POLİTİKA - 21 Mayıs 2017 Pazar 12:17

Erdoğan besmele ve Fatiha ile geri döndü

A
A
A
Erdoğan besmele ve Fatiha ile geri döndü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 998 gün önce aynı salonda ayrıldığı partisine yine aynı salonda düzenlenen olağanüstü büyük kongre ile geri döndü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim ömür ve imkan verdikçe milletimize hizmet yolunda çalışmayı sürdüreceğiz” dedi.

AK Parti Olağanüstü Büyük Kongresinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kürsüsünde bu sefer Cumhurbaşkanlığı Forsu değil, AK Parti logosu vardı. AK Parti’nin 16 yıllık icraatlarını özetleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu uzun, meşakkatli, sabır gerektiren yolculukta elbette yorulanlar, elbette yolunu kaybedenler oldu, elbette çeşitli sebeplerle geride kalanlar oldu ama AK Parti olarak bizim ne menzilimiz değişti, ne kararlılığımız değişti, ne de milletimizle aramızdaki rabıta zayıfladı” dedi.

"Rabbim ömür ve imkan verdikçe milletimize hizmet yolunda çalışmayı sürdüreceğiz" açıklamasında bulunan Erdoğan, bu yolun kutlu bir yol olduğunu ifade etti. Erdoğan, “Kim dönerse dönsün, biz dönmeyiz bu yoldan. İster Kasım 2002’de olduğu gibi Meclise sokmasınlar, ister 2008’de olduğu gibi partimizi kapatmaya çalışsınlar, ister 2013’te olduğu gibi sokakların altını üstüne getirsinler, 15 Temmuz’da olduğu gibi darbe yapıp canımıza kastetsinler, ne yaparlarsa yapsınlar biz bu yoldan dönmeyeceğiz. Allah’a can, milletimize hizmet borcumuzdan başka, kimseye eyvallahımız yoktur, olmayacaktır” diye konuştu.
Erdoğan, “Yarın milletimizin karşısında boynumuz bükük mahcup durmaktansa bugün içerideki ve dışarıdaki alçakların karşısına dimdik dikilerek kaderimiz neyse ona rıza gösteririz” ifadelerini kullanarak ölümden öte yol olmadığını söyledi. Türk milletine seslenen Erdoğan, “Eğer bu kardeşinizin ülkesinin ve milletinin hayrına olmayan en küçük bir tavrını, icraatını, sözünü duyarsanız bugüne kadar yaptığı her şeyi bir kenara bırakın ve gereğini yapın. Böyle bir yanlışın içine düşen Tayyip Erdoğan’ın tüm hakları size helaldir. Ben de şimdi milletimden helallik istiyorum” şeklinde konuştu.

“En büyük teşekkürü, en büyük şükranı, en büyük takdiri 80 milyonun tamamıyla milletimiz hak ediyor”

Kurulduğu 2001’den bugüne kadar AK Parti teşkilatında görev almış tüm partilileri selamlayan Erdoğan, hayatını kaybedenlere rahmet diledi. “Hanım kardeşlerim, sizlere ayrı bir hitabım olacak. Türkiye’de hanımları siyasetin asli unsuru haline getirmiş bir partinin kurucusu olarak ilk günden beri siz hanım kardeşlerimle beraber olmanın, yürüyor olmanın memnuniyeti ile şükranlarımı sunuyorum. Gençler, siyasete gençlik kollarında başlamış birisi olarak sizlerin bu parti için ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorum. Seçilme yaşını 18’e düşürürken bunu laf olsun diye yapmadık. Her seçimde, her kademede gençlerimize verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz. Elde ettiğimiz tüm başarılarda hanımlarımızın ve gençlerimizin çok büyük payı var. AK Parti; yolu da, kaderi de ülkemizle ve milletimizle bütünleşmiş bir partidir. Sınırlarımız ötesinde ve içinde görev yapan kahraman askerlerimize teşekkür ediyorum, evimizin, mahallemizin güvenliğinden küresel suç faaliyetlerine kadar geniş bir alanda bizim huzurumuz için görev yapan polislere teşekkür ediyorum. Terör örgütleri ile mücadelemize katkı sağlayan güvenlik korucularımıza teşekkür ediyorum. Hangi kurumda hangi konumda nerede görev yaparsa yapsın ülkemizin ve milletimizin büyümesi, gelişmesi, kalkınması için emek veren tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü, en büyük şükranı, en büyük takdiri 80 milyonun tamamıyla milletimiz hak ediyor. Bize güvendiği, inandığı, destek verdiği için milletimin her bir ferdine yürekten teşekkür ediyorum. 19 Mayıs'ı geride bıraktık. Gençliğin dinamizmi ile geleceği buluşturduk. 8 gün sonra İstanbul’un fethinin 564. yıldönümü. Coğrafyamızdaki ilk devletimizi kuran Süleyman Şah’tan Osman Gazi’ye, Fatih Sultan Mehmet Han, Gazi Mustafa Kemal’e kadar bu toprakları vatanımız haline getiren tüm abide isimleri rahmete yad ediyorum” dedi.

