POLİTİKA - 28 Mayıs 2016 Cumartesi 15:51

Erdoğan: ‘Er ya da geç bunların intikamı alınacak’

A
A
A
Erdoğan: ‘Er ya da geç bunların intikamı alınacak’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Diyarbakır'da yaptığı konuşmada, "Son olarak 'Çözüm süreci' dedik. Bundan da anlamadılar. Eş başkanlardan biri benim Kürt kardeşlerimi sokağa döktü. 53 kardeşimiz öldü mü? Er ya da geç bunların intikamı alınacak" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Diyarbakır'da yaptığı konuşmada, "Hak ve özgürlüklerin genişletilmesi konusunda 'demokratik açılım' dedik, biraz daha ilerlettik 'milli birlik ve kardeşlik projesi' dedik. Son olarak 'Çözüm süreci' dedik. Bundan da anlamadılar. Eş başkanlardan biri benim Kürt kardeşlerimi sokağa döktü. 53 kardeşimiz öldü mü? Er ya da geç bunların intikamı alınacak. Terör örgütü kuru kuruya silah bırakmayacak, gömecek ve betonlayacak. Ve bunların koordinatları da verilecek. Aksi takdirde bu ülkeyi terk etmek zorunda kalacaklar" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ile eşi Semiha Yıldırım, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Mehdi Eker ve Çiğdem Karaaslan ile birlikte katıldığı Diyarbakır'daki 116 projenin toplu açılış töreninde konuştu. 

Terör örgütü PKK'nın, Dürümlü köyünde 15 ton patlayıcı yüklü kamyon ile 16 köylünün hayatını kaybetmesine yol açtığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sevgili kardeşlerim bakınız PKK'nın desteklemiş olduğu bir parti şuanda parlamentoda mı? Onlar PKK adına parlamentoda. Şimdi benim milletim ne diyor? Bunlar bizim verdiğimiz vergilerle oradan maaş almamalı. Ne oldu şimdi dokunulmazlık olayı parlamentoya geldi. 376 oyla geçti. Şimdi tutuştular. Yurtdışına kaçmaya başladılar. Niye kaçıyorsunuz. Aynen Paralel Devlet Yapılanması neyse bunlar da o. Onlar da kaçıyor, bunlar da kaçıyor. Ben Dürümlü'deki saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Dünkü gazetelerde Diyarbakırlı işadamlarımız adına yayınlanan ve bu olayı kınayıp, örgütün kayıtsız şartsız silah bırakması, yalnız kuru kuruya silah bırakmak değil, gömecek ve betonlayacak. Ve bunların koordinatları da verilecek. Yoksa bunlar bu işe çok alışıktır. Silahı bırakırlar, bir müddet sonra da gelir alırlar. Bu oyuna asla gelmeyiz. Olmadı. O zaman bu ülkeyi terk etmek zorunda kalacaklar. Bakınız Diyarbakırlı işadamlarımızın bu ilanları gerçekten örnektir. Ben de memnuniyetle bunu okudum. Bölge halkının bu şekilde açık tavır alması halinde örgütün eylem yapacak gücü ve imkanını kaybedeceğine inanıyorum" dedi.

"BU ÖRGÜT İNSANLIK İLE YANYANA DÜŞÜNÜLEMEZ"
Temmuz'dan bu yana bölge halkının terör örgütünün de, parti, dernek gibi adlar altında uzantısı olarak çalışan yapıların da gerçek yüzünü gördüğünü vurgulayan Erdoğan, "Masum insanları paramparça ederek, katleden bir örgüt ne bu toprakların ne de ülkenin bir parçası olamaz. İnsanların yaşadıkları evleri buzdolabından yatağına, Kur'an'ı Kerim'inden ayakkabısına kadar bombalarla tuzaklayan örgüt ile bölge halkının en küçük bir ilişkisi olamaz. Vatandaşlarımızın günlük hayatının parçası olan binaları, araçları, keyfi şekilde tahrip eden, yolları keserek TIR'ları yakan, yıkan böyle bir örgütü bırakın Kürt kardeşlerimiz, insanlıkla yan yana düşünmek mümkün değildir. Terör örgütünün asıl hesaplaşması devletle değildir, bölge halkının inancı, kitabı, tarihi ve kültürüyledir. Örgüte destek verenler silahlı mücadeleden çok bölge halkını köklerinden koparmayı değerli görüyorlar" diye konuştu.

