EKONOMİ - 03 Ocak 2018 Çarşamba 13:22

Ekonomi Bakanı Zeybekci: 'Hedefimiz 170 milyar dolar ihracat'

A
A
A
Ekonomi Bakanı Zeybekci: 'Hedefimiz 170 milyar dolar ihracat'

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye’nin 2017 yılında ihracatının yüzde 10.22'lik artışla 157,1 milyar dolara ulaştığını belirterek, "2018 yılında inşallah her ay ihracat açıkladığımızda tarihi rekor olacak, çünkü hedefimiz 170 milyar dolar" dedi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Wyndham Otel’de düzenlenen 2017 yılı ihracat değerlendirme toplantısında konuştu. Zeybekci, 2017 yılının ekonomik başarılar anlamında özel sektör eliyle, kamusuyla bir seferberlik, başarıların ve sonuçların alındığı bir yıl olarak tarihte yer alacağını belirterek, 2017 yılında Türk milletinin üzerindeki tüm spekülasyonları attığını ifade etti. Türkiye’nin 2017 yılında ihracatının yüzde 10.22'lik artışla 157,1 milyar dolara ulaştığını anlatan Zeybekci, "Biz, Türkiye'yi muhteşem dağları, denizleri, muhteşem insanları için sevmiyoruz yalnızca. Bahar zamanı kiraz ağacı gibi güzel haliyle seviyoruz. Yine 2015 yılında açıklaması bana nasip olan 157.6 milyar doları bir kez daha kırmaya yakınız. İnşallah 2018 Ocak ayının sonunda, belki önümüzdeki birkaç hafta içinde 157.6’lık tarihi rekorumuzu geri bırakacağız. Hedefimiz, 170 milyar dolar. Buna doğru hızla devam edeceğiz. 2017 yılında ihracatımızı miktar olarak yüzde 9 ve değer olarak da 2013'den beri bugüne kadar ilk defa yüzde 1,5 oranında artırarak bunu başardık. İnşallah birkaç ay içerisinde 2018 yılının Ocak ayının belki sonunda, belki önümüzdeki birkaç hafta içinde bu 157.6'lık tarihi rekorumuzu da geride bırakacağız. 2018 yılında inşallah her ay ihracat açıkladığımızda tarihi rekor olacak, çünkü hedefimiz 170 milyar dolar" ifadelerini kullandı.

İhracat için üretim kadar finansmanın da önemli olduğuna işaret eden Zeybekci, "Eximbank'ın ihracata kredi miktarını dolar bazında yüzde 19 artışla 39.3 milyar dolara yükselttik. Yani, yüz dolarlık ihracatımızın 25 dolarını Eximbank kredi ve sigorta imkanlarıyla destekledik. 2018 yılında kredi miktarımızı 2016-2017'ye göre yüzde 17 oranında artırmayı ve destek oranımızı yani yüz dolarlık ve yahut da yüz birimlik ihracatımızın 27'sini Exim kaynaklarıyla destekleyerek şu anda dünyada verdiği destekle Türk Eximbank'ını dünyada birinci sıraya çıkaracağız inşallah" dedi.

Gümrük Birliğinin güncellenmesi ile ilgili önemli sonuçlar alınacağına işaret eden Bakan Zeybekci, "Kısa bir süre sonra Cumhuriyet tarihimizin zirvelerini de aşmaya devam edeceğiz. İthalatımızda da 2018 yılı hedeflerinin 230 milyar dolar seviyesinde olmasını öngörüyoruz. Ülkemizin üretimini yapısal olarak dönüştürecek böylece cari açığımızı azaltacak proje bazı yatırım teşvik sistemleri, haksız rekabete karşı içerideki üreticilerimizi koruyan tedbirlerimizi almaya devam edeceğiz. 2018 yılından itibaren şu an itibarıyla hayata geçti, 23 ilimizi kapsayan cazibe merkezli teşvik sistemlerimiz de devreye girmiş oldu. Ayrıca, 2018 yılı bizim için son derece önemli. AB ile Gümrük Birliği güncellemesinde geçtiğimiz sene bir duraklama yaşandı ve son yaptığımız görüşmelerde AB’de geçtiğimiz sene bazı sebeplerden dolayı olumsuzluk rüzgarları esmesine sebep olan ülkelerle yaptığımız görüşmelerde 2018 yılında Gümrük Birliğinin güncellenmesi ile ilgili önemli sonuçlar alacağımıza inanıyoruz" açıklamasında bulundu.

