DÜNYA - 09 Ağustos 2016 Salı 19:05

Erdoğan ve Putin'den önemli açıklamalar

A
A
A
Erdoğan ve Putin'den önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le düzenlediği ortak basın toplantısında, “Özellikle Akkuyu Nükleer Santrali'ne stratejik yatırım statüsü vereceğiz, bu noktada adımı atıyoruz” dedi.

Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, St. Petersburg kentindeki Konstantin Sarayı’nda gerçekleştirdikleri ikili görüşme ve heyetler arası çalışma yemeğinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında konuşan Erdoğan, Putin’e “Değerli dostum” diye hitap etti ve nazik daveti ve misafirperverliği için Putin’e teşekkür etti. Putin’le kapsamlı ve yararlı görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, “Bu görüşmenin uzun bir aradan ve malum hadiseden sonra ilk yüz yüze görüşmemizdi. Aynı zamanda 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilk yurt dışı ziyaretimi de Rusya Federasyonu’na gerçekleştirmiş oldum. İlişkilerimizin yeniden eski seviyelere ve hatta ötesine taşınması hususunda iki taraf son derece kararlıdır ve gerekli iradeye sahiptir. Kanaatim odur ki iki ülke kamuoylarının bizlerden beklentisi de bu yöndedir” dedi.

Vizesiz rejimin tam teşekküllü şekilde tekrar yürürlüğe konulması için adımlar atılacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan atılacak adımlar konusunda, “Bu itibarla bugün yaptığımız görüşmeler neticesinde siyasi, iktisadi ve kültürel ve beşeri alanlarda Türkiye-Rusya ilişkilerini olması gereken seviyelere tekrar taşıyacak kararları almış bulunuyoruz. Bu kapsamda Üst Düzey İşbirliği Konseyinin yeniden canlandırılması, charter uçuşların tekrar hayata geçirilmesi, tarım ürünleri dahil ikili ticareti kısıtlayan tedbirlerin ortadan kaldırılması, Türk müteşebbislerinin Rusya’daki faaliyetlerinin önünün açılması, vizesiz rejimin tam teşekküllü şekilde tekrar yürürlüğe konulması gibi başlıklarda gerekli adımları inşallah peyderpey ve müştereken atacağız.” dedi.

Akkuyu Nükleer Santrali'ne stratejik yatırım statüsü vereceğiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şu şekilde devam etti: “Özellikle Akkuyu Nükleer Santrali'ne stratejik yatırım statüsü vereceğiz, bu noktada adımı atıyoruz. Türk-Rus Ortak Yatırım Fonu kurulması konusunda mutabık kaldık. Savunma sanayi alanında işbirliğimizi artıracağız. Bölgesel konuların ele alması noktasında Türkiye-Rusya-Azerbaycan üçlü zirvesi mekanizması kurulmasına da olumlu bakıyoruz. Akkuyu Santrali gibi dev işbirliği projelerimizi süratlendirmek suretiyle burada alacağımız mesafe önem arz ediyor. İnşallah bu adımlar sayesinde Ankara-Moskova hattını yeniden bir güven ve dostluk hattı haline getireceğiz”

Türk Akımı Projesi hızlı bir şekilde hayata geçirilecek
Darbe girişimlerine rağmen çalışmaların dostlarla el birliğiyle devam edeceğini belirten Erdoğan, “Dostluk ve güven noktasında şu hususu ifade etmeden geçemeyeceğim. Malumunuz 15 Temmuz gecesi Türkiye ülke tarihimizin en alçak, en kanlı girişimlerinden birini yaşadı. Fetullahçı Terör Örgütüne mensup bir grup, meşru hükümeti, seçilmiş cumhurbaşkanını ve demokrasimizi hedef alan bir darbe teşebbüsünde bulundu. Tabii bütün bunlara rağmen bizler çalışmalarımıza el birliğiyle, dostlarımızla dayanışma halinde devam edeceğiz. Bu arada Türk Akımı Projesi hızlı bir şekilde hayata geçirilecektir. Bu girişim, çağrımız üzerine özellikle daha da etraflıca ele alınacak ve böylece Türk Akımı Projesi'nin Avrupa’ya geçmesi noktasındaki adımları da ilgili bakanlarımız dayanışma halinde sürdürecektir. Özellikle bu darbe girişiminin ertesi günü sayın başkanın bizi araması gerçekten dayanışma noktasında, psikoloji noktasında büyük bir önem ifade etmiştir” dedi.

