POLİTİKA - 15 Eylül 2017 Cuma 21:13

Erdoğan: TEOG sınavının kaldırılması lazım

A
A
A
Erdoğan: TEOG sınavının kaldırılması lazım

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “TEOG olayını istemiyorum ve yanlış buluyorum. Ben bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak bir kere söylerim olur biter. Ben Sayın Başbakanımla paylaşacağım. Önümüzdeki hafta devam edecek bu konuyla ilgili kararı hemen atalım diyeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, A Haber ve ATV ortak yayınına katıldı. Akşam saatlerinde başlayan yayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

“Arakan'a yardım konusunda Bangladeş’ten alım yapmak için talepte cevap bekliyoruz”

Erdoğan, Arakan ile ilgili yaptığı açıklamada, "Arakan’daki tablo büyük bir felaket, çok büyük boyutta bir dram. Hatırlarsanız çok kısa bir süre önce Kazakistan’da, eşimi, oğlumu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızı, bir grup gazeteci arkadaşımızı, Bangladeş’e gönderdik. Derdimiz oradaki kampları yerinde görmek, durum tespiti yapmaktı. O durum tespitinden sonra biz neler yapabiliriz. Ne gibi yardımlarımız olabilir ona bakmak istiyoruz. Fakat gelişmeler öyle zannediyorum ki onu ürkütmüş olacak ki, genel kurula gelmiyor diye haberlerini aldık. Gerek eşim gerekse Dışişleri Bakanımızdan aldığımız bilgiler hakikaten çok acı. Olay Arakanlıların içlerinden Bangladeş’e kadar geliyor. Yaşlıları, kadınları, çocukları taşıyarak geliyorlar. Bunların bir kısmı Arakan’da ölüyor, bir kısmı da Arakan’da ölmüş durumda. Binlerce hiçbir şey yememiş insanlar var. Kazanlar kuruldu. Bangladeş’ten alınan pilavlar yapılmak suretiyle bizim bütün hedefimiz arzumuz, Sayın Başbakan buradaki çadırlardan daha modern bir çadırlar kuralım diye konuştuk. Biz bu işte çok ciddi deneyimler geçirdik. Suriyelilere karşı kurduğumuz çadırlar her döneme dayanıklıdır. Bizim alt yapımızı bu konuda gayet iyi. Biz burada hastaneler kuralım, aynı zamanda burada mutfakla ve fırınlar kuralım ve bu insanlar ilacı çözeriz hallederiz. Ben Bangladeş Cumhurbaşkanına söyledim. Biz bu alımları sizden yapacağız. Bangladeş ekonomisine katkımız olsun dedim. Bizim bile bazı kuruluşlarımızın orada üretim merkezleri var. Biz her şeyi buradan alalım böyle bir işbirliği kuralım dedik. Biz şimdi onlardan bununla ilgili cevap bekliyoruz. Biz oradan bir an önce cevap alırsak bunun adımını atacağız" dedi.

“NATO ülkeleri bize füze konusunda destek vermediler”

S-400 füzeleriyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, NATO’nun aslında kuralını ortaya koydu. Herhangi bir uygulama yaptınız mı yapmadınız. Biz şimdi aynı ülkeyle S-400 anlaşma yaptık, siz rahatsız oldunuz. NATO ülkelerinden bize füze konusunda destek vermediler. Biz de başımızın çaresine bakacağız. İstediğim yerde bu anlaşmaları yapar ve adımlar atarım. Onların buna müdahale yetkileri yok. NATO’nun kuralları içinde değil. Bu uygulama tamamen Türkiye’nin güçlenmesini engellemeye yöneliktir. Suriye’de S-400’ler var onlar havasını atıyor. Türkiye gibi bir ülkenin elinde bu tür güçlü savunmaların olmayışı düşündürücüdür. Bizim atmamız gereken çok adımlar var. Arayışlarımız hala devam ediyor. Büyük oranda da dediğiniz süreci aşmış durumdayız. Benim Putin’le yaptığım görüşmelerinde ileri safhalarda olacak diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Terörle mücadelede Kılıçdaroğlu’nun hatırı için geri vites atamayız”

CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarıyla ilgili de konuşun Erdoğan, “İfadelerin birini al diğerine vur. Sen burada kimin avukatlığına soyundun. Benim bu kadar Mehmet’im öldürülüyor. Sivil diyor, benim Lice’de ilçe başkan yardımcılarım evlerinin kapılarının önünde şehit ediliyor. Vezneciler’de şehit edilen benim vatandaşım değil miydi? Onların silahları var mıydı ey Kılıçdaroğlu. Ankara’da şehit edilenler benim vatandaşları değil miydi, aynı şekilde yine Ankara’da akşam saatlerinde görevlerinden çıkan arkadaşlarımızı şehit edenler kimdi, Kızılay’daki o bomba olayı neyin nesiydi. Siz ne utanmaz adamsınız. Siz nasıl bunları konuşuyorsunuz. Biz teröristlerin olduğu yerlerde bunları izlemeyeceğiz. Onların inlerine gireceğiz. Benim 10 binlerce şehidimin hesabını soracağız. Biz Kılıçdaroğlu’nun hatırı için geri vitese takamayız. Öbürü zaten tam terörist ağzıyla konuşuyor. Bu sizin ağzınız Kandil'dekilerin ağzı. Zaten bunlar aynı ağzı kullanıyorlar. Biz İHA’ları elde edebilmek için günlerce çalıştık. İsrail’den 12 tane aldık. Artık yerli olarak yapabilir duruma geldik. Bu onları rahatsız ediyor. Artık Türkiye kendi silahlarını yapar hale geldi. Terör örgütlerini nerede olursa olsun üzerine üzerine SİHA’larla gidebiliyoruz hem de İHA’larla gidip hemen uçaklara koordinatlarımızı veriyoruz. Kılıçdaroğlu, istediğin kadar üzül, terörün yandaşları istedikleri kadar üzülsünler. Bu ülkede tek terörist kalmayıncaya kadar devam edeceğiz” dedi.

“Böyle bir şeyi kabullenmek bizim dinimizde yok. Bunu yapamazsın buna hakkın yok”

Aysel Tuğluk’un annesinin cenazesiyle ilgili ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben doğrusu bu süreci yakından takip ettim ve oraya gelen 20 kişilik grup alkollü olanlarından olduğunu da söylediler. Çok yanlış bir yaklaşım tarzı, her şeyden önce bizim dinimiz ve değerlerimizde defnedilen bir insanın mezarına yönelik böyle bir müdahale tarzı yoktur. Bu bir annedir ve evladı da cezaevinden yasal olarak izin almış ve gelmiştir. Konuyu İçişleri Bakanım ilettiği zaman bende ona 'bizim değerlerimizde böyle bir şey yok onların hakkı da yok, sahiplerine şunu teklif edin. Memleketine gerekirse uçak tayin edelim, kendi topraklarında defnetsinler' dedim. Bakanım bana 3 yer düşünüyorlar dedi. Tunceli olduğunu onlardan öğrendi. Kendileri de uçakla değil, otobüsle gideceklerini söylemişler. O zaman bütün güvenlik tedbirlerini alın ona göre defnini sağlayın dedim. Kızı da Ankara’da taziyeleri kabul edeceğini söyledi. Böyle bir şeyi kabullenmek bizim dinimizde yok. Bunu yapamazsın buna hakkın yok. Adli süreç başlatılmış durumda” şeklinde konuştu.

“TEOG olayını istemiyorum ve yanlış buluyorum”

Eğitim alanında yapılan çalışmaları anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Eski görüntüde sınıflardan başlarsak, benim sınıfım 75 kişiydi. Fakat aynı dönemde 100'ün üzerinde sınıf mevcutları da vardı. Burada tabi görüldüğü gibi bir kimse kitabını kimse defterini ve kitabını alamıyordu. Hep ikinci el alıyorlardı. Biz ilk geldiğimizde 6 sıfır atarak başladık. İkinci el kitap niye olsun dedik. Bizler okullar başlarken öğrencilerin kitapların ücretsiz olarak koyduk. Şu anda öğrenciler birinci hamur kağıt kitaplarını alıyorlar. Şu anda genç nesil o çileleri anne ve babalarına bir sorsalar, 'size kitap vermiyorlar mıydı' diye sorsalar. Kırtasiyecilerden biz defter kalem almaktan zorlanırdık. Hepsi karaborsaydı şimdi öyle bir şey yok. Ülke her düzeyde refah düzeye geldi. Bu dönemde 70 bin derslik 15 seneye sığdırdık. Şu anda Türkiye de 20 kişilik sınıflar var. Eğitimi biz birinci sıraya çıkardık. Yatırımlar gerekiyordu, ona başladık. Öğretmenle alımlarını bir numaraya koyduk. Ciddi sayıda öğretmen alımı yaptık. Daha da artıracağız. Okullarımızda boş ders olmasın diye çalışmalarımız Milli Eğitim Bakanlığımızla yapıyorlar. Şu anda Milli Eğitim'de eksiklerimiz var aşacağız. Eksiklerden bir tanesini bugün arkadaşlarım söyledi. Ben TEOG olayını istemiyorum ve yanlış buluyorum. TEOG kaldırılması lazım. Okursun sene içinde notların bellidir ve bu notlarla yürürsün. Üniversite sınavından başarın neyse ona göre bölümlere girersin. Anneler babalar TEOG’dan dolayı çocuklarını kursa gönderiyorlar. Bizim yapmamız gerekenler okullardaki seviyeleri yükseltmemiz gerekiyor. Ben Başbakanlığımız döneminde bazı okullarda takviye dersleri verelim istedim. Ben bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak bir kere söylerim olur biter. Ben Sayın Başbakanımla paylaşacağım. Önümüzdeki hafta devam edecek bu konuyla ilgili kararı hemen atalım diyeceğiz. Bu ülke neler çekti ya yetti artık. Çocuklar başarılı bir şekilde devam edecek. Her okul kendisi kendi imkanını yapar, o okula geçmek isteyen sınavla o okula geçer. Onu ileri seviyeye götürebiliriz. TEOG’la işi zorlaştırıyoruz. Bunlara ne lüzum var” diye konuştu.