Zeybekci, konuşması sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Türkiye Tanıtım Grubu'ndaki çalışmaların ne aşamada olduğunun sorulması üzerine Zeybekci, "İşlemler bitti, yönetimi oluşturuldu. Bugüne kadar birçok alanda birçok sektörlerde tanıtım grupları yerine öncelikle Türkiye'nin, sonra tüm sektörlerin tanıtım yılı olacak. Bir sorun yok şu anda. 200’ün üzerinde bir proje başvurusu var, en kısa sürede değerlendirilip sonuçlandırılacak" diye konuştu.

Cazibe merkezlerine ilişkin soruya Zeybekci, "Cazibe merkezleri tanıtımı ile ilgili sorun yok. KHK’da bu sorumluluğun, yetkinin Ekonomi Bakanlığına devredildiği 2017’nin son haftasında yayımlandı. Biz Bakanlar Kurulu kararını hazırladık, gönderdik. Bir haftalık sürede sanıyorum Bakanlar Kurulu kararında yayımlanmış olur. Yatırımlar aynı kapsam çerçevesinde değerlendirilecek. 6. Bölge teşviklerinin üzerine birkaç ilave enstrüman var. 23 il bu kapsamda değerlendirilecek" cevabını verdi.
Açıklanan enflasyon rakamlarının hatırlatılması üzerine Zeybekci, "Hedeflerimiz bu değildi, 2017 sonu itibarıyla tek haneli rakamlara inmek şeklindeydi. Burada enflasyona sebep olan etkenlere baktığımızda yine şu noktaya geliyoruz, enflasyonun sebebi. Enflasyonun sebebini, talebin fazlalığı olarak görürsek, eksik teşhiste bulunmuş oluruz. Tedavide, sorunların çözülmesinde de o kadar zorlanmış oluruz. Talep kadar arz oluşturamamak şeklinde görürsek daha doğru teşhiste bulunmuş oluruz. Tek sıkıntımız, talebi talep edilen miktarda sağlayamamak. Onun için daha çok üretimi sağlayacak enstrümanlar üretmek, bol, ucuz ve kolay ulaşılabilir imkanlar sağlamak şeklinde devam edecek" şeklinde konuştu.  