Bu noktaya tesadüfen gelmedik
Türk-Rus ilişkilerinin sadece ikili planda önem taşımadığını söyleyen Erdoğan, “İşbirliğimiz aynı zamanda bölgesel ve küresel barışın, istikrarın, huzur ve refahın tesisi bakımından da çok önemlidir. Nitekim biraz sonra çok dar kapsamlı bir ikili görüşmemiz olacak. İkili görüşmemizde de bunları ele alıp değerlendirme fırsatı bulacağız. Türkiye-Rusya ilişkileri son yıllarda hem bizlerin sergilediği ortak irade hem de kamuoylarımızın desteğiyle örnek bir seviyeye ulaştı. Bizler bu noktaya tesadüfen değil, ortak bir vizyon ve muazzam işbirliği potansiyelimiz sayesinde geldik. Kıymetli dostum sayın Putin’le birlikte ikili ve çok taraflı işbirliğimizi güçlendirmek hususunda bugün ortak bir tavrı koyduk. Temaslarımızı her seviyede yoğun şekilde sürdüreceğiz. Sahip olduğumuz potansiyeli bölgemizin huzuru ve istikrarı için daha etkin şekilde kullanacağız. Biz Türkiye-Rusya ilişkilerinin geçmişe göre çok daha güçlendiğini, krizlere karşı çok daha dirençli hale geldiğini düşünüyoruz” dedi. 

Suriye konusu...

Suriye konusunun görüşmede ne kadar yer aldığı şekildeki soruya cevap veren Erdoğan, “Şu ana kadar yapmış olduğumuz görüşmede bu konuyu ele almadık. Basın toplantısından sonra tekrar bir araya gelip konuyu ele alacağız. Bunu bu toplantıdan sonra yapacağımız için şu anda bu konuyla ilgili bir şey söylemiyorum” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Putin de Suriye konusunda herkesin çözümden yana olduğunu ancak her konuda aynı fikirde olamadıklarını söyledi. Putin, “Bu toplantıdan sonra bu konuda başka bir toplantı yaparak çözüm için görüşeceğiz. Tabii ki demokratik bir çözümün ancak demokratik yollarla ulaşılabileceğine inanıyoruz. Bizim Suriye konusundaki bakışımız her zaman böyle olmuştu ve tabii ki bu konuda ortak bir amacımız olması da çözüm için ortak çalışabileceğimiz anlamına gelir” dedi.

Türk Akımı’yla alakalı sorulan bir soruyu yanıtlayan Putin, “Bizim aramızdaki ekonomik ilişkiler hiçbir zaman siyasete alet olmamıştı ve buradaki projenin amacı Rus gazının Güney Avrupa’daki tüketicilere ulaştırılabilmesidir. Burada Avrupa Parlamentosu’nun da bir karar vermesi gerekiyordu. Bugün görüyoruz ki Bulgar tarafı projeye dönmek istiyor. Tabii ki bazı kayıplarımız oldu bu konuda. Türk akımı, Güney Akımı’na alternatif değil. Güney Akımı konusunda Türk tarafı da gerekli lisansların alınması konusunda gerekli adımlar atıldı. Türk Akımı kısa sürede hayata geçebilir. Türk meclisinin bazı kararları çıkaracağı da görüşüldü” dedi.

“Akkuyu projesi süratle stratejik yatırım kapsamına alınacak”
Cumhurbaşkanı Erdoğan aynı soruya ise şöyle cevap verdi:
“Akkuyu projesiyle ilgili beklenen konu buranın stratejik bir yatırım haline getirilmesi konusuydu. Bu konuda görüşmelerimizi yaptık. Süratle stratejik yatırım konusundaki karar alınacak ve Akkuyu stratejik yatırım konusu içerisinde yerini alacaktır. Teşvik yasasından o da istifade edecektir. Bir diğer konu da Türk akımı meselesi. Bizim Rusya’dan aldığımız doğalgaz miktarı 28 milyar metreküptür. Bunun 18 milyar metreküpünü kamu olarak alıyoruz, 10 milyar metreküpünü de özel sektör alıyor. Dolayısıyla Türk Akımının gelişinde iki hat olacak. Bu hattan Türkiye istifade edeceği gibi aynı zamanda Avrupa’ya da gönderme imkanı olacaktır. Süratle bu hatların inşa edilmesi öncelikli görevlerimiz arasındadır. Bundan sonraki süreçte bunların da hızlanacağı inancındayım.”