"OPERASYONLAR SONUNA KADAR DEVAM EDECEK"
Terör örgütü PKK'nın infaz ettiği militanlarının ve masum insanların sayısının devletin operasyonlarında hayatını kaybedenlerden çok fazla olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
"Geçmişteki faili meçhullerden söz edenler örgütün faili belli cinayetlerine de tepki koymadıkları sürece samimi olamazlar. Terör örgütünün vahşetini onu destekleyen sivil görünümlü yapıların yol açtıklarını perdelemek için söylenen sözler havada kalmaya mahkumdur. Biz darbecilere karşı verdiğimiz mücadele ne kadar samimi isek terör örgütüne ve güdümündekilere verdiğimiz mücadelede de o kadar samimiyiz. Kandan beslenen bir canavara dönüşen bu örgütün tüm unsurları ile birlikte Diyarbakır'dan, bölgemizden ve ülkemizden uzaklaştırılması şarttır. İşte bu operasyonlar onun için yapılıyor ve sonuna kadar da yapılacak. Benim Diyarbakırlı, Şırnaklı, Hakkarili kardeşim huzur buluna kadar bunlar devam edecek. Nerede olursa olsun elinde silah ile ortaya çıkan herkes karşısında sadece güvenlik güçlerimizi bulur. Biz en başından beri meselelerimizi demokrasi, insan hakları, özgürlük gibi hepimizin özlemi, arzusu olan ilkeler çerçevesinde konuşmanın çözmenin gayreti içerisinde olduk. Bölge insanın yaşadığı sıkıntıları çok yakından bilen biri olarak sorunları çökmek için her türlü çabayı gösterdik. 13 yılda 280 katrilyon liralık yatırım yaptık Doğu ve Güneydoğu'ya. Niye? Söz vermiştik. 'Batıda ne varsa Doğu'da da Güneydoğu'da da o olacak' dedik. Yolu, elektriği, suyu ve sağlık tesisi olmayan yerleşim yerleri bırakmadık. Üniversite mi vardı bu bölgede. Biz açtık. Artık benim doğulu kardeşim kendi ilinde de üniversitesini okuyabiliyor. Sosyal yardımlarla bölgede yaşayan vatandaşlarımızdan hiç kimsenin aç ve açıkta kalmamasını sağladık. Hak ve özgürlüklerin genişletilmesi konusunda 'demokratik açılım' dedik, biraz daha ilerlettik 'milli birlik ve kardeşlik projesi' dedik. Son olarak genişleyip, 'çözüm süreci' dedik. Bundan da anlamadılar. Eş başkanlardan biri benim Kürt kardeşlerimi sokağa döktü. 53 kardeşimiz burada öldü mü? Yasin Börü kardeşimiz öldü mü? Kurban eti dağıtıyordu. Ya bunlarda vicdan diye bir şey yok. İnsanlıktan nasibini almamış bunlar. Er ya da geç bunlardan o intikam alınacaktır. Hiç endişeniz olmasın." 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Rektör Özkan: “Yapay zeka vazgeçilmez bir konuma geldi” Antalya Teknokent Yapay Zeka ve Oyun Teknolojileri Hızlandırma Programı Projesi kapsamında Yapay Zeka ve Oyun Teknolojileri Demoday Programı düzenlendi. Bu alanda 1 yıl süren eğitimlere katılan 35 genç girişimci çalışmalarıyla ilgili sunumlarını gerçekleştirdi. Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonunda Yapay Zeka ve Oyun Teknolojileri Demoday Programı gerçekleştirildi. Programın girişimciliğin, teknolojinin kesişim noktasında bir buluşmayı temsil ettiğini söyleyen Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Bu program sayesinde, potansiyel girişimciler, start-up’lar ve firmalar güncel bilgiye, nitelikli eğitim ve mentorluk hizmetlerine erişim sağlamış, iş ağlarına katılım sağlamış ve kamu destekleri hakkında bilgi edinmişlerdir. 