POLİTİKA - 27 Ocak 2015 Salı 13:51

Erdoğan, muhtarlara o sözü hatırlattı!

A
A
A
Erdoğan, muhtarlara o sözü hatırlattı!

Cumhurbaşkanlığı Sarayında muhtarları kabul eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhtar bile olamaz- diyerek hem şahsımla hem sizlerle dalga geçtiler. Ama bu millet önce bu kardeşinizi milletvekili, sonra Cumhurbaşkanı yaptı” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleştirilen Muhtarlar Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “milletin evine, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na hoş geldiniz” diyerek konuşmasına başladı. Türkiye genelinde 18 bini köy ve 32 bini mahalle olmak üzere yaklaşık 50 bin muhtarlığın ve muhtarın bulunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı vazifesi esnasında her fırsatta muhtarları Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda misafir edeceğini ve muhtarlarla muhabbet edeceklerine vurgu yaptı.

Siyasi mücadelesi içinde ‘muhtarlık’ kavramı kendisi için ayrı bir önemi, müstesna bir anlamı olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı olduğu dönemde Siirt’te okuduğu bir şiir nedeniyle hakkında bir dava açıldığını, 23 Eylül 1998 hakkında on ay hapis cezası verildiğini anımsattı.

“MUHTAR BİLE OLAMAZ DEMİŞLERDİ”

Bu mahkumiyet karanın hemen ertesi günü bir çok gazetenin, en çok satan gazetenin ‘artık muhtar bile olamaz’ yönünde başlıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözleri üzerine muhtarlar ‘reisi Cumhur oldunuz’ diyerek alkışladılar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1998’de atılan bu başlığın kendisinin ve milletin hafızasından hiç çıkmadığının altını çizdi. O başlığı atarak sadece kendisini tahkir etmekle kalmadıklarını, Türkiye genelindeki tüm muhtarları sanki muhtarlığın kötü bir şeymiş gibi, seçilmek çok kolay bir şeymiş gibi tahkir ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aslında zihinlerini gerisinde seçimlere her türlü, seçilmişe karşı gerçekten büyük bir kibir vardı. Bunlar kibirliydi, bunlar gururluydu. Milletin seçimine asla samimi olarak bakmıyorlardı. Milletin seçtiklerine hiçbir zaman değer vermediler. Hiçbir zaman değer vermek istemediler. Yakın siyasi tarihimize bakınız milletin seçtiği muhtarda olsa, belediye başkanı, başbakanda olsa, cumhurbaşkanı da olsa her zaman tahkir etmek, her zaman kibirleriyle onları ezmek istediler” diye konuştu.

“BU HALK BENİ CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINA YÜKSELTTİ”

Milletin iradesine sahip çıktığını, seçimine sahip çıktığını, sandığına sahip çıktığını ve kendi tercihlerinin bu ülkenin o kibirli elitlerini tercihinden daha önemli olduğunu her fırsatta gösterdiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “’Muhtar bile olamaz’ diyerek hem şahsımla hem de tüm muhtar kardeşlerimle güya alay ediyorlar ama bu millet bu kardeşinizi milletvekili seçti, başbakan yaptı ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin halk oyuyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanlığı makamına yükseltti. Şunu tüm samimiyetimle ifade etmek istiyorum, millet tarafından seçilmiş olmak bu dünyada ulaşılabilecek payelerin en büyüklerinden, en yükseklerinden biridir. İster muhtar olsun, ister belediye başkanı, ister milletvekili, ister cumhurbaşkanı olsun milletin tercihine, teveccühüne, milletin itimadına mashar olmak gerçekten rütbelerin en büyüğüdür. Dolayısıyla halkın tercihi ile halkın seçimi ile iş başına gelmiş muhtar kardeşlerimiz son derece önemli bir makamda bulunuyorlar. Önemli bir vazifeyi ifa ediyorlar. Bunu ben böyle bilmenizi özellikle hatırlatmak isterim” şeklinde konuştu.