Putin: “Vize sorununu çözmemiz gerekiyor”
Normalleşme sürecini kendilerinin istediğini ve bunu gerçekleştireceklerini söyleyen Putin, “Her şey çok çabuk gelişmiş durumda. Yaptırımların çerçevesi içinde tabii ki bazı değişimler de gerçekleşti. Biz de tüm bu yaşananları dikkate alarak ve öncelikli olarak ticaret ilişkilerimizin normalleştirilmesini planladık. Hükümet düzeyinde bir karar aldık. Aynı şekilde önümüzdeki yıllar içinde tarım konusundaki bir işbirliğinin de en kısa zamanda gerçekleştirilmesini ön görüyoruz. Önümüzdeki haftalarda da atılacak adımlarla tabii ki önümüzdeki günlerde detaylı olarak görüşmemiz gereken konular da var. Burada kurulacak komisyonların ve karşılıklı komisyonlarımızın ne şekilde adımları attığını izlemenizi tavsiye ederim. Burada hükümetler arası komisyonların ortak çalışmasıyla sorunlar çözülmeye devam edilecektir. Vize sorunu da çözülmek zorunda. Bunu çözmemiz gerekiyor. İki ülke arasındaki ekonomik işbirliği sebebiyle, özellikle ulaşım ve demiryolu alanlarında da, ticaret alanlarındaki ihtiyaçlardan bazı ekonomik yaptırımlardan da bahsettiler, bunların en kısa zamanda kaldırılması gerekiyor” dedi.

“100 milyar dolar hedefine kararlı şekilde yürüme azmindeyiz”
Ekonomik alanda Türkiye ve Rusya’nın 35 milyar dolar ticaret hacmini yakalayan iki ülke olduğunu kaydeden Erdoğan, “Bu son gelişmeden sonra tabi bir düşüş oldu. 27-28 milyar dolara kadar indi. Burada bizim bildiğiniz gibi ÜDİK anlaşmamız var. Üst Düzeyli İstişari Konsey, yani bir diğer adıyla yüksek düzeyli stratejik ortaklık gibi bir anlaşmayı da aramızda yapmış, buna göre çalışmalarımızı gerçekleştirmiştik. Bu yıl sonu itibariyle tekrar St. Petersburg’da kaldığımız yerden yolumuza devam edeceğiz. Önümüzdeki yıl bir diğer toplantıyı da gerçekleştireceğiz. Hedefimiz hatırlarsınız 100 milyar dolar gibi bir hedef, Türkiye-Rusya kendisine ticaret hacminde koymuştu. Böyle bir hedefe kararlı bir şekilde yürüme azmindeyiz. Bugün itibariyle yeniden bu süreci başlatıyoruz. Bu sürece aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Rusya’dan Türkiye’ye gelen turist noktasında çok ciddi Türkiye’ye sağlanan imkan vardı. Halklarımızın kaynaşması noktasında da bu tabii çok önemliydi. Bu süreci de bir kenara bırakmamız mümkün değil. Bugün yaptığımız görüşmelerde de sayın başkan özellikle charter uçuşlarına yönelik müzakereleri hızlandıracaklarını da söylediler. Bu sürecin hızlanması da yeniden bu hareketliliğin, kaynaşmanın olacağına dair ilişkin önemli bir harekettir” diye konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Uşak Uşak Üniversitesi uluslararası iş birlikleri yapmaya devam ediyor Tunus Monastir Üniversitesine ziyaret gerçekleştiren Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Savaş, bir dizi ikili anlaşmaya imza attı. Prof. Dr. Ekrem Savaş, Tunus Monastir Üniversitesini ziyaret ederek ikili işbirliği anlaşmaları için görüşmelerde bulundu. Monastir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hedi Bel Hadj Salah’ın ev sahipliğinde yapılan görüşmede iki üniversite arası öğrenci-öğretim elemanı değişimi, proje ve Ar-Ge faaliyetleri hakkında ikili iş birliği anlaşması imzalandı. DTS Tasarım Merkezi Müdürü Doç. Dr. Eren Öner’in de katıldığı görüşmelerde ayrıca Institut Superieur de la Mode de Monastir kurumu ile DTS Tasarım Merkezi işbirliklerini kapsayan anlaşma da yapıldı. Böylelikle Uşak Üniversitesi ihtisaslaşma alanı olan deri ve tekstil sektörlerine yönelik ‘Uluslararası Tasarım’ işbirliğine bir yenisini daha ekledi. Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş ve DTS Tasarım Merkezi Müdürü Doç. Dr. Eren Öner, Tunus’ta Monastir Tekstil Araştırma Merkezini, Monastır Üniversitesi ‘Tekstil’ temalı Neotex Teknoparkını, Total Testing Service (TTS) Uluslararası Tekstil ve Deri Test Analiz Merkezini ve Monastir Teknik Tekstil Araştırma Merkezini de ziyaret etti. Ziyaretlerde Tunus deri ve tekstil sektöründeki gelişmeler yerinde incelenerek işbirliği yapılabilecek konular ayrıntılı olarak görüşüldü. Uşak Üniversitesi DTS Tasarım Merkezi uluslararası iş birliklerine bir yenisini daha ekledi Konuyla ilgili açıklama yapan Rektör Prof. Dr. Savaş, Uşak Üniversitesinin yaptığı çalışmalarla hem yurt içinde hem de yurt dışında her geçen gün daha fazla öne çıktığını belirterek “DTS Tasarım Merkezimiz kurulduğu günden bu yana tasarımlarıyla yerli ve yabancı firmaların ilgisini çekiyor. Türkiye’deki birçok önemli kurumun ve uluslararası üretim yapan firmalarımızın tasarımlarını yapıyoruz. Ayrıca deri, tekstil ve seramik sektörlerinde önemli faaliyetleri olan ülkeleri ziyaret ediyor ve oradaki kurumlarla anlaşmalar yapıyoruz. Bu yaptığımız anlaşmalar ile DTS Tasarım Merkezimiz uluslararası tasarım iş birliklerini büyütmeye devam ediyor. Yaptığımız çalışmalarla Uşak Üniversitesinin tasarımlarını uluslararası alanda daha da görünür hale getirmeye devam edeceğiz.’’ dedi.
İstanbul İş Bankası 100. Yıl Bonosu’nun halka arzına 1,7 kat talep İş Bankası’nın 100. yılına özel halka arz ettiği yeşil finansman bonosu, gong töreniyle işlem görmeye başladı. Bankanın 100. Yıl Bonosu’nun halka arzına yaklaşık 50 bin yatırımcıdan 1,7 kat talep geldi. Türkiye İş Bankası, Türk Lirası cinsinden gerçekleştirdiği 4,5 milyar TL nominal değerli yeşil finansman bonosu ihracıyla, yeşil dönüşüm ve çevresel sorumluluk alanında önemli bir adım atarak, Türkiye sermaye piyasalarının derinleşmesine katkıda bulundu. Yapılan açıklamaya Türkiye İş Bankası’nın 100. kuruluş yıl dönümü olan 26 Ağustos 2024 vadesini taşıyan 126 gün vadeli işlem, aynı zamanda finansal piyasalardaki tarihin en büyük yeşil borçlanma aracı halka arzı olarak kayda geçti. Halka arz miktarı 3 milyar TL nominal olarak duyurulan İş Bankası 100. Yıl Bonosu’nun ihraç büyüklüğü, yatırımcıların 7,7 milyar TL nominal gibi yüksek bir talep göstermeleri sonucunda 4,5 milyar TL nominale artırıldı. Halka arza bireysel yatırımcılardan 4,8 milyar TL nominal, kurumsal yatırımcılardan ise 2,9 milyar TL nominal talep geldi. Yaklaşık 50 bin yatırımcıdan 1,7 kat talep geldi Aynı zamanda sektörde halka arz yöntemiyle gerçekleştirilen ilk yeşil ihraç olma ve tek seferde gerçekleştirilen en büyük borçlanma aracı halka arzı olma özelliğini taşıyan İş Bankası 100. Yıl Bonosu halka arzında yaklaşık 50 bin yatırımcıdan 1,7 kat talep gelmiş oldu. 100. Yıl Bonosu halka arzında ilk defa İş