POLİTİKA - 27 Mart 2015 Cuma 17:22

Erdoğan: 'Sürecin önündeyim, arkasındayım, içindeyim'

A
A
A
Erdoğan: 'Sürecin önündeyim, arkasındayım, içindeyim'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben çözüm sürecinin önündeyim arkasındayım, hepsinden önce içindeyim. Bunun dışında olmak mümkün değil. Elinde silah olanlar. Eğer çözüm süreci konusunda samimiyse, IRA gibi onlarda silahlarını gömsünler" dedi.

Karabük’te toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açıklamalarda bulundu. Karabük halkını selamlayarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde verdiğiniz yüzde 65’lik destek için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. İnşallah desteğinize layık olacak, hep birlikte yeni Türkiye’yi inşa edeceğiz. Açılışını yaptığımız 26 ayrı eserin, 1 katrilyon 386 trilyon liralık kamu ve Kardemir yatırımlarının Karabük’ümüze ve ülkemize hayırlı olmasını Allah’tan temenni ediyorum. Eğitimde Safranbolu Yazı Köy İlköğretim Okulunu, merkez Anadolu Öğretmen Lisesi’nin 400 kişilik spor salonunu, yüzme havuzunu ve Eskipazar Gençlik Merkezi’ni tamamladık. Sağlıkta Eflani İlçe Devlet Hastanesi, Safranbolu Devlet Hastanesi ek binası ve çeşitli binaların açılışını yapıyoruz. TOKİ 640 konut inşa etti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı il genelinde 23 trilyonluk alt yapı yaptı. Karabük Kültür Merkezi binası tamamlandı. Karabük genelinde çeşitli bölünmüş yol, il yolu ve devlet yolu projeleri bitirildi. Bu hizmetlerin de resmi açılışlarını burada yapıyoruz. Karabük Belediyesi Şehir Kütüphanesinin, Eskipazar Belediyesi Gençlik ve Kültür Merkezi’nin açılışını yapıyoruz. Karabük Üniversitesi İlahiyat Fakültesi binasını ve öğrenci soysal yaşam merkezini, araştırma geliştirme binası laboratuvarı tamamladı, bunları da hizmete açıyoruz. Kardemir sadece Karabük’ün değil ülkemizin gururudur. Bu vesile ile Kardemir tarafından ülkemize kazandırılan ve toplam yatırım bedeli 599 trilyonu bulan çeşitli tesisler ve fabrikaların açılışlarını bu gün burada gerçekleştiriyoruz. Tüm bu eserlerin Karabük’e, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

“FİLYOS PROJESİNİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”

12 yıllık hizmet sürecinde sadece Karabük’e yapılan yatırımın 4 katrilyon lira olduğunu ifade eden Erdoğan, “Hamdolsun Karabük’ümüzün şöyle 12 yıl önceki halini düşünüyorum. Bu gün helikopterle Karabük’ün üstünde dolaşırken geldiği halini düşünüyorum. Bu yatırımların şehrimize, ülkemize kazandırılmasında emeği geçen tüm kurumlarımızın, belediyelerimizin, Kardemir’i, tüm özel sektör çalışanlarını, işçisine kadar herkesi tebrik ediyorum. Filyos Projesini unutmuş değiliz. Bir takım hukuki engeller yüzünden proje gecikti. Şundan emin olun adım adım takip ediyorum. Filyos, sadece bu bölgenin değil Tüm Türkiye’nin projesi. Bu projeyi hayata geçirmekte kararlıyız” diye konuştu.