2023 Nisan ayında başlayan ve bir yıl süren projede yapay zeka ve oyun teknolojileri alanında farkındalık oluşturma ve bilgilendirme faaliyetlerinin yanı sıra, hızlandırma programı kapsamında uzman eğitmenler ve mentorler ile çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Bugün de burada projeye kabul edilen 15’in üzerinde girişimcinin hızlandırma programında elde ettiği kazanımlarıyla hazırladıkları sunumlarını izleyeceğiz. Ben şimdiden her birini tebrik ediyorum. Çünkü girişimcilik gerçekten cesaret, azim, sabır, yoğun emek gerektirir. Bugün burada olanlar da bu niteliklere sahip olduğunu kanıtlamışlardır. Dilerim hayallerinize, hedeflerinize en kısa sürede ulaşırsınız. Bu başarılar sadece bireysel başarınız da olmayacak. Bu tür girişimler, ülkemizin teknolojik ve ekonomik kalkınmasına da büyük katkı sağlamaktadır” dedi. “Yapay zeka vazgeçilmez bir konuma geldi” Yapay zekâ kullanımı sağlıktan savunmaya hemen her sektörde daha da vazgeçilmez bir konuma geldiğini ifade eden Rektör Özkan, “Yine oyun sektörü girişimcilik ekosisteminin parlayan yıldızlarından biri. “Digital 2023: Turkey” raporunda belirtildiği üzere 8 milyarın üzerinde bulunan dünya nüfusunun bugün 5,44 milyarı telefon kullanıcısı 5,16 milyarı ise internet kullanıcısı. Bu da dünya nüfusunun yüzde 64’ünün çevrimiçi olduğunu göstermektedir. Bu oranlar her geçen gün daha da artmaktadır.” şeklinde konuştu. “Genç beyinlere olan güvenimiz tam” Rektör Özkan, “Gençler çok iyi biliyordur, benim de kızlarım sayesinde varlığından haberdar olduğum Minecraft oyunu tam 300 milyon satış sayısıyla tüm zamanların en çok satılan oyun ünvanını elde etti. Büyük bir hızla gelişen bu teknolojileri geriden takip etme lüksümüz yok. Hepinizin bildiği gibi 2020 yılında yerli bir oyun şirketimiz de tam 1,8 milyar dolara satılmıştı. O dönemin Sanayi ve Teknoloji Bakanı olan Sayın Mustafa Varank da bu müjdeyi “İlk Türk unicorn yani Turcorn hayırlı olsun” paylaşımıyla duyurmuştu. Bildiğiniz gibi 1 milyar dolar değerin üzerindeki şirketlere Unicorn adı veriliyor. Türk ekonomi tarihinin en büyük şirket satışlarından biri olan bu satış Türkiye’nin girişimcilik potansiyelini ve oyun sektöründeki büyüme fırsatlarını ortaya koyan önemli bir dönüm noktası oldu. Aradan geçen 4 yılda teknoloji alanındaki 6 Türk şirketi daha bu ünvana sahip oldu. Ancak, bu potansiyelin tam olarak değerlendirilmesi için daha fazla girişimci ve yenilikçi projeye ihtiyaç var. Yeni unicornların da bugün buradaki parlak beyinlerden çıkacağına inanıyorum. Türkiye olarak, bu genç beyinlere olan güvenimiz tam. Bugün burada bir araya gelmemizin en önemli amacı da bu potansiyeli ortaya çıkarmak ve