POLİTİKA - 07 Temmuz 2015 Salı 21:57

Erdoğan: 'Bize saldıranların en çok istismar ettikleri...'

A
A
A
Erdoğan: 'Bize saldıranların en çok istismar ettikleri...'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘İşte şu içinde bulunduğumuz Cumhurbaşkanlığı Külliyesi de bize saldıranların bir süredir en çok istismar ettikleri konulardan biri' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin ne olduğu, nasıl hizmet verdiği ortada iken bir takım çevreler ısrarla tamamı yalan, yanlış, iftira olan iddialarla buranın üzerinden bize saldırma çabasından hiç vazgeçmiyor. Şevkle, heyecanla, azimle yolumuza devam ederken sürekli ahlaka, vicdana, insafa, izana sığmayacak saldırılara maruz kalıyoruz. Bu benim şahsi mülküm değil. Burası sizin, milletin. Bugün biz varız, yarın bir başkaları gelecek” dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğrenciler, öğretmenler, işçiler, memurlar, emekliler, çiftçiler, esnaf, mühendisler, mimarlar, bankacılar, doktorlar, din görevleri, akademisyenler ve gaziler ile astsubaylardan oluşan yaklaşık 400 vatandaş ile iftar programında bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen iftar programında vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan ayının artık sonuna doğru yaklaşıldığını belirterek, gelecek hafta idrak edilecek Kadir Gecesi’nin mübarek olması dileğinde bulundu.
Vatandaşların gelecek hafta Cuma günü idrak edilecek Ramazan ayını da kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu mübarek ayda tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin, duaların milletimizin ve tüm Müslümanların birliğine, beraberliğine, kurtuluşuna vesile olmasını Allahtan niyaz ediyorum. Dünyanın neresinde bir kardeşimizin kanı dökülüyorsa, canı yanıyorsa, zulüm altında yaşıyorsa rabbimin yardımı inşallah onlarla birlikte olsun. Soframızı şereflendirdiğiniz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Siirt’te bir araçtan açılan ateş sonucu şehit olan polis memuru Bünyamin Torğut’a cenabı Allah’tan rahmet dilediğini belirterek, ailesine sabırlar niyaz ettiğini söyledi. Şehit polis memuru Bünyamin Torğut’un metanetiyle Türkiye’ye örnek olan babası Mehmet İhsan Torğut başta olmak üzere tüm yakınlarına, polis teşkilatına ve millete başsağlığı dileklerini sunduğun sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin doğrudan milletin oyuyla göreve gelmiş ilk Cumhurbaşkanı olarak Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ve il ziyaretleriyle her fırsatta vatandaşlarla birlikte olmanın çabası içerisinde olduğunu kaydetti.

“40 YILLIK SİYASETİ HAYATIMIZIN HER GÜNÜ MİLLETİMİZE HİZMET MÜCADELESİYLE GEÇTİ”

Cumhurbaşkanlığı görevini devralmasından geçen 9 ayda Türkiye’nin 51 vilayetini ziyaret ettiğini, bunların içerisinde ikinci defa gittiği illerin bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde sadece muhtarlarımızla yaklaşık 400’er kişilik gruplar halinde toplantı yaptım. Aynı şekilde işçiden esnafa, işverenden öğrencilerimize kadar her kesimden insanımızla burada, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geliyoruz. Biliyorsunuz geçmişte birileri çıkıp bizi çağrıldığımız her yere gitmekle suçladı. Bizde cevap olarak dedik ki, ‘Evet, biz milletimizin çağırdığı her yere gideriz.’ Çünkü biz bu milletin içinden çıkarak buralara geldik. Ama milletle irtibatımızı hiçbir zaman kesmedik. Milletimizin davet ettiği yere gitmek veya milletimizi burada misafir etmek bizim için ancak şereftir, onur, sevinç kaynağıdır. Hayatları boyunca güçlerini milletten değil vesayetten, siyaset ve toplum mühendisliği çabalarından hatta terör örgütlerinden alanlar elbette bu hazzı, bu duyguyu anlayamazlar. Biz milletimizle birlikte olmaya devam edeceğiz. Sıfatımız ne olursa hepsinden önce bizim yerimizi milletimizin yanıdır. 40 yıllık siyaseti hayatımızın her günü milletimize hizmet mücadelesiyle geçti. Bunun için gerektiğinde darbecilerin karşısına dikildik. Gerektiğinde cuntacılara meydan okuduk. Hakkı ve hakikati savunmak adına gerektiğinde yedi düveli karşımıza almaktan çekinmedik. Milletimizi en iyi hizmeti verebilmek, insanımızı en güzel imkanlara kavuşturabilmek için gece gündüz çalıştık. Eğitimde cumhuriyet tarihimizin görülmeyen hizmetlerini verdik. Sağlıkta cumhuriyet tarihimizin görülmeyen hizmetlerini verdik. Ulaşımda, adalette, emniyette, enerjide, tarımda hiçbir dönemde görülmeyen adımları attık. Hamdolsun milletimiz de bizim bu samimiyetimizi, bu gayretimizi karşılıksız bırakmadı “diye konuştu.