“Türkiye-İran ilişkileri çok daha iyi canlanmış vaziyettedir”

İran’la ilişkilerin iyi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İran’la şu anda olumlu adımlar var. Ayın 4’ünde benim İran seyahatim var. Stratejik konsey toplantısına katılacağız. Şimdi ben gitmeden öne Genelkurmay Başkanım İran’a gidecek adeta orada bir ön görüşme yapacak. Biz de 4’ünde gideceğiz. Bu da bir iadeyi ziyaret olacak. Türkiye İran ilişkileri bölgedeki gelişmeler bunların üzerinde duracağız. Irak ve Suriye konusunda terörle mücadele önem arz ediyor. Ruhani ile Astana’da görüşmemiz oldu. Hem ikili hem heyetler arası bir görüşme yaptık. Dolayısıyla İran Türkiye arasındaki ilişkiler çokta canlanmış vaziyettedir” dedi.

“Yıl sonu itibariyle net açık neticeleri almaya başlayacağız”

FETÖ ile ilgili açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bence FETÖ ile mücadelede bir ay, iki ay, üç ay öncesine kadar çok daha iyi konumdayız. Yıl sonu itibariyle net açık neticeleri almaya başlayacağız. Gerek avukatlar ve siyasilerimizin getirdikleri bilgiler bu istikamette. Burada şehitlerimizin ailelerine ve gazilerimize sahip çıkmazsak Allah'a hesap veremeyiz. Hukuk çerçevesinde bunun takipçisi olacağız. Bunların attığı yalanları hakimlerimiz görüyorlar. Bu kadar delil ve belge varken kimse inanmaz. Şu anda savcılar bir şeyler söylerken, onların avukatları da bir şeyleri söylerken, öbür tarafta da mazlum mağdur durumda olanların avukatları bütün belgelerle konuşuyorlar. Artık yavaş yavaş karar safhasına geliyor. Artık kararlar verildikçe bunların her şeyi bitecektir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı'ndan öğrencilere kredi ve burs müjdesi

Öğrenci kredi ve burslarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda 2017-2018 eğitim öğretim dönemi kredi burs olayında biz ilk geldiğimiz dönemde 45 liraydı, şimdi ise 445 liraya çıkarttık. Bu yıl lisans ve üniversite öğrencilerine verilen bursu ve krediyi 470 lira oldu. Geçen yıl 285 lira yurtta kalanlara yardım ediyorduk, 330 liraya çıkarttık. Şimdi yüksek lisans öğrencilerine 940 lira doktora yapanlara ise 1410 liraya çıkarttık. Bu rakamlar adeta kendini geçindirmek değil, aile geçindirir duruma geldiler” dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararlarına göre Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda açık bulunan Vergi Başmüfettişliklerine Furkan Fırat, Erhan Yaşaran, Hatice Senger Erdoğan, Levent Emre, Bayram Gülçiçek, Barış Gürsoy, Volkan Nurdağ ve Halime Eda Tandoğan atandı. Bakanlıkta açık bulunan Vergi Müfettişliklerine ise Sevil Toprak, Osman Neşet Tandoğan, Erol Cihan Dersinlioğlu ve yapılan yeterlilik sınavda başarı gösteren Vergi Müfettiş Yardımcıları Murat Dönmez, Güler Çelik, Harun Yartaş ve İbrahim Ayyıldız atandı. Atamalar 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 ve 3’üncü maddeleri ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 37’nci maddesi gereğince gerçekleştirildi. Tarım ve Orman Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliklere ise 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Caner Atasever, Mahmut Kaynar ve Songül Afşar atandı. Tarım ve Orman Bakanlığında ayrıca 5’inci Bölge Müdürü Şahin Çılgın görevden alındı. Kültür ve Turizm Bakanlığında ise açık olan Başmüfettişliklere 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Ercan Sarı, Atilla Özkan, Mustafa Yavuz Ülküm, Birol Baha Bağ, Burak Büyükkuzukıran, Fatih Tuna Tunasoylu, Enes Keten ve Emre İlhan atandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır ise görevden alındı. Karar ile birlikte 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında açık bulunan İş Müfettişliğine Yasin Zengin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliğe Müfettiş Eşref İmamoğlu atandı. Karara göre 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci maddesi gereğince Milli Eğitim Bakanlığı Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürü Züleyha Aydoğan ve Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü Trabzon Bölge Müdürü Enver Uzun ise görevden alındı.
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.