Bankası’nın ödüllü mobil uygulaması İşCep üzerinden de talep toplanması, ülke çapında geniş bir yatırımcı kitlesine ulaşılmasında önemli rol oynadı. Yatırımcıların halka arz taleplerinin sayısal bazda yüzde 84’ü İş Bankası dijital kanalları aracılığıyla iletildi. “Kumbara, yatırım hesabı gibi geçmişteki ilklerimizle benzerlik taşıyor” İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, gong töreninde yaptığı konuşmada, “100 yıl önce Türkiye’de tasarruf alışkanlığını kumbarayla kazandıran, yine ilkleri arasına yatırım hesabı kavramını ekleyen ve sermaye piyasalarına erişimi Bankamatikler aracılığıyla tabana yayan, sermaye piyasalarına İş Yatırım’ı kazandıran Bankanın 100. yılında çıkardığımız Bono, Kumbara ve yatırım hesabı gibi geçmişteki ilklerimizle benzerlik taşıyor” dedi. “Bono, sermaye piyasalarının tabana, geniş bir kesime erişebildiğini gösteriyor” Talep toplama sırasında en düşük limitin bin lira olduğunu, 15 bin yatırımcının bin liralık talepte bulunduğunu vurgulayan Aran, “Bunu, sermaye piyasalarının küçük tasarruf sahiplerini içine alması açısından çok kıymetli buluyorum. Biz 3 milyar lira için yola çıktık. Mevzuat yüzde 50 oranında gelen talebe göre artırmamıza imkân veriyordu. Artırdık ve 4,5 milyar liraya geldik. Ne mutlu bize ki yaklaşık 50 bin yatırımcıdan toplam 7,7 milyar liralık talep geldi. Bu talebin çok önemli bir bölümünün İşCep aracılığıyla gerçekleşmesi, 15 bin yatırımcının bin liralık tutarlarla gelmesi, yüzde 15’inin 20-30 yaş arasındaki gençlerden oluşması 100. Yıl Bonosu’nun, sermaye piyasalarının nasıl tabana ve geniş bir kesime, yatırımcı grubuna erişebildiğini gösteriyor. Bono’yu, ülkemizde 100 yıl önce kumbara ile başlanan tasarruf alışkanlığının bu kez sermaye piyasalarına bir yansıması olarak görüyorum. Hepimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. ‘100. Yıl Bonosu’ ihracından sağlanan kaynak, yeşil projelere verilen kredilerin finansmanı için kullanılacak. Ayrıca halka arza katılan her bir yatırımcı adına da TEMA’ya bir fidan bağışı gerçekleştirilecek.
Ankara TBMM’de Çocuk Zirvesi TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Sadece kötü alışkanlıklar, uyuşturucu ve benzeri alışkanlıklar, yanlış yönlendirmenin ötesinde aileyi yok sayan, aileyi değersizleştiren, aileyi dağıttığı için çocuğu kimsesiz bırakan bazı zararlı akımların insanlığın en büyük virüslerinden biri olduğunu bilmek ve ona göre tedbir almak zorundayız” dedi. TBMM Tören Salonu’nda ‘Geleceğin Dünyasında Çocuk ve Çocukluk’ teması ile Çocuk Zirvesi düzenlendi. Zirvenin açılışında konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, çocuklara yapılan yatırımın en akılcı yatırım olduğunu belirterek, “Devlet olarak, kamu, özel sektör olarak yapılabilecek en güzel işlerin çocuklarla ilgili yatırımlar olduğunu biliyoruz. Çocukları risklerden, öncelikle zararlı akımlar, alışkanlıklardan korumak. Bugün dünyada nesilleri tehdit eden şeylerin en önemlilerinden biri belki de savaş, açlık, kıtlık, bunların üzerinde sayabileceğimiz zararlı akımlarla gelecekten kopartılmasıdır. Sadece kötü alışkanlıklar, uyuşturucu ve benzeri alışkanlıklar, yanlış yönlendirmenin ötesinde aileyi yok sayan, aileyi