Erdoğan besmele ve Fatiha ile geri döndü

“Bugün bir kez daha besmelemizi çekiyor, Fatiha’mızı okuyoruz, yeni bir başlangıç yapıyoruz”

Bundan yaklaşık 3 yıl önce AK Parti Genel Başkanlığını bıraktığı kongreyi hatırlatan Erdoğan, “27 Ağustos 2014 tarihinde bu salonda sizlere ‘her bitiş yeni bir başlangıçtır’ diyerek, helalleşerek ayrılmıştık. Hatırlayın o günü. Bu sadece hukuki bir ayrılıktı. Gönüllerimiz hiçbir zaman ayrı düşmedi. Sevinçlerimizi de hüzünlerimizi de hep tek yürek, tek kalp olarak yaşadık. Şimdi de 998 gün sonra yine aynı salonda ‘nerede kalmıştık’ diyerek yeniden bir aradayız. Cumhurbaşkanlığına aday olurken bunun bir Fatiha olduğunu, yeni bir başlangıç olduğunu söylemiştik. Bugün bir kez daha besmelemizi çekiyor, Fatiha’mızı okuyor, daha büyük hedefler için, daha çok çalışmak için yeni bir başlangıç yapıyoruz. Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla, alemlerin rabbi Allah’a hamdolsun. O rahmandır, rahimdir. O ki, din gününün sahibidir. Ancak sana ibadet eder, ancak senden yardım dileriz. Bizi doğru yola ilet, bizi kendisine nimet verdiklerinin yoluna ilet. Gazaba uğrayanların, sapkınların yoluna değil. Amin. 16 yıl önce çıktığımız bu kutlu oyda sadece Rabbimizden yardım istedik, milletimizden destek talep ettik. Milletimizin dudaklarından dökülen hayır dualarına en az sandıkta kullandığı oy kadar önem verdiğimiz için sürekli büyüyerek bu günlere geldik. Gönül kazanmayı oy kazanmak kadar önemli gördüğümüz için içeride ve dışarıda maruz kaldığımız onca saldırıya rağmen dimdik ayakta durabildik. ‘İnsani yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışına sarıldığımız için zor zamanlarımızda milletimizi yanımızda bulduk. Bu ülkede güvenlik kaygıları ile demokrasi taleplerinin aynı anda karşılanabileceğini gösterdiğimiz için 81 vilayetimizin tamamında karşılık bulan tek parti olduk. Ülkemizin tamamına hizmet ettik, ayrımcılık yapmadık. Eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden haberleşmeye tüm hizmetleri götürmek suretiyle herkesi birinci sınıf vatandaş haline getirdik. Türkiye’nin gücünü ve imkanlarını kendi vatandaşları ile birlikte dünyanın her yerindeki mazlumlara ve mağdurlara kucak açmaya yettiğini gösterdiğimiz için nereye gitsek muhabbetle karşılanıyoruz. Muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmış Türkiye idealinin ancak tarihimize, kültürümüze, değerlerimize, ecdadımızın hatıralarına sahip çıkarak hayata geçirebileceğini ispatlayarak milletimizin her kesimine ulaştık. Eğer 16 yıl sonra dahi hala ‘AK Parti nedir’ diye soranlar varsa, AK Parti işte budur” diye konuştu.