“DEMOKRASİ ÖNCE AİLEDE BAŞLAR, ÖNCE KÖYDE, MAHALLEDE BAŞLAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi hayatı boyunca demokrasinin her zaman yerelde başladığını ifade ettiğini dile getirdi. Bunun gereğini yerine getirme mücadelesini her zaman verdiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Demokrasi önce ailede başlar. Önce köyde, mahallede başlar. Evde, köyde, mahallede demokrasi kültürü ne kadar güçlenirse ülkenin tamamında da bu kültür gelişir, güçlenir, standartları o kadar yükselir. Esasen muhtarlarımız demokrasinin çekirdeğine denile bilecek bir öze sahiplik yapıyorlar. Muhtarlıklarımız sadece en küçük idari birim olma vasfını taşımakla kalmıyorlar. Aslında demokrasinin nüvesini teşkil ediyorlar. Allah’a hamd olsun siyasi mücadelemiz boyunca bu anlayışı hep muhafaza ettik. Biz tepeden inmeci, baskıcı, dayatmacı bir irade anlayışının her zaman karşısında durduk, çekirdek kabuğa, mikrodan makroya, fertten cemiyete dağılan bir idare anlayışının en güçlü şekilde savunduk. Siyasi rakiplerimiz ellerindeki büyük propaganda araçlarıyla siyaset yapmaya çalışırken biz evlerden sokaklara, sokaklardan caddelere, caddelerden mahallelere, semtlere ve oradan da tüm 780 bin kilometre kareye yayılan bir siyasi mücadele verdik. En tepeden yola çıkıp köylere, mahallere giden bir yol değil dikkatinizi çekiyorum, tabandan yani köy ve mahalleden yola çıkıp en tepeye giden bir yol böyle bir istikamet izledik. Onun için muhtarlar bütün siyasi tarihimiz boyunca en fazla önem verdiğimiz, en fazla yol arkadaşlığı yaptığımız kesim oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımız sırasında İstanbul’un tüm muhtarlarıyla iyi itibarlar kurmanın, işbirliği yapmanın gayreti içinde olduk. Başbakan olduğumuz da muhtarlarımızı unutmadık. Cumhurbaşkanı olduğumuz da yine muhtarlarımızı unutmadık. İnşallah hiçbir zaman da sizleri ihmal etmeyecek, yolumuza böyle devam edeceğiz.”

"ASLA PAZARLIK SÜRECİ DEĞİL"

Erdoğan, çözüm sürecinin asla bir pazarlık yada al-ver süreci olmadığını kaydederek, ”Şehitlerin hatırasını incitecek hiçbir adıma fırsat tanımayız” dedi.

"MÜSAADE ETMEYECEĞİZ"