değersizleştiren, aileyi dağıttığı için çocuğu kimsesiz bırakan bazı zararlı akımların insanlığın en büyük virüslerinden biri olduğunu bilmek ve ona göre tedbir almak zorundayız” dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ise, çocukların hayatın güzel bir hediyesi olduğunu dile getirerek, “Hayatlarımıza sevinç, neşe ve coşku katan çocuklarımız geleceğimizin mimarlarıdır. Bu ülke kıymetli evlatlarımızın azmi, çalışkanlığı ve başarılarıyla ebediyete kadar var olacaktır. İstiklal Marşımız gök kubbede her daim yükselecek, ay-yıldızlı bayrağımız dünyanın dört bir yanında dalgalanacaktır. Bütün insanlığa rehber olan kadim medeniyetimizin taşıyıcısı çocuklarımız olacaktır. Çocukları korumak, ülkemizin değerlerini korumak, insanlığı yüceltmek demektir” ifadelerini kullandı. Göktaş, başta Gazze olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarında bazı çocukların en temel ihtiyaçlarından mahrum kaldığına değinerek, “Gazze başta olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarında en temel ihtiyaçlarından mahrum olan çocukların geleceğinden endişe duyuyoruz. Hiç kimse, hiçbir kurum, hiçbir vicdan buna sessiz kalmamalıdır. Biz Türkiye olarak çocukların bu tabii hakkını her platformda büyük bir kararlılıkla dile getirmeye devam edeceğiz. Çocuklar savaşların, krizlerin neden olduğu acıların suskun tanıkları haline gelmemelidir. Hiçbir çocuk yaşadığı coğrafyalardaki krizlerin, savaşların, çatışmaların sorumlusu değildir ve olmamalıdır” şeklinde konuştu.
Aydın Aydın’da 2 ayda 364 öğrenciye balık tüketiminin önemi anlatıldı Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından çocuklara balık tüketimini özendirmek amacıyla son 2 ayda toplam 364 öğrenciye eğitim verildi. Aydın Su Ürünleri Şube Müdürlüğü ve Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü su ürünleri mühendisleri tarafından balık ve balık dışındaki su ürünlerinin tanıtılması ve tüketilmesinin artırılmasına yönelik eğitimler aralıksız devam ediyor. Bu çerçevede il genelinde ilkokul öğrencilerine yönelik “Balık yiyorum sağlıklı büyüyorum” konulu eğitimler veriliyor. Balık ve suda yaşayan diğer canlıları tanıtmak, dünyanın en sağlıklı besin kaynağı olarak tüm dünyada yüksek tüketim alışkanlığı bulunan balık tüketimini çocuklara da özendirmek, yasalarla koruma altına alınmış balık türlerinin yasal boylarını öğretmek amacıyla eğitim çalışması gerçekleştirildi. Su ürünleri mühendisleri, öğrencilere balık ürünlerini tanıtarak, balık tüketiminin sağlık açısından önemine dikkat çekti. Bu çerçevede Mart ve Nisan aylarında gerçekleştirilen eğitimlerde il genelinde toplam 364 öğrenciye balık tüketiminin önemi anlatıldı. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “2023-2024 eğitim öğretim yılı süresince ilkokul ve ortaokul öğrencilerine yönelik, ‘Su Ürünlerinin Tüketilmesinin Artırılması ve Sağlığımız Üzerindeki Faydaları’ konusunda eğitim çalışmalarımız devam ediyor. Eğitim programı kapsamında, Mart ayı içerisinde Köşk’te 121 öğrenciye, Kuyucak’ta 75 öğrenciye, Nisan ayı içerisinde de Yenipazar’da 54 öğrenciye, Söke’de toplam 114 öğrenciye ‘Balık Yiyorum Sağlıklı Büyüyorum’ konulu eğitim verildi” ifadeleri yer aldı.
