POLİTİKA - 19 Temmuz 2014 Cumartesi 19:05

Erdoğan: 'İsrail barbarlıkta Hitler’i geçti'

A
A
A
Erdoğan: 'İsrail barbarlıkta Hitler’i geçti'

Ordu’da halka hitap eden Başbakan Erdoğan, İsrail’in barbarlıkta Hitler’i dahi geçtiğini söyledi.

Ordu Cumhuriyet Meydanı’nda vatandaşlarla bir araya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada, "8 ay önce Ordu’ya geldim, Ordu muhteşemdi. 24 Mart’ta Ordu’ya geldim yine muhteşemdi. O gün ‘Maşallah Ordu Karadeniz gibi kükrüyor, dereleri gibi gürül gürül çağlıyor’ dedik. 30 Mart’ta Ordu kükredi mi? Allah sizlerden razı olsun. Yüzde 54 oy oranı ile Ordu Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adayımızı taşıdığınız için Allah sizden razı olsun. Ordu 20’de 20 yaptı. Biz de bugüne kadar Ordu’ya mahcup olmadık. Bu yeni süreçte mahcup olmayacağız. 2011 seçimlerinde ordu bize yüzde 60 oy oranı ile destek vermişti. Şimdi Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile bu yüzde 60’ın üzerine çıkacak. Ordu’da sadece AK Parti’ye gönül veren kardeşlerim oy vermeyecek, CHP, MHP, DSP, SP’ye oy veren kardeşlerimiz de bize oy verecek. Buna inanıyorum. Ordu’da dayatma ile milletin önüne konan adaylara oy yok. Ben bunu biliyorum. Ordu yeni Türkiye’ye evet mi Ordu? Eski Türkiye’nin kapılarını kapatıyor muyuz, yeni Türkiye’nin kapılarını açıyor muyuz? Ordu’da bu iş bitmiştir. Ordu ‘tamam’ inşallah diyor. Zaten Türkiye genelinde bu iş bitti. Türkiye genelinde 10 Ağustos’un rengi belli. Yaptığımız araştırmalarda 10 Ağustos’ta kimin iş başına geleceğini belli ediyor. Çankaya milletindir milletin olacak. Bize yüzde 51 yeter mi? Biz milletimizden çok daha güçlü destek bekliyoruz. İnanıyorum ki, CHP’li, MHP’li kardeşlerimizin partilerinin dayatma adayına güçlü bir tepki vermelerini bekliyorum. CHP içinden Cumhurbaşkanı adayı olacak bir tane isim bulamadılar mı? Kılıçdaroğlu çıkıyor, Cumhurbaşkanında aranan vasıflar diyor. Bu vasıflarda aranan bir tane adamın yok muydu? Bu vasıflar sende yok muydu? Sen niye çıkmıyorsun? Kendini tanımlıyor. Koskoca MHP teşkilatı içinde Cumhurbaşkanlığına aday olacak bir tek kişi çıkaramadılar. Çünkü bunlar talimatı seçmenlerinden almazlar. Bunlar talimatı teşkilatından almazlar. Bunlar talimatı başka odaklardan ve başka çevrelerden alıyorlar. Bunlara bir aday dayattılar" dedi.

