Yaratıcı Yazarlık dersleriyle öğrencilerine edebiyatı sevdirmeyi amaçlayan ve gençlerin yazı ile ilişkilerini yaratıcı boyuta taşımalarına destek veren Bahçeşehir Koleji, Yaratıcı Yazarlık Seminerleri kapsamında Elif Şafak’ı öğrencileri ile buluşturdu. Bahçeşehir Koleji Çamlıca Kampüsü’nde gerçekleşen seminer, Elif Şafak’ın yazarlık yolculuğunu anlattığı konuşması ile başladı. Öğrenme ve merak duygusunu çok sevdiğini belirten Elif Şafak, “Genelde çocukken çok merak ediyoruz ama büyüdükçe bu duygumuz kayboluyor. Zaman içinde kabiliyetleri bastırıyoruz ve güzellikleri açığa çıkaramaz hale geliyoruz. Oysaki bunları ortaya çıkarmak çok önemli. Çocukların bu gibi etkinliklerde hayatın farklı alanlarında üretim yapan insanlarla daha sık buluşmaları gerekir. Çünkü çocuklar o kişileri gördükçe ‘ben de yapabilirim’ diye düşünür. Yurtdışındaki gençler sınıfta konuşmak konusunda bizden daha cesur. Bizim gençlerimiz daha tutuk davranıyor. Daha çok konuşmamız, farklı insanlardan fikirler almamız, okumamız ve okuduktan sonra karakterleri düşünmeye devam etmemiz gerekir. Bizler İstanbul’da yaşadığımız için şanslıyız. Bu şehir ve hayat insanlara ilham veriyor” diye konuştu. En sevdiği kitabının henüz yazmadığı kitap olduğunu belirten Elif Şafak, bir annenin çocukları arasında ayrım yapamadığı gibi bir yazarın da kitaplarını birbirinden ayıramayacağını söyledi. Çocukken Charles Dickens ve Gülten Dayıoğlu gibi yazarları okuduğunu da ifade eden Şafak, İhsan Oktay Anar’ın kitaplarını ise çıkar çıkmaz aldığını belirtti.
“EL YAZIMI BEĞENMEM”
Küçükken solak olduğunu ve hem anneannesinin hem de öğretmenlerinin telkinleriyle sağ eliyle yazmaya başladığını belirten Elif Şafak, farklılıkların önemine vurgu yaptı. Herkesin aynı olduğu bir yerde sanatın ortaya çıkmadığını söyleyen Şafak, “’Başkaları ne der’ korkusuyla yeteneklerimizi saklı tutmamalıyız. İnsanları eleştirirken yeteneklerini büyütmeliyiz. Anneannemin ve öğretmenlerimin telkinleriyle solak olmama rağmen sağ elimle yazmaya başladım ama bugün bile el yazımı beğenmem ve onunla bir bağlantı kuramam” dedi. Sosyal medyada kendisine ait olmayan sözlerin dolaştığını da söyleyen Şafak, kendi resmi hesapları tarafından yapılan paylaşımların dikkate alınması gerektiğini belirtti.
Konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını yanıtlayan Elif Şafak, ‘Kitaplarınızın korsan baskıları hakkında ne düşünüyorsunuz?’ sorusuna şöyle yanıt verdi: “Korsan kitap meselesi bir yanıyla güzel fakat diğer tarafıyla çok tehlikeli. Kitap almaya parası yetmeyen öğrenciler korsan kitap alıyor ama bu iş zamanla kocaman bir endüstriye dönüştü. İnsanlar sanattan ve sanatçıdan çalarak para kazanır hale geldi. Kitaplar pahalı olabiliyor ama çözüm korsan satın almak değil. İnsanlar okudukları kitapları birbirleriyle paylaşmalı ve kitaplar farklı kişilerde dolaşmalı. Türkiye’de insanlar çok kitap okunmuyor ama okuyan kesim çok güzel ve nitelikli okuyor. Kitaplar paylaşılıyor, konuşuluyor ve hatta imza günlerine anneanneler geliyor. Böyle olunca okurdan çok ilham alıyoruz.”
Bahçeşehir Koleji’ne yaratıcı yazarlık etkinliği düzenlediği için teşekkür eden Elif Şafak, öğrencilerin sorularından çok etkilendiğini belirtti. Soru-cevap bölümünün ardından yaratıcı yazarlık atölye çalışması yapan Şafak, öğrencilerle beraber, ‘Aşk’, ‘Empati’, ‘Mutluluk’, ‘Yaşamak’, ‘Nefret’ ve ‘Tesadüf’ şeklinde 6 kelime belirledi. Öğrencilerin bu kelimelerden yola çıkarak hikaye yazmalarını isteyen Elif Şafak, hikayeleri merakla beklediğini söyledi. Daha sonra öğrenciler, Elif Şafak için yazdıkları mektupları kendisine iletti. Bir öğrencinin, Elif Şafak ile bir araya gelmenin kendileri için çok önemli olduğunu söylemesi üzerine Şafak duygu dolu anlar yaşadı ve gözyaşlarını tutamadı. Öğrenciler aynı zamanda 25 Ekim’in yazarın doğum günü olması sebebiyle kendisine özel sürprizler hazırladı ve sahnede hep birlikte pasta kestiler. Ardından Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Devrim Karaaslanlı, Elif Şafak’a teşekkür plaketi takdim etti. Programın son bölümünde ise Elif Şafak küçük okurları için kitaplarını imzaladı.