“AK Parti demokrasinin teminatıdır, AK Parti değişimin teminatıdır”

“Büyük kongrelerimiz hasret giderme ve parti organlarında görev alacak arkadaşlarımızı belirlemenin yanında muhasebe ve murakabe yapmanın da vesilesidir” diyen Erdoğan, AK Parti’nin kuruluşundan bu yana geçen zamanı ve yapılan hizmetleri özetledi. Türkiye’de kuruluşu tepeden tabana doğru değil, tabandan tepeye doğru gerçekleştirilmiş ilk ve tek partinin AK Parti olduğunu kaydeden Erdoğan, “AK Parti bunun için milletin partisidir. Kuruluşumuzdan bu yana geçen 16 yılda milletimizin emanetinin hakkını vermenin gayreti içinde olduk. Dünyada normal demokratik düzen içinde faaliyete başlamasından 16 ay gibi kısa bir süre sonra iktidara gelen çok az parti örneği vardır. Bu bizim sorumluluğumuzu daha da artırmıştır. Milletimizin AK Parti’yi kısa sürede sahiplenmesinin sebebini bizler önceki dönemlerde yaşanan hadiselere baktığımızda daha kolay anlayabiliriz. 1990’lı yıllar boyunca yaşanan hadiseler her biri ülkemizin demokrasisi, ekonomisi üzerinde ne yazık ki oluşturulan yıkıcı tahribatlara yol açmıştır. Hatırlayın o günleri, üst üste yaşadığımız krizler sebebiyle ekonomimiz batmıştı, kuyrukları hatırlayın. En ağırı 28 Şubat müdahalesi sebebiyle demokrasimiz ağır yaralar almıştı. Vesayet güçlerinin kıskacındaki siyasi partilerin milli irade ile irtibatları tamamen kesilmişti. Devlet ile siyaset ve siyaset ile ahlak arasındaki ilişki kirlenmişti. Milletimiz istikrar istiyordu, güven istiyordu, huzur istiyordu. İnancından kıyafetine, dilinden meşrebine her konuda özgürlük istiyordu. Milletimiz hizmet istiyordu, yatırım istiyordu. Milletimiz yarınından kaygı duymak değil, geleceğinden emin olmak istiyordu. Milletimiz devletinin vesayet güçlerine değil, kendisine hizmet edilmesini istiyordu. Biz Allah’tan başka hiçbir gücün önünde eğilmedik, eğilmeyiz. Bu böyle biline. AK Parti milletimizin tüm bu taleplerini, beklentilerinin bir tezahürü olarak ortaya çıkmıştır. İlk günden beri siyasetteki yerini hep milletin durduğu yer olarak tarif etmiştir. Kasım seçimlerinde partimiz yüzde 34 oy ile Mecliste 365 milletvekilliği elde ettiğinde milletimizin neredeyse tamamı rahatlamış, geleceğe ümitle başladığını gördük. Her seçime milletimizin bu umudunu tazeleyerek girdik. AK Parti’yi var eden de ayakta tutan da işte bu umuttur. Bu umudu diri tutmasıdır. 15 yılda Türkiye’nin gündemi değişmiştir, öncelikleri, sıkıntıları, beklentileri değişmiştir. Değişmeyen yegane şey bunları karşılayan tek partinin AK Parti olduğu gerçeğidir. AK Parti demokrasinin teminatıdır, AK Parti değişimin teminatıdır, AK Parti reformların adresidir. AK Parti olarak hedeflerimizin çıtasını sürekli yükselterek mazeret yerine çözüm üreterek milletimizin gönlünün başköşesindeki yerimizi korumayı başardık. Kerameti hiçbir zaman kendimizde görmeden, işin sırrının yaptığımız hizmetler olduğu bilinci ile mücadeleden mücadeleye koştuk. Hep ilk günkü heyecanla çalıştık” şeklinde konuştu.