"TIPIŞ TIPIŞ" AÇIKLAMASI

Başbakan Erdoğan, "’CHP yönetimi tıpış tıpış gideceksiniz, bu adaya oy vereceksiniz’ diyor. Seçmene bu dayatmayı yapamaz. Göreceksiniz, CHP ve MHP avuçlarını yalayacaklar. Bu sefer yüzsüzlük yapıp o koltukta oturamayacaklar. CHP ve MHP’nin tabanları rahatsız. Partilerinin iradelerini ayaklar altına alıyorlar. Dayatmaya boyun eğiliyorlar. Pensilvanya gibi ihanet şebekelerinin dizinin dibinde oturuyorlar. Bütün bunları yaptıkları halde her seçimde kaybediyorlar. 30 Mart’ta eğer AK Parti birinci parti olmazsa ben istifa edeceğim dedim. Peki Kılıçdardoğlu, Bahçeli birinci parti olamaz istifa edecek mi? Her zaman vagon olduklarını biliyorlar. Bunların bu ülkede iktidar olmak gibi bir dertleri yok. Makaram sarı bağlar kız oylar gelin ağlar. Bunlara gereken dersi 10 Ağustos’ta çok farklı bir şekilde vereceğiz. 10 Ağustos’ta yeni bir Türkiye kuruluyor. Muhalefet kendini yenilemek zorundalar. Bunlar her zaman milleti koyun yerine koydular. Bidon kafalı dediler, karnını kaşıyan dediler. Bu millet ne yapacağını çok iyi bilir. Sandıkta ne söyleyeceğini çok iyi bilir. 10 Ağustos’ta bu Pensilvanya partilerine, irili ufaklı partilere gerekeni sandıkta söyleyecekler. Bir de HDP var. Aday belirleme sürecinde CHP ile görüşmüş. CHP’nin uygun aday çıkardığı takdirde birlikte hareket edeceklerini söylemiş. Bu HDP çıkıyor bu zalimle işbirliği arayışlarına giriyor. CHP ile ittifak yapamayınca kendini aday gösteriyor. Benim Güneydoğulu kardeşim bu adaya gerekeni gösterecektir. Şimdi rahatsız olmuşlar bana saldırıyorlar. Tek millet, tek bayrak, tek vatan dediğimiz için rahatsız oluyorlar" dedi.

"TERÖR DEVLETİ İSRAİL"

Başbakan Erdoğan, “terör devleti” diye nitelediği İsrail’in Ramazan ayında Gazze’ye saldırdığını ve masum insanları katlettiğini söyledi. Bir İsrailli kadın milletvekilinin de çıkıp “Bütün Filistinli anneler ölmeli” dediğini hatırlatan Erdoğan, Hitler’den dem vuran İsrail’in barbarlıkta onu geçtiğini söyledi.

"PENSİLVANYA’NIN GAZZELİ ÇOCUKLAR İÇİN AĞLADIĞINI GÖRDÜNÜZ MÜ?"

Pensilvanya’nın İsrail’i eleştiremediğini, kınayamadığını da anlatan Başbakan Erdoğan, “Bu zatın Gazzeli çocuklar için ağladığını gördünüz mü?” Diye sordu. Erdoğan, “Yapamaz, ipini tutan efendisini eleştiremez” diye devam etti.

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz bu topraklara olan aşkımızı eserlerimizle taçlandırdık. Bizim işimiz eser üretmek, yatırım yapmak, bu ülkeyi kalkındırmak, bu ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmaktır. 10 Ağustos'ta da Türkiye’de bir ilk yaşanacak. 10 Ağustos'ta sandıklarda tarih yazılacak. Onun için 10 Ağustos'ta sandığa gitmeyi ihmal etmeyin. Herkesi sandığa teşvik edelim" dedi.
Ordu'da halka hitap eden Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim millet anlayışımızı, bizim bayrak anlayışımızı sorgulamaya kalkıyorsun. Tek vatan diyoruz. 780 bin kilometrekare ile tek vatan. Bayrak direklerine tırmananlar vardı. Şimdi direklerden iniyorlar. Böyle devam ederlerse inmeye devam ederler. Bunun bedelini ağır öderler. Çünkü bu bayrak hiçbir zaman yere inmedi ve inmeyecek. 780 bin kilometrede batı neyse doğu da odur. Biz 780 bin kilometrekarenin tamamına aynı gözle bakıyoruz. 26 tane havaalınımız vardı, şimdi 52 tane var. Şimdi Ordu-Giresun Havaalanı yapıyoruz. Denizin üzerine yapılan dünyada dördüncü havaalanıdır. Adayın bir tanesi 'benim görevim o işlerle uğraşmak değil' diyor. Bu millet 10 Ağustos'ta Çankaya'ya saksı seçmiyor, kendi başkanını seçiyor. Bu devletin başı olmanın yanında başkomutan seçiyor. Hayatında en ufak bir mesuliyet almamış kişilerden Cumhurbaşkanı olur mu? Bunların hayatı monşer olarak geçmiş. Yok şunu yaptım, yok bunu yaptım diyor. Yaptığı hiçbir şey yok. Sırtında yumurta küfesi taşımayanlardan bir şey olmaz. Damdan düşmedikten sonra bunlardan bir şey olmaz. Biz damdan düştük. Biz bu toprakları eşeleye eşeleye geldik. Ömrümüz 40 yıl siyasette geçti" dedi. 