“BU BENİM ŞAHSİ MÜLKÜM DEĞİL”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şahsını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak İstanbulluların seçtiği zaman kurdukları partiyi ilk seçimde iktidar olduğunu anımsattı. Milletin kendisini başbakan yaptığını, cumhurbaşkanı yaptığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizde milletimizin bize layık gördüğü her görevde ona çok daha fazla hizmet etmenin çabası içinde olduk. Önce İstanbul’da ardından Türkiye’nin tamamında gerçekleştirdiğimiz hizmetlerin, ortaya koydukları eserlerin bizatihi şahidi milletimizdir. Yani sizsiniz. Bizim için aslı olan milletimizin menfaatleri, milletimizin beklentileridir. Bugünde Cumhurbaşkanlığı makamında aynı anlayışla görevimizi yapıyoruz. Yapmaya devam edeceğiz. Biz işte bu şevkle, heyecanla, azimle yolumuza devam ederken sürekli ahlaka, vicdana, insafa, izana sığmayacak saldırılara maruz kalıyoruz. İşte su içinde bulunduğumuz Cumhurbaşkanlığı Külliyesi de bize saldıranların bir süredir en çok istismar ettikleri konulardan biri. Öncelikle şunu açıkça ve samimiyetle ifade etmek istiyorum. Biz burada Cumhuriyet tarihinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tarihine, kültürüne, vizyonuna yakışır bir devlet binası inşa etmek niyetiyle yola çıktık. Sonuçta ortaya gerçekten de her vatandaşımın gönül huzuruyla ‘işte burası benim devletimi temsil eder’ diyebileceği bir eserin ortaya çıktığına inanıyorum. Bu benim şahsi mülküm değil. Burası sizin, milletin. Bugün biz varız, yarın bir başkaları gelecek. Biz onlara bir kalıcı yatırım gerçekleştirdik. Temsilde asla israf olmaz. Temsil çok önemli ve buraya gelen yabancılar geldikleri zaman burayı görünce ‘Bu devlet büyük devlet’ diyorlar. İşte şöyle tarihe bir bakalım. Bir de yeni dönemlere bakalım. Dünyanın dört bir yanından gelenler nereleri geziyor, bakıyorsun gidiyor Topkapı Sarayı’nı geziyor, gidiyor Sultan Ahmet’i geziyor, Süleymaniye’yi geziyor, Eyüp Sultan’ı geziyor, Fatih Camisi’ni geziyor. Göstereceğimiz yerler işte buralar” şeklinde konuştu.