geleceğin teknoloji liderlerini desteklemektir. Girişimcilerin iş fikirlerini ve projelerini sunumlarla paylaşacakları bir platformdayız. Aynı zamanda, sektörün önde gelen isimlerinden oluşan bir panelde, yapay zeka ve oyun teknolojileri üzerine ilham verici tartışmalar gerçekleştireceğiz. Bu panel, sadece bilgi paylaşımına değil, aynı zamanda gelecek nesil girişimcilere ilham olacak deneyimlerin paylaşılacağı, hatta belki yeni iş birlikleri ve gelecek projelerin temellerinin atıldığı bir ortam sunacak. Etkinliğimize katılan herkese, değerli katkıları için şimdiden teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. “Antalya’yı teknoloji ve bilişim şehri yapma hedefi” Antalya Teknokent olarak birçok etkinliği hayata geçirdiklerini söyleyen Antalya Teknokent Genel Müdürü Dr. İbrahim Yavuz, “13 tane kümelenme çalışmamız var. Bunlardan bir tanesi yapay zeka ve oyun teknolojileri kümelenmesi. Bu bağlamda kalkınma ajansımızla yürüttüğümüz yapay zeka ve oyun teknolojileri hızlandırma programının bugün demoday programındayız. 35 tane girişimcimiz bugün bizlere sunum yapacak. Biz dünya ölçeğinde de baktığımızda yatırım planlanmasının yapılması, girişimcinin sunum yapması, kendi iş şeklini oluşturması ve kendi ticari planını yapması noktasında bu eğitimleri önemsiyoruz. Antalya’yı bir teknoloji ve bilişim şehri yapma yolunda hedeflerimiz var. Akdeniz Üniversitesi ve Antalya Teknokent bunun lokomotifi” dedi. “Gaming ve yapay zeka alanında şehir kuluçkası” Antalya’da 2 yıl önce yaptıkları bir araştırmada çok fazla oyun, yazılım üretmek için Antalya’ya gelen hem dijital göçebe hem de gerçekten Antalya’da yaşayan girişimcilerin olduğunu fark ettiklerini söyleyen Yavuz, “Ancak bunların eğitim alabilecekleri bir program yoktu. Bu kapsamda bunu gerçekleştirmiş olduk. Artık bu yeni dönemde de yeni bir hedefimiz var, Üniversite kampüsümüzün dışında bir şehir kuluçkamız var. Oradaki alanda da üniversite ile şehir bütünleşmesi anlamında yine içerisinde de oyuncularımızın gaming işi yapan arkadaşlarımızın olduğu yapay zekaya çalışan kişilerin olduğu bir alan planlıyoruz. Yapay zeka kısmında da sağlıktan turizme, robotik teknolojisinden makine mühendisliği alanına kadar birçok çalışma var. Sadece biz oyun teknolojileri değil aynı zamanda yapay zeka ile ilgili de entegrasyonu sağlayan bir programda gerçekleştirdik” şeklinde konuştu. “185 milyar dolar civarındaki bir pazar” Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Volkan Güler, “Oyun ve yapay zeka konusunda 2023 yılında baktığımızda global pazarda 185 milyar dolar civarındaki bir pazardan bahsediyoruz. Ölçek olarak mobil oyunlar toplam bu piyasasının yüzde 49’unu oluşturuyor. Yarıya yakını mobil oyunlar ki Türk girişimcilerinde aslında fena olmadığı bir alandan bahsediyoruz. Yüzde 22’sini PC oyunları oluşturuyor. Ki, 40 milyar dolarlık bir toplam hacmi oluşturuyor. Yüzde 29 ise konsol oyunlarını kapsayan