Enise Vural
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sağlık Bakanı Koca: "Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni ziyaret eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Zeytinburnu’nda esnafları ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldi. Bakan Fahrettin Koca’ya Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, eşlik etti. Öğle namazını Millet Camii’nde kılan Bakan Koca, 58. Bulvar esnafını ziyaret etti. Ziyaretin ardında Bakan Koca, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine geldi. Başhekimlik binasında hastane yöneticileri ve çalışanları ile bir araya gelen Bakan Koca, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. "Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda” Hekimlerin yapmış oldukları operasyonlardan sonucu kötü olan ve hekimlerin tazminat ödemelerini sonlandıran yasa ile konuşan Bakan Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor. Kasıt olmadıkça sağlık çalışanına veya hekime rücu edilme durumu söz konusu değildir. 1 buçuk yıldan fazla zaman geçti, devam eden davalar dahil olmak üzere bugüne kadar hiçbir hekim arkadaşımıza rücu söz konusu olmadı. Kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Kasıt varlığı mahkeme kararıyla sabitse o zaman cezaevinde olan bir kişiden bahsediyoruz. Bu anlamda beyaz reformun en büyük kazanımlarından bir tanesi Malpraktis Yasası oldu. Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda. Türkiye uygulamada dünyada örneği olmayan bir ülke hekim arkadaşlarımızın uygulamadaki başarılarını biliyoruz” dedi. “Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz” Özel sektörde çalışan bir hekimin 39 milyon tazminat ödemesiyle ilgili konuşan Bakan Koca, “Malpraktis, bu uygulamadaki başarımızı sürdürmek için son derece önemli bir yasaydı. Bu yasa ile kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz. Kamuda çalışan hiç kimsenin bu anlamda kasıt olmadıkça rücu durumu söz konusu olmayacak. Özel sektör ayrı. Kamuyla ilgili güvence sağlanmış durumda. Bu anlamda hiçbir hekim arkadaşımız endişe etmesin. Devam eden ve bundan sonra olacak olan davalarla ilgili kasıt, mahkeme kararıyla sabit değilse hiçbir şekilde rücu söz konusu olmayacak. Bu yasa dünyada benzeri olmayan hekimleri güvence altına alan bir yasa olduğunu bilelim” şeklinde konuştu. “700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz” Zeytinburnu’nda yeni bir hastanenin yapım ihalesine çıkıldığını söyleyen Bakan Koca, “Zeytinburnu’yla ilgili ciddi bir sağlık kuruluşuna ihtiyacımızın olduğunu biliyoruz. Buradan arsasını planladığımız, imar durumunu belediye başkanımın da bu noktada bitirdiği ve projesini de bitirmiş olduğumuz 700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz. Var olan hastanenin 300 yataklı hastane ile birlikte sağlık kampüsünde toplam 1000 yataklı eğitim, araştırmasın Zeytinburnu kavuşmuş olacak. Bununla ilgili 2026 yılı sonunda bitirmeyi planladık. Burada göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önemli olduğunu biliyoruz. Göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önde olduğu ama onkoloji, KVC dahil bütün birimleriyle yetkin olan hastanın bir başka hastaneye sevk edilmediği, şehir hastanesi standartlarında bir hastaneye Zeytinburnu kavuşmuş olacak. 2026 yılı sonu için bitirmeyi planladık” ifadelerini kullandı. Zeytinburnu’na yeni bir sağlık kompleksine ihtiyacı olduğunu söyleyen Bakan Koca, “Başkanımla da konuştum, var olan alanın sağlık alanı olarak, sağlık kuruluşu yapılmasından yanayım. Bu konuyla da ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Mehmet Özhaseki’yle onunla görüşmüş olacağım. Burayı da sağlık alanına katmak istiyoruz. Çabamız o yönde olacak” cümlelerini kullandı. Bakan Koca, açıklamaların ardından hastaneden ayrıldı.
Antalya Bakan Ersoy: "Bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız” Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Antalya’da transfer yolcular dahil 16 milyonu aşkın ziyaretçiyle rekor kırarak tüm zamanların en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştık. İnşallah bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya’da Doğu ve Güneydoğulu iş insanlarının iftar yemeğine katıldı. Burada konuşan Bakan Ersoy, Antalya ve ilçelerinde gerçekleştirdikleri ziyaret ve buluşmalarda yapılan çalışmaları inceleme ve eksiklikleri yerinde tespit etme imkanını bulduklarını söyledi. “Vatandaşlarımızı dinledik, çiftçilerimizle dertleştik, basınımızla buluştuk, esnafın taleplerini not ettik” diyen Ersoy, Antalya’nın tüm noktalarına nüfuz ederek adeta şehrin röntgenini çektiklerini