“BİZE SALDIRMA ÇABASINDAN HİÇ VAZGEÇMİYOR”

“Ankara’da şöyle gezilecek bir yerleri soralım. Acaba kaç tane Ankara’da gezdire bileceğimiz yer var?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Parmak sayılarını bulur mu? Ama bakın şurada biz Beştepe Millet Camisi’ni yaptık, şurada geçen Cuma’dan bugüne hamd olsun her gün dolup taşıyor. Gelip gidiyorlar. Sadece Ankara’nın içinden değil. Türkiye’nin değişik yerlerinden, komşu vilayetlerden sağolsun buraya vatandaşlarımız geliyor. Böyle bir merak oluştu. Mesele bu. Şimdi camimizin hemen yanında inşaatı süren bir kongre merkezi var. Türkiye’nin sayılı kongre merkezlerinden inşallah biri olacak. Yıl sonunu bulmadan onun açılışını yapacağız. Bunların hem alt tarafında Türkiye’nin en büyük kütüphanesini yapıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi. 5 milyon cilt orada kitap olacak. Bunları dijital ortamda inşallah gençliğimizin, vatandaşımızın hizmetine sunacağız. Tüm ulusal ve uluslararası burada olacak ve 24 saat burası gençliğimizin emrinde olacak.Vatandaşlarımızın emrinde olacak. Bugüne kadar bunlar niye yapılmadı ama biz bunları yapıyoruz. Biz bu eksiği gördük ve bunu gideriyoruz. Hemen onun yanında çok amaçlı salonlarımız var. İnşallah orada da sanat eserleri sergilenecek, bunun yanın da yine anda bin kişinin, iki bin kişinin toplanabileceği, yemeğini yiyebileceği inşallah salonlarımız olacak. Çünkü öyle uluslararası toplantılar oluyor ki biz bunları gidip de otellerde filan kuyruğa girmekten, sıraya girmekten bıktık. Dedik ki devletin kendine ait böyle bir yeri olsun, bakanlarımız misafirlerini rahatlıkla ağırlayabilsinler. Kurumlar rahatlıkla bunları burada ağırlaya bilsinler. Bu adımları atıyoruz. Büyük bir külliye olarak burası bitiyor. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin ne olduğu, nasıl hizmet verdiği ortada iken bir takım çevreler ısrarla tamamı yalan, yanlış, iftira olan iddialarla buranın üzerinden bize saldırma çabasından hiç vazgeçmiyor.” 

"HÜKÜMETİ KURMA GÖREVİNİ..."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanlık Divanı’nın oluşturulmasının ardından en çok milletvekiline sahip olan partinin genel başkanına hükümeti kurma görevini vereceğini belirterek, “Temenni ederim ki tüm siyasi partilerimizin ve onların genel başkanlarının bir sorumluluk duygusuyla hareket etmeleri ve bir an önce hükümet kurulmasıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğrenciler, öğretmenler, işçiler, memurlar, emekliler, çiftçiler, esnaf, mühendisler, mimarlar, bankacılar, doktorlar, din görevleri, akademisyenler ve gaziler ile astsubaylardan oluşan yaklaşık 400 vatandaş ile iftar programında bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen iftar programında vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ve beraberindeki alimlerle birlikte yaptığı iftarda tartışmalara konu olan masa hakkında açıklamalarına devam etti.

Gazetelerde masanın değerinin bir milyon olarak ilan edildiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Halbuki biz bu masayı çok komik bir rakamla, suntadır o masa böyle yaptık. Yani bunu ayrılırken bir bakmanızda fayda olur ve işte üzerinde gördükleriniz şu çiçekler filan bunlar buraya vinçlerle yerleştirilmiş. İşte kullanılan bardaklar bunlar. Bu bardaklar geçmiş dönemlerde alınmış. Altındaki sehpalar rahmetli Süleyman Demirel zamanından kalma. O sehpaları kullanıyoruz. Yani vura bilmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Tabi tutar mı, tutmaz. Yalancının mumu yatsıya kadar yanıyor. Ama dert şu iftira at tutmasa da iz bırakır. Yaptıkları iş bu. İftiracılarda utanacak yüz, mahcup olacağı karakter bulunmadığı için, özür dilemek veyahutta böyle bir ahlaksızlığı bir daha yapmayacağız diye bir anlayış yoktur. Hatta Cuma günü açılışını yaptığımız Camimizle ilgili dahi bir takım saçma, sapan iddialar ortaya atanlar çıktı. Doğru yerinden kalkana kadar yalan dünyayı dolaşırmış. Böyle bir söz var. Biz artık bu yalanlarla, bu iftiralarla inanın uğraşmaktan bıktık. Bununla birlikte gerek medya vasıtasıyla, gerekse halkla ilişkiler birimlerimizle doğruyu milletimizi anlatmaya devam edeceğiz. Bizim için önemli olan milletimizin vicdanında ibra edilmektir. Orada her hangi bir sıkıntımızın herhangi bir kırık notumuzun inşallah bulunmadığına inanıyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kritik bir dönemden geçtiğini, Türkiye’nin sadece 780 bin kilometrekare vatan toprağından ibaret olmadığını söyledi.