Erdoğan, kendisine siyaset yasağı getirildiğinde söylenen “Muhtar bile olamaz” sözünü hatırlatarak, -Muhtar bile olamaz- diye şahsım ve muhtarlarla alay ediyorlardı, bu millet bu kardeşinizi Cumhurbaşkanı yaptı” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17-25 Aralık operasyonlarının yolsuzluk maskesi altında darbe girişimi, çözüm sürecini ve büyük Türkiye’yi sabote etme girişimi olduğunu anlatarak, "Üst aklın da onların maşalarının da bu ülkenin istikametini tayin etmelerine müsaade etmeyeceğiz" İfadelerini kullandı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Başkan Selçuk Alıç: "MHP yerel seçimlerde Kütahya’da yeni bir zafer elde etmiştir" Milliyetçi Hareket Partisi Kütahya İl Başkanı Selçuk Alıç, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Kütahya’da bugüne kadar en yüksek oyunu 2024 yerel seçimlerinde aldığını söyledi. Başkan Alıç, yaptığı açıklamada, "Hemşerilerimiz kararını sandıkta vererek yeni dönemin Kütahya Belediye Başkanını seçmiş, bizlere de belediye meclis üyelerimiz ile birlikte Belediye Meclis’imizde Kütahya’mız için alınacak kararlarda denetim ve kontrol yetkisini vermiştir. Kütahya’mızın hakkını dün olduğu gibi bugün de en iyi şekilde savunmaya ve üstümüze düşen ne olursa olsun hemşerilerimizin adına yapmaya hazırız. 2023 Genel Seçimlerinde Kütahya Merkezde aldığımız oy sayısı 16,525, ilçeler dahil aldığımız oy toplamı 49,940’dır. 2024 Yerel Seçimlerinde Kütahya Merkezde aldığımız oy sayısı 40,110, ilçeler dahil almış olduğumuz toplam oy sayısı ise 70,956 olmuştur. 6 ilçemiz ve 5 beldemiz; Simav, Gediz, Emet, Altıntaş, Çavdarhisar, Hisarcık, Tunçbilek, Eskigediz, Çitgöl, Akdağ, Kuruçay hemşerilerimizin teveccüh ve takdirleriyle Partimize kazandırılmıştır. Ayrıca yine 2024 Yerel seçimlerinde İl Genel Meclisi üye sayımız 12’ye yükselmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi bugüne kadar en yüksek oyunu 2024 yerel seçimlerinde alarak Kütahya’da yeni bir zafer elde etmiştir. Bu zafer bir iki aylık seçim çalışması ile değil yaklaşık 4 yıldır izlediğimiz seçim stratejimiz ve her an vatandaşlarımızla bir arada olmanın sonucuyla kazanılmıştır" diye konuştu. "Hamd olsun mahcup olmadık, mağlup düşmedik" İhanetlere, istikrarsızlık ve iftiralara karşı kararlı duruşlarının devam edeceğini dile getiren Alıç, "Milliyetçi Hareket Partisinin siyaseti, kalın çizgilerle ihata edilmiş akıl ve ahlak sınırları çerçevesinde dengeli, derinlikli, sabırlı, tutarlı ve ilkelidir. Milliyetçi Hareket Partisi bu kutlu amaca ne pahasına olursa olsun onurla ve yılmayan bir mücadele azmiyle hizmet edecektir. “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” anlayışımıza uygun hareket etmeyi vicdan görevi sayarız. Genel başkanımız, Bilge Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin de söylediği gibi; Milliyetçi Hareket Partisinin asil mensupları bu mükâfatın ikramıyla yarım asırdan fazladır siyaset meydanındadır, siyasi mücadele hâlindedir. Hamd olsun mahcup olmadık, mağlup düşmedik. Bizim için siyaset çıkarların at gibi yarıştığı, üzerine bahislerin oynandığı, ’ne kazanırım ne kaybederim’ çetelesinin tutulduğu bir hipodrom değildir. Bizim içim siyaset koltuk, makam ve para aracı değildir. Milliyetçi Hareket Partisi klasik siyaset mücadelesinin ötesinde; davasının hukukunu, Türk milletinin tarihî, kültürel ve ekonomik haklarını hem savunmak hem de sonuçlandırmakla mükelleftir. Türkiye Yüzyılı hedefinin ufuk çizgisi olan Cumhur İttifakı’nın ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin kararlı, heyecanlı, yürekli azminin devam edeceğini, canla başla ayırmadan, ayrıştırmadan çalışmalarımızı sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz. Milliyetçi Hareket Parti’mizin dün olduğu gibi bugün ve yarın da kararlı, yürekli ve inançlı şekilde yoluna devam edeceğini herkes bilmelidir. Sözümüz söz, duruşumuz nettir" ifadelerini kullandı.
Sinop Sinop’ta yaraları tedavi edilen doğaya salındı Sinop’ta yaralı bulunan yılan kartalı, şahin ve peçeli baykuş tedavileri sonrası Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan, Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrenciler tarafından doğaya salındı. Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencileri ile birlikte Doğa Koruma ve Milli Parklar 10. Bölge Müdürlüğü, Sarıkum Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Klinik, bakım ve ameliyat alanlarında incelemelerde bulunan Vali Özarslan, Bölge Müdürü Orhan Çatalçam’dan, yaban hayvanlarına yönelik yürütülen tedavi ve rehabilitasyon çalışmaları hakkında bilgiler aldı. Doğa, Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğü çalışanlarına gösterdikleri gayret ve emekten dolayı teşekkür eden Vali Özarslan Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencileri ile birlikte yaralı olarak bulunan ve tedavileri tamamlanan yılan kartalı, şahin ve peçeli baykuşları doğaya saldı. Sarıkum Yaban Hayatı Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi tarafından, 2023 yılında yüzde 60 oranında tedavi başarısı elde edilerek, 300’ün üzerinde yaralı yaban hayvanı yapılan tedavileri sonrasında doğaya salındığı bildirildi. Sarıkum Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’nde yaralı hayvanlara her türlü cerrahi müdahaleyi yapma imkanına sahip olduklarını vurgulayan Bölge Müdürü Orhan Çatalçam, "Burada iki veteriner arkadaşımız var. Hayvanlara her türlü cerrahi müdahaleyi yapabiliyorlar. O noktada teknolojik altyapımız gayet gelişmiş durumda" dedi. Öte yandan Sarıkum Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’nin içinde ameliyathane, radyoloji ve yoğun bakım üniteleri de bulunan Türkiye’deki 5 merkezden biri olduğu belirtildi.