EKONOMİ - 08 Haziran 2018 Cuma 15:09

Erdemir’in ‘Tarlalar Sürülsün, Gelenek Sürsün’ kurumsal sosyal sorumluluk projesinde ilk hasat

A
A
A
Erdemir’in ‘Tarlalar Sürülsün, Gelenek Sürsün’ kurumsal sosyal sorumluluk projesinde ilk hasat

Karadeniz Ereğli’nin ünlü Osmanlı Çileğini yaşatmak ve biyoçeşitliliğin korunmasına destek olmak amacıyla Erdemir öncülüğünde yürütülen ‘Tarlalar Sürülsün, Gelenek Sürsün’ kurumsal sosyal sorumluluk projesinde ilk meyve hasadı yapıldı.

 Ereğli’yle özdeşleşen ve yıllar içinde üretimi durma noktasına gelen Osmanlı Çileğinin korunması, kaliteli fide üretimiyle üreticilerin desteklenmesi ve çilek üretim miktarının artırılması hedefiyle 2016 yılında başlatılan projenin ilk hasadı, Ereğlili çiftçiler başta olmak üzere Karadeniz Ereğli Kaymakamı Nazım Madenoğlu, il ve ilçe protokolü ile Erdemir yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Yarım asırdan uzun bir süredir Ereğli’nin toplumsal gelişimine yönelik çalışmalar yapan OYAK Maden Metalürji Grubu şirketlerinden Erdemir, üretimi neredeyse durma noktasına gelen tarihi Osmanlı Çileği üretimine destek olma çalışmalarında ilk sonucu aldı. Sürdürülebilirlik prensipleri çerçevesinde Ereğli İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Ereğli Milli Eğitim Müdürlüğü ve Osmanlı Çileğini Yaygınlaştırma ve Üreticilerini Koruma Derneği iş birliğiyle 2016 yılında hayata geçirilen ‘Tarlalar Sürülsün, Gelenek Sürsün’ projesinde öncelikle kaliteli fide üretimine ve çoğaltılmasına odaklanıldı.

"Çiftçiler Osmanlı Çileği üretimine geri dönüyor" 

Hasat töreninde konuşan Erdemir Genel Müdürü Salih Cem Oral; bölgede Osmanlı Çileği üretiminin yıllar içinde çok azaldığını ve yöreyle özdeşleşen bu değerli türü gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla ‘Tarlalar Sürülsün, Gelenek Sürsün’ projesini başlattıklarını söyledi. 

Oral, "OYAK Grubu sürdürülebilirlik prensipleri kapsamında faaliyette olduğu her bölgenin ekonomik kalkınmasının yanı sıra yerel, kültürel ve çevresel değerlerinin korunması ilkesiyle hareket ediyor. Bir OYAK kuruluşu olan Erdemir de 53 yıldır hemşerisinin yanında, memleketinin arkasında. Ereğli’nin alametifarikalarından Osmanlı Çileğinin korunmasında payımız olmasından dolayı mutluluk duyuyoruz. Teknik bilgileri ve deneyimleriyle projenin hayata geçmesini sağlayan İlçe Tarım ve Hayvancılık ve Milli Eğitim Müdürlükleri ile Osmanlı Çileğini Yaygınlaştırma ve Üreticilerini Koruma Derneği’ne bu vesileyle teşekkürlerimizi sunuyorum. Üretim alanının bu seviyeye gelmesinde emeği geçen üretici ailelerimize de teşekkür ediyorum. Umuyorum ki ilerleyen zamanda Osmanlı Çileği 1930’lu-40’lı yıllardaki yüksek verim seviyelerine erişecek ve yerel ekonomiye daha çok değer oluşturan bir üretim alanı olacaktır” dedi.
Karadeniz Ereğli’de Osmanlı Çileği üretiminin yıllık 700 kg seviyelerine gerilediğini ve üretim yapan çiftçi sayısının azaldığını söyleyen Salih Cem Oral, “2016 yılında başladığımız projede ilk meyvelerimizi aldık. Bir yıl sonra toprak daha iyi oturacak ve mahsul miktarı artacak. Yetiştirdiğimiz sağlıklı fideleri daha çok gönüllü çiftçiyle buluşturarak, projemizin üretimi yaygınlaştırma hedefine ulaşacağız. Ereğlili çiftçilerin Osmanlı Çileği üretimine tekrar dönme hevesini görmemiz bizim için çok değerli. Çiftçiler tarlaya, Osmanlı Çileği üretimine geri dönüyor. Bunu görmek gurur verici” dedi.