“DÜNYANIN TÜM MAZLUM AMA ONURLU KAVİMLERİYLE GÖNÜL BAĞI OLAN BİR MİLLETİZ”

Burasının ana vatan olduğunu ama ana vatan kadar değerli, anlamlı, hassasiyetle üzerinde durulması gereken coğrafyanın bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların bir kısmıyla doğrudan akrabalık bağlarımız bulunuyor. Bugün ülkemizde balkan veya Kafkas kökenli komşusu, arkadaşı, tanıdığı yok gibidir. Aynı şekilde Orta Asya’daki kardeşlerimizle soy birliğimizin ötesinde binlerce yıllık bir kültür birliğimiz, medeniyet birliğimiz var. Orta Doğu, Kuzey Afrika derseniz zaten yüzyıl öncesine kadar etle tırnak gibi olduğumuz her şeyimizin müşterek olduğu coğrafyadır. Afrika tarihimizin ve vicdanımızın bize bir emanetidir. Biz Amerika’daki yerlilerden, kutuplardaki Eskimolara kadar dünyanın tüm mazlum ama onurlu kavimleriyle gönül bağı olan bir milletiz. Geçmişte yakın zaman dilimlerinde hakimiyet kurduğumuz coğrafyalarda biz eser bırakırken diğer ülkeler sömürge yarasından başka bir şey bırakmamıştır. Bugünde çevremizde yaşanan hadiselere aynı anlayışla yaklaşıyoruz. Irak’ta, Suriye’de, Mısır’da, Libya’da, Filistin’de tarihi misyonumuza uygun bir duruş sergilemeye çalışıyoruz. Aynı hassasiyetle sınırlarımız içinde 2 milyona yakın kardeşimizi barındırıyoruz. Birçok iftiralar atıyorlar. Kobani’den gelen dostlarımızı 190 bin Kürt vatandaşımızı daha doğrusu Suriye vatandaşını biz burada ağırlamadık mı? Onları yedirip içirmedik mi? Onları biz giydirmedik mi? Şuanda onlardan yaklaşık 70 bini geri döndü ama diğerleri hala misafirimiz olarak Türkiye’de yediriliyor ve burada bakılıyor. Bunu yaptığımız halde dezenformasyonla Kobani’yle ilgili hakkımda bir çok iftiralar attılar. Biz ‘at denize balık bilmezse Halik bilir anlayışıyla’ yola devam ediyoruz. Biz yapıyoruz iyiliği, biz ‘ensarız’ diyoruz ve muhacirlere kapımızı açıyoruz ve açmaya da devam edeceğiz. Bu hasletlerimizi terk ettiğimiz gün bizim artık dünyaya, insanlığa ve daha önemlisi kendimizi söyleyecek hiçbir sözümüz kalmaz. Biz asla böyle duruma düşmedik, düşmeyeceğiz. Bunun için ülke olarak güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Demokraside, ekonomide, kalkınmada, savunma sanayinde, teknolojide, tüm alanlarda elde ettiğimiz her başarı aynı zamanda kardeşlerimizin başarısıdır. Yine bizim yaşadığımız her sıkıntı, maruz kaldığımız her saldırı aynı zamanda kardeşlerimizin üzüntü kaynağıdır. Ben bunu gittiğim yerde sayısız defa gördüm. 12 Haziran’da Bakü Olimpiyat Stadında onbinlerce kardeşimizin gözlerinde gördüğüm sevgiye, Ocak ayında Mogadişu’da şahit olmuştum. Mayıs ayında Saray Bosna’da, Tiran’da şahit olduğum sevgi yumağıyla, Şubat ayı sonunda Medine’de karşılaşmıştım. Gittim yerlerde karşılaştığım muhabbettin, sevginin şahsımın nezdinde tüm milletimize karşı olduğunu biliyorum” diye konuştu.

