Kocaeli’nde toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçen hafta biliyorsunuz AP’de 1915 ermeni tehcirinin 100. yılını bahane ederek yeniden ve daha güçlü şekilde ülkemize saldırmaya milletimizi karalamaya başladılar ve Papa Fransuva böyle bir ithamda da bulundu. Gerçi hemen cevabını verdik. Şimdi yaptıkları yanlışı düzeltmeye çalışıyorlar. Daha Papa yanlışının düzeltmeden bu defa Avrupa Parlamentosu benzer bir hezeyanı sergiledi. Avrupa ülkelerinin bir kısmında da benzer hezeyanlara şahit oluyoruz. Avrupa Parlamentosu böyle bir karar alsa ne yazar almasa ne yazar. Kazakistan’a giderken de söyledim. Bir kulağımızdan girer öbür kulağımızdan çıkar. Buradan tüm dünyaya ve bilhassa da Ermenilere sesleniyorum. Bu meseleyi tarihten kopartarak siyasi amaçlara alet etmek en çok Ermenilere zarar verir. Biz bu meselenin Ermenileri korumakla uzaktan yakından alakası olmadığını biliyoruz” diye konuştu.
“BU İŞTEN ERMENİLER ÇOK ZARARLI ÇIKAR”
Türkiye’de yaklaşık 40 bin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Ermeni yaşadığını ifade eden Erdoğan, “Ülkemizde misafir ettiğimiz Ermeniler var. Biz onların ev sahipliğini yapıyoruz. Siz bunları görmüyor musunuz vicdansızlar nasıl oluyor da bu açıklamaları yapıyorsunuz. Biz bununla zarar etmeyiz. Biz insani ve vicdani görevini yapıyoruz. Van gölü Aktamar adasında Ermeni Ortodoks kilisesini restore ettirerek dünya Ermenilerinin ibadetine açan biziz. Nasıl oluyor da siz böyle bir adım atıyorsunuz. Tamamen siyasi amaçlarla tamamen Türkiye’ye yönelik hasmane bir yaklaşımlar yürütülen bu kampanyadan hiçbir şey çıkmaz. Yel kayadan ne götürebilir ki. Ama bu işten Ermeniler çok zararlı çıkar. Bu milletin Anadolu coğrafyasında en sorunsuz yaşadığı millet Ermeniler olmuştur. Ermeniler ne zaman bugünkü bu soykırım iddialarını öne sürenlerin oyununa gelmiş ve tahrikine kapılmıştır. O zaman dostluk bozulmuştur” dedi.
“BİZİM ERMENİLERLE BİR SORUNUMUZ YOKTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye’de göçmen ve kaçak olarak yaşayan 80 bin Ermeni olduğunu belirterek, “Bizim bir düşmanlığımız olsa onlara evet demezdik. Şu anda gidiniz Samatya’ya, Kocamustafapaşa’ya oralarda beraberce birlikte yaşadıklarını görürsünüz. Türkiye hangi coğrafyadan olursa olsun. Sıkıntısına buradan derman arayan her millete yaptığı gibi Ermenilere de sırtını dönmemiştir. Bizim Ermenilerle bir sorunumuz yoktur. Ülkemizdeki Ermenliler diğer vatandaşlarımızın sahip olduğu tüm haklardan eksiksiz şekilde yararlanıyor. Bizimle ve kardeşlerimizle sorunu olan Ermeni diasporasına ve Ermeni devletine defalarca el uzattık. Ama Ermenistan diasporanın ve diğer ülkelerin lafından çıkamadığı için dostluğumuz sağlanamadı. Ermenistan soykırım iddiaları ve Karabağ’ın işgali konusunda olumlu yaklaşımda bulunanı haklı gösterdiği halde onlar Azerbaycan’ın hukukunu tanımadılar. Soykırım meselesini siyasallıktan çıkarıp tarihçilerin konusu haline getirdiğimizde konu kendiliğinden çözülecektir. Bizim duruşumuz bu kadar net bu kadar açık. Ama karşımızda çok farklı niyetlerle hareket eden bir kesim var. Özellikle 7 Haziran için sesleniyorum. Ermeniler bu meselede adeta Türkiye karşıtı cephenin bir piyonu durumuna düşürülmüş durumda. Biz bu çağrımızda Ermenilere kendi iradelerine sahip çıkma şansı veriyoruz. Türkiye vefalı bir ülkedir. Dostlarına sahip çıkma konusunda Türkiye gibi örnek olan çok az ülke vardır. Ben Ermenilere sesleniyorum. Şayet Burada ABD, Rusya, Fransa üzerlerine düşen görevleri halen yapmadı” diye konuştu.
“BU UCUZ SİYASETE TÜRKİYE’NİN PRİM VERMEMESİ LAZIM”
Arşivlerin açtıklarını belirten Erdoğan, “Avrupa bile arşivleriniz açın diyor. Bizim arşivler zaten açık. Gelsinler değerlendirsinler. Bu mesele zaten kendiliğinden çözülecek. Terör örgütü güdümünde hareket eden siyasi partinin genel başkanı çıkmış bu Ermeni iddialarına iftiralarla sahip çıkıyor. Kendisi bir dönem Vandalların sözcülüğünü yapıyordu. Şimdide Vatikan’ın sözcülüğüne soyunmuş. Bunlar kendi vatanlarına milletlerine bu kadar yabancılar. Sözcülüğüne soyundukları o yalanların ne asıl sahiplerine ne de onlara bir faydası olmaz. İşte parlamento başkanımız grup başkanlarını ortak bir bildiriyle Avrupa Parlamentosuna cevap vermeye davet ediyor. 3 partimiz buna imza atıyor ama terör örgütünün temsilcisi konumunda olan parti bunu imzalamıyor. Buradan Kürt kardeşlerime sesleniyorum. Hani bunlar Türkiye’nin partisiydi. Hani Türkiye’yi temsil ediyorlardı. Bu ucuz siyasete Türkiye’nin prim vermemesi lazım. Önce terör örgütünün katlettiği 10 binlerce insanın hesabını vermek zorundalar. Ondan sonra çıksınlar demokrasi desinler. Ondan sonra özgürlük desinler. Aksi takdirde kendi meşruiyetlerini sorgulanır hale getirirler” dedi.
