GÜNDEM - 10 Aralık 2016 Cumartesi 21:46

Erdoğan: Temenni ediyorum ki parlamento bu konuda beklenen arzulanan kararı verir

A
A
A
Erdoğan: Temenni ediyorum ki parlamento bu konuda beklenen arzulanan kararı verir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’ye sunulan anayasa teklifine ilişkin, “Temenni ediyorum ki parlamento bu konuda beklenen arzulanan kararı verir. Ondan sonra da millet gerçek kararı vermek sureti ile Türkiye yol almaya devam eder” dedi.

Edebiyat ve kültür dünyasının öncülerinden Necip Fazıl Kısakürek’in adıyla organize edilen "Necip Fazıl Ödülleri"nin üçüncüsü Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın yanı sıra sivil toplum kuruluşları, edebiyat, medya, iş, akademi, kültür ve sanat dünyasından da birçok isim yer aldı.

Gecede bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “3. yılını geride bırakan Necip Fazıl ödülleri her sene çıtayı daha yukarı taşıyarak fikir sanat ve edebiyat hayatımızda hızla ilerliyor. İnşallah kalıcı olacağına ve ülkemizin en itibarlı ödülü konumuna geleceğine inanıyorum. Üstadın nefesini birazcık da olsa almış gönüldaşlık yapmış onunla teşriki mesaide bulunmuş bir Cumhurbaşkanı kardeşiniz olarak bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da sizlere gereken desteği sürdüreceğim” dedi.

“GENÇLERİN 140 KARAKTERİN AFORİZMALARINA HAPSOLDUĞU ŞU DÖNEMDE ÜSTADI ÜSTADI ANLAMA ÇABALARIMIZI ARTTIRMALIYIZ"

“Üstadı sadece sloganlara belli kalıplara hapsedemeyiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onun fikrimizin çerçevesi dediği düşünce siyaset ideoloji alanlarında kaleme aldığı eserlerini okuma listemizin en üst sıralarına yerleştirmeliyiz. Son yıllardaki iştiraki kitap konferans ve eserleri çok değerli buluyorum. Fakat mevcut ile yetinemeyeceğimizin bilincinde olmalıyız. Gençlerin internetin ve sosyal medyanın esiri olduğu, 140 karakterin, birkaç kelimelik aforizmalarına hapsolduğu 10 santimlik ekranların içinde hayatlarını heba ettiği şu dönemde üstadı anlama çabalarımızı daha da arttırmalıyız. Çile ve kaldırımlar şairini onun davasını bize kazandırdığı her şeyi nesillerimize anlatmalıyız” diye konuştu.

"PENNSİLVANYA’DAKİ ŞARLATAN ALDIKLARI İŞARETLE BU MİLLETE PUSU KURMUŞTUR"

“Onun bıraktığı mirasın, cesur duruşunun bilhassa 15 Temmuz sonrası çok daha iyi anlaşılmasını temenni ediyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü 15 Temmuz gecesi yaşananlar bu ülkenin tecrübe ettiği en büyük ihanetlerden biridir. 15 Temmuz bu ülkeyi mayasında, ruh kökünden kadim değerinden koparmaya yönelik yapılmış topyekün bir işgal girişimidir.

Pensilvanya’daki şarlatandan aldıkları işaretle bu millete pusu kurmuşlardır. Kendi ikballeri kendi sapkın ideolojileri için kan dökmekten can almaktan dahi çekinmemişlerdir. Namuslarına emanet edilen silahları o silahların asıl sahiplerine doğrultanlar sadece meşru iktidarı alt etmeye çalışmıyorlardı Merhum Menderes, Özal, Türkeş ve Yazıcıoğlu ile devam eden ve bizim de ömrümüzü harcadığımız Türkiye’ye son vermek istiyorlardı. 14 yıldır devlet ve milletin kucaklaşmasından rahatsız olan bu çete darağaçları üzerinden iktidara yürüyeceklerdi. Bizi Menderes’in akıbetiyle tehdit etmeleri asla boşuna değildir. Ağızlarından -affınıza sığınıyorum- salyalar akarak ’Şafakta asacağız’ diye efelenmeleri asla kurusıkı bir tehdit değildir. O gece ateş serbest, ezin taviz yok, sakın tereddüt etmeyin vurun diyerek 248 vatan evladını şehit eden 2 bin 193 kişiyi yaralayan vahşeti biz en son Anadolu’nun işgalinde yaşadık. O gece, bir tarafta ruhunu vatanını 1 dolara satan alçaklar vardı, diğer tarafta ise ‘canı cananı bütün varımı alsında hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda’ diyen vatan evlatları. Bir tarafta tıpkı 100 yıl önce işgalcilere alkış tutanlar istiklal ve istikbal için şehadete elinde Türk bayrağı ile gülümseyerek yürüyenler vardı. Şehadet için ölüme koşanlar vardı” ifadelerini kullandı.