“KOALİSYON GÖRÜŞMELERİNİ YAPICI BİR ŞEKİLDE YÜRÜTÜLMESİ VE SONUÇLANDIRILMASI TEMENNİ EDİYORUM”

“Bizim bu en kıymetli hazinemizi heba etmeye asla hakkımız yok” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bunun için 7 Haziran seçimleri sonrası ortaya çıkan belirsizlik durumunu en sağlıklı şekilde geride bırakmak mecburiyetindeyiz. Bu kritik dönemde Türkiye’nin önündeki meselelerin çözümü için inisiyatif alan, fedakarlık yapan herkes bu milletin gönlünde değer kazanır. Şuanda biliyorsunuz hükümet kendi Meclis başkanvekili ve grup başkan vekillerini onlarda açıklayacak. Meclis’te Başkanlık Divanı oluşacak ve bunlar bittikten sonra da Cumhurbaşkanı olarak ben görevlendirmeyi yapacağım ve ondan sonara da hükümet kurma süreci başlayacak. Dolayısıyla görevi vereceğim de tabi ki en fazla milletvekiline sahip olan partinin genel başkanı olacaktır. Bunu da süratle en kısa zamanda Başkanlık Divanı belli olduktan sonra bu görevlendirmeyi yapacağım. Temenni ederim ki tüm siyasi partilerimizin ve onların genel başkanlarının bir sorumluluk duygusuyla hareket etmeleri ve biran önce hükümet kurulmasıdır. Meclis Başkanlık Divanı’nın kuruluşunun ardından başlayacak olan koalisyon görüşmelerini yapıcı bir şekilde yürütülmesi ve sonuçlandırılması temenni ediyorum.”

