GÜNDEM - 03 Kasım 2016 Perşembe 10:51

Emekli asker kiraladığı ahırda solucan gübresi üretiyor

A
A
A
Emekli asker kiraladığı ahırda solucan gübresi üretiyor

Karaman'da yaşayan emekli asker Abdulkadir Acar, kiraladığı ahırda solucan ve solucan gübresi üretiyor. Acar, Türkiye’de üretilen solucan gübresi miktarının talebi karşılamadığını, solucan gübresinin ürüne hiçbir zararı olmadığını söyledi.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nde subay olarak görev yaparken 2012 yılında emekli olduktan sonra memleketi Karaman’ın Sudurağı beldesine yerleşen Abdulkadir Acar, organik tarım alanında çok ciddi eksiklikler olduğunu görerek bu işi yapmaya karar verdiğini belirterek, “Türkiye’de organik tarım alanında çok ciddi eksiklikler olduğunu fark ettim ve solucan gübresi üretmeye karar verdim" dedi. Bu işe ilk etapta 100 bin solucanla başladığını anlatan Acar, "Şu anda 2 milyon solucanım var. Ayda ise yaklaşık 2 ton civarında solucan gübresi üretebiliyoruz. Solucan gübresi yüzde 100 organik olmasından dolayı hiçbir üründe hastalık yapmıyor. Ürünlerde meydana gelebilecek hastalıkları ise kesiyor. Şuan çiftçinin kullandığı kimyasallar ürüne zarar verirken, bu tam tersine fayda sağlıyor ve topraktaki canlı miktarını attırıp toprağın daha iyi çalışmasına neden oluyor. Solucan gübresi hem ürünü hem de toprağı koruyor" dedi.

“Türkiye’de üretilen solucan gübresi talebi karşılayamıyor”
Solucan gübresi üretiminin artık Türkiye’de yaygınlaşmaya başladığını ifade eden Acar, “Üretilen miktar şu anda ülkemiz için yeterli değildir. Yurt dışı talepler ağırlıkta olduğu için talepler karşılanamıyor. Üretilen miktar ne ülkemize ne de yurt dışı taleplere yetmiyor. Şu anda yapılan hesaplara göre 20 yıl sonra ancak Türkiye’deki taleplerin karşılanabileceği hesaplanıyor. Üretici sayısı artıp piyasada daha tanınır hale geldiği zaman hem tüm üreticilerimiz kullanacak bunu, insanlara daha kolay ulaşılacak, hem de üreticimiz için daha ekonomik olacak. Böylece kimyasal olay son bulup tamamen yararlı yüzde 100 organik bir gübre ile ürünlerimiz yetişecek ve daha sağlıklı ürünler tüketmiş olacağız” dedi.

“İsrail, Türkiye’deki en büyük solucan gübresi alıcısı”
"Dünyada yapılan tüm araştırmalarda solucan gübresinin hiçbir zararının olmadığı kanıtlanmıştır" diyen Acar, “Solucan gübresi üretmek, piyasası canlı olan bir iştir. Şu anda da insanlarımız ilgi göstermeye başladı. Solucan gübresi üretiminin Türkiye’de biran önce artması gerekiyor. Bugün baktığımızda Avrupa ve özellikle de İsrail’de niye hastalıklar az diye konuşuyoruz ama bizler hiç düşünmüyoruz. Çünkü bu ülkeler ürünlerinde kesinlikle kimyasal gübre kullanmıyor. Şuanda İsrail Türkiye’deki en büyük solucan gübresi alıcısı durumundadır. Kendi ülkesinde tamamen doğal bir ürünü kullanmayı tercih ediyor. Ama aynı ülkeler bize kimyasal gübre satıyor. Biz kimyasal gübreyi sonlandırıp organik gübrelere döner isek otomatik olarak insanlarda hastalıkların da büyük bir çoğunluğu engellenmiş olacak. Sağlık sektörüne tedavi için de bu kadar yatırım yapmaya gerek kalmayacak" diye konuştu.

Mehmet Dağlı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.