DÜNYA - 04 Ekim 2015 Pazar 23:49

Erdoğan'dan 177 yıl sonra bir ilk

A
A
A
Erdoğan'dan 177 yıl sonra bir ilk

1838 yılından bu yana ilk defa Türkiye-Belçika arasında bir resmi davetin kabul edildiğini belirterek, Belçika’nın başkenti Brüksel’e gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk vatandaşlarına seslendi.

Fransa’nın Strazburg kentinde katıldığı “Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses” mitinginin ardından resmi temaslarda bulunmak üzere Belçika’nın başkenti Brüksel’e gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, binlerce Türk vatandaşı tarafından karşılandı. Erdoğan, Brüksel’de ikamet edeceği Steigenberger Hotel önünde toplanan binlerce Türk vatandaşına seslendi. Elinde beyaz bir güvercinle konuşmaya başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ak güvercinlerle inşallah hak ve özgürlükler noktasında verdiğiniz, verdiğimiz mücadeleler inanıyorum ki her geçen gün güçlenerek devam ediyor. Hayırlı olsun diyoruz” dedi ve besmele çekerek elindeki güvercini özgür bıraktı.

“MİLYONLARCA SES TERÖRE KARŞI TEK SES”

Erdoğan konuşmasında, “Milyonlarca ses hamdolsun tek ses oldu. Neye karşı, teröre karşı tek ses oldu. Ve şimdi de Brüksel’de yine milyonlarca ses teröre karşı tek ses, bunu görüyorum. Bizler, bugüne kadar adaletin tesisi noktasında yürüttüğümüz mücadelemizi bundan sonra da gerek ülkemiz gerek dünyanın her yerinde aynı kararlılıkla devam ettireceğiz” diyerek, “Şu anda bildiğiniz gibi ülkemizde 2 milyon Suriyeli ve Iraklı mülteci var. Bunlara ev sahipliği yapan biziz. Yaptığımız harcama 7,5 milyar dolar. Peki dünyadan bize gelen destek ne? 419 milyon dolar. Şu anda Türkiye’de 2 milyon mülteci peki Avrupa’da ne kadar mülteci var diye baktığınız zaman Avrupa'nın tamamındaki mülteci sayısı 250 bin civarında” dedi.
"Nerede kaldı İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi?" sözlerini Brüksel’de de vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Akdeniz şu anda kan gölüne döndü. Ve biz bu yılın başından itibaren şu ana kadar sahil güvenlik botlarımızla 60 bin ölüme gitmek üzere olan insanı Akdeniz’den kurtardık. Bu Yezidi’dir demedik bu Hristiyan’dır demedik, bu Müslüman’dır demedik. Herhangi bir ayrıma tabii tutmaksızın sadece bu insandır dedik ve kabullendi. Ülkemizdeki bazı siyasiler maalesef Suriye ve Iraklıları Suriye ve Irak’a geri göndermenin de taahhüdü içerisindeler” şeklinde konuştu.

“Kobani’den gelenlere kapımızı açtık. Hani birilerinin söylediği gibi değil. Biz açtık kapımızı. 220 bin insana kapısını açan biz, kamplarda onları yediren içiren, giydiren, sağlığına dikkat ettiren yine biz” diye konuşan Erdoğan, “Ama bunda bile şahsımla alakalı, ülkemle alakalı çok çirkin, yalan ve iftiralar attılar. Ve şu anda 80-90 bin kadarı tekrar Kobani’ye döndü. Diğerleri yine ülkemde, biz geri göndermedik. Ama sırtını terör örgütüne dayamış olan bazı siyasiler onların kendilerini koruduğunu iddia ediyorlar, yalan. Böyle bir şey yok, bunları biz güvence altına aldık ve güvencemiz altında da devam ediyor” dedi.

“BİZİM KİTABIMIZDA AYRIMCILIK YOK”

“Kim derdi ki Kastamonu’da havalimanı olacak, kim derdi ki Ağrı’da bir havalimanı olacak. Kim derdi ki Şırnak’ta bir havalimanı olacak? Biz bu havalimanlarını yaptık neden? Bizim kitabımızda ayrımcılık yok da onun için” diyen Erdoğan, “Bölücü terör örgütü her türlü eylemi yaptı. Müteahhitler tehdit edildi kaçırıldı ama biz yaptık. Bakınız barajlar bombalanıyor, ama biz yola devam ediyoruz. Niye? Oradan çıkacak olan su hem içme suyudur hem enerjidir hem de tarım alanlarının sulanması için orada bir hayat yapmaktadır. Ama bunların kitabında böyle bir şey yok. Ama biz yola devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“ECDADIMIZ FATİH, KARADAN GEMİLERİ YÜRÜTTÜ, BİZ DE DENİZİN ALTINDAN MARMARAY’I YÜRÜTTÜK”

“Evet, ecdadımız Fatih, karadan gemileri yürüttü. Biz de denizin altından Marmaray’ı yürüttük” diye konuşan Erdoğan, yılda 150 milyon yolcu kapasitesi olacak bir havalimanının da yapıldığını ve yatırım bedelinin 12 milyar Euro olduğunu söyledi.

1 Kasım’daki seçimlere Avrupa’daki vatandaşlarının katılımının önemine dikkat çeken Erdoğan, “Demokratik hakkınızı son noktaya kadar kullanmalısınız. Terörü yenmek için kullanmalısınız. Daha güçlü bir Türkiye için kullanmalısınız. İnanıyorum ki bu kararlılığınızı 1 Kasım’da ortaya koyacaksınız” notunu düştü.

1838 YILINDAN BU YANA TÜRKİYE-BELÇİKA ARASINDAKİ İLK RESMİ DAVET

Kralın davetlisi olarak Belçika’da olduklarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1838 yılından bu yana ilk defa Türkiye-Belçika arasında bir resmi daveti bu şekilde gerçekleştirmiş olacağız. Temenni ediyorum ki bu görüşmede yine Belçika-Türkiye arasındaki münasebetlerimizi de çok daha farklı bir noktaya taşıma fırsatını bulacağız” dedi ve vatandaşları selamlayarak konuşmasına son verdi. 

BURAK ORTAHAMAMCILAR

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde evleri teslim ediyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.