyla AK Parti’yi oylarıyla ve dualarıyla desteklemelerini talep ediyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte yapılması gereken, eksik kalan hizmetleri son derece gayretli bir şekilde yapacağız çünkü AK Parti’nin 22 yılda yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır ve bu şekilde bir çalışma gerçekleştireceğiz" şeklinde konuştu.
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde evleri teslim ediyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.