bir alanda bahsediyoruz” dedi. Konuşmaların ardından toplu fotoğraf çekimi gerçekleştirildi. Uzman isimler tecrübelerini paylaştı Uzman deneyim ve tecrübe paylaşımı Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Kayakuş tarafından Yapay Zeka Güncel Çalışmalar, Piksel Akademi Kurucusu Emrah Kozan Girişimciler için Design Thinking paylaşımı yapıldı. Firma deneyim ve tecrübe paylaşımı Bilgi Transferi Teknoloji Mühendislik ve Yönetim Danışmanlığı Ticaret A.Ş. Kurucusu Ufuk Peker, Kiki Games Kurucusu Mustafa Kilci, TEKNODEV Bilgisayar Kurucusu Sıtkı Emre Solak tarafından yapıldı. Yapay Zeka Ve Oyun Teknolojilerinde Sektörel Bakış Panelinde Web Tasarım Uzmanı & Gamfed Türkiye Gönüllüsü Hakan Acar Moderatör, Noxart Games Genel Müdürü & Gamfed Türkiye Gönüllüsü Ali Özalpay, Akademisyen & Wefi Games Kurucusu & Gamfed Türkiye Gönüllüsü Afra Çalık, Eğitimci & Gamfed Türkiye Gönüllüsü Selame Hopurcuoğlu, konuşma gerçekleştirdi. Programın açılışına Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şükrü Özen, Prof. Dr. Cengiz Toker, Antalya Teknokent Genel Müdürü Dr. İbrahim Yavuz, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Volkan Güler, KOSGEB Antalya İl Müdürü İbrahim Uğur Erkış akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
İstanbul Oyuncu Barış Arduç, Kiğılı için kamera karşına geçti Türkiye’nin önde gelen erkek giyim moda perakende markalarından Kiğılı, geçtiğimiz yıl başlattığı rahat ve özgüvenli dönüşüm stratejisinin yeni reklam kampanyasını, başarılı oyuncu Barış Arduç iş birliği ile hayata geçirdi. 85 yıllık marka DNA’sını koruyarak, özünü geleceğe taşımak amacıyla geçtiğimiz yıl dönüşüm yolculuğunu başlatan ve rahatlık ve özgüven kavramlarını sahiplenen Kiğılı, “Kiğılı’dasın Rahatsın” çatısı altında, bir erkeğin hayatının her anında Kiğılı markasıyla yer almayı hedefliyor. Kiğılı, marka gücünü Barış Arduç’un karizmatik ve özgün tarzı ile birleştiriyor. Erkek giyim modasına damga vurmayı hedefleyen iş birliğinin duyurusu niteliğindeki yeni sezon reklam kampanyası, Barış Arduç’un hayatındaki farklı anlarda marka ile her zaman rahat hissettiğinin altını çiziyor. Arduç’un bornozuyla kapıyı açıp “üstüme rahat bi’ şeyler alıp, geliyorum” demesiyle başlayan kampanya filminde, rahatlık ve şıklığından ödün vermeyen Barış Arduç’un iş ve sosyal hayatı dışında özel anlarda da marka ile daima şık ve daima rahat olduğu görülüyor. Üstüne rahat bi’ şeyler giymeden hiçbir yere gitmeyen Barış Arduç, casual, spor, takım elbise gibi farklı tarz ve stilde kombinler ile Kiğılı’nın her an rahatlık ve özgüven sunduğunu akılda kalıcı bir şekilde vurguluyor. Barış Arduç’un karizması ile Kiğılı’nın köklü geçmişi ve ülke sınırlarını aşan kalitesini bir araya getiren kampanya, erkek moda dünyasında farklı bir iz bırakmayı hedefliyor. Reklam Filmi 4129 Grey / Ogilvy İstanbul imzası taşırken, filmin yönetmenliğini Anima İstanbul’dan Engin Erden üstleniyor.
Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde 2023 patent ödül töreni Akademik alanda yapılan başarılı çalışmaları ödüllendiren Atatürk Üniversitesi, bu kapsamda gerçekleştirdiği törenlere bir yenisini daha ekledi. 2023 yılında yapılan patent başvuruları kapsamında ödül almaya hak kazanan öğretim üyeleri ile onlara eşlik eden grup üyeleri, 15 Temmuz Milli İrade Salonunda bir araya geldi. 2023 yılı akademik dönemde, 97 ulusal 43 uluslararası olmak üzere toplamda 140 Patent başvurusunda bulunan öğretim üyeleri başarı belgelerini Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı’nın elinden aldı. Fikri mülkiyet hakları koordinatörlüğü, başarının öncüsü oldu Ödül töreni, Fikri Mülkiyet Hakları Koordinatörü Doç. Dr. Nejdet Gültepe’nin yapmış olduğu bilgilendirme sunumu ile başladı. Patent başvurularında Doğu Anadolu’da 1. olan Atatürk Üniversitesinin ulusal başvurular değerlendirildiğinde 5’inci, uluslararası başvurdu ise 3. sırada yer aldığını belirten Prof. Dr. Gültepe, bunun yaygın etkisinin değerlendirildiğinde üniversite açısından önemli olduğu gibi Erzurum açısından da değerli olduğunu vurguladı. Fikri Mülkiyet Hakları Koordinatörünün kurulması ile birlikte yapısal değişikliklere gidildiğini belirten Gültepe, daha önce patent başvurularını BAP projeleri üzerinden yapıldığını ancak şimdi koordinatörlük bünyesinde oluşturulan kayıt üzerinden yapıldığını belirterek, patent alanında elde edilen bu atılımın öncüsü olan Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı başta olmak üzere Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Bayrakçeken’e ve tüm akademisyenlere teşekkür etti. “Dünya üniversiteleri ile rekabet edebilecek seviyeye ulaştık” Tüm konukların geçmiş Ramazan Bayramı’nı kutlayarak konuşmasına başlayan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı ise bugün önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptıklarını ifade etti. Her ay düzenli olarak akademik teşvik töreni düzenlediklerini dile getiren Rektör Çomaklı, yine bir ödül töreninde başarılı akademisyenlerle bir araya geldiklerini ve bu kapsamda 2023 yılında yapmış oldukları patent başvuruları doğrultusunda ödül almaya hak kazanan akademik personel ve çalışmaları gerçekleştirdikleri ekipleriyle buluşmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu ifade etti. Tören vesilesiyle bir müjdeyi daha akademisyenlerle paylaşan Rektör Çomaklı, Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından daha önce akredite edilen Atatürk Üniversitesinin yeniden akredite edildiğini söyledi. Gerek Araştırma Üniversitesi statüsü gerekse yeniden tekrar verdiği eğitimin akredite edilmesi ile ülke yükseköğretimi açısından ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteren Atatürk Üniversitesinin dünya üniversiteleri ile rekabet edebilecek seviyeye ulaştığını aktaran Rektör Çomaklı, programların akredite edilmesi noktasında da zirvede olduklarının bilgisini paylaştı. Rektör Çomaklı: “Tüm alanları profesyonel ellere teslim ettik” Kurum olarak zorlu bir süreçten geçtiklerini aktaran Rektör Çomaklı, bu süreçte kendilerine destek veren tüm üniversite mensuplarına ayrı ayrı teşekkür ederek gelecek süreçte nice başarıların altına imza atılacağına yürekten inandığını ifade etti. Patentin, bilimsel çalışmaların somutlaşmış hali olduğuna dikkat çeken ve bu kültürün üniversite bünyesinde yaygınlaşarak önemli kazanımları da beraberinde getirdiğini belirten Rektör Prof. Dr. Çomaklı şunları aktardı: “Bu misyonu yerine getirdikten sonra şimdiki hedefimiz patentleri ticarileştirmek. Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi ile kurulan Fikri Mülkiyet Hakları Koordinatörü aracılığıyla patent konusunu profesyonel ellere teslim etmiş durumdayız. Üniversite bünyesinde yapılan atılımların kalıcı sonuçlar doğurması açısından ofis ve koordinatörlüklerimiz yoğun bir gayret gösteriyor. Bu gayretlerin dönüşlerini de elde edilen başarılar aracılığıyla alıyoruz. Bu güzel günde üniversite mensupları ile bir arada olmaktan oldukça memnun olduğumu bir kez daha ifade ediyor, patent başvurusunda bulunan tüm akademisyenlerimiz ile onlara katkı sağlayan ekiplerini tebrik ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı. Program, patent başvurusunda bulunan grupların belgelerini almaları ile sona erdi.