"Dertliyiz, mahzunuz, Filistin’den maalesef içimizi acıtan haberler geliyor" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Terör devleti İsrail bir kez daha Gazze’ye saldırdı. Bir kez daha plajda oynayan çocukları vurdu. Masum insanları ve kadınları katletmeye başladı. Bir İsrail kadın milletvekili çıktı ‘bütün Filistinli anneler ölmeli’ dedi. Sen ne biçim kadınsın ya. Kadın hakları derneklerinden ses çıkmadı. Niye çıkmadı, çünkü aynı zihniyetin mensuplarılar. Bunlar analığa da karşı olurlar. Bizim değerlerimizde cennet annelerin ayakları altında babaların değil. Hayatımda tek anamın ayaklarının altını öperdim. Bu makamın kıymetini bilmeyenler var. İşte bu kadın bunu bilmez. Şimdi bir tişört yaptırmışlar. Üzerinde hamile, çarşaflı Müslüman bir kadının resmi var. Üzerinde de ‘bir atış iki vuruş’ yazıyor. Bunların insanlıktan nasibi yok. Bu adilik, alçaklık, namussuzluktur. İnsanlık adına nefret ediyorum, lanet ediyorum. Bunlarda şeref, izzet, hasiyet yok. Sabah akşam Hitler'e sövenler, şimdi barbarlıkta Hitler'i geçtiler. İsrail orantısız güç kullanıyor. Soruyorum kaç tane İsrailli öldü? 1 kişi. Kaç tane Filistinli öldü, 300’ü aştı. İsrail meşrebinin gereğini yapıyor. Ben vatandaşlarıma sesleniyorum. Vatandaşımız olan Türkiye’deki Musevilere yönelik herhangi bir tavrı ben doğru bulmuyorum. Onlar bu ülkenin vatandaşıdır. Onlar şu anda bizim güvencemiz altındadır. Bizim hedefimiz İsrail'in zalim yönetimidir. Biz onu hedef alarak konuşmalıyız. Onu hedef alarak uluslararası çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. Bundan daha da acısı, bu vahşet karşısında batı susuyor. Özellikle de içim kan ağlayarak söylüyorum, İslam ülkelerinin çoğu susuyor. Susmaların ötesinde bir kısmı bunlara destek veriyor. Ekmel de rahatsız oluyormuş. Bayramdan sonra sesini yükseltecekmiş. Geç kalmışsın Ekmel. Ben sanal değilim olduğum gibiyim. Bizim de susmamızı, zulme rıza göstermemizi isteyen varsa boşa bekliyorlar." 
Başkan Erdoğan, "Biz vicdanlara seslendikçe bunlar ciddi şekilde rahatsız oluyorlar. İsrail kara harekatını başlatınca TBMM'de 4 vekil ortak bir teklif getirdi. CHP'nin İsrail’in kendini savunma yetkisi var’ teklifi kabul edilmedi. Çünkü bunlar israil’e ses çıkaramazlar. Bu CHP tarihi boyunca İsrail'in yanında yer almış ve bunların politikalarını desteklemişlerdir. Korktukları için İsrail’e bir çift söz söyleyemiyor. Aynısını bunların Pensilvanya’daki akıl hocaları yapıyor. Mavi Marmara'nın Gazze’ye gidişini eleştiriyordu. Şimdi Gazzeli çocuklar için ağladığını, taziye yayınladığını, İsrail'i eleştirdiğini duydunuz mu? Yapamaz ipini tutanı eleştiremez. Bu ihanet benim Ordulu kardeşlerimin gözünden kaçmaz. Biz Ortadoğu ile her zaman barış ve huzur istedik. Büyük devlet susan, oturan, oturduğu yerden hadiseleri izleyen devlet değildir. Arabulucu olan devlettir. Türkiye’yi bu ateşin içine atmayacak ama bu ateşi söndürmek için elimizden ne gerekiyorsa onu yapacağız. Utanmadan, sıkılmadan çıkıyorlar 'Türkiye ve Katar ateşkesi engelledi' diyorlar. 