“Kim dönerse dönsün, biz dönmeyiz bu yoldan”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu uzun, meşakkatli, sabır gerektiren yolculukta elbette yorulanlar, elbette yolunu kaybedenler oldu, elbette çeşitli sebeplerle geride kalanlar oldu ama AK Parti olarak bizim ne menzilimiz değişti, ne kararlılığımız değişti, ne de milletimizle aramızdaki rabıta zayıfladı. Allah’ın izni, milletimizin desteği ile daha çok kat edeceğimiz yol olduğunu bildik. Rabbim ömür ve imkan verdikçe milletimize hizmet yolunda çalışmayı sürdüreceğiz. Çünkü bu kutlu bir yoldur. Çünkü bu hayırlı bir yoldur, bu kendimizle birlikte çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini de şekillendirecek bir yoldur. Kim dönerse dönsün, biz dönmeyiz bu yoldan. İster Kasım 2002’de olduğu gibi Meclise sokmasınlar, ister 2008’de olduğu gibi partimizi kapatmaya çalışsınlar, ister 2013’te olduğu gibi sokakların altını üstüne getirsinler, 15 Temmuz’da olduğu gibi darbe yapıp canımıza kastetsinler, ne yaparlarsa yapsınlar biz bu yoldan dönmeyeceğiz. Allah’a can, milletimize hizmet borcumuzdan başka, kimseye eyvallahımız yoktur, olmayacaktır. Yarın milletimizin karşısında boynumuz bükük mahcup durmaktansa bugün içerideki ve dışarıdaki alçakların karşısına dimdik dikilerek kaderimiz neyse ona rıza gösteririz. Ölümden öte yol olmadığını biliyoruz. Bugüne kadar Allah’tan her şeyin hayırlısını istedik. Siyasetin de, iktidarın da, başarının da, hatta rakibin bile hayırlısı için dua ettik. Şu saatten sonra ülkemiz, milletim, ümmetimiz ve insanlık için hayırlı olmayan hiçbir şeyin bizim nezdimizde yeri yoktur, olamaz. Buradan milletime sesleniyorum, eğer bu kardeşinizin ülkesinin ve milletinin hayrına olmayan en küçük bir tavrını, icraatını, sözünü duyarsanız bugüne kadar yaptığı her şeyi bir kenara bırakın ve gereğini yapın. Böyle bir yanlışa düşen Tayyip Erdoğan’ın tüm hakları size helaldir. Ben de şimdi milletimden helallik istiyorum.” 