2016 yılında fiilen başlayan proje kapsamında adım adım yapılanlar şöyle sıralandı; 

Çilek fideleri kültür laboratuvarlarında çoğaltılmak üzere Antalya’ya gönderildi.
Üretim alanı olarak belirlenen arazi toprak zenginleştirmeyle ekime elverişli hale getirildi ve sulama sistemi kuruldu.
Tarım ekipmanları alındı.
Proje alanında üretimi gerçekleştirecek çiftçiler belirlendi.
Arazide bulunan ve hizmet dışı kalmış okul binası, çiftçiler için eğitim salonu ve dinlenme alanına dönüştürüldü.
Fidelerin korunması için soğuk hava odası kuruldu.
Nisan 2017’de Erdemir tarafından 5 bin adet çilek fidesi ekildi, fide sayısı 15 bine çıkarıldı ve fideler Ekim 2017’de toprakla buluştu.
Soğuk havada korunan frigo fideler, Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü’nce belirlenen ailelere dağıtıldı.
Haziran 2018’de fide verilen aileler tarafından kendi arazilerine fide dikimi gerçekleştirilecek. Proje alanındaki faaliyetler de sürdürülebilirlik yaklaşımıyla devam edecek.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Başer: "Önümüzdeki 5 yılı düşünerek sandığa gidelim" Cumhur İttifakı’nın Merkezefendi Belediye Başkan Adayı Ekrem Başer, seçmene seslenerek, “Bu pazar sandığa gittiğinizde, önümüzdeki 5 yıl ilçeme en iyi kim hizmet eder, kim verdiği sözleri tek tek tutar diye düşünüp ona göre hareket edelim” dedi. Cumhur İttifakı Merkezefendi Belediye Başkan Adayı Ekrem Başer, sosyal medyada yayınladığı bir video ile seçmene seslendi. Merkezefendi Belediyesinin algı operasyonlarıyla yönetildiğini ifade eden Başkan Adayı Başer, “Aday olduğum günden bu yana Merkezefendi ilçemizi karış karış geziyorum. Bu süre zarfında bana göstermiş olduğunuz ilgiden, sevgiden dolayı sizlere minnettarım. ‘İyi ki bu güzel ilçenin güzel insanlarına hizmet edeceğim’ diyorum. Merkezefendi ilçemiz 5 yıldan bu yana reklamlarla algı operasyonlarıyla yönetiliyor. Borç batağındaki belediyemizin yüzlerce milyon lira borcu var. Bunun karşılığında ise sizlere sözü verilen 75 projeden sadece 3 tanesi yapılmış. Peki bu paralar nereye mi harcandı? Bizim dönemimizde açılan yatırımların yeniden yapılan açılış törenlerine, kamuoyunda büyük tepki toplayıp sonra kaldırılan heykellere ve bu liste uzayıp gidiyor” dedi. Paraların boşa harcandığını dile getiren Başer, “Boşa harcanan bu paralarla neler mi yapılırdı? İlçemizin hasretle beklediği kapalı spor salonu, yüzlerce spor sahası, etkinlik merkezi, kütüphane, bizim yaptığımız MKM’den 2 adet daha. Yine bizim yaptığımız Adalet Parkı’ndan da 2 adet daha yapılırdı. Bu pazar sandığa gittiğinizde, önümüzdeki 5 yıl ilçeme en iyi kim hizmet eder, kim verdiği sözleri tek tek tutar diye düşünüp ona göre hareket edelim. Bu Pazar kazanan Merkezefendi’miz olsun, bu pazar kazanan sizler olun” ifadelerini kullandı.