"15 TEMMUZ YENİ TÜRKİYE’NİN CEMRESİDİR"

“15 Temmuz adeta Çanakkale’ye eş, kahramanlık destanıdır” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anadolu toprakları o gece bir kez daha Türk milletine vatan kılınmıştır. Hepsinden de öte 15 Temmuz, yeni Türkiye’nin cemresidir. Öyle bakıyorum. Bu millet kanı pahasına bu devletin de ülkenin de yegane sahibinin kendisi olduğunu hür iradesine asla zincir vurdurmayacağını tüm dünyaya ilan etmiştir. İstikbal bizimdir. İstikbal Anadolu bozkırlarında Ömer Halis Demir gibi şeref timsali askerli yetiştiren babalarındır. İstikbal bir bacak nedir ki vatan için feda olsun diyen öğretmenlerindir. İstikbal gözünü kırpmadan mahsulünü ateşe veren çiftçilerindir. İstikbal, Abdullah Olçok gibi henüz 17 yaşında körpe bir fidanken babasıyla birlikte şehadete yürüyen asil gençlerindir” dedi. Erdoğan’ın bu sırada sesi titrediği gözlendi.

"TÜRKİYE^Yİ HEDEFLERİNE ULAŞMAKTAN HİÇ KİMSE ALIKOYAMAYACAKTIR"

“Kimsenin ötekileştirilmediği, kimsenin hor hakir görülmediği 79 milyonun tamamının benim diyerek bağrına bastığı bir yönetim anlayışını hep birlikte tesis edeceğiz. Unutmayın, zalime merhamet mazluma zulümdür ilkesini asla aklımızdan çıkarmadan, adil, müşrik ve güçlü bir yapıyı el ele vererek kuracağız. Sizler sahip çıkarsanız milletimiz sahip çıkarsa Türkiye’yi hedeflerine ulaşmaktan hiç kimse alıkoyamayacaktır. Sizler destek olursanız bu ülke büyümeye devam edecektir. Ben sizlerden kaleminizden özellikle fikir çilenizle alnınızdan akan terinizle bu mücadele katkı vereceğinizden hiç şüphe etmiyorum.

Tekerlekli sandalyede son nefesini veren Halepli anneler için, sahilde canını kaybeden Gazzeli çocuklar için bu kavgayı vermeye devam etmeliyiz. Kimden bekleniyor biliyor musunuz Türkiye’den bekleniyor, Türk milletinden bekleniyor. Mustafa Kutlu abimizin sözüdür ’Bir şey yapın huzura vesile olsun, dikkate yol açsın şevk versin. Bir şey yapın doğru olsun, İnsanları yalanın ve yanlışın bataklığına düşmekten korusun. Rüzgara ve akıntıya kapılmasın. Kırılsın lakin eğilip bükülmesin.”

""TEMENNİ EDİYORUM Kİ PARLAMENTO BEKLENEN KARARI VERİR"

TBMM’ye sunulan yeni anayasa çalışması hakkında açıklamalarda bulundu. Başbakan Binali Yıldırım ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile çalışmada emeği geçen arkadaşlara teşekkür ettiğini belirten Erdoğan, “Temenni ediyorum ki parlamento bu konuda beklenen arzulanan kararı verir. Ondan sonra da millet gerçek kararı vermek sureti ile Türkiye yol almaya devam eder” diye konuştu.

Selim Bayraktar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.