Şanlıurfa Türkiye’de tarımsal sulama için tüketilen enerjinin yarısı DEPSAŞ enerji bölgesinde harcanıyor DEPSAŞ Enerji, tarımsal sulama döneminin başlamasına sayılı günler kalırken elektrik gücüne dayalı tarımsal sulama yapmaya hazırlanan abonelere yönelik basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Şanlıurfa’da düzenlenen basın buluşmasında konuşan DEPSAŞ Enerji Genel Müdürü Murat Karagüzel, güncel alacaklarının yaklaşık 28 milyar TL’ye ulaştığını söyledi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan 6 ilde sürdürülebilirlik odaklı proaktif yaklaşımla elektrik perakende satış hizmeti veren DEPSAŞ Enerji, bölgeye değer katma hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. 1.8 milyon aktif abonesine yönelik yenilikçi hizmetlerine kesintisiz devam eden DEPSAŞ Enerji, hem güncel faaliyetlerini aktarmak hem de bölgede yaşanan tüketim sorunlarına dikkat çekmek adına basın mensuplarıyla bir araya geldi. Basın etkinliğine ev sahipliği yapan DEPSAŞ Enerji Genel Müdürü Murat Karagüzel, bölgedeki tarımsal sulama faaliyetlerine ilişkin çarpıcı detayları bir kez daha gözler önüne serdi. Pamuğun yüzde 54’ü, mısırın yüzde 28’i bölgede üretiliyor Basın toplantısında konuşan Genel Müdür Karagüzel, 6 il ve 59 ilçede 6.5 milyon nüfusa 69 merkezde hizmet verdiklerini belirtti. 10 yılda diğer bölgelerde nüfusun yüzde 11, kendi bölgelerinde ise yüzde 15 artış gösterdiğini belirtti. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yetişen ürünlerin Türkiye’deki üretim oranlarından da bahseden Karagüzel, “Toplam pamuk üretiminin yüzde 54’ü, mısırın yüzde 28’i bölgemizde üretiliyor. Bu üretimde elektrikli sulama oranı yüzde 70 düzeyinde” ifadelerine yer verdi. Türkiye’deki tarımsal sulamada kullanılan elektriğin yüzde 50’si Dicle Bölgesinde tüketiliyor Karagüzel basın toplantısında, bölgedeki tarımsal sulama faaliyetleri çerçevesindeki elektrik tüketim oranlarına da değindi. Elektrikle sulama oranının yüzde 70’e ulaştığına dikkat çeken Karagüzel, “Tedarik bölgemizde büyük bölümü Şanlıurfa ve Mardin’de olmak üzere bulunan toplam 135 bin çiftçimizin 31 bini tarımsal sulama abonelerinden oluşuyor. Tüm Türkiye’de yer alan tarımsal sulama aboneleri içerisindeyse, bölgemizdeki abonelerin oranı sadece yüzde 4,2. Küçük bir oran gibi görünen bu kesim, 2023 yılında tarımsal sulama için 6.5 milyar kWh elektrik tüketti. Söz konusu abone grubu tüm Türkiye’de tarımsal sulama için tüketilen elektriğin yaklaşık yüzde 50’sini kullanıyor. Bu da bölgede tarımsal sulama için ne denli fazla elektrik tüketildiğini açıkça ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı. Alacak miktarı 28 milyar TL’ye ulaştı Karagüzel, toplam alacaklarının yaklaşık 28 milyar TL’ye ulaştığını, borçlu abone sayısının ise 20 bini aştığını belirterek, “Bölgemizde en fazla borç ve borçlu aboneler Şanlıurfa ve Mardin’de bulunuyor. Şanlıurfa’da 13 bin abonemizin yaklaşık 16 milyar TL, Mardin’deki 5 bin abonemizin ise yaklaşık 10 milyar TL’ye ulaşan tarımsal sulama kaynaklı borcu bulunurken; Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Siirt’teki tarımsal sulama abonelerimizin toplam elektrik borcu 2 milyar TL’yi aşıyor” dedi. Ödeme için sağlanan imkanlar görmezden gelindi Geçmişte tedarik şirketi tarafından borçlu çiftçilerin ödeme yapabilmesi için Türkiye’nin hiçbir yerinde olmayan kolaylıklar sağlandığı halde beklenen ödemelerin gerçekleşmediğine de dikkat çeken Genel Müdür Murat Karagüzel, “Tarımsal faaliyet gösteren çiftçilerimizden borcu bulunan çok sayıda vatandaşımıza yönelik devletimizin sunduğu imkanlar ve şirketimizin destekleri maalesef