GÜNDEM - 26 Ekim 2014 Pazar 10:34

Eski Bakan Binali Yıldırım, Living Lab'ı ziyaret etti

A
A
A
Eski Bakan Binali Yıldırım, Living Lab'ı ziyaret etti

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Eski Bakanı Binali Yıldırım, 'Living Lab’in, Türkiye'nin bilgi toplumu olma yönündeki hedeflerini gerçekleştirmede önemli bir katkı sağladığını düşünüyorum' dedi.

Başakşehir Belediyesi İnovasyon ve Teknoloji Merkezi’ni (Living Lab) ziyaret eden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Eski Bakanı Binali Yıldırım, “Living Lab’in, Türkiye'nin bilgi toplumu olma yönündeki hedeflerini gerçekleştirmede önemli bir katkı sağladığını düşünüyorum” dedi.

Başakşehir Belediyesi İnovasyon ve Teknoloji Merkezi (Living Lab),Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Eski Bakanı Binali Yıldırım'ı ağırladı.Başakşehir Belediyesi’nin teknoloji kullanımı ve yaratıcılıkta dünya şehirlerini örnek alarak geliştirdiği Living Lab'a beraberindeki heyetle gelen Binali Yıldırım’ı Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal karşıladı. Başkan Uysal, Yıldırım'a Başakşehir Living Lab'ı gezdirerek merkezde yer alan çalışmaları anlattı. Merkezde bulunan sosyal medya bölümü, akıllı ayna, sağlık taraması, girişimci tasarım sergi alanı, 3D printer uygulama alanı, akıllı ev, lego teknik alanı, elektrolab, tasarım atölyesi ve girişimcilerin projelerini geliştirdikleri (Kuluçka Merkezi) alanlarını gezen Yıldırım, Başakşehir Living Lab’i, "Belediye Başkanımızın, bilgi- iletişim teknolojilerini, insanların hayatını kolaylaştırmak, yaşam kalitesini arttırmak yönünde kullanılması için ortaya koyduğu gayretli çalışmaların en güzel örneklerinden bir tanesi" şeklinde değerlendirdi.

“BİR AR-GE MERKEZİ”
Giderek gelişen bilgi- iletişim teknolojilerinin hayatın her alanında kullanılabileceğini ve böylelikle ciddi anlamda zaman ve para tasarrufu sağlanacağını ifade eden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Binali Yıldırım, şunları söyledi: "Bireysel girişimciler, araştırma- geliştirme faaliyeti yapan yüksek lisans, doktora öğrencileri de bu laboratuarda planladıkları projeyi gerçekleştirme fırsatı buluyorlar. Burası aslında bir yaşam alanı, her yönüyle bir yaşam laboratuarı. Daha sonra ticari olarak kullanılabilecek her türlü hizmet ve ürünler burada yoğun ve zahmetli bir çalışma ile ortaya çıkarılmış oluyor. Yani küçük ölçekte bir Ar-Ge merkezi diyebiliriz. Bu Ar-Ge merkezinin çıkış noktası da ICT dediğimiz bilgi-iletişim teknolojilerinin olabildiğince yoğun kullanılmasıyla elde ediliyor. Makineden makineye iletişim, cep telefonu, bilgisayar her türlü iletişim ve teknolojik araçlarla burada tekstilden elektroniğe, sağlıktan kültür alanına, sanayiye varıncaya kadar bir çok ürün ve hizmet yapılabildiğini gösteriyor."

“BAŞARILI BİR İŞ YAPMIŞLAR ETKİLENDİM”
Living Lab’da yürütülen çalışmalar hakkında detaylı bilgiler aldığı ziyaretini tamamlayan Binali Yıldırım, "Belediye Başkanımız Mevlüt Uysal'ın yeniliklere açık olması ve böyle bir örneğin burada oluşturulmuş olması gelişen teknolojilere karşı bilgi toplumu olma yönündeki Türkiye'mizin on yıldan fazla başında bulunduğum Bakanlığında hedefleri gerçekleştirmeye önemli bir katkı sağladığını düşünüyorum. Ve emeği geçen başta Belediye Başkanımızı, destekleyen kuruluşları ve burada görev alan bütün arkadaşları tebrik ediyorum. Başarılı bir iş yapmışlar, etkilendim, başarılarının devamını diliyorum" dedi.
Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal da, Bakan Yıldırım’a ziyaretinden dolayı teşekkür ederek el yapımı çini işlemeli bir tablo hediye etti. 

İSTANBUL

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.