Derya Yetim

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ATO Yönetim Kurulu Başkanı Baran’dan kafe ve restoranları boykota ilişkin açıklama Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, hafta sonunda yapılacak kafe ve restoranları boykota ilişkin, "Ticaret hayatı bir bütündür ve fiyat artışlarıyla mücadeleye boykot ile değil ancak birlik ve beraberlik içinde katkı sağlanabilir" dedi. ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, yiyecek-içecek sektöründe son günlerde yaşanan gelişmelere ilişkin X hesabından paylaşımda bulundu. Baran, son dönemde dünyanın en büyük sorunu haline gelen fiyat artışlarına dikkati çekerek, "Ülkemizde tüm sektörlerimizi ve ticaretimizi etkiliyor. Hükümetimiz enflasyonla mücadeleyi kararlılıkla yürütüyor. Enflasyonla mücadelenin bir süreç olduğunu biliyoruz. Bu dönemde sabırlı olmamız gerektiğini de çok iyi biliyoruz. Enflasyonla mücadele politikaları konusunda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki hükümetimize, ekonomi yönetimimize güveniyor ve yürekten destekliyoruz" dedi. "Yiyecek-içecek sektöründe faaliyet gösteren işletmelerimiz, ürünlerin tüketiciye ulaştığı son aşamanın temsilcileri durumundalar" ifadelerini kullanan Baran, şunları aktardı: "Her sektörde olduğu gibi yiyecek-içecek sektöründe de fırsatçılık yapanlar olabilir. Kötü örnek hiçbir zaman örnek değildir. Ticaret Bakanlığımız da fahiş fiyat uygulamalarına karşı denetimlerini yoğun bir şekilde sürdürerek, cezai yaptırımlarına devam ediyor. Sosyal medyada yiyecek-içecek sektörüne karşı başlatılan boykot çağrısı, sektördeki işletmelerimizin tümünü töhmet altında bırakarak hem yiyecek-içecek sektörüne hem de ilişkili tüm sektörlere ve ticaretimize zarar verecektir. Ayrıca bu yaklaşım binlerce işletme ve yüzbinlerce çalışanın mağduriyet yaşamasına yol açacaktır. Ticaret hayatı bir bütündür ve fiyat artışlarıyla mücadeleye boykot ile değil ancak birlik ve beraberlik içinde katkı sağlanabilir."
İstanbul İBB’den 4 milyar 200 milyon liralık borç yetkisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi, dün yapılan Nisan ayı ikinci oturumunda tam yetki alan Mecliste yapılan oylamada 4 milyar 200 milyon lira tutarında iç borçlanma dosyalarını kabul etti. Meclis toplantısında gündem maddesi olan Plan ve Bütçe Komisyonu görüşünde, 2019 yılından bu yana komisyonunda bekleyen 950 milyon lira iç borçlanma talebi için yapılan oylamada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tam yetki verildi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi Nisan ayı ikinci oturumu İBB Meclisi Başkan vekili Nuri Aslan başkanlığında Saraçhane’deki İBB binası meclis salonunda yapıldı. İETT’nin 2023 yılı faaliyet raporunun görüşüldüğü mecliste iç borçlanma talepleri 160’ı kabul, 97’si ret oyuyla kabul edildi. Mecliste, İBB Başkanlığı Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı Finansman Şube Müdürlüğünün imar, çevre, kültür, kentsel dönüşüm, sosyal belediyecilik ile toplu ulaşım ve benzeri birçok alandaki yatırım ve hizmet faaliyetlerinde kullanılmak üzere 950 milyon lira iç borçlanma talebi konuşuldu. Plan ve Bütçe Komisyonu görüşünde, 2019 yılından bu yana komisyonda bekleyen 950 milyon lira iç borçlanma talebi için yapılan oylama sonrasında İBB Başka Ekrem İmamoğlu’na tam yetki verildi. ‘2 milyar 250 milyon lira iç borçlanma talebi oy birliğiyle kabul edildi’ İkinci oturumda oylama sonrası borçlanma talebi görüşülen Meclis toplantısında Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı Finansman Şube Müdürlüğünün, köprü ve kavşak inşaatları, atık yakma ve enerji üretim tesisleri, termal bertaraf tesisi ile kentsel dönüşüm projelerinin etkinlik ve verimlilik çerçevesinde ilerlemesi ve yeni yatırımların yapılması için 2 milyar 250 milyon lira iç borçlanma talebi görüşüldü. Plan ve Bütçe Komisyonu oylamasında 2020 yılından itibaren komisyonda bekleyen 2 milyar 250 milyon borçlanma talebi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tam yetki verilmesi oylama sonucu kabul edildi. ‘1 milyar lira iç borçlanma oy birliğiyle kabul edildi’ Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı Finansman Şube Müdürlüğünün yapılan yatırım ve hizmet