İstanbul Siemens, elektrikli araç şarj cihazı portföyünü genişletiyor Siemens, 400 kW çıkışa sahip SICHARGE D şarj istasyonları ile tek seferde 4 elektrikli otomobili aynı anda şarj edilebilen hızlı şarj cihazının yeni versiyonunu tanıttı. SICHARGE D, yeni arayüzü, kolay kurulum imkanı ve 40 derece ortam sıcaklığında dahil kesintisiz dolum özelliği ile Şarj Noktası Operatörlerine alandan ve zamandan tasarruf sağlıyor. Siemens Akıllı Altyapı, IEC standartlarına uyumu gözeten pazarlar için maksimum 400 kW çıkışa sahip SICHARGE D elektrikli araç hızlı şarj cihazının ek varyantını tanıttı. Geleceğin elektrikli araç şarj deneyimi için tasarlanan SICHARGE D, ilgili tüm standartlara, protokollere ve normlara uygun olmasının yanı sıra şimdinin ve geleceğin şarj ihtiyaçlarına uyum sağlayabiliyor. Ayrıca, şarj istasyonu tek bir şebeke bağlantısıyla aynı anda dört adede kadar aracı şarj edebiliyor. Bu sayede şarj süreleri optimize edilirken, Şarj Noktası Operatörleri (CPO’lar) maliyet ve alandan tasarruf edebiliyor. Konuya ilişkin bir açıklama yapan Siemens Akıllı Altyapı e-Mobilite Birimi CEO’su Markus Mildner, “Sürdürülebilir bir gelecek için e-mobilitenin yaygın olarak benimsenmesi gerekiyor. Hem elektrikli otomobillerin hem de elektrikli kamyonların, özellikle yol üzeri şarj üniteleriyle şarj süresinin azaltılması, rahatlık seviyesinin artırılması ve ulaşımın bu türünün benimsenmesinde kilit önem taşıyor. SICHARGE D, bunu başarma yolunda önemli bir kilometre taşı niteliğinde” dedi. 40 derecede kesintisiz dolum Yapılan açıklamaya göre, kurulum kolaylığı ve esnekliği sağlayan SICHARGE D, halka açık hızlı şarj veya otoyol üzeri şarj gibi farklı kullanım durumları için üretildi. Şarj istasyonu, 40 derece ortam sıcaklığında dahil 400 kW’lık sürekli ve kesintisiz güç çıkışı sunabiliyor. Kullanıcı dostu arayüze sahip ve çok dilli dokunmatik ekranı bulunan şarj istasyonu, kolay kablo kullanımı ile de elektrikli araç sürücüleri için şarj sürecini mümkün olduğunca kolaylaştırıyor. Ayrıca dokunmatik ekran aynı zamanda farklı reklam verme seçenekleri sunduğundan ve CPO’nun ödeme ortağının sistemleriyle entegre edilebildiğinden, CPO’lar için de bir dizi fayda sağlıyor. Şarj istasyonu ayrıca, ilk kurulumdan itibaren; uzaktan ve yerinde servis hizmetleri ile iş ortaklarına hızlı geri dönüş sağlıyor. ‘Fit For 55’ uyumlu Avrupa Birliği’nin (AB) taşımacılık sektöründeki en büyük emisyon kaynağını Karayolu taşımacılığı oluşturuyor. Sera gazı emisyonlarının yaklaşık 4’te 3’ü burada oluşuyor. AB bu nedenle ‘Fit for 55’ paketi olarak bilinen yeni bir düzenlemeyi devreye aldı. Önerilen düzenleme, 2023 yılına yönelik CO2 emisyonu azaltım hedeflerini yükseltirken, 2035 yılına kadar emisyon gaz oranlarının yüzde 100 azaltılmasını hedefliyor. Elektrikli şarj istasyonları bu hedeflere ulaşmakta önemli rol oynuyor.