EKONOMİ - 27 Mayıs 2017 Cumartesi 08:14

Erken emeklilik için 5 formül

A
A
A
Erken emeklilik için 5 formül

Emeklilik için belli bir prim ve yaşı doldurmak gerekiyor. Ancak bunu esneten bazı imkânlar da var. Çalışanlar açısından erken emekli olmanın 5 ayrı yolu bulunuyor.

Çalışanların en büyük hayali emekli olup iyi bir maaşa kavuşmak. Ancak emeklilik için işe giriş tarihine göre ve bulunulan kuruma göre belli süreler gerekiyor. Öncelikle sigortadan sonra belli bir süre geçmesi, işe giriş tarihine göre de prim ve yaş şartlarını tamamlamak gerekiyor. Ancak emeklilik yaşını geri çekmek de mümkün. Bunun için 5 önemli fırsat var.

1) KADINLARA DOĞUM İMKÂNI: Kadın çalışanlar için çocukları üzerinden prim kazanma imkânı bulunuyor. Bu imkân 3 çocuğa kadar borçlanma ile 2160 gün yani 6 yıl kazandırıyor. Böylece yaşı ve yılı dolmuş bir anne üç çocuğu varsa 6 yıl erken emekli olabiliyor. Burada tek şart annenin borçlanacağı çocuklarının sigortalı olunan tarihten sonra dünyaya gelmiş olması.

2) askerlik YAŞI AZALTIYOR: Erkeklerde ise askerlik süreleri hem yaşı geriye çekerken hem de prim kazanma imkânı veriyor. Sigortalıların askerlikte geçen sürelerinin tamamını veya bir kısmını para ödeyerek emeklilik hesaplarına saydırmaları imkânı var. Sigortalı olduktan önce yapılan askerlik için borçlanılması, sigorta giriş tarihi borçlandığı gün kadar geriye gidiyor. 1988 girişli birisi 1 yıl askerlik borçlanırsa 1987 girişli oluyor ve şartları buna göre belirleniyor. Böylece en az bir yaş önce emeklilik imkânı bulunuyor.

3) 15 YILDA MAAŞ: Kısmi emeklilik de denilen bu yöntemde ise 15 yıl ve 3600 günü dolduranlar daha fazla çalışmadan emekli olabiliyor. Burada ise yaş şartı kadınlarda 58 erkeklerde ise 60'tan başlıyor. Böylece yaşı gelmiş ama çalışma imkânı olmayan sigortalılar kısmi emeklilik imkanıyla beklemeden maaş almaya başlayabiliyor. Bu imkan 9 Eylül 1999 öncesi sigortalı olanlar için geçerli. Sonrası için ise prim 4500'e yıl şartı 25'e çıkıyor.

4) MALULLUK VE ENGELLİ DURUMU: Sağlık durumları elverişli olmayanlar için iki türlü erken emeklilik imkânı bulunuyor. Malulen emeklilikte sigortalı olduktan sonra ortaya çıkan rahatsızlıklar geçerli sayılıyor. Çalışırken iş yapabilme gücünü en az yüzde 60 kaybedenler sağlık raporu alarak bu imkândan yararlanıp emekli olabiliyor. En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün bildirmek şartıyla malulen emeklilik imkânı veriliyor. Engelli çalışanlar ise en az yüzde 40 engellilik ile vergi indirimi aldıklarında yaş şartına bakılmadan 15 yıl 3 bin 600 günden başlayarak işe giriş tarihlerine göre 18 yıl 4680 güne kadar süreyle emekli olabiliyor.

5) YIPRANMA HAKKI: Kanunun Fiili Hizmet Süresi Zammı (FHSZ) diye tarif ettiği bu avantaj belli mesleklere uygulanıyor. Ağır işlerde çalışanlar, madenciler, gazeteciler, gemi adamları gibi mesleklerde çalışanlar sigortalılık sürelerine belli oranda gün eklenerek ve işe girişi geriye çekerek emeklilik imkânına kavuşuyor. Yani bir yılda 12 ay çalışmış birisi 15 ay çalışmış gibi kabul ediliyor ve işe giriş tarihi de 3 ay geri çekiliyor. Bu da normal çalışanlara göre erken emeklilik ortaya çıkartıyor.