karşılık bulmadı. Aralarında faizsiz ve 5 yıl geri ödemesiz kredi desteği, hasat bitiminde ödeme kolaylığı, borçtan gecikme bedeli alınmaması, borcun kişiye özgü yapılandırılması, üç zamanlı tarifeye geçiş kolaylığı gibi çok sayıda imkan oluşturulmasına rağmen, tarımsal faaliyetlerini sürdüren çiftçilerin çok büyük bölümü ne yazık ki borcunu ödemedi. Şanlıurfa’da, kaçak tüketimi hariç tuttuğumuz zaman tarımsal sulama alanında bizi ancak yüzde 54 oranında bir tahsilat oranı karşılıyor. Ödenmeyen borçlar sebebiyle geride bıraktığımız 2023 yılında milli ekonomimiz yaklaşık 6 milyar TL tutarında zarara uğratıldı” dedi. Gücünü çalışanından, güveni hizmetinden alıyor Açıklamalarını sürdüren Karagüzel, 69 hizmet merkezinde toplam 500’e yakın çalışanla hizmet veren DEPSAŞ Enerji’nin yılda ortalama 290 bin sözleşme gerçekleştirdiğini belirtti. Görevli tedarik şirketi olarak Türkiye’de sadece Güneydoğu illerinde değil, her bölgeden müşterileri olduğunu ifade eden Karagüzel, yüksek hizmet kalitesi ile Türkiye’de bulunan abonelerin yüzde 5’ine hizmet götürdüklerini hatırlattı. Genel Müdür Karagüzel, abonelerine sundukları ödeme kolaylıklarını DEPSAŞ Enerji mobil uygulamasıyla daha pratik ve erişilebilir hale getirdiklerini de sözlerine ekledi. Karagüzel açıklamalarını, “Mobil uygulamamızla abonelerimizin fiziki kanallara gelmeden başvuru yapabilmelerine, bilgi alabilmelerine ve şirket hizmetlerine kolayca erişebilmelerine imkan tanıyoruz. Mobil uygulamamızı kullanan 170 bini aşkın abonemizden çok olumlu dönüşler alıyoruz. Kullanıcı dostu DEPSAŞ Mobil uygulamamızı zamanı hizmete dönüştürmek isteyen tüm abonelerimizin indirmesini tavsiye ediyorum.” dedi. Kaliteli hizmet sürekliliği ve zaman tasarrufu için abonelerin otomatik ödeme talimatı vermesinin de önemline dikkat çeken Karagüzel “Otomatik ödeme talimatı veren abonelerimizin sayısı ise 455 bine ulaştı. Hizmetin devamı için son derece önemli olan bu kolaylık diğer yandan abonelerimizin ödeme merkezlerine gitmesine gerek kalmadan faturalarını anında ödemesini de mümkün kılıyor” şeklinde konuştu. DEPSAŞ Enerji Spor Kulübü başarıya doymuyor İnsan odaklı çalışmaları ile bölgede önemli sosyal sorumluluk çalışmalarına imza atan DEPSAŞ Enerji, sosyal fayda temelindeki hizmetlerini bölgeye değer katan sosyal projelerle de pekiştiriyor. Bu çerçevede Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 2013 yılında kurulan GAP Gençlik Spor Kulübü’nü devralan şirket, yeni adıyla DEPSAŞ Enerji Spor Külübü’nün başarılarına büyük katkılar sağlıyor. Gerçekleştirilen basın toplantısında kulübün devir sürecinden bu yana 27’si altın olmak üzere toplam 97 madalya kazanarak bayrağımızı dünyanın farklı ülkelerinde gururla dalgalandırdıklarından da bahseden Karagüzel, “Geçtiğimiz yıl şampiyon olarak Alpaslan Endüstri Erkekler Voleybol 1. Ligi B Grubu’na yükselen kulübümüz bu sezon zirve mücadelesi verdi. Hentbol takımımız da bu sezon verdiği zirve mücadelesinin ardından dörtlü finallerde üçüncü oldu. Ampute futbol takımımız ise Süper Lig yolculuğunu sürdürüyor. Bireysel branşlarda art arda kazandığımız madalyalarla hem ülkemizin hem de bölgemizin sportif puanını artırmaya devam ediyoruz. Diğer taraftan kulübümüz bünyesinde dünya şampiyonu olmuş paralimpik sporcularımız da yer alıyor.” dedi. Spora verdikleri desteğin engelsiz yaşam farkındalığına katkı sunduğunu ifade eden Karagüzel, “Özellikle bedensel engelli gençlerimizin daha fazla sportif alışkanlık edinmelerini sağlamayı hedefliyor, bu alanda kulübümüzde yer alan sporcuların onlara ilham olmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.