aktardı. "Bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız" Turizm konusuna da değinen Bakan Ersoy, küresel düzeyde yaşanan olumsuzluklar nedeniyle sektörün büyük sorunlar yaşadığını belirterek, "Herkesin kara kara düşündüğü bir ortamda hayata geçirdiğimi doğru politikalar ve geliştirdiğimiz stratejiler neticesinde hem şehrimiz hem de ülkemiz adına büyük bir başarı elde ettik. Antalya’da transfer yolcular dahil 16 milyonu aşkın ziyaretçiyle rekor kırarak tüm zamanların en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştık. İnşallah bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız. Peki bu başarıların elde edilmesi, milyonlarca insanın seyahatlerinde rotayı Antalya’ya çevirmesi, Danimarka’da insanların Antalya’daki kültürel mirası araştırması sadece tesadüfle açıklanabilir mi? Elbette hayır. Emin olun başarılı olmak için çok çalışıyoruz. Hiçbir sorunu halının altına süpürmüyor, kalıcı çözümler geliştiriyoruz” dedi. “Dünyada en çok izlenen televizyon kanallarında Antalya’nın reklamını yapıyoruz” Turizmi 12 aya yaymak için kültür, tarih, sağlık, doğa, inanç, gastronomi, spor gibi alanlarla turizmi çeşitlendirdiklerini kaydeden Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün dünyanın dört bir yanında, 200’den fazla ülkede Antalya’nın, Kemer’in tanıtımını gerçekleştiriyoruz. Dünyada en çok izlenen televizyon kanallarında Antalya’nın reklamını yapıyoruz. Çin’de, Japonya’da, Amerika’da, Almanya’da, Rusya’da, Manavgat’ı, Kemer’i, Side’yi tanıtıyoruz. İnsanlık tarihinin en önemli kültürel mirasına sahip olan bölgemizde bu mirasın gün yüzüne çıkartıp, her yıl milyonlarca insanın şehrimizi, ilçelerimizi ziyaret etmesi için tarihin en yoğun arkeoloji çalışmalarını gerçekleştiriyoruz. Yeni kütüphaneleri, müzeleri, sanat merkezlerini, restorasyonları, galerileri, festivalleri Antalya’mıza kazandırıyoruz. En çok izlenen uluslararası filmlerin Antalya’da çekilmesini sağlıyoruz.” “Belediyecilik laf üretmek değil iş üretmek ister” İlçelere yapmış olduğu ziyaretlerde, gördüğü ve duyduklarını paylaşan Ersoy, "Biz dünyanın bir ucunda Avustralya’da gözbebeğimiz Antalya’nın tanıtımını yapıyor, bölgeye turist çekip, turizm gelirimizi arttırmanın çabası içine girmişken şehrimizdeki bazı yerel yöneticilerimizin temel görevlerini dahi yerine getirme konusunda çok da başarılı olduklarını söyleyemiyoruz. Biliyorsunuz yeri geldiğinde bu güzel şehir ve bu şehrin insanları kaybetmesin diye yerel yönetimlerin sorumluluğundaki birçok soruna el atıyoruz. Altyapı sorunlarını çözüme kavuşturuyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak arıtma tesisleri inşa ediyoruz. Antalya’nın kanalizasyonuna, içme suyuna, yağmur suyuna el atıyoruz. Diğer bakanlıklarımızla görüşerek şehrin ihtiyaçlarının karşılanması adına elimizden gelen gayreti ortaya koyuyoruz. Biz Antalya’nın turizmde dünyanın süper ligine yükselmesi ve oradaki yerini kalıcı hale getirmek için gece gündüz demeden çalışırken, yerel yönetimlerimizin de başarılı çalışmalar ortaya koymasını beklemek sanırım tüm Antalyalıların en doğal hakkıdır. Sadece kısır siyasi tartışmalar oluşturup, bu tartışmalardan medet umarak başarılı olmak mümkün değildir. Belediyecilik aynı zamanda bilgi ister, çalışma ister, proje ister. Belediyecilik laf üretmek değil iş üretmek ister. İyi bir belediye başkanı kendini değil kentini düşünen kişidir” diye konuştu. “Antalya bunu hak etmiyor” Bakan Ersoy, 16 milyonun üzerinde turistin geldiği Antalya’nın temel altyapı problemlerini çözme konusunda yeterli olamadığını ileri sürerek, "Tüm desteğimize rağmen sosyal ve kültürel yatırımlar konusunda, şehrin hak ettiği projeler hayata geçirilmedi. Maalesef Antalya bunu hak etmiyor. Biz, Antalya’nın dünyanın en önemli turizm merkezleriyle rekabet edip bir adım öne geçmesi için çalışırken, maalesef bazı yerel yöneticilerimiz bu iddianın çok uzağında kaldılar. Eğer biz Antalya’nın küresel bir vizyonla hareket edip, rakiplerinden ayrışmasını istiyorsak yerelde de böyle iddialı bir bakış açısı geliştirmek zorundayız. Bunun için biz Antalya’nın hizmet alanında kaybedecek tek bir saniyesi dahi olmadığını söylüyoruz. Bizim şehir için çalışan, dinamik kadrolara ihtiyacımız var. Antalya’nın bugün burada olduğu gibi birbirine karşı samimi olan, birbirine gönlünü açan, dürüst, çalışkan ve üreten kadrolara ihtiyacımız var. Bu şehirde yaşayan, bu şehir için üreten, kalbi bu şehir için atan vatandaşlarımıza yönelik; ayrımcılık yapmayan, hiç kimseyi ötekileştirmeyen, herkesin inancına, kültürüne, geleneğine saygı duyan, herkese eşit davranan, adil yerel yöneticilere ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.