2012’de de ateşkes yapıldı. Mısır’ın öncülüğünde yapıldığı ama İsrail ateşkese uymadı. Gazze herhangi bir şey atmadı ki ama İsrail bir bahane uydurdu. Müslümanla Müslümanın bütünleşmesini istemiyorlar. Ortadoğu huzurlu olursa, Türkiye daha çok huzurlu olur. Balkanlar, Kafkasya büyürse Türkiye daha çok büyür. Şu anda adaylardan bir tanesi çıkmış 10 milyon dolarda kalmış diyor. Biz bunu 3 bin 400 dolardan aldık 11 bin dolara çıkardık. Biz 77 milyona efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Her zaman barışın, uzlaşmanın ve kardeşliğin yanında olduk. Demokrasiyi daha ileri standartlara kavuşturacağız. Toplumsal barışı daha da güçlendireceğiz. 1,5 yıldır şehit geliyor mu? Şimdi 6 maddelik bir yasa geçirdik meclisten. Buna MHP muhalefet etti. İstiyor ki, şehitler gelsin. Biz yavrularımızın bayrağımıza sarılı tabutlarla gelmesini istemiyoruz. Ordu'yu daha da kalkındırmak ve güzelleştirmek için belediyeler ve hükümetizin yanında olduk. Şimdi Ordu'ya tarihinin en büyük yatırımlarını kazandırdık. Fakat siz şimdi 20’de 20 dediniz. Benim sizden bir ricam var. Çirkin yapılaşmaya karşı, kentsel dönüşüm ve değişim projelerinizde bize destek olun. Bunu sizi mağdur etmek için söylemiyorum. El ele verelim modern binalarda Ordulu hemşehrilerimizi oturtalım. Ordu Karadeniz’de örnek şehirlerimizden bir tanesi olsun. 12 yılda orduya 9 katrilyon yatırım yaptık. Şimdi Ordu'ya 600 yataklı bir şehir hastanesi yapıyoruz" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan konuşmasını söyle tamamladı: "Biz bu topraklara olan aşkımızı eserlerimizle taçlandırdık. Bizim işimiz eser üretmek, yatırım yapmak, bu ülkeyi kalkındırmak, bu ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmaktır. 10 Ağustos'ta da Türkiye’de bir ilk yaşanacak. 10 Ağustos'ta sandıklarda tarih yazılacak. Onun için 10 Ağustos'ta sandığa gitmeyi ihmal etmeyin. Herkesi sandığa teşvik edelim. CHP'nin genel müdürü gibi tıpış tıpış sandığa gideceksiniz demiyorum. O üslup bize yakışmaz. Biz milletimizle gönül dili ile konuşuyoruz. Mutlaka sandığa gidin. Yeni Türkiye’nin kuruluşu için mutlaka oy pusulasına mührünüzü basın. Yarın çocuklarınıza, torunlarınıza anlatacak güzel bir hikayeniz olsun. 'Biz 10 Ağustos 2014’te tarih yazdık' diyeceksiniz. ‘Halkın oyları ile belirlenen ilk Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ben de oy kullandım’ diyeceksiniz. Tatile gidenler lütfen dönsünler, oylarını kullansınlar. Sonra tatile giderler. Milli irade, milli güç, hedef 2023..."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.