Çanakkale Savaşlarının 100 yıl dönümüne değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “18 Mart’ta deniz zaferimizin 100. yıl dönümünü başbakanımızın Çanakkale’ye katılımıyla gerçekleştirdik. 24 Nisan da da kara savaşlarının 100. yıl dönümüdür. Dünyanın 4 bir yanından gelen dostlarımız var. Devlet başkanları, hükümet başkanları ve gelecek olan dostlarımızla kapsamlı bir programla yad edeceğiz. İstanbul’da büyük bir barış zirvesi yapacağız. 24’ünde Çanakkale’ye geçeceğiz. 25’inde de Avustralya’dan, Yeni Zelanda’dan gelen tüm dostlar orada şafak ayinlerinde törenlerini yapacaklar. Bizim gençliğimizde sabah namazına müteakip şafak yürüyüşü yapacak. Gençleri şimdiden oraya davet ediyorum. Çanakkale’nin kahramanları arasında Safranbolulu, Eflanilili, Uluslu, Eskipazarlı, Yeniceli yani Karabüklü tüm kardeşlerimin dedeleri, büyük dedeleri var. Kendilerinden kat ve kat güçlü düşman karşısında fedakarca savaşan bu 42. Alay, bine yakın şehit 2 bin 500’e yakın yaralı vermişti. Bu alayın önemli bölümü Karabük’ten, Karabük’ün ilçelerinden, bu bölgelerden gelenlerden oluşuyordu. Savaş sonunda binlerce mevcudundan geriye ne kalmıştı biliyor musunuz? 7-8 kişinin kaldığı bu alayın kahramanlığı gurur tablolarımızdan biri olarak tarihteki yerini aldı. Bu millet ne büyük bir millet. Bu gazi alayın kahraman askerlerinin torunları olan Karabüklü kardeşlerime bir kez daha saygılarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.

“BASİT BİR KAVGA DEĞİL, MEDENİYET DAVASIYDI”

“Kendilerini güya aydın sanan birileri işgale mandaya razı olmuşken bizim dedelerimiz atalarımız şartlara zorluklara bakmadan 7 düvele meydan okumaktan çekinmedi” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne dediler, ‘ölürsek şehit, kalırsak gazi oluruz.’ Cepheden cepheye koştular. Analarımız ne dedi, ‘O zaman git evladım, git ya gazi ol ya şehit’ dedi. Biz böyle bir milliyetin evlatlarıyız. Basit bir kavga değil bir medeniyet davası, istikbal ve istiklal mücadelesi olduğunu çok iyi biliyorlardı. Bin yılın hesaplaşmasını çok iyi biliyorlardı. Yahya Kemal; “Şu kopan fırtına Türk ordusudur yarabbi. Senin uğrunda ölen ordu budur yarabbi. Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın, galib et, çünkü bu son ordusudur İslâm’ın” diyordu. Bu millet böyle inanmıştı. Böyle inandığı için, Seyit çavuş 250 kilo mermiyi, ‘Ya Allah’ diye kaldırıp topa yerleştiriyor ve düşmanların en büyük gemisini, Çanakkale’nin dalgalarına gömüyor. Buralara öyle durup dururken gelinmedi. Bizim dedelerimiz, atalarımız işte bu ordunun şanlı neferleridir. Allah onlardan razı olsun. Mekanlarını cennet eylesin. Bizlere onlara layık evlatlar olmayı nasip eylesin” ifadelerini kullandı.

“ÇANAKKALE’Yİ ANLAMAMIŞ OLANLAR VAR”

Bugünde maalesef ülkesine güvenmeyenleri, milletine sırtını dönenler olduğunu gördüklerini söyleyen Recep Tayyip Erdoğan, “2023 hedefleri doğrultusunda hedeflerimize yürürken taş koymaya çalışanlar, treni raydan çıkarmaya çalışanlar var. Ben onların Çanakkale’yi anlamamış, anlayamamış olduğunu tahmin ediyorum. Kimi de daha sinsi yöntemler ile devletin içine sızarak, insanların haklarını gasp ederek, en ulvi duygularını istismar ederek aynı yere hizmet ediyor. Türkiye’yi yeniden istikrarsızlığın, güvensizliğin içine sokarak, hedeflerinden uzaklaştırmanın gayreti içindeler. Muhalefette bunlara çanak tutuyor. Dünyanın neresinde ülkemizin aleyhinde bir söz söylenmişse bir iş yapılmışsa bu iki yapı ve muhalefet hemen peşine takılıyor aynı şeyleri tekrar etmeye başlıyor. Dünyanın her bir yanında Türkiye’ye karşı bildiriler dağıtıp mektupla ülkelerini şikayet ediyorlar. Yabancı gazetelere sayfa sayfa ilanlar veriyorlar. Neymiş Türkiye’de özgürlük yokmuş. Elinize dizinize dursun” ifadelerini kullandı.

