GÜNDEM - 07 Ekim 2015 Çarşamba 17:34

Facia madenine girişlerine izin verilmedi

A
A
A
Facia madenine girişlerine izin verilmedi

Soma'da 301 işçinin hayatını kaybettiği Eynez Maden Ocağı'na inceleme için gelen Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile Türk Tabibleri Birliği'nin (TBB) ocağa girişlerine izin verilmedi.

Şirket İşletme Müdürü Ali Haydar Sakık'ı bekleyen ve aralarında TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı ile TTB Genel Başkanı Beyazıt'ın da yer aldığı heyet, yapılan görüşmede mahkeme kararı olmasına rağmen ocak girişi için olumlu yanıt alamadı.

Soma maden faciasının ardından TMMOB ve TTB'ye inceleme için izin vermeyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın söz konusunu kararının yargı tarafından iptali sonrası TMMOB ve TTB heyeti inceleme için bölgeye gitti. Maden faciasının yaşandığı ocağında mahkeme kararı ile inceleme talep eden heyete Soma Kömür İşletmeleri A.Ş İşletme Müdürlüğü tarafından izin çıkmadı. Kararın kendilerine tebliğ edilmediğini belirten şirket yetkilileri heyete izin vermedi. Heyet ise inceleme yapılamadığına dair tutanak tutarak madenden ayrılmak zorunda kaldı.

Maden Ocağı girişinde ortak bir basın açıklaması yapan TMMOB ile TTB inceleme için izin verilmemesini eleştirdi, ve yargıya başvuracaklarını açıkladı. TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı ile TTB Genel Başkanı Beyazıt İlhan ortak açıklamalarında TMMOB ve TTB başta olmak üzere uzman meslek örgütlerinin alandan koparıldığını, etkisizleştirici uygulamalar yürütüldüğünü iddia etti.

"300 İŞÇİ FACİA OCAĞINDA ÇALIŞIYOR"
Basın açıklamasını okuyan TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı Bu işletmede şu an 300 insanın çalıştığını öğrendiklerini belirterek, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını Ankara'ya gidince uyaracağım. Buradan da uyarıyorum, şu anda 301 canın kaybolduğu maden ocağında bu 300 arkadaş ne yapmaktadır. Bunların iş güvenlikleri sağlanmış mıdır? Çalışma Bakanlığının bilgisi dahilinde mi çalışıyorlar? Bir yeni 300 kişi daha gidecek midir diye de kişisel olarak merak içindeyim" dedi.
Soğancı açıklamasının devamında şunları söyledi:
"Soma’da 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen ve 301 canımızı yitirdiğimiz ülkemizin en büyük iş faciasının acısını her gün daha fazla hissediyoruz. Facianın yaşandığı günlerde TMMOB ve TTB olarak, bu facianın neden analizlerini yapmak, bir raporla tespit etmek ve önerilerimizi ilgili kurumlar ve kamuoyu ile paylaşmak amacıyla, gerekli olanağın sağlanması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvuruda bulunmuştuk. Ne yazık ki 'İş kazaları İş Teftiş Kurulu Başkanlığınca incelenmektedir. İş müfettişleri dışında iş kazası incelemesinin yapılması mümkün değildir' gerekçesi ile talebimiz reddedildi.

Oysa Çalışma Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişlerinin kazadan hemen önce bu işletmede işçi sağlığı ve iş güvenliği için gerekli önlemlerin olduğuna ilişkin denetim raporları, dönemin Başbakanının bu tür kazaların 'işin doğasında olduğuna' dair beyanları, işletme sahibinin ocaktaki facianın bugüne kadar bilinmeyen ve açıklanamayan nedenlerden kaynaklandığına ilişkin sözleri, sorumluların ölmüş olduğuna ilişkin Cumhuriyet Savcılığı beyanları, toplumda derin bir güven bunalımı yaratmıştı. Bakanlık tarafından başvuruya verilen cevapta da ortaya konulduğu gibi; bilinçli bir takım politikalar zinciriyle işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında başta TMMOB ve TTB olmak üzere uzman meslek örgütleri alandan koparılmış, etkisizleştirici uygulamalar yürütülmüştür. İşçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri, hatta işyeri hekimleri ile mühendislerin eğitimleri dahi taşeronlaştırılmıştır.

Bütün bunların ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliğini çok daha kötüye götürdüğü ortadadır. Kötü gidişin en acı örneklerden biri de Soma’dır. İş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesine katkı ve meslek örgütlerimizin toplumsal sorumluluğunu yerine getirebilmek için Soma’da inceleme yapmamızı engelleyen Bakanlığın cevabını yargıya taşıdık. Ankara 12. İdare Mahkemesi, Bakanlık işleminin hukuksuzluğuna hükmetti. Mahkeme; Bakanlığa, işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliğini sağlamak için hekim ve mühendislerin çalışmalarının desteklenmesi, geliştirilmesi, bu amaçla Meslek Örgütlerinin alanda çalışma yürütmesini gerektiren uluslararası sözleşmeler, Anayasa ve Meslek Birlikleri kanunlarında yer alan hükümleri hatırlattı.

Bakanlığın engellemesi sonucu 1,5 sene sonra inceleme amacıyla buradayız. Ama yine izin verilmedi ve inceleme yapamadık. Gördüğünüz gibi bu ölümlerin bu facianın açığa çıkmasını istemeyenler kapının önünde bizi bir kere daha engelledi. TMMOB ve TTB olarak, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanındaki birikimlerimizden, üyelerimizin akademik ve saha deneyimlerinden üreteceğimiz bilgilerle, daha fazla işçi ölmesin diye çaba harcamaya hazırız.

Soma faciası, sonrası yaşadığımız Ermenek faciası, inşaat sektöründeki iş kazaları, mevsimlik tarım işçilerinin dramları ve her gün iş cinayetlerinde yitirdiğimiz yurttaşlarımızın sorumluluğunu hissediyoruz. Bu ülkenin emekçilerinin yaşamlarına, çalışma koşullarına, sağlıklarına katkıda bulunmak için, alanda etkimizi azaltan üzerimizdeki baskıları kaldırabilmek için daha etkili olma çabasında olacağız. Artık işçiler ölmeden, bu katliamlar yaşanmadan bu işyerleri bağımsız uzman heyetlerince de denetlenmelidir.
Bu nedenle bilinmesini isteriz ki; bugün Soma’da başlattığımız bu incelemeyi yeni acıların yaşanmaması için daha etkin, daha yaygın ve daha kurumsal bir şekilde yürütebilmek amacıyla gerekli çalışmaları yapmayı bir ödev olarak önümüze koyduk. Ülkenin emekçilerinin sağlığını ve can güvencesini sağlamak için yapmamız gereken bu çalışmalarda kamuoyunun desteğine ihtiyacımız olduğunu da; saygıyla paylaşırız."
Heyet açıklamanın ardından içeriye girişe izin verilmediği gerekçesi ile tutanak tutarak madenden ayrıldı.

YILMAZ SARIPINAR
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.