çalışmalarını Kovid-19 salgınına rağmen kesintisiz sürdürülebilmesi, halkın ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve bozulan nakit akışının iyileştirilmesi için 2024 yılı bütçesi çerçevesinde 1 milyar lira iç borçlanma maddesi de gündemde görüşüldü. Plan ve Bütçe Komisyonu, görüşünde 2021 yılından bu yana komisyonda bekleyen 1 milyar lira iç borçlanma isteği için İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tam yetki verilmesi de oylama ile kabul edildi. Öte yandan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yönetimindeki 5 yılda İBB’nin borçlarının 26 milyar 760 milyon 454 bin liradan 150 milyar 837 milyon 391 liraya çıktığı olduğu öğrenildi.
Bursa Başarılı çocuklar ödüllendirildi Bursa’da lise ve üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler için Bursa Büyükşehir Belediyesi YKS serüveninde ücretsiz olarak deneme sınavı düzenledi. TYT ve LGS deneme sınavında dereceye giren öğrenciler, ödüllerini Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in elinden aldı. Büyükşehir Belediyesi tarafından üniversite ve lise adaylarının TYT ve LGS sınavlarında başarılarını artırmak ve eksik konuları tespit emek amacıyla düzenlediği ve binlerce öğrencinin katıldığı gerçeğe en yakın formattaki ücretsiz TYT ve LGS Deneme Sınav’ında sonuçlar açıklandı. Aynı zamanda gençler düzenlenen deneme sınavında kendilerini ölçme, heyecanını yenme konularında fırsat yakalamış oldu. Sınavın ardından dereceye giren öğrenciler. Başkan Bozbey ile bir araya geldi. Sınav hazırlık sürecindeki gençlerle sohbet eden Başkan Mustafa Bozbey, öğrencileri başarılarından dolayı tebrik etti. ’’Gençlerimizin de yüzlerini gülümseteceğiz’’ YKS’ye en iyi şekilde hazırlanmalarını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, aynı zamanda sınav hazırlık sürecinde öğrencilere destek çıkan aile bireylerine ve öğretmenlerine de teşekkür etti. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak yeni dönem sürecinde de öğrencilere sonsuz destekleri olacağını hatırlatarak, gençlere Bursa’ya dair isteklerini sordu. Başkan Bozbey, ‘’Büyükşehir Belediyesi olarak sorumluluğumuz, çocuklarımızın istedikleri alanlarda rahat çalışabileceği mekanları oluşturmak. Spor ve kültürel alanları çoğaltmak özellikle de müzikle buluşmalarını sağlamak. Ayrıca öğrencilerimizin sınav dönemlerinde yüzlerini gülümsetecek çalışmalarımız da sürüyor. Gençlerimize verdiğimiz sözlerimizi tutacağız, onların yüzlerini gülümseteceğiz hedefimiz bu. Bunları hep beraber başaracağız. Ben çocuklarımızı tebrik ediyorum, bravo çocuklar’’ dedi. Ödüller sahipleriyle buluştu Sınavda derece giren gençler de sınav dönemlerinde desteklerini sürdüren Başkan Bozbey ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Okulların bu konuda yeterli olmadığını dile getiren öğrenciler sınav denemelerinin devam ettirilmesini istedi. Ziyaretin sonunda Başkan Bozbey, tarafından deneme sınavında TYT’de birinci olan İsmail Çakır’a akıllı telefon, ikinci olan Eren Yılmaz’a tablet, üçüncü olan Boran Sakarya’ya akıllı saat hediye edildi. Başkan Bozbey LGS sınavında da birinci olan Ela Keskin ve Seda Dağ’a akıllı telefon, ikinci olan Ahmet Şimşek, Ecrin Saatçi, Hatice Kuru’ya tablet ve üçüncü olan Yusuf Ertaş’a da akıllı saat hediye etti. Hediye dağıtımı sonunda öğrenciler ve veliler ile toplu fotoğraf çekimi yapıldı.
Konya UCLG Başkanı Altay: “Bulunduğumuz her yerde Gazze’nin ve mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunuyoruz” Dünya Belediyeler Birliği olarak bilinen Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı (UCLG) Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Kosta Rika’da düzenlenen UCLG Ana Tüzük Komitesi Toplantısına başkanlık etti. Başkan Altay, “Bulunduğumuz her yerde Gazze’nin ve mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunuyoruz” dedi. Kosta Rika San Jose Ulusal Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen UCLG Yönetim Kurulu Toplantısı’nın Resmi Açılış Töreninde dünya belediyelerine seslenen Başkan Altay, konuşmasının başında Kosta Rika hükümetine sıcak misafirperverlikleri için teşekkürlerini iletti. “Teşkilatımız, seleflerimizin vizyonunun ebedi bir kanıtıdır” Kosta