“PENSİLVANDAKİ DE 19999 YILINDA BÖYLE KAÇTI”

Altını delmeye çalıştıkları geminin içinde herkesin birlikte yaşadığını ifade eden Recep Tayyip Erdoğan, “Bu ülkeye gelen her zarardan bunlarda nasibini almayacak mı. Siyaset başka şey, ihanet başka şey. Hizmet başka hainlik başka. Demokrasi başka şey, ülkeyi, milleti bölmek başka şey. Şimdi onlar kaçıyorlar. Dosyalar açıklandıkça imamları ile kaçıyorlar. Madem suçunuz yok niye kaçıyorsunuz. Niye, çünkü 1999’da Pensilvanya’daki öyle kaçtı. Davet ettim gelmedi. Siyasete sonuna kadar tahammülümüz var ama ihanete asla tahammülümüz yok. Biz bunların gerçekten hizmet ettiğini sanıyor, onun için elimizden gelen desteği veriyorduk. Hizmet edene saygılıyız ama haine asla. Demokrasi talebinin sonuna kadar arkasındayız ama bölücülüğe asla tahammül edemeyiz” dedi.

“ÇÖZÜM SÜRECİNİN ÖNÜNDEYİM, ARKASINDAYIM EN ÖNEMLİSİ İÇİNDEYİM”

