Suriye’deki iç savaş sırasında eşlerini kaybeden ve Türkiye’ye sığınan Suriyeli kadınlar ile çocuklarını barındıran İyilik ve Yardım Derneği’nde hayata tutunmaya çalışan Suriyeli 50 yaşındaki Şehire Şahadi, eşini, oğlu ve damadını iç savaş sırasında kaybettikten sonra, geçirdikleri yorucu bir yolculuğun ardından Türkiye’ye geldiklerini söyledi.
İç savaş nedeniyle çok acı çektiklerini ve kaybettiklerinin acısını yüreklerinden atamadıklarını söyleyen anne Şahadi, “Humus’ta yaşıyorduk. 2011 yılında iç savaşın başladığı ilk günlerdi. Rejim askerleri evimize gelerek kocam Ahmet’i aldılar daha sonra bıraktılar. Yaşadığımız köye sürekli hava saldırısı oluyordu. Artık dayanamadık. 2013’te köyümüzden ayrılıp Lübnan’a gittik, sonra İdlib’e dönerek 2016 yılının Nisan ayına kadar kaldık. Devam eden saldırılar sonucu kocam Ahmet Rıdvan öldü. Bir zaman sonrada oğlum Mehmet Rıdvan ve damadım Mahmut Rıdvan çatışmalarda ölünce çareyi Türkiye’ye gelmekte bulduk. Burada huzur ve güvendeyiz. Halen İyilik ve Yardım Derneği’nin bize verdiği evde hayata tutunuyoruz” dedi.
Kızı Fatma Rıdvan (26) ise Humus’taki evlerinin rejim uçaklarının hava saldırısında kullanılamaz hale geldiğini de belirterek, “İdlib’te Türkmen Dağı bölgesinde yaşamaya başladık. Rejim askerlerinin Derkuş’a yaptıkları saldırılarda kocam Mehmet Rıdvan şehit oldu. Eşimin ölümünden 2 ay sonra da Türkiye’ye geldik” diye konuştu.
Fatma Rıdvan o anları anlatırken gözyaşlarını tutamadı.
"Savaş çok acımasız"
21 yaşındaki ve 2 çocuk annesi gelin Rukiye Hammadi, savaş sırasında çok acı çektiklerini, eşi Ahmet Mahmut Rıdvan’ın ailesinin intikamını almak için ÖSO’ya katıldığını ancak çatışmalarda öldüğünü söyledi. Hammadi şöyle devam etti:
“Savaş çok acımasız. Bizim gibi binlerce kadın genç yaşta ve çocuklu halde dul kaldı. Kaynanam ve görümcemle birlikte İdlib’te Türkmen Dağları’nın bulunduğu bölgeye yerleştik. Eşim Mahmut Rıdvan, öldürülen babası Ahmet, kardeşi Mahmut’un intikamını almak için ÖSO saflarına katılarak, Türkmen Dağları’nda çatışmalara katılıyordu. Ancak çatışmalarda o da şehit oldu. Son çare, en güvenli yer olan Türkiye’ye gelmeye karar verdik. Reyhanlı’da yaşıyoruz. Ailem Lübnan’da yaşıyor. Hatta kardeşimin öldüğünü de öğrendim. Savaş çok kötü. Tek temennimiz savaşın sona ermesidir. Masum insanlar acımasızca öldürülüyor. Kadınlar ve çocuklar yetim bırakılıyor. Savaşın da Beşşar Esad’ın Allah belasını versin. Şimdi Türkiye’de ve dernek bünyesinde güvendeyiz.”
Hayırseverlerin desteğiyle kaldıkları binada 28 anne ve 60 yetim çocuğun barındığını söyleyen, İyilik ve Yardım Derneği Başkanı Abdullah Casun, “Binada güven içerisinde yaşamalarını sağlıyoruz. Ortam kış, havalar soğuk, ısınma ve beslenme konusunda maddi sıkıntılarımız var. Çocukları da sevindirmek istiyoruz. Yardımcı olmak isteyen hayırseverlerin desteğine ihtiyacımız var” diye konuştu.
Ecevit Cemiloğlu