Kaynak: Sabah

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Bu proje geleceğin hafızlarını yetiştiriyor: 11 bin 300 öğrenci icazetnamelerini aldı Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığınca 2014’den beri yürütülen “Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi” çerçevesinde icazetnamelerine kavuşan hafız sayısı 11 bin 300 oldu. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, 177 okulda yürütülen projeyle 20 bine yakın öğrencinin hafızlık eğitimi aldığını söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ile Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü iş birliği çerçevesinde yürütülen "Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi" çerçevesinde 2014-2015 Eğitim ve Öğretim yılından itibaren 11 bin 300 öğrenci icazetnamelerini aldı. Başiskele ilçesi Yeşilyurt Mahallesindeki Türkiye Yüzyılı Gençlik Merkezi’nde düzenlenen programda; Müzhebbibe Fatma Aydın İmam Hatip Ortaokulu ile Kuran Kursu’nda hafızlık eğitimimi başarıyla tamamlayan 19 öğrenci daha icazetnamelerini aldı. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın katılımıyla gerçekleştirilen organizasyonda aileleri, yakınları ve öğretmenleri hafızların heyecanlarına eşlik etti. “11 bin 300 hafız yetişmiştir” Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, “İmam Hatip Okullarımız ile birlikte Kur’an kurslarımızın hafızlık süreci, Milli Eğim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığıyla müşterek başlayan projedir. Bu güne kadar 11 bin 300 hafız yetişmiştir. Bizim hafızlık geleneğimizde eskiden öğrencilerimiz 5’inci sınıfı bitirir, 2- 3 yıl da hafızlığa giderdi. Sonra yaşları büyüdüğü için kendi arkadaşları ile okula devam edemez, daha küçük yaşlardaki öğrencilerle okurdu. Öğrenci, liseye devam ederken zorlanır ve maalesef birçok hafızımız üniversiteye devam edemezdi. Ama bu sistemle birlikte öğrencilerimiz hafızlıkta akademi öğrenmelerine geri kalmadan, sosyal ortamdan, okul ortamından uzak kalmasın diye Kur’an kursu ile iş birliği haline girdik. Dolayısıyla okulla beraber bu sistemi yürüten 177 okul bulunuyor. 20 bine yakın öğrencimizde hafızlık eğitimi almaktadır. Maksadımız okullarımızda fen bilimleri, sosyal bilimler ve temel İslam bilimlerinde olan hafızlık eğitimini aynı çatı altına almaktır" ifadelerini kullandı. "Hafızlık bütün dünyevi unvanları üzerindedir" Hafızlığın yeryüzünde bir insana nasip olabilecek en güzel derce olduğunu söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Hafızlık bütün dünyevi unvanları üzerindedir. Hafızlık ile diğer ilimleri birleştirmek gerekiyor. Dini ilimler ve din dışı ilimler diye bir tasnif yok. Tefsir, hadis, fıkıh, kelam, bu ilimler ne kadar dini ise matematik, astronomi, tıp ile tabii bilimler dediğimiz ilimler de dini ilimdir. O ilimlerde zirvede olan alimlere baktığımız zaman, küçük yaşlarda hafız olduklarını görüyoruz. Örneğin İbni Sina 11 yaşında olmuş. Sadece ulumu İslamiye de değil tabii ilimlerde de kendisini çok iyi yetiştirmiş. Kanun Fıt Tıb isimli altı ciltlik kitap yazmış ve altı asır Avrupa okullarında, üniversitelerinde, ders kitabı olarak okutulmuş. Matematikte, kimyada, fizikte, astronomide pek çok alim önce Kuran’ı öğrenmişler, onun üzerine diğer ilimleri elde etmişler. Milli Eğitim Bakanlığımızın ve Diyanet İşleri Başkanlığımızın ortak yürüttüğümüz bu proje ile örneklerini gördüğümüz yavrularımız, kardeşlerimiz, 11 bin hafızımız bu okullardan mezun oldu. Onlarda geçmiş alimlerimizin yolunu devam ettirmelerini bekliyoruz. Farklı ilimlerle ilgili kitap ve makale, Allah’ın kitabını daha iyi anlayayım niyetiyle okunursa, her okunan cümlede harcanan zaman nafile ibadet etmiş kadar değerli olur” diye konuştu. “Meal çalışması yapıyoruz” Diyanet İşleri Başkanlığı olarak gök ayetlerinin meali konusunda çalışma yürüttüklerini söyleyen Erbaş, “100 civarında ayet var, meal çalışması yapıyoruz. Çeşitli alanlardan hocalarımız, ayetlerin konusuna göre uzmanları ile istişare yaparak o ayeti en güzel şekilde anlamaya çalışıyorlar. Hafızlarımızdan inşallah çok şeyler bekliyoruz. Onlar Kuran’ın hafızı Kuran’da onların hafızı. ‘Şüphesiz Kuran’ı biz indirdik ve onun muhafızı biziz buyuruyor’ Rabbimiz. Kim eliyle, Hafızlarımız eliyle. Onların zihinleri vesilesiyle Cenabıhak Kuran’ı koruyor. Kur’an’da hafızlarımızı koruyor” ifadelerini kullandı. Programa Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın yanı sıra; Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Görmez, Başiskele Belediye Başkanı Mehmet Yasin Özlü, imamlar, müezzinler ve vatandaşlar katıldı. Programın sonunda Kuranı Kerim tilaveti ve dua edildi.