Kendi konumunun Türkiye’deki 78 milyonun hakkını, hukukunu savunmayı gerektirdiğini belirten Erdoğan, “Bunun için ne yapmam gerekiyorsa onu yaparım. Kimseden de çekinmem. Ben bugüne kadar daima sene milletimin yanında oldum. Şimdi çıkmış, “Yemine aykırı hareket ediyor, tarafsız davranmıyor.’ Ben bir partinin tarafı olduğumu ifade etmiyorum, milletimin tarafı olduğumu ifade ediyorum. Bunlar bunu anlamayacak kadar siyaseti de bilmiyorlar. Çözüm sürecini başlatan, bu aşamaya kadar getiren bu kardeşiniz. Demokratik açılım ile başladık. Milli birlik ve kardeşlik projesi olarak devam etti. Çözüm süreci olarak devam ediyor. Ben çözüm sürecinin önündeyim arkasındayım, hepsinden önce içindeyim. Bunun dışında olmak mümkün değil. Elinde silah olanlar. Eğer çözüm süreci konusunda samimiyse, IRA gibi onlarda silahlarını gömsünler. Ellerinde silah çözüm süreci olmaz. 7 Haziran seçimlerine giderken yine o silahlar ile mezraları, köyleri, halkımızı tehdit ederek parlamentoya girmek, bu demokrasi değildir. Bugün burada milleti aldatmaya çalışan varsa elbette bunu çıkıp söyleyeceğim. Bunu milletimin huzuru için söylüyorum, milletimin birlik ve beraberliği için söylüyorum. Çatışmadan, kandan, ölümden, acıdan düşmanlıktan medet umanlarından, onların karşısında tüm gövdemle durmazsam milletimde aramdaki ahdin gereğini yerine getirmemiş olurum. Küçük hesaplarla hareket edenlerin, taşeronluğa soyunanların oyunlarını ortaya çıkarmazsak görevimizi yapmış olamayız. Önce samimi olacaksınız, hesabi olmayacaksınız hasbi olacaksınız hasbi. Bunlar fırsat buldukça birşey üretemedikçe ne yapıyorlar, Cumhurbaşkanına laf söylüyorlar. Ben milletim ile beraberim ama bunların kiminle beraber olduklarını gayet iyi biliyorum. Aynı şekilde paralel yapı ile en büyük mücadeleyi yürüten birisiyim. Burada da bir sıkıntı görürsem elbette gerekli müdahaleyi nereye kadar yapabiliyorsam yaparım. Buradan himmet diye topladıkları paraları diğer ülkelerdeki lobilere, Türkiye karşısı bildirilen yayınlatmak, aleyhte faaliyetler yürütmek için kullananların oyunlarını tabii ki milletime ifşa edeceğim. Bu can bu tente kaldıkça mücadele edeceğim. Türkiye’yi 2023 hedefine ulaştıracak tüm büyük projelerin hepsinde, 12 yıllık emeği olan bir başbakan olarak bundan sonra da hükümetimizin attığı bütün adımlarda yanlarında olacağım olmaya devam edeceğim. Bu asla bir partiden yana olmak değildir. Hükümet devleti yönetir, temsil eder. Bende mademki cumhurbaşkanıyım onların yanında olmaktan başkan keyif verici önemli görevim olamaz. Buralarda da bir aksaklık gördüğüm zaman gerekli uyarıyı arkadaşlarıma yaparım. Bu hakkım ve vazifemdir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Başkan Ünlü, Anıtkabir’i ziyaret etti Muğla’nın CHP’li belediye başkanları ile Ankara’ya giden Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü, Anıtkabir’i ziyaret etti. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ve yeni seçilen 11 CHP’li ilçe belediye başkanı Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebedi istirahatgahında ziyaret etti. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’a Anıtkabir ziyaretinde Marmaris, Bodrum, Dalaman, Datça, Milas, Fethiye, Köyceğiz, Menteşe, Ortaca, Ula ve Yatağan Belediye Başkanları, CHP Muğla İl Başkanı Zekican Balcı ve ilçe başkanları eşlik etti. Muğla heyeti Aslanlı Yol’dan yürüyerek Atatürk’ün mozolesinin önüne geldi. Mozoleye çelengin bırakılmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu. Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü de CHP’li Meclis Üyeleri Ahmert İnoğlu, İlkay Şimşek, Erdem Karaosmanoğlu ve yedek meclis üyesi Gülşah Kılınçkaya’nın da eşlik ettiği ziyaret için “Bugün seçim süreci boyunca destekleriyle gücümüze güç katan milletvekillerimiz, PM üyelerimiz, il başkanımız, ilçe başkanlarımız, kadın kollarımız ve gençlik kollarımız ile Muğla’da hep birlikte büyük bir başarıya imza attığımız Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Aras ve ilçe belediye başkanlarımızın katılımıyla Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün huzuruna çıktık. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında da bundan 100 yıl önce hangi fedakârlık yapıldıysa, hangi zorluklar aşıldıysa aynı kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu. CHP’li başkanlar Anıtkabir ziyaretinin ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in gündemi değerlendirdiği ve yerel seçimler sonrası ilk kez yapılan CHP Grup Toplantısı’na da katıldı.