Rika’da yalnızca yönetim kurulu toplantısı için değil, teşkilatın 20. yılını kutlamak amacıyla da bir araya geldiklerini kaydeden Başkan Altay konuşmasına şöyle devam etti: “Bu güzel buluşmada sizlerle bir arada bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Geçtiğimiz günler benim açımdan çok önemliydi. Hemşehrilerimizin büyük desteğiyle Benim Şehrim Konya’nın Belediye Başkanlığına yeniden seçildim. Hepinizin tahmin edebileceği üzere, şehrimde yaşayan vatandaşlarımızın güvenine sahip olmak büyük önem taşıyor ve UCLG’de aktif olarak yer almam için bana güç veriyor. Bu güzel ve tarihi yerde bir araya gelirken, birlikteliğimizi ve köklü iş birliğimizi sağlayan geçmiş mirasımız üzerine biraz düşünmenizi istiyorum. Şehir diplomasisi ile şehirler ve bölgeler arasındaki iş birliği yeni bir olgu değildir. Hatta Birleşmiş Milletler ve Milletler Cemiyeti gibi küresel kurumlardan bile daha eski bir geçmişe sahiptir. Teşkilatımız, seleflerimizin vizyonunun ebedi bir kanıtıdır. Onlar, çok düzeyli yönetişimin küresel zorluklara karşı çözümün bir parçası olacağı bir dünya hayal etmişlerdi. Halkla iç içe ve barış içerisindeki hükümetlerin, dayanışmayı ve kolektif ilerlemeyi teşvik edebileceğini öngördüler. Parçası olmaktan büyük memnuniyet duyduğum UCLG, her gün ve her çalışmasında bu değerli amaç için çabalıyor.” “Teşkilatımızın kurulması, uluslararası belediyecilik hareketinde önemli bir adım olmuştur” Bugün, silahlı çatışmaların gölgesinde ve yaklaşan iklim felaketiyle, uluslararası sistemin felç olduğunu ve karşı karşıya oldukları karmaşık krizleri ele almakta zorlanır duruma geldiklerine dikkati çeken Başkan Altay, “Bu sebeple, hareketimizin ve temsil ettiği ilkelerin önemi hiç bu kadar büyük olmamıştı. 2024 yılında, Dünya Teşkilatımızın şu anki yapısıyla kuruluşunun 20. yılını kutluyoruz. Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı’nın 2004 yılında Paris’te kurulması ve dünyanın dört bir yanından başlıca yerel ve bölgesel yönetim birliklerini bir araya getirmesi, uluslararası belediyecilik hareketinde önemli bir adım olmuştur. UCLG, kendisinden önce gelen yüzyıllık belediye hareketinin doğrudan mirasçısıdır” diye konuştu. “Sürdürülebilir kalkınmanın yeniden tanımlanmasına katkıda bulunmaya hazırız” Kutuplaşmanın uluslararası ilişkileri derinden etkilediği bir dönemde birliğin yenilenen amacına da zaman ayıracaklarını vurgulayan Başkan Altay, “Bu yönetim kurulunun sloganı olan ‘insanların gücü’, yerel ve bölgesel yönetimlerin dünyanın ihtiyaç duyduğu değişimi gerçekleştirme gücünü yani; bizim gücümüzü yansıtmaktadır. Yerel ve bölgesel yönetimlerin temsilcisi olarak sürdürülebilir kalkınmanın yeniden tanımlanmasına katkıda bulunmaya hazırız. Adanmışlığınız, tutkunuz ve ortak vizyonumuza olan sarsılmaz bağlılığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Hep birlikte ‘iyiye doğru olan değişimin mimarları’ olmaya devam edelim, hiç kimseyi ve hiçbir yeri geride bırakmayalım” ifadelerini kullandı. Toplantıya Kosta Rika Devlet Başkanı Birinci Yardımcısı Stephan Brunner, San Jose Belediye Başkanı Johnny Araya, yeni dönemde San Jose Belediye Başkanlığı yapacak Kelvin Cruz, UCLG Genel Sekreteri Emilia Saiz ve üye belediye başkanları katıldı. Başkan Altay UCLG ana tüzük komitesi toplantısına başkanlık etti Açılış konuşmalarının ardından Başkan Altay, 7 kıtadan yönetim kuruluna üye belediye başkanlarının da yer aldığı UCLG Ana Tüzük Toplantısına başkanlık etti. Toplantı sonrası kısa bir değerlendirmede bulunan Başkan Altay, UCLG dönem başkanlığı görevini kesintisiz bir şekilde sürdürdüğünü ifade ederek, “Şu anda ülkemizden çok uzak bir coğrafyada Kosta Rika’da bulunuyoruz. UCLG Ana Tüzük Komitesi Toplantımızı icra ettik. Şehirlerimizin problemi olan başta iklim değişikliği ve göç konuları olmak üzere diğer konularla ilgili istişarelerde ve değerlendirmelerde bulunduk. Ayrıca bulunduğumuz her yerde Gazze başta olmak üzere mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunmak için burada görüşlerimizi beyan ediyoruz. UCLG Kosta Rika Yönetim Kurulu toplantımızın şehrimize, ülkemize ve tüm dünyaya hayırlar getirmesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.