TÜRKER BEKTAŞ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Ertuğrul Doğan: "Amacımız bu sezon kupayı kazanmak" Trabzonspor Kulübü Başkanı Ertuğrul Doğan, böyle bir sezonda tek amaçlarının Trabzonspor’a kupa kazandırmak olduğunu söyledi. Trabzonspor Kulübü Başkanı Ertuğrul Doğan, TSYD Trabzon Şubesi’nin yeni yönetim kuruluna yaptığı hayırlı olsun ziyaretinde basın mensuplarıyla sohbet etti. Doğan, ekonomik anlamda kulübün ilk günlerde yaşadığı çok kötü günleri geride bıraktığını ve önlerine daha umutla baktıklarını belirtti. Yönetime talip olurken zorlukları da çok iyi bildiğini ifade eden Doğan, "Artık sezon sonuna yaklaşıyoruz. Trabzonspor için başarı her zaman şampiyonluk. Bunun dışında bir şey benim gözümde de camianın gözünde de yok. Tüm yaşadığımız zorluklara karşın ligde 3. sıradayız. Böyle bir sezonda şu andaki tek amacımız Trabzonspor camiasına kupa kazandırabilmek" şeklinde konuştu. Doğan, yeni sezonun planlamasını çok dikkatli bir şekilde yaptıklarını da dile getirerek, "Önümüzdeki günlerde transferin büyük kısmını bitirmeyi planlıyoruz. Sezona kampa hazır bir kadroyla, teknik ekibin tamamının onay verdiği hazır bir kadroyla başlamayı planlıyoruz. Dolayısıyla işin o tarafını hocamız ve ekibiyle hızlı bir şekilde ilerliyoruz. İşin zor kısmını gördük. Bundan sonra çok daha farklı müjdeleri camiamıza verebilmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Beklentilerimiz ve çalışmalarımızın tamamı bu yönde. Önümüzde üçüncülük yarışı ve kupa mesaisi var. Bu doğrultuda çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
Gaziantep GİBTÜ ile Gaziantep İl Müftülüğü arasında iş birliği protokolü imzalandı Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ile İl Müftülüğü arasında Türkiye’de bir ilk olan iş birliği protokolü imzalandı. Gaziantep Valiliği koordinasyonunda Valilik Fuaye Salonu’nda Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ile Gaziantep İl Müftülüğü arasında iş birliği protokolü imzalandı. Protokole Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şehmus Demir ve İl Müftüsü Dr. Hüseyin Hazırlar katıldı. Protokol kapsamında, Gaziantep’teki din görevlileri eğitime tabi tutulacak, dini ilimlerin yanı sıra sağlık, psikoloji ve iletişim alanlarında dersler verilecek. GİBTÜ Rektörü Prof. Dr. Şehmus Demir, imzalanan protokolün Türkiye’de bir ilk olacağını belirtti. Demir, “Proje ile din görevlilerinin hangi yaşta olursa olsun hizmet içi eğitime tabi tutulmasını hedefliyoruz. Biz burada dini ilimlerin yanı sıra sağlık, psikoloji ve iletişim alanlarında da dersler veriyoruz. Ülkemize model olabilme hedefi ile başlattığımız projenin toplumumuza katkı sağlamasını temenni ediyoruz” dedi. “Temennimiz tüm ülkeye örnek olması” Protokolde konuşan Gaziantep Valisi Kemal Çeber, protokolün tüm Türkiye’de örnek olmasını temenni ederek, “Aslında en çok olması gereken ve bir yandan da olan bir durumu resmiyetle hem hukuki bir düzene oturtuyoruz hem de bir sistematiğe dönüştürüyoruz. İl Müftülüğümüz ile ülkemizin en kıymetli üniversitelerinden biri olan ve başında İslam kelimesi olan Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, bulundukları yerde bir iş birliğine imza atıyorlar. Bu protokol ile fiili olarak devam eden iş birliğini resmiyete döküyorlar. Bahsettiğimiz gibi bu iş birliğinin sonuçlarını alanda çok güzel neticeler olarak göreceğiz. Temennimiz tüm ülkeye örnek olması. Bizim gerçekten hem İslam dinini hem de İslami bilimleri çok iyi kavramış, fiili hayatta da hem bunu izah edebilecek hem de uygulama noktasında kendisine görev düştüğü zaman en doğrusunu uygulayabilecek personele ihtiyacımız var. Bu olmadığı zaman memleketin ne sorunlarla karşı karşıya kaldığını hep beraber gördük. Bu proje, bu ihtiyacı karşılayacak. Böylece hem güçlenecek hem de üniversitelerimizin gerekliliğini ve önemini anlamış olacağız. İnşallah proje ile ülkemize örnek olur ve çok güzel neticeler alırız” ifadelerini kullandı. “Türkiye’de model olabilecek bir proje” Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şehmus Demir, imzalanan protokolün Türkiye’de bir ilk olduğunu belirterek, “Üniversitemiz ve İl Müftülüğü iş birliğiyle gerçekleştirilen Din Görevlileri Mesleki Eğitim ve Gelişim Seminerleri, alanda öncü bir girişim. Dört hafta sürecek olan bu seminerler, alanında uzman 32 akademisyeni bir araya getiriyor. 22 Nisan-20 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek birinci etapta, toplam 110 İmam Hatip bu programda yer alacak. Bu seminerler, akademik yeterlilik, diksiyon, kişisel gelişim, temel sağlık bilgileri, mesleki formasyon, sosyal iletişim ve manevi rehberlik gibi çok çeşitli konuları kapsamakta. Seminerlerin içeriğini, katılımcılarımızın ihtiyaçlarına uygun şekilde düzenleyen değerli akademisyenlerimize, bu projeye büyük destek veren Valimiz Kemal Çeber’e ve İl Müftümüz Dr. Hüseyin Hazırlar başta olmak üzere Gaziantep Müftülüğüne teşekkür ederim. Bu önemli eğitim serisinin hayırlara vesile olmasını temenni ederim" ifadelerine yer verdi. Protokolün önemli bir işlevi olacak İl Müftüsü Hüseyin Hazırlar ise konuşmasında, “Ülkemizde sahih dini bilginin üretildiği en önemli, en stratejik kurum İlahiyat Fakülteleridir. Dolayısıyla toplumun sağlıklı, nitelikli ve sahih dini bilgi ile buluşması noktasında referans kurumdur. Diyanet İşleri Başkanlığı ve yereldeki bütünlüklerle üretilen bu bilgiyi hizmete dönüştüren, topluma sunan bu aracı kurumlardır. Bu iki kurumun birbiri ile iş birliği, koordinasyonu, dayanışması topluma daha doğru, daha sağlıklı bilgi ve din hizmeti sağlama noktasında önemli bir işlevi olacak. Artık topluma sunulan din hizmetlerinde hem çeşitlenme var hem de ihtiyaç farklılıkları var. Toplumun her kesimine din hizmeti sunarken akademinin, bilimin öncülüğünde bu hizmeti sunmamız önemli. İlahiyat Fakültesinde okuyan öğrencilerimizin mesleğe hazırlanırken staj imkânı verebilecekleri gerek camilerde gerek Kur’an kurslarında bir alan oluşturmuş olacağız. Biz bu protokol ile çalışmalarımızın hukuki altyapısını oluşturmuş oluyoruz. Protokolün hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” diye konuştu. Konuşmaların ardından protokol imzalandı ve fotoğraflar çekildi. Projede neler var? İmzalanan protokol ile örgün ve yaygın eğitim kapsamındaki din eğitimi ve gençlik hizmetleri faaliyetlerinde iş birliğini sağlamak, üniversite bünyesindeki Diyanet Genç Ofis gibi mekanları gençlerin istifadesine sunarak manevi danışmanlık hizmetlerini gerçekleştirmek, fakülte öğrencilerine cami ve Kur’an kurslarında staj imkânı sağlayarak mesleki eğitimlerine katkıda bulunmak ve din görevlilerinin mesleki formasyonlarını geliştirerek topluma sunulan din hizmetlerinin kalitesini yükseltmek hedefleniyor.
İstanbul Serdar Topraktepe’nin ilk derbi heyecanı Portekizli teknik direktör Fernando Santos ile yollar ayrıldıktan sonra takımın başına geçen Yardımcı Antrenör Serdar Topraktepe, Fenerbahçe maçıyla A takımla ilk derbi heyecanını yaşayacak. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Beşiktaş, 27 Nisan Cumartesi günü saat 19.00’da Ülker Stadyumu’nda Fenerbahçe ile karşılaşacak. Geride kalan haftalarda 15 galibiyet, 6 beraberlik, 12 yenilgi sonucu topladığı 51 puanla dördüncü basamaktan yer alan siyah-beyazlılar, şampiyonluğu bu sezon için rafa kaldırdı. Avrupa’da mücadele edebilmek için Türkiye Kupası’nı müzesine getirmeyi hedef belirleyen Kartal, aksi bir duruma karşı da ligi ilk 4’te bitirmek istiyor. Bu bağlamda gerek puan sıralamasındaki yerini sağlamlaştırmak gerekse de taraftarına derbi galibiyeti elde etmek için Beşiktaş’ta tek hedef galibiyet. Serdar Topraktepe’nin derbi heyecanı Teknik Direktör Fernando Santos’la geçtiğimiz haftalarda yollarını ayıran siyah-beyazlılarda takımın başına Yardımcı Antrenör Serdar Topraktepe geçti. Ligde iç sahada MKE Ankaragücü’nü 2-0 mağlup eden Topraktepe idaresindeki Kara Kartal, rakibiyle Türkiye Kupası yarı final ilk maçında deplasmanda ise golsüz berabere kaldı. Bu sezon Rıza Çalımbay’ın ayrılığının ardından da Santos dönemi başlayana kadar 3 maçta bu görevi üstlenen Serdar Topraktepe, 2 galibiyet, 1 mağlubiyet almış ve 7 golle de 2.3 gol ortalaması yakalayarak, bu sezonki teknik direktörler arasında en yüksek gol ortalamasına sahip isim olmuştu. Cumartesi günü Fenerbahçe müsabakasıyla futbol A takımıyla ilk derbi heyecanını yaşayacak olan 47 yaşındaki antrenör, Kadıköy’de alacağı 3 puanla kariyeri için de önemli bir adım atmanın peşinde.