Mersin 9. "İyilik Gemisi" Gazze’ye uğurlandı Yaklaşık 3 bin 774 tonluk insani yardım malzemesi taşıyan "İyilik Gemisi", Mersin Limanı’ndan Gazze’ye uğurlandı. Türkiye, İsrail saldırılarının hedefi olan Gazze’deki sivillere insani yardım ulaştırmaya devam ediyor. Bu kapsamda Türk Kızılay tarafından hazırlanan glütensiz gıda da dahil olmak üzere gıda, bebek malzemeleri, uyku tulumu ve un gibi 3 bin 774 tonluk yardım malzemelerini Gazze’ye ulaştıracak 9’uncu "İyilik Gemisi" Mersin Limanı’ndan uğurlandı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda gerçekleştirilen yardımların 2 günlük yolculuğun ardından önce Mısır’ın El-Ariş Limanı’na, ardından da tırlarla Refah Sınır Kapısı’ndan barınma, gıda, yakıt ve tıbbi malzemeler başta olmak üzere pek çok insani yardım malzemesine ihtiyaç duyan Gazzelilere ulaştırılacağı bildirildi. "Bu gemilere biz ’İyilik Gemisi’ diyoruz" Mersin Limanı’ndaki uğurlama törenine katılan Türk Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, 7 Ekim’den bu yana bir insani dram yaşandığını belirterek, "Hayatlarımız normal akmıyor. Yüreğimizin bir tarafı Gazze’de çocuklarla, kadınlarla, orada hayatını kaybeden, canını cananını yitiren insanlarla atıyor. Deprem yaşamış bir ülke olarak, bu acının ne olduğunu en iyi bilen ülkelerden, insanlardan oluşan bir ülkeyiz. İnsanlarımız bu anlamda çok duyarlı. Yokluğun, zorluğun, bir şeylere ulaşamamanın ne demek olduğunu, belki şu anda en iyi bilen ülkelerden biri. Bu maksatla da aslında bu olayın başından bu yana ne yapabilirsek yapalım duygusuyla kenetlenmiş durumdayız" dedi. Yapılması gereken en önemli şeyin kalıcı ateşkes çağrısını her gün daha yüksek sesle yinelemek olduğunu vurgulayan Yılmaz, bu işin çözümünün ancak kalıcı ateşkesle sağlanacağını dile getirdi. Gazze’deki insanların gün geçtikçe ve zaman uzadıkça daha farklı zorluklarla yüz yüze geldiklerine işaret eden Yılmaz, şöyle devam etti: "Bugün 1,9 milyon insan yerinden edilmiş durumda. Bazıları çadırda kalıyorlar, bazıları akrabalarının yanına sığınmış durumdalar. Bazen bir evde 70 kişi, bazen bir çadırda onlarca kişi yaşam mücadelesi veriyorlar. Ve bugün Birleşmiş Milletler 1,9 milyon insanın giderek açlık sınırına sürüklendiğini ve en temel ihtiyaçlara bile ulaşamaz hale geldiğini günbegün hem takip ediyor, hem açıklıyor. Biz Türk insanları olarak hep beraber deprem zamanında nasıl el ele verdiysek bugün de el ele verdik. Burada bir taraftan çok kıymetli kurumsal bağışçılarımız var. Bir taraftan ’telefonla ben de bir katkı yapabilir miyim’ diye SMS atarak katkı sağlayan vatandaşlarımız var. Bir yanda çok kıymetli STK’larımız var. Onların emanetleri var. Biz bunların hepsini bir araya getiriyoruz. Bazen bir AFAD gemisi, bazen bir Kızılay gemisi organize ediyoruz. Ama bu gemilere, ne AFAD gemisi, ne Kızılay gemisi diyoruz. Bu gemilere biz ’İyilik Gemisi’ diyoruz. Bu iyilik gemilerinin yükü iyilik, rotası Gazze ve insanlık." "Tek seferde en fazla yardım miktarını içeren gemi" Gazze’deki mağdur olan, temel ihtiyaç maddelerine erişiminde güçlük sağlayan insanlara el uzatmaya çalıştıklarını belirten Yılmaz, "Bugün yola çıkan 9’uncu gemiyle Gazze’ye en fazla yardım ulaştıran birinci ülke olarak Türkiye’nin tescillendiğini bir kere daha görüyoruz. Bu anlamda en başta bağışçılarımıza teşekkür etmek istiyorum. Ve bu organizasyonda bizlerle beraber çalışan, gece gündüz demeden bunun çabasını veren çalışma arkadaşlarıma da teşekkür etmek istiyorum" diye konuştu. Uğurlanan 9’uncu gemide 3 bin 774 yardım malzemesi bulunduğunu ifade eden Yılmaz, bu miktarın bugüne kadar gönderilen iyilik gemileri içinde tek seferde en fazla yardım miktarını içeren gemiyi oluşturduğunu aktardı. Yardımların içinde 227 bin gıda kolisi bulunduğunu ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti: "Bu gıda kolilerinin bazılarında pirinç gibi, mercimek gibi, kuru gıda gibi pişirmeye uygun ürünler. Bazılarında ise direkt açıldığı zaman tüketilmeye hazır gıdalar var. Yine 826 ton un var. Un çok önemli orada. Glütensiz gıdalar var bu sefer. Gazze’den aldığımız geri bildirimde glüten hassasiyeti olan kişilerin ciddi sıkıntılar yaşadığını öğrendik ve bir yardım çağrısına çıktığımız zaman hemen sağ olsun bağışçılarımız bizim çağrımızı yine her zaman olduğu gibi çok hızlı bir şekilde yanıt verdiler. Burada 5 bin 600 paket yaklaşık 700 kilo glütensiz malzeme içeren koliler var, bebek mamaları var. Her zamanki gibi su var, hijyen malzemeleri var. Dolayısıyla bu gemide yine her zamanki gibi iyilik var. Bu gemide yine her zamanki gibi merhamet, şefkat, iyi niyet ve dua var. Ümit ediyorum oradaki çatışma bir an önce son bulsun. Gazze tekrar normal günlerine dönsün. Yine ümit ediyorum oradaki anneler, çocuklar daha fazla ölmesinler, daha fazla acı çekmesinler." Yardımların tek seferlik ya da kısa süreli yardımlar olmadığını vurgulayan Yılmaz, "Bizim yardımlarımız, Gazze’deki bütün ihtiyaçlar bitene kadar devam edecek sürekli yardımlar" ifadelerini kullandı. İsrail saldırılarının hedefinde olan Gazze Şeridi’ndeki siviller için hazırlanan 13 bin 774 tonluk insani yardım malzemesi yüklü